İi bir mukavele tanzim edilmiş- Bu mukaveleye göre yıldız sa ey ga): ve bahçesi 10 sene müddet- nekit belediyeye kiralanacak, bele- in defterdarlığa se le iki bin lira verecektir. Bele Biye yıldız sarayı için verilecek kli henüz kararlaştırmamıştır. Falınız bu sene sarayın bahçesi İ'i temizletecek, halkın tenez- hüne açacaktır. Duhuliye almıp alınmaması - * ayrıca düşünülecektir. Terkos mukavelesi İ İstanbul belediyesi Terkosun Mukavelesinin feshi için tekrar afta vekâletine müracaat ct- miştir, Çimento fiatleri İstanbul belediyesi çimento- Ya narh koymak için İktısat ve- #âletinden çimentonun maliyet Üiatini sormuştu. Vekâlet bu ta- “be henüz bir cevap vermediğin “en çimentoya narlı konulma- 4 Maktadır. Belediye cezaları Zabıtai belediye talimatname- Sine muhalif hareketlerinden VE yere tükürmk, tramvaya asıl Mak, sokağa çirkef atmak ve sa İTE gibi hareketlerde bulunanlar- ân görülenlerin — tecziyelerine devam edilmekte ve bu kabil ce- Zalar doğrudan doğruya kayma- kamlıklarca tahsil edilmektedir. elediy eriyaseti, belediye Şu- lerine bir tamim göndererek talimatnamenin tatbikinde kânu hüsani nihayetine kadar ne gibi “ürümlerle kaçkişinin ( tecziye i Olundukları hakkında birer liste Stemiştir, Şubeler bu listeleri Bönderdikten sonra bu hususta iF İstatistik neşrolunacaktır. Silâh altına alınan memurlar Belediye memurlarmdan si- âh altrna almanlar hakkında da Müaş kanununun tatbik edilme- Sine karar verilmiş, keyfiyet alâ kadarlara tebliğ olunmuştur. Sanayi mektepleri Maarif vekâleti sanayi mek- tepleri hakkında tetkikatla meş- Zuldür. Sanayi mekteplerinin vi İâyetlerden müteşekkil mmtaka mektepleri olması mukarrrdir. e Fırtına dalgaları Zonguldak #a 48 metreyi buldu ZONGULDAK, 26 — Üç gündenberi burada şiddetli bir fırtma hüküm sürüyordu. Dak ga kırana çarpan dalgalar 48 metre kadar yükselerek tepede- ki fenere hücum ediyorlardı. Fa kat bugündn itibaren fırtına din meğe başlamıştır. Sun'i telkih başlıyor Karacabey harasında 18 mart ve 15 nisanda sürü telidih kursu açıla caktır. Vebayı bakari ile mücadele 27 — Kayseri - Sivas- nde bakarı veba ile mücadele için mevcuda ilâveten 20 baytar daha mücadele sahasına gön- derilmektedir. Mücadele mıntakası İreisliğine Trabzon ( baytar müdürü Ethem Bey tayin edilmiştir. Ankarada fuhuşla mücadele ANKARA 27 — Bura polis mü- düriyeti Ankarada fuhuşla mücadele Ye pek ziyade ehemmiyet vermekte dir. Şimdiye kadar yirmiye yaklaşan Zizli ov hakkında takibata geçilmiş” Uatanbula gönderilecektir. edu. bi. telegraf ir. Bu evlerde yakalanan kadınlar Ekonomi Gümrük varidalı Maliye müfettişleri tet- kikata memur edildi Maliye vekâleti gümrük varidat Fun son sene zarfında azalması v€ kaçakçılığın men'i çarelerinin aran: ması için, ahiren Anadoluda teftişten avdet eden Maliye müfettişlerini me mur etmiştir. 2 eBa, altı müfettişten ibaret bir Pe) İyet kaçakçılığın esbabını, men'i neye İmütevakkıf olduğunu bilhassa antre. po hırsızlıklarını tetkik ederek, m ceyi bir raporla hükümete bildirecek) lerdir. İstihbatatımıza göre Gümrükler umumi müdürü İhsan Rifat Beyin bir iki gün evvel şehrimize gelmesi de bu mesele alâkadardır. İ Madenciler kongresi ği et) Türkiye madencilet birliği mart onbeşinde umumi bir kongre yapacak İardır. Bu kongrede madenciliğin in kişafı ve himayesi için hükümetten ben temenniyattn bulunacaklardır. İ Mdcnciler nakliye tarifelerinin tenzilini, barut ve mevaddı intilâkiye İleaminin indirilmesini ileri sürüyor. lar, Kastamonuda Türk- ocağı binası KASTAMONU 27 (A.A) — Banka aralığında yeni inşa edi- len Türkocağı binasının küşat resmi dün gece 400 ü mütecaviz gencin huzurunda yapılmıştır. Ocak Gazinin gösterdiği yolda yürümeğe azmetmiş olduğun- dan bundan sonra esaslı faaliye te geçecektir. Bütün mua! nis? ocağa kaydolunmağa karar ver| İmişlerdir. /Sıvas-Erzurum hattı! için bir teklif ANKARA, 27 — Sivas - Er-| zurum hattını yapmak için 50 milyon liralık bir teklifte bulu- nan Alman grupunun mümessil- leri 10 martta Ankaraya gele-| İcekler ve hükümetle müzakere-| ye başlayacaklardır. İ Köprü dubaları Belediye tarafından Balatta köprü dubalarmın tamiri için te- sis olunan atelyede şimdiye ka- dar dört duba tamir (edilerek yerlerine konmuş © ve yeniden tamir için iki duba daha kızağa çekilmiştir. | Muhiddin B. Ankaraya gitmeyecek Dünkü akşam gazetelerinden bazıları, belediyeye ait işleri ta- kıp etmek üzere belediye reisi "Muhiddin B. in iki güne kadar Ankaraya gideceğini yazmakta- dırlar. Halbuki kendisine müra- caat ettiğimiz Muhiddin Bey bü haberin aslı olmadığını söyle- miştir. | ! zetesinde çıkan ve Aydından çekil miş gibi gösterilen telgrafın uydur. ma olduğu anlaşılmıştır. Aydın Dr. Ethem Vassaf Bey böy! le bir telgraf çekmediğini ve imzasını taşıyan bu telğraftan malümatı olma dığını İzmir gazetelerine gönderdiği bir mektupla bildirmiştir. İzmirde muhtelit takımlar maçları İZMİR 27 — Jetanbul fatbol he ılan bir anlaşma üzerine Ya arm İm, tan Ankara mahtelitleri burada karşılaş maları yapacaklardır. z AbdülkadirKemali dayak yemiş Firari Abdülkadir Kemalinin, An takyada Türkiye aleyhinde balunde- ğu için mükemmel bir dayak yediği İskenderundan bildi Söke havalisinde dolu Kuşadası ve Söke havalisine ya-! rum saat devam eden süratli dolu yağ| mıştır. Ekinler çok müteessir olmuş tur, Cellâl gölü tekrar yükselmeğe başlamıştır. Gene bir kısım arezi su altında kalmıştır. Tütün mübaayatı Tütün inhisarı yakında İzmir piya İ sasında küllüyetli miktarda tütün mü| bayan edecektir. Hazırlıklara başlan! ii ek! k varidatını tetkik ediyorlar Istanbul cuma günleri nasıl eğleniyor? Yalancı bahara aldanmayın! Vergiler Bakaya bırakılma- ması tamim edildi Muhtelif vergilerin zamanın- da tahsil edilmemesi üzerine Maliye vekâletinden Defterdar- lıklara bir emir gönderilmiştir. Bu emirde tahakkuk eden vergi lerin süratle tahsili ve yeni sene ye bakaya devrolunmaması bil- rilmiştir. Vergi tahsilâtı için Maliye memurları faaliyete geçmek ü- zeredirler. Milli yollar Vilâyet inşaat programma da hil olup milli yollar meyanmda bulundukları için esasen Nafia Vekâletince yapılacak olan bir kısım yolların programından çi- karılması hususunda Nafıa vekâ letinden müsaade istenmesine karar verilmiştir. Bu müsaade a- kndığı takdirde yarım milyon li- raya yakın bir tasarruf hâsıl ©- lacaktır. Bu para ile de şehir ci- varmdaki diger yollar yaptırıla- caktır. pa Aile isimleri Bundan dört sene evvel, tahri ri nüfus yapılırken her şahsm isminin başına aile isimlerinin konulması mevzuu batısolmuş- tu. Aldığımız malümata göre © vakit tatbik edilemeyen bu şek- lin şimdi mevkii file konulması Jiçin bir Iâyiha projesi hazırlan- maktadır, İstatistik müdüriyeti umumi- yesi bunu lüzumlu görmektedir. 1932 senesi içinde yapılacak tah riri nüfustan evvel bu hususta bir karar verilmiş olacaktır. Dahiliye vekâleti meclisten geri alnan nüfus kanunu lâyiha sını bir çok tadilâtla yeniden ha zırlamaktadır. Lâyihanın bu se- ne meclise verilmesi muhtemel- dir, Denizde yeni bir kaza yok İki gündenberi hava biraz sü künet bulmuş, karadenizi altüst eden fırtına durmuştur. Kaydedilenlerden başka yeni bir kaza yoktur. Yalnız Kilyos önlerinde karaya oturan Alman bandıralı Serez vapuru henü kurtarılamamıştır. Tahlisi için çalışılmaktadır. Türk ocağı 1931 bütçesi Ankaraya gönderildi Istanbul Türkocağı idare ve mürakaba heyetlerile yedek aza- lardan mürekkep bir komisyon ocağın 1931 bütçesini tanzim et miş ve tasdik edilmek üzere An- karada umumi merkez heyetine göndermiştir. İstanbul ocağının yeni varidat ve masraf bütçesi 15,000 lira olarak tesbit edilmiş ir, Dernek iki senede bir toplana cağı için bu sene yoktur. Ocağı yeni bütçesinde lisan dersleri, kütüphane ve konfe- ranslar tahsisatı aynen ipka e- dilmiştir. Ocakta çay ziyafeti Geçenlerde Ankaraya giden Fransız edibi M. Klot Farer dün sabah şehrimize gelmiştir. İstanbul Türkocağında şerefine bir çay ziyaleti verilecektir. Türk ocağında alaturka konser Dün saat on beşte İstanbul Türkocağında Rauf Yekta Be- yin riyaseti altında çalışan Bey İerbeyi musiki heyeti tarafından alaturka çok güzel bir konser verilmiştir. Üstat İsmail Hakkı B. merhu mun nefis eserlerinden bazısı da terennüm edilmiştir. Yakında ocakta Hudadat Şa- bir Hanım tarafından da bir san konseri verilecektir. Dişçiler Ünvan meselesinden çıkan ihtilâf hallediliyor Diş tabiplerinin doktor ün- vanımı istimal edip edemeyeceği meselesi mahkeme kararile halle dilmek üzeredir. Etibba muhadehet ye teavün cemiyeti reisi Niyazi İsmet, B. demiştir ki; — Doktor, ünvanı ancak da- rülfünun şubelerinde doktora imtihanı veren ve tez yapan rülfünun mezunlarına verilebi- lir, Bittabi Tıp fakliltesinden me- zun olanlar da ancak doktora imtihanma girdikten sonra dok- tor ünvanmu kullanabilir. Bu im tihanı henüz vermemiş bulunan Tıp fakültesi mezunları sadece hekimdir ve doktor ünvanmı kullanmaları doğru (değildir. Diş doktoru demek yanlıştır. Diş tabibi denilmesi lâzımdır. Hukuk fakültesi Dört sınıfa iblâğı tetkik ediliyor Hukuk fakültesi son seneler zarfimda cn çok rağbet gören fakültelerden biridir, Mevcut derslerin Darülfünun müdavim- lerine tedris edilebilmesi için üç senelik bir müddet pek kısa gö- rülmektedir. Binaenaleyh. Hu- kuk fakültesine bir smsf daha ilâvesi düşünülmektedir. Darülfünun mahafilinde de bu fikir ekseriyeti kazanmakta- dır, Aldığımız malümata nazaran bu mesele üzerinde tetkikat ya- pılmaktadır, Eger muvafık gö-| rülürse gelecek seneden itibaren bu şeklin tatbiki muhtemeldir. — Kibrit fabrikası Balta limanında yapılacak Kibrit şirketi maliye vekâleti- le son temasından sonra Balta limanında bir fabrika yapmayı kabul etmiştir. Şirket fabrikaya ait makine ve diger eşyaları ge- tirmiştir. Fakat oradaki erazi evkafa ait olduğundan şirketle evkaf ara- smda ufak bir ihtilâf çıkmıştır. Bu ihtilâf halledilir edilmez in- şaata başlanacaktır. Fabrikanm. 932 temmuzuna kadar ikmali şarttır, Güzel san'atler birliği hey'eti idaresi Güzel san'atler birliği reisli- ğine Namık İsmail, ikinci reis- liğne mimar Alâeddin, kâtibi u- mumiliğine aktor İ. Galip, mu- hasip ve veznedarlığa heykel- traş Mahir Beyler intihap olun- muşli lik binasında bir konser ve bir temsil verilecektir. Çocuk haftası Himayei etfal cemiyeti, ço- cuk haftası için hazırlıklarına başlamıştır. Bu seneki çocuk haftası geçen senekinden daha şümullü bir programla hazırlanı yor. Hafta başlaymca üç gün bütün merkezlerde birer çocuk balosu verilecektir. l Sıhhat işleri | mma İTifo aşısı tatbik ediliyor Son günlerde şehrimizde ti- İfo vak'aları görülmektedir. Sıh| hiye müdüriyeti bu hususta lâ- zm gelen tedabiri almıştır. Heybeliadada bir tifo vak'ası zuhur etmiş derhal haber veri- İlerek sirayetini menedici teda- bir alınmıştır. Heybeli adada bütün mekteplere tifo aşısı ya İpıldığı gibi belediye şehrimiz. deki bazı mekteplere de tifo a; İsr yapmaktadır. Beyoğlunda Alman lisesine de tifo aşısı tat bik edilmiştir. Bazı ecnebi ve ekaliyet mektepleri de maarif e İmanetine müracaat ederek İ yapılmak üzere belediye d İtorlarına müsaade edip etmey. he sormuşlardır. r buri olmadığını, be e Maarif doktorlarına yap rdır, Bu perşembeye bir-|” Kış, bu sene anlaşılan bütün hıncını sona saklamış... Cuma günü, haftanın biricik eğlence günüdür amma rahatça eğlenebilene aşkolsun ! —Erenköy taraflarında ağaç lar çiçek açmış. .. — Kuzum cemreler ne vakit düşüyor? — Taze sarmısak çıkmış, gördünüz mü? — Geçen hafta, Büyükada hınca hınç kalabalıkmış... — Kasaplarda yirmi okkalık kuzular satılıyor. Bütün bu sözlerin hülâsası şudur: — Bahar, yaklaşıyor! Ayıyı avlamadan postunu satma! derler, meğer ne doğru sözmüş. Bizde bir kaç günden- beri bir takım yalancı tezahür- lere aldanarak kara kışı postu Bu satıvermiştik. Sanıyorduk ki, havalar hep böyle ılık gidecek. Meğer, kış bütün hıncını sonuna saklamış, Güdük ay, bu sefer, hakikaten tepeden indi. Havaların birden bire ne kadar soğuduğuna dik- kat etmediniz mi? İnsan, âdeta oturduğu yerde çivi kesiyo Vakıa, tükürsen buz tutacak, dediğimiz günlerde değiliz am ma, herhalde hatırı sayılır de- recede soğuk olduğunu da iti- rafa mecburuz. Yolda giderken hepimizde bir hızlanma, bir ileri atılma ih tiyacı var. Adeta, koşar adım yürüyoruz. Eller, paltonun ce. binde, başyakanın içine gömül müş, burun ve kulaklar kıpkır mızı, önümden rüzgâr gibi ge- çip gidenlere bakıyorum da s0 ğuğun insana çeviklik veren hassasma bir kere daha inanı- yorum. Efendim?. Nedir o yaz günlerinin uyuşturucu rehave- ti? Öyle saatler olur ii, âdeta nefes almağa üşeniriz. Ne ise, kışm bunca zahmet- lerine karşı bu kadarcık bir fay dasile olsun teselli bulalım ba- Cuma günleri, be: bir şey varsa, hiç bir yı le eğlenmek ihtimali olmayışıdır. Niçin mi? Dedi- niz, Durun anlatayım: Efen- dim, bir kere eğlenmek, yahut sadece vakit geçirmek için uğ- radığınız yerleri bir sürü ya- bancılarla dolmuş görürsünüz, Meselâ bir kıraataneye gi dip, o günkü gazeteleri gözden geçirmek isteseniz, derhal bir kaç füzuli kari peyda olur. Ga- zeteyi ensenizden, omuz başınız dan, belkemiğiniz hizasından, tepenizden ayrı ayrı bir çok gözler sizinle beraber okumağa başlar. Kızıp ta gazeteyi eliniz den bırakıncaya kadar bu mü- talea birliği devam eder. Sonra meselâ bir sinemaya gidecek olsanız, mutlaka oyun başlama dan bir saat evvel içeri girmiş bulunmalısmız. Aksi halde pa- rasını ödediğiniz halde oyunu ayakta seyretmeğe mecbur o- lursunuz. Bir pastacıda bir fin- can süt içeyim deseniz, kalaba- liktan sıra size gelinceye kadar açlığınız geçer. Hiç bir yere gi remeyip caddede piyasa etme- ği tercih edecek olsanız, iki a- dıtnda bir şaşkınm birile göğüs göğüse çarpışmaktan başma hal gelir. idaresi maa: İlediye tabiplerine de müsaade tri tedilmesi. bildirilmiştir. 1 Düşününüz ki, bütün şehir halkı, bir haftanın yorgunluğu nu gidermek için cuma gününü| bekler. İstanbulda ne kadar iş- çi, küçük esnaf, küçük büyük memur vene kadar mektepli varsa hepsi cumayı bir kaç gün evvelinden iple çeker. Hepsi de o gün mutlaka eğlenmek az- mindedir. Eğlenir mi, eğlenmez mi? O rası, telâkkiye bağlı olduğun- dan bir şey denemez amma, bir çoklarmın yeni başlayan hafta lik çalışma hayatına biraz da- ha yorgun olarak girdiğine hiç şüphe etmemelidir. ... Dün gece bir kaç ahbapla çal| gılı bir eğlenti yerinde idik. Burası, bir bar mı idi? Görünü şe nazaran evet!.. Bir kumara- ne mi idi? Görünüşe nazaran gene evet!.. Bir fuhuşhane mi idi? Görünüşe nazaran gene €- vet!., O halde bu yer nasıl bir yerdi?.. Ben, anlamadım ki si- ze Iyıklıca anlatabileyim: Da- ..İracık koridorlardan geçilen ge- İnişçe bir salonda, taraf tara! masalar kurulmuş. Bir takım masalar var ki, üzerlerinde hat tâ bir bardak sudan başka her şey var... Mezeler, çeşit çeşit, içkiler, şişe şişe". Sonra gene bir takım masalar görürsünüz ki, etrafını iki üç kadma bir er- kek isabet edecek surette bir sürü kimseler almış, durmadan yiyip içiyor, gülüp söyleyorlar. Üzerinde bir bardak su dahi bulunmayan masalarda oturan- lara gelince: Bunlar, pek mah- zun, pek çelimsiz, pek durgun kimselere benzeyorlar. Çenele- rini de hemen de bıçak açma- yor, denilebilir. | O halde buraya niçin gelmiş- ler? Pineklemek için mi? Zan- netmem. İşte birisi cebinden küçük mavi bir şişe çıkardı. Bu küçük mavi şişede ne olduğunu söylemeğe hacet mi var? Şu meşhur enfiye! Beyaz, pul pul, kokusuz bir toz! Şişe ortaya çıkınca sağ elle- rin başparmaklarile ikinci par- makları arasındaki kavis der hal çukurlaştırıldı ve buraya birer tutam enfiye yerleştirile- rek hemen burunlara götürül dü. Bu enfiye, insanı aksırtma- dığı için etrafmda oturanların nazarı dikkatini celbetmez. On ları benden başka kimse görme- di. Yarım saatin içinde, birinci şişe boşalmış, sıra ikinci şişe- ye gelmişti. Bir takım esraren- giz adamların stk sık içeri gi- rip, gözlerine kestirdikleri kim selerin kulağma bir şeyler fi- sıldadığını merak edenler var- sa, haber verelim ki, bunlar ko- kain kaçakçılığının icra vasıta- ları, perakende | satıcılarıdır.| Fakat tuhaf değilmi? Öyle! kolay kolay yakalanmayorlar da... Zaten biri yakalansa, derhal on kişi alıyor. Kokain kaçakçılığı bu.. Kârli zanaat. Anlayorsunuz ya, burasının na- srl bir yer olduğunu? İşte şu masada oturanlarda herkesin gözü önünde, kucaklarına oturt tukları otuz beşlik bir kadına yüz kızartacak hareketler ya- pıyorlar. o Fakat, herkes kendi işile o kadar meşgul ki, kimse- yerini | nin kimseyi görecek hali yok... Bu sırada, yaşlı bir Yahudi ma İsalar arasında dolaşmağa baş- lamıştı. Ben, bunu da evvelâ ko kainci sanmıştım. Meğer, bu- nun da kendine göre bir takım marifetleri varmış. Çağırınca yanıma geldi. İşportasını is- kemlenin üstüne koyarak ağze nı kulağıma yaklaştırdı: — Çaki lâzım mı? — Yok, dedim, istemem... Yahudi, kıs kıs güldü: —Ama, bu çaki, yaman şey... Bir taraftan bakiyorsun, obir ta rafından yruyorsun çıplak bir artist... Merak edip uzattığı ça kıyı elime aldım. Bir köşesine küçük bir lop konulmuş baktılar ca çıplak bir kadın resmi görü: lüyor. Yahudi muzafferiyetindeh & — Nası? Deye sordu, çaki. yi beğendin me? Başımı sallayarak: dedim, benim. işime — Oyleysan iskambil kâğıdı İ vereyim... | — Hayır, onu da istemem... Yahudi hayretle yüzüme bâlk tıktan sonra: — Anlamadım, dedi, senin burada ne işin var? Doğrusunu ararsanız, onu ben de anlamamıştım. Yahudi, bu sözile beni ikaz etmiş olda. Kokain tiryakilerini düştük. leri dalgalı âlemden ayırma mak, sarmaş dolaş olanları ür kütmemek için bir gölge gibi sessizce dışarı çıktım, —-e—— Ingiliz ve Amerikan sefirleri Mısırda. İZMİR 27 (Hususi) — İngi- liz sefiri M. Klark Amerikan sefiri Mr, Grev bugün Angona vapüru ile Mısıra gittiler. Kon- solosları teşyi et Beyazıt bekleme yeri Tramvay şirketi tarafından Beyazıtta yapılmasına karar ve- rilen üzeri kapalı bekleme mâ- hallinin nerede inşası muvafık | İ olacağı belediyeden sorulmuş» | tur, Şirket, buradan muhtelif hatların geçmekte olduğunu dü! Şünerek yeri tayinde tereddüt et miştir. Belediyece tetkikat yar | pılmaktadır. Bekleme yerinini, gerek Fatih, gerek Aksaray ci. hetine işleyen arabalarıbekleyen yolcuların istifade edebilecekle, ri bir şekilde inşası düşünülmeâk tedir, i Yer tesbit edilince inşaata başlanacaktır. N Anafartalar kumandanı MUSTAFA KEMAL ile mülâkat Renkli h aritalarla Yazan: Ruşen Eşref Fiat: 1 Hira Devlet matbaası satış şubesim