Asrın umdesi “Milliyet” tir 9 TEMMUZ 1930 İDAREHANE — Ankara caddesi lo: 100 Telgraf adresi: Milliyet, le- anbul. Telefon numaralı: İstanbul 3911, 3912, 3913 ABONE ÜCRETLERİ G Türkiye için Hariç için 3 aylığı 1400 2700 750 2 1400 “ —. # Karşıcı alayı! Bir kaç gün oluyor, öğleden “daç sonra Haydarpaşadan — vapura 4 —l'“ bindim. Bu vapur Toros treni- yolcusunu alırmış. Filvaki ghrhyh " kalabalık gördüm ve | memnun oldum. Demek alış ve- viş yolunda. Lâkin ilk tesir geç- dikten sonra dikkat ettim, yolcu olarak yalnız üç tane hintli var- | h... Adamların çehrelerinde o- !ııı âsârı hayret nazarı dikkati- rın hayran etrafa bakıyorlar?'! — — Onun sebebi başka. Bak w ilç yolcunun etrafımda kaç Üç seyahat acentası, aki otelci, üç tercüman, altı da n hımıl etti 14 kişi. — Biçareler| | bu kalabalığı görüp: t — “Bize karşıcı beyetleı gel- !; miş,, diye şaşırmışlardır, yoksa İ şehir görmemezlikten değil, ce- 4 ) 3 vabimı verdi. *i Bekleyin, bekleyin! “Vakit,, refikimizde kırmızı " ç barflerle basılmış, alt alta üç tane 'Bekleyin. bekleyin!,, ya- Fikir, Şölilliyet 400 kuruş 800 kuruş | Spor v dirmediğinden deniz mevsimi dini yüzme bilir gibi gösterme- ğe uğraşırdı. Yaşlı bir adam de ğildir. Fazla olarak kendine pek genç süsü vermeğe uğraş- tığından yüzme bilmediği yüzü- ne vurulduğu zaman bunu pek | büyük bir haysiyet meselesi ha- line koyardı. Fakat bir gün ba- şına bir felâket geldi. Denize gi rip açıldı. Gözlerini açtığı zaman kendi ni yatağında buldu!, . Çünkü bo ğulmasına az kalmıştı. Bereket |versin kurtarmışlar da baygın bir halde evine getirip yatağına yatırmışlardı. Başı ucuünda annesi bekliyor- ğiz oğlunun kendi- — Çok şükür kurtuldun, de- di, fakat seni kim kurtardı bili- yor musun?.. Bir kız.,. — Kız mı?.. Nasıl kız?.. — Doktorun kızı... Tanıyor- sunya... İşte o kurtardı. Buna hiç memnun olmadı. Kendini kurtarana karşı minnet tar olacak yerde müthiş bir , |zeti nefsi pek derinden yaralan- “|mıştı. Kendi kendine: — Bir kız, bir kız, diye söy- |lendi, beni bir kız kurtardı ha: Sonra annesine hiddetle: — Ben kendimi kurtaracak kadar yüzme bilmiyor muyum?, diyebildi. — Biliyorsun oğlum, bi ** Fakat herkes görmi Seni doktorun kızı kustarmış. ..| Gidip kendilerine teşekkür et- memiz lâzım. Devrisi gün ana ile oğul biri memnüniyetle, diğeri hiç iste-| miyerek doktorun evine teşek- küre gittikleri zaman o doktor- la karısının evde olmadıklarını, z , tna?ı, ., — — Galibâ Tarık Bey sizi Üs- * Eld_u'mvıyııı bindirecek! 'Alışmış kudurmuştan be- - ınulüıılım-n bir itiyat —wııı: girdiği için — bunlara .îmr — dedi ki: — Tayyüâre bizde de var'lı!. — Lâkin hiç meydana çık- “miyorlar, nerde bunlar?.. — Ezizim şimdi yavru ze- ' nanıdı, guluçgadırlar.. Civciv- « | debileceği kendilerine söylendi. -)|değilim, dedi, vazifemi yaptım.| |ğunuzu anlıyorum. Onun için fakat kızın misafirleri kabul e- Kız bunları gülerek - karşılar- ken: — Arzu ederseniz bahçede o- turalım, dedi. Mevsim yaz. Ar-| tık içeride oturmak kadar can| sıkan şey olur mu?.. Oturdular. Oğlunun hıyıunı |kurtaran kıza karşı ihtiyar an- ne nasıl teşekkür edeceğini bile miyordu. Kız sadece: — Bu kadar teşekküre lâyık| Lâkin kurtardığı adama döne rek: l — Sizin deniz meraklısı oldu- yüzmeyi öğrenmelisiniz... Bu hüsnü niyetle söylenen çıhanda olar da çıharlar. R FELEK irinde, gizli bir hınç ateşi ığını hissetti.” Ferhunde, n Hıkkıyı cle almakla, Hakkı Bey, Rasih| bir sözdü. Fakat pek acı bir dar be oldu. Kıpkırmızı olarak: S Tuyuduğumu zannetmişti: nüktes'.. anlamamıştı: bu sabah zerzevatçı ile gavga et Mah | —O kadar korkunç muyum?|ti. Fakat ne gavga!... Siz de ol aA YSti — Evet... Çok güzelsiniz! |saydınız, gülerdiniz. .. Yüzme bilmiyordu. Fakat bu- nu itiraf etmeği de kibrine ye- gelir gelmez denize gider, ken-| ti; nankörlük hissetti. Manasız iz-| |ze giderken kıza: -Jedelim. Herkes bize nişanlan- |ağlamağa başla: uyumuüyormuşsunuz! Hürrem Hakkı, doğruldu, a-|ken güldü. Ne var Allah aşkı-: yağa kalktı, pantalonunu düzelt|na? ti, reverans yaptı: —Siz, her an korkutuyorsu -|naya alınmasından korktu: nuz, Ferhunde Hanım. e kadın —Fransızçadan— — Teşekkür ederim, dedi, ben yüzme bilirim!. . — Kâfi değil. ldiğiniz ye İlerletmelisiniz!. . H ize ders vermeğe hazırımı Genç kız devrisi sabah erken- den geldi: — Haydi, dedi, birlikte gide- lim, yüzme derslerine başlıya- him. ; Kendini çok iyi yüzme biliyor İdiye farzeden için bu acı oldu, fakat genç kızın emrine itaatten me derslerinin verilmesini her- kes toplanıp seyrediyordu. Da- ha feci olan şey de vardı: Genç İkız evvelâ kurtardığı, şimdi de |yüzme öğrettiği adamı büti tanıdıklarına takdim ediyor, on lar da: — Ya., Vak'ayı duyduk, de- mek ki boğulmak tehlikesi ge- çiren sizsiniz?., Diyorlardı. Her |defa bu sözleri işitmek onu kâh İkızdırıyor, kâh utandırıyordu. . Lâkin doktorun güzel kızı ile beraber denize girmesini çeke- miyen, kıskanan dostlar da var |dı. Dostları kendisile şakalaşa'ı| rak kızın güzelliğinden bahset- tikçe o ne diyeceğini büsbütün | şaşırıyordu. Artık geceleri gözüne uyku da girmiyordu. Hep bunları dü- şünerek erkeklik izzeti nefsinin kırıldığını düşünüyordu. Nihayet bir sabah gene deni- — Ârtık, dedi, vaziyeti tayin miş diyor. Bu işi halledelim, Be nimle eğleniyorlar!. . Kız buna hayret etmiş görün dü, güldü. Beriki cesaretini toplıyarak: — Ben böyle denmesini iste- miyonım. çünkü... Siz beni da- irma açık söylemeğe alıştırdı- nız.. İşte açık söylüyorum: Ben sizi sevemedim. Fakat bu söz genç kızda ne tesir hâsıl eti Birdenbire — Hain, fena adam, dedi, O zaman beriki hemen atıldı, geıı; kızı kollarının arasına al-| — Ben seni denemek için böy le söyledim. Yüzmeği iyi bilen bir kız her şeye rağmen gene kadındır. Aşka karşı zaiftir. Spor, kadını değiştirir zanne- diyordum. Eğer ağlamasaydın, senden nefret edecektim. Ma- demki kadımlığını gösterdin, sana perestiş ediyorum!.. Dr, ) Paris'te yaptığı tetkik - seyahatinden avdaıl: hastalarımı kabole başlumışur. .|raf ediyor ve hükümetin daha başka bir şey yapabilemiyordu. | Asıl güce giden şey bu yüz-| Keklepliler — müsabakası Şark hududunda.. 60 ıncı haftanın 4 üncülüğü- nü Galatasaray lisesinden 898 Necmettin B, kazanmıştır. Ya- zısı şudur: Bu haftanın en mühim habe- ri, şüphesiz ki Ağrı Dağ hâdise sidir. Bu Sefer daha vâsi bir mikyasta tekerrür eden bu ça- |pulculuk vak'ası iki mühim cep he arzediyor: 1 — Eşkiya teslih olunmuş vaziyettedir ve İrandan gelmek tedir. Bunu İran mehafili de iti bir çok kabail ile haşa çıkama- dığını ve tatmin eylemek için kendilerine para ve silâih verdi- ğini saklamıyor. Tahran hükü- metinin bu aczi bizi alâkadar et mez, Yalnız aramızda dostluk muahedesi vardır. Bu muahede ye itimat ederek İran hüküme- tinin samimiyetinden emin ol- |sak bile, hayatlarını ekecek bi- çecek tarlaları olmadığı için vurgunlukla geçiren bu adam- |ları teslih eylemiş olmak hata- Eğer bizimle hakikaten dost iseler, hükümetirmizin daha vâ- si tehlikeleri alteden tenkil kuv vetlerine yardım ve mesaisine iştirak ederler, , 2 — Vatandaşların hukukunu her yerden daha çok koruyan hüküâmetimiz, fertlerinin emni- yet ve selâmetini bir defa daha temin için icap eden tedabiri al mış bulunuyor. Hükümetin va- tandaşlara |Mu'd-iği alâka Cümhuriyetimizin emin ellerde sını itiraf mecburiyeti - vardır.| Mizah Edebiyat, San at Yeni neşriyat Olağan işler Yeni hartlerle en çok neşriyat ya- İpan muallim Ahmet Halit kitaphane İsi yaz mevsimi için yeniden (3) ki- tap çıkarmıştır. Bunlar: Reşat Nuri B. in en ye- ni küçük hiküyelerinden — toplanan “Olagan işler” ile Aka — gündüzün *'te tefrika edilen pkın omandır. Bundan maada kıy- ile tezyin e- dir. Diğer ınııpı.ı d zi kitabi” müderel | mail Hakkı Beyin «Umumi pedagoji” |si, talim ve terbiye hey'etinden Av- ni B. in “Terbiyede ileri adamlar” Hüviyet Bekir Hanımın “beş müreb- bi” sidir. Bu eserler arasında bir de almancadan türkçeye lügat vardır. Bu akşam MELEK SİNEMASINDA Mevsimin son haftası münasebetile | Ramon Novaro'nun Temsili ÇIPLAKAŞIKLAR Mevslmin en büyük muzafferiyeti gören filmi Dühuliye: 25 kuruş Erenköy tiyatrosunda Sahir öpereti bü akşam . Arşın mal alan öperet 4 perbe, Kafkas Mmusikisi, ÇüNCÜ Jera memurlü- Bir : borcün “temini “istifan için | Mahcuz ve satılması mükarrer. bir Tet beygir 16-7-930/ tarihine müsa- if çarşamba günü saat ondan onbire kadar Fatihte Ar pazarında açık art- bııluııdııtumı pek güzel bir su- Tette lm' etmektedir. vrerenann ı 1 — Hükümdar evi (5) 2 — Hane (2). Okun çıktığı yer (3). Nota (2). 3 — Nota (2). Kırmızı (2). 4 — Nota (2). Kırmızı (2). 5 9 — Sert (4). EH—H(!) “Millivet” in egleııcelen 5ç Urma süretile satılacaktır. Taliplerin mabhalli mezkürda bulunacak memu- rüna müracdetları İlân olunur. Dünokü bilmecemizin halledilmiş şekli YUKARDAN AŞAĞI I—Cqıııhı(!) El ile kol arası İ—IEMH(İ) Nı—(f) — Büyük ı. hayvan ismi (3). Bir ay ismi (5). İstaabul — Tiseleri “mubayast Ku İstenbul Üseleri mübayası misyonundan: asısyomundan: Galstaşaray lisesi - pansiyonunda | — Komisyonumuza — merbut bet mucibi keşif yaptınlacak olan | lise örta ve muallim — mektepi dnşsat ve tadilât 3-8-030 - tarihine müsadli pazar günü saast —onaltıda kapalı Devredilecek iltira beratı hakkıuda 14 Ağustos 1928 tarih ve Vilâyet evrak kaleminin 23627 nus merosiyle mukayyet müracsatla telep olunan ihtira berab bu kere ahere ferağ veya Icara verileceğinden mü- baysasına veya İsticarına talip olan- ların İstanbul Yeni Postahane arka- sında Türkiy* Hanında 17-22 m- merolarında kâin vekili İSTOK Efen- diye müracaatları İlân olunur. —— 4 kayri mubadiller cemiyetinden Cemiyetimizin geçenlerde nisabı ekseriyet olamaması yüzün teehbür eden kongrasının 15-7-930 salı günü saat 14,80 da | ocağı salonunda akdi mukarrer bulunduğundan mukayyet azi teşrifleri rica olunur. 1 — Beyeti idarenin altı aylık raporu. Ruzname: ) 3 Son itilâfname Üzerin beyanat. Ticareti Bahriye mektebi için pazarlıklı kereste ve ıhlamur dolap mübay: Kaptan ve Makinist Mektebi müdürlüğünden: Mektebimize lüzumu olan yirmi bir metre küp muhtelif ken ile İkl adet ıhlamur dolap mübaysa edilecektir. Taliplerin şers ni anlamak üzre Ortaköyde ktin mektep müdürlüğü: kasaya iştirak edeceklerin teminatı muvakkatelerini |: sadi müeseeseler muhasebeciliğine tevdi ederek —mukal caklârı makbuzu hamilen 13-7:030 Pazar günü sast on döf mektepte müteşekkil komlİsyonu mahsusuna müracaatları İstanbul Barosu. Riyasetinden: 1 temmuz — 930 tarihli içtima: umumide ikmal edilmiyen taa) işleri ve müfettişler Intihabımın devamı müzakeresi ile 24 ni 930 tarihinde intihap edilen İazibat meclisinin bir sene hitamıt mısfının ba kura tebdili lâzım gelip gelmiyeceğine dalr bazı ril ka tarafından verilen takririn müzakeresi için heyeti umumi 15 temmuz 930 tarihine müsadif Salı günü saat 15 te fevkali olârak ictima edeceğinden rülekunın vevm ve saati mezküi baroyu teşrifleri rica olunur, Ruzname: 1 — Bazı rideka tarafından verilen takririn müzakeresi 2 — Taavün işlerinin müzakeresi * devamı müzakeredir . 8 — Hesap mültetfişlerinin istihabı * devamı müzakeredir | buniyet sandığı emlâk muzayedesi Sandığın uhdei tasarrufunda bulunan Şehiremini civarında OX başında Macuncu mahallesinde Korukmahmut çeşmesi - sokağın eski | numaralı üç yüz doksan dokuz metro ve sekiz santimel| murabbamdan ibaret bir kıt'a arsaımın tamamı. Boğaziçinde — Sultanbayazıt mahallesinde Tarabya caddesin eski 11 numaralı İki dönümden ibaret bir kıt'a fundalık mah Tinin tamamı Arnavutköyünde Çarşı meydanında eski 71, 83 — ve yeni 4| 45 numaralı mukaddema maa dükkân bir hanc elyevm bir kal| arsanın müsif hissesi on beş gün müddede satılağa çıkarilarak * nuz 930 tarihine müsadif cumartesi günü katt kararların| çekilmesi mukarrer bulunmuş - olduğundan talip olanların yevi mezkürda saat on altıya kadar sandık idaresine müracaat eyleri leri ilân olunur. pansiyonların 1-6-031 — tarihine dar ihtiyaçları olan yumurta, yağı, şeker, kuru meyvuları ile $ kısım süt ve sebzeleri 20-7-930 Tihine müsadif pazar günü altıda Thalesi icra kılınmak üzri & pah zarf üsülile münakasaya ki muştur. Taltp ölanların Ti görmek ve wfsilâr almak Galatasaray — lisesindekl — komis) Ihm M Iııd Ticaret Mahkemesinden: Lastikçi Hüseyin Hüsnü Efen eit olup İstanbul Tayyare - piyi müdüriyetinden Istanbul İş Banl çekilmiş hamiline ait 17 mayıs tarih ve BI788 numarah çekin Ahalesi dcra — kılınmak — Üzre zarf usülile münskasaya — konulmuş. tur. Taliplerinin kqırnııal görmek ve tafsilâı almak tzre Galatasaray lisesindeki — komisyon — kitabetine müracsatları, * Ustura — bileycilerin islâhan , Galatada Üny — Sizi korkutacaktım. Fakat lüyordı — Bahçede, kendi kendine gü mdi de durup dürür- ! Rasih Nevres, çirkin bir ma- — Münasebetsiz bir şey ama, Harik, hayat, kaza ve olomobil sigortalarınızı hanında ktin ÜNYON SİGORTASINA Yaptırınız. Türkiyede bilâ fasıla lcrayı muamele etmekte olan ÜNYON kumpııırııml bir kere uğramadan sizorta yaptırmayınız. Telefon: Beyoğlu - 2002 — Neden, Ferhunde Hanım?;du: İdini alamadı, Bu kızları ürküt-|rek bakıyordu: Ferhunde, Hürrem Hakkının| gülüyorum. Komşunun aşçısı, Rasih Nevreı, gülmekten ken| - Ferhünde, dudaklarını büze- ğırsana, .. yordu, ağır ağır bahçeye çıktı, Himonluk tarafından dolaştı. Ba basının saadetini bozmak iste- miyordu; — Nevres geldi mi? Rasih Nevres, Ferhundeye|ber,.. baktı, Ferhünde, alay eder gibi göz kırptı: — Belma ile beraber geliyor- lardı. — Rasih, ne duruyorsun? Ça- Rasih Nevres, hiç acele etmi- | mesinden: lasıns karar verilen Çiçek pazatında 16 nümerolu mağazada kırtasiyeci Hâci Abbas zede Kehi akdettiği konkor İstonun tasdiki için yevim muhakeme Cumartesi gönü maş olduğundan — key Tanca malum ulmak Üzre İlân olunur, sesle sordu: Na girmişti: İdiz nım! dölayisile — merasimi — kanuaiyel Dil'ifa Iptali zımnında İstanbul Ta) piyanko müdürişeti fcame olunan nin esnayı mühakemesinde kani tcaretinb30 uncu maddesi mucl Mânat icrasına karar verilmiş Bundan mezkür çekin — mahkem? İbrazt Tüzumü - ve tarihi ilândan İ baren 45 gün zarfında “ibraz mediği taktirde müddeti mezküre Tamıhda mevzü bahis - çekin edileceği üçüncü defz ilan olur | — Bonjur Belma Hanıf Öşkte... Amcamla bera-| Bonjur Nevres... 4 Tek gözlüğünü cebine Nevres Vacit, ağır, tok bir / muştu: — Size bir surprizim var —- Hürrem, 'ne vakit geldi? İma Hatum., Bi z — Bir saat kadar oluyor. Ferhu nd: kukınınk Belma, Nevres Vacit'in kolu-/ dudaklarını ısırdı. Belma, daşının hasedini, gözleri —- Köşke girelim mi, Beyefen ğil, kalbile görüyordu riye titri: — Emredersiniz, Belma Ha-! YA İstanbul ikinci ücaret — mahke- Evvelce mahkeme tarafından £- Mehmet Abbas cmut efendinin —alacaklıları ile — Yok canım! Dedi, Hürrem Hakkı, İ almış, açıyordu: Nevres Vacit, Belma ile yü- _'P:rhumle. sevinçle hoplamış-| palım. «|tı. Yine cevap vermedi. |mek, kaçırmak için, manalı, ima lı konuşmak - kâfi idi. Hakkı Bey, bunu bilmiyor, zara — Uyuyor « Bir azizlik ya- du, Ferhunde, Rasih Nevres'in güldüğünü görmüştü: — Rica ederim, bugün size Rasih Nevres, ona da lâkayt- Ferhunde, ayaklarmın ucuna - Bon,n' Beyefendi! bir şey geldi? Hürrem Hakkı, hiç şaşırma- Hıxnını Hıkkı 'ya elile işaret — Bakınız Beyefendi. Rasih| yordu, kendini kanapeye attı: — Boıııur Ferhunde Hanım!| Beyin, bngüıı sinirleri üzerin- Ferhunde, Hürrem Hı.ih'nıı dq.- b Hürrem | çocuk tarafları var ki... fetine hayran edeceğini sanıyor 'ni, Rasih Nevres'in gözlerinin içine dikti: ma... ldu? Mütemadiyen kıs kıs/na inanmadım! Demek istiyor- iyorsunuz. Yine mi aklınıza du. Rasih Nevres, başını çevir- di, bahçeye baktı: — Rasih Beyin, bazan öyle Hürrem Hakkı Bey, gözleri- — Pek çocuk ta değilsin am- Hürrem Hakkı; ben, bu yala- — Beybabam, nerede kaldı? | Ferhunde, omuzlarını oynatı- — Bahçede oturmuşlardır. Hürrem Hakkı, alâka ile sor- 'ne gaşyiçindedir! Böyle sadaka | 'çından baktı, tekrar gülmeğel| — Şimdiye kadar nere kırıntısı hazlara, saadetlere el' ,başladı. Balmanın güneşten ka- açmak, ne hazin! Yarın, ben de,rırmıı. adaleli kolları, yanık en böyle dileneceğim! Ve bundın'yorıııı ve hayal dolu hfııım hakiki bir zevk duyacağım. Bu.’yınmdı öyle zıt bir manzara | muhakkak! Demek ki insan, bu! teşkil ediyordu ki. . kadar değişiyor?.. sını duymuştu: dolu ses! İnsn, gülünç olabilir.! gun bir çiftolurlardı. iaştığını gördü: — Zavallı babam! Kimbilir,'rürlerken Rasih Nevres, arkala- ınımı çektirtti iseniz, f lm fotoğrafhane — dol üm ve aldım. kır saçlı, |Bi — Yok.. Surpnı.ımı de bu, değil. .. Belma, kürek çelmık, yüz-| Hürrem Hakkı, büyük Kaf Belmanın çıngıraklı kahkaha / mek, koşmak, sıçramaktan baş' l bir fotoğrafı çıkarmıştı” ka bir şeyle alâkadar değıkl.ı.: — Buyurunuz... Yalan — Fakat ne canlı, hayat, şiir| Nevres Vacit'le ne güzel, ne uy / söylüyorum? ! Belma, süratle fotoğrafiyi ayni mevkiie düşeceğim, ben de sesi, Nevres Vacit'in Hürrem Hakkı Bey, tek göz-! tı. lüğünü takarak onları karşıla-| — Ferhunde, nerede? Gelme . dı: Belma, Rasih Nevres'in yak-