'Fikir, Mizah, Edebiyat, |güzel güzel aktrisler hep beni | görmeğe gelecekler.. Bu kadar! |kadın içinde bir ikişi het halde! n Ümdesi “Milliyet” tir.bana tutulacak, ben de bunlar- i |dan birine âşık olacağım.. o- AAA YIS 1930 © O cağım amına düima “olduğu OREHANE — Ankara caddesi | gibi her halde beni — sevenler- ©0 Telgraf adresi: Milliyel, İs/Gen birine değil de belâlı ak- BUi llli törlerden meselâ Jorje Bank- Oştanbul 3911, 3912, 3913 roft'un karısına abayı yakaca: |ğım. Bir taraftarı bana tatkım Jolan kadının entrikası ve teh- didi, diğer taraftan benim tu- İtuldüğum kadının — kocasının İtehdidi arasında ne yapacağımı | 3ONE ÜCRETLERİ F Türkiye için Hariç için 400 kuruş 800 kuruş 780 1400 1400 2700 . i aKi ığıı evrak geri verilmez i *ti geçen nushalar 10 kuruştur. ç hete ve matbaaya alt işler için iyete müracaat edilir. # yetemiz ilânların mes'uliyetini kabul etmez. JGÜNKÜ HAVA İmetçi kız geldi ve kapıda bir a-| damın beni görmek istediğini | söyledi. | — Git sor, ne istiyor?. de- | İdim. Kız gitti geldi ve: | —— İstediğim şey kız çocuk- İlarına söylenmez diyor.. dedi. — Nasıl adam?.. | — Bayağı, böyle — biyikli.. İGenç değil ayağında “biti ka- İra,, pantalonu var. Öğle zama- nt gelen bu esrarengir ve diğini söylemiyen adam olabilir?. . d ç Bugün — rüzgür vvi bava açık olucaktır. uk. Beş dakika sü Gene yü- züme bakıp sırrtıyor. Hay Âl lah cezasını versin!. Ne istiyor Harflerimiz hakkındaki mütalealar sa söyleyip gitse değil miya! Sıkılmıya haşladım. Sırtım ka- rıncalanmağa, gözüm seğirme- ğe ve dizim titremeğe başladı. Dayanamadım ve sordüm: — Bir emriniz mi var?, — Amari efendim, haddim mi?, Büyük bir istirhamım var arza cesaret ödemiyorum. Bu tuhaf işte. Umumiyetle diye gösterirler,bu — adam üik söze başladı, acemi İşe — Söyleyin rica ederim. — Efendim, cesaret edemi- yorum amma madem ki emir buyuruldu, arzedeyim.. Eten- dim Allah kimde varsa bağış- lasın bizim bir kızımız var, da- ha üç aylık iken annesi zehi: lendi — Allah size ömür versin —vefat etti — Allah bakidekilere ömür versin! Geçen makalemizde bir bu- Ççuk senelik tecrübe neticelerini |haztler, işaretler, imlâ kaidele- ri,gramer meşeleleri noktaların |dan tetkike başlıyacağımızı va- detmiştik. Hartler meselesi, bu 'mesele lerin en nazik ve en muhataralı sırı teşkil eder. Çünkü bir mil- İletin yazma ve okuma vasıtası düşündüğüm sırada küçük hiz-/para isteyenler bunu ufak bir | olan alfabe öyle her dakika de- |ğişme tecrübelerine maruz bıra kılamaz. Yazının belkimiği olan |alfabeye hart ilâve etmek, |hut ondan harf çıkarmak dilin |yazma ve okuma bünyesini sar- |sar. Arap yazısınıın asırlarca sü ren hakimiyeti en ziyade bu sar İsıntı korkusu ile izah edilebil- |mektedir. | Şimdi elimizde mevcut olan İve bir buçuk senedenberi az İçok alışılan alfabede yeniden |tadilât yapmağa kalkışmak, iki İcihetle mühim mahzurlar arze- |der: dan başka bu iki harfin üstlerin deki tremaları yazmak için elin 21 esnasında geri dönmek Mecburiyetinde kaldığı da bir güçlük olark ileriye sürülmek tedir Hi — Sadasır harflerden en çok güçlük iddiasına maruz ka- lan nokta «k» harfinin üstünde- ki ağır yükün azaltılması ihti- yacıdır. Pek çok mektuplar ve bir çok zevat «ge harfinin de «ka nıti kalın veya ince sesine delâlet etmek üzere alfabemize alınması lüzumunu ileriye sür- mektedir. «Ko ile ayni vaziyette bulu- nan «ga ve «)» harfleri için ayni mahiyette itiraz hemen yok gi| bidir, IV — Sadasız harflerden işa- retli olan «ç,ş.g» harflerinin de &Ö» ve «ü» gibi yazmayı güç- leştirdiği iddia edilmekte ve he Te *Ö», «Ü ve ağ» nin işaretleri, «iv ve 4ja nin noktaları üstte ve Mürüvvet! gün evvel evde farla ça- | olmaktan — mütevellit Orgunlük — hissetim. Her “izürültüden uzak olmak i- Ürüçenin en hücra bir köşe- şkildim; başımı dinliyor- |a€Daha on dakika, bir çey- | Miçmiş, geçmemişti ki ka- andı.. Ben hiç bir şeyle | Dilar olmak istemediğim i- V Dillırmadım ve kendi hül- daldım. . Düşünüyor- Te Günün birinde sokakta Buyursun, al getir.. Kız gitti ve hemen adamı peşine ta kıp getirdi.. Kranta yanakları çökük, traşı gelmiş, orta boylu, İkırkık bıyıklı, rengi - uçuk bir İçeket ve pöti kare bir pantalon Iâbis elinde de imam feneri tu- tar gibi budü mücerrette tut tuğu bir kara baston. Her halde tanıdığım adam değil. Beni gö rünce şapkasını çıkardı ve onu- nla bir temenna yaptıktan son- ra başladı: — Af buyurun efendim, ra - hatsız ettim. — Estafurullah!, . P —Y yok her halde rahat- Hep bendenir sütle büy-| —Bu malızurların birincisi, şim üttüm. Şimdi bir yaşında.. Lâ |diye kadar basılmış kitapları, |kin maşallah hiç bir yaşında de |öğrenilmiş esasları yeniden İmezsiniz.. İrileşti, azdı mı az- |sarsmak tehlikesini uyandırma İdı.. Eh bizde yüz verdik. Ka-|sı; ikincisi de şimdiye kâdar |pıyı açık bulunca sokağa fırlı- | yapılanın ciddiyetinde şüphe İyor, yaramazlığına tahammtl | uyandırması ve bu şüphenin ye| «c> ha L mcdtübi hadilir güü değik , Düşüzdük. İnx sistecn Huldanda a ifimeli ea Mi T B Ş H | şaşırttığı da id. jireri Gedik sunma bir (mmüritr-. |seibetmesidir. |dia edilmektedir. jyetini görelim!. , İşte bu muhataraları du:une'ı Bu hulâsadan anlaşılır ki al- Lâf bu raddeye gelince ben |rek harflerde bir tebeddülün| febemizin 29 harfi arasında yal İşaşırdım, adamcağız oynatmış | faydasından ziyade mahzuru ©-| nız 3 sadalı ve 4 sadasız hatfte |bir yaşında çocuğun mürüvve- |lacağını teslime mecburiyet'güçlük görülmekte ve yalnız tinden bahsediyor.. Hep te mi | duymaktayız. bir harfin de ilâvesi teklif edi!- İbana gelir böyleleri. . devam et-| — Bu esası göz önünde tutarak,İmektedir. «a, b, d, e, f, g, h, i, ti: |mevcut alfabemizdeki harfler- j, /, m, n, o, p, I, $, t, u, V, y z» — ... Civarda da cinsi cibil | de yazı veya dilile iddia edilen| harflerinder: hiç bir güçlük id: «ço ile aşa nin işaretleri altta olması bir kelimede elin üç muhtelif hareket yapmasını i- cap ettirdiği en ağır bir güçlük olarak öne sürülmektedir. | V — Gene sadasız harflerden | karşıdan gelen bir O-|sız ettim. . birdenbire dursa ve i- | liyeti belli, terbiyeli bir şey de | — Allah bağışlasın — &zin ço- | üçlüklerin neden ibaret ve han gi harilere ait olduğunu arâştı- İzalım. Bir kere bu suretle hari- dia edilmemektedir. Güçlük diye ileriye #ürülen meselelerin mahiyetini ve hal İğ kılığı kıyafeti hiç te bi-| tre benzemiyen bir adam gelse ve yarım ya- |B anlıyabildiğim İngilizce ki in çehreniz sesli filme | * Plüsaittir. Ben “Palamut,, | Tn yasının müdürüyüm, si Caje etmek istiyorum, se-| istersiniz?.. | ben bu sual karşısında| allaşırım, sonra ken telir adamdan bir rande- Wrak görüşmeğe giderim. | , ver yukarı pazarlık- | NCira seneliği beş yüz bin “an beş senelik bir muka- dparım, bir seneliğini de dalarak herifimle birlikte im. Ben daha yol ha- it yaparken İstanbuldan iyrılmağa başlarım. Ne ! Rifat davası, ne Tak- eydanı, ne Galatasaray - ülâfı, me tramvay ce- Hiç, artık gözüme görün | için bütün inademi topladım, o |bendeni ırdaki — adamlar karartı halini alır ve ür rıhtımdan uzakla- vapur yolcusu gözüyle e başlarım, buna müka- iki dela bir iki yerinin 4 gördüğüm “Hollivud,, ül ediyorum.. Şimı ya böyle — Türkiyeden bir yıldız diye gidince filmlerde gördüğümüz .iIİi_y;l,, inedebi — Ör UGU Hanım sorau: iniz efendim. dan telefon ediyorlar ıdim. Hanım bu haberi Cev- çaye verince yüzündeki sı- Falerhal zail oldu. o, benim Cevdet, kimin| atla. Beyoğluna çık, Löbondân ' hafta olmuştu. 'ef oluyorum efendim. fin sesini işiden Cevdet 4 Üp adeta Kkarşısında gör- hemen toparlandı: lersiniz hanımefendi, BiİZİ, a elen- Beşekkür cderim. Öy endir Evet hanı Ş h Hakkınız var efendi İcuktan başka yok! Bir l n ü ÂYFierif'dda maklir deni;; ' |lerde görüldi ldia - edilen İ|güçlükleri en küçüğüne kadar — Efendim, benim çocuğum |saydıktan sonra bunları birer falan yok! birer gözden geçirerek, ne de- — Aman Beyefendi, şimdi |receye,kadar doğru olduklarını içeri girdiğim — zaman gördüm Ve doğru olanlarının harfler ü- İdolaşıyordu, maşallah — aslan | zerind: tadilât gibi esaslr ve gibi muhataralı bir teşebbüte kal- kıp bakıp gözlerini — karpıştıra | — Çön ahi |kışmaksızın çaresi bulunmak kırpıştıra gülümsüyordu. : Beş | pazmm çocuğ İmümkün olup olmadığını araştı dakika kadar sustuk.. Ben hep | istifhamkâr nazarlarla ona ba- | — —,Ne münasebet Beyefei kıyordum, o'da dediğim — gibi |'di.. Buradan her geçişte se: ülümsüyordu. . Derken ağzını tr: izi tedir- ettiğimden eminim. . çarelerini gelecek makalemizde tetkik edeceğiz. İ. Necmi Hey Yarabbi!.. Bu ne sinir şey.. | min olun ki tedingin ol ma a aö gi D Süküt.. Adam yüzüme ba- Mıllıyet n yokk efendimi; baği u olmalı. fahi mükâleme ve |ki, alarda harflere ait ola- | — tuşalah afiyettesiniz?.. — Teşkkür “ederim, sizde i- İyisiniz inşallah?. . — Allah ömürler versin efen İdim.. Bizim iyiliğimizden ne o |tacak?. İşte bata çıka gidiyo İruz. | Lakırdı bu krvami bulunca ben herifin paraistiyeceğini tah |min ettim ve cevabı ret vermek devam etti: — Efendim, bendeniz de şu- rada oturuyorum, tarlanın ar- kasındaki boyasız evde., | — Yal. demek konişuyuz!.. Esteağfurullah — efendim |bizim haddimiz mi?.. | Eyvah hep İâkırdınim — tonu para isteme mukaddemesini an dırıyor.. Vermiyeceğime iyice romanı: I(E Bürhan Cahi) evdet Bey telefonu kapat- tı. Yüzü hala gülüyor, Makina başındaki vaziyeti hala de; miyordu. Hemen saatine baktı. - Dört buçuğu geçiyordu.” (Tosün) a seslendi: — Tosun, çabuk otomobile | bir paket verecekler al. Sonra Ferda Hanıma dü: — İmzalanacak, yapılacak iş var mı? Beş vapurile gidiyo İrum. —Hayır efendim — Nuri Beyi çağıt. dön- Ferda Hanım içeriye gider- Hine edilmesini söyledi z sürülen meseleler holur efendim, yavrularsa |sını zatialinize takdim edesim, İhem bizim kızımız — ualarımız |şunla | ! — Sadalı harflerden “r,, har A2 , palanmız |finin güçlük verdiği, matbaa ya |hem de mürüvvetini görmüş ©- | n da"i, den sonra gelince fikertla,.. İ“h, ye benzediği, “m,, ve «ne | — Hâaaal.. Köpekten bah- |ile beraber olunca karıştığı, el sediyorsunuz!. , Pek Mlâ, — hay | yazısında da üzerine " ., işareti hay! Ne zaman arzu ederseniz. |konulmak lâzım olup olmıyan Ben tenbih ederim. |yerlerde tereddüt edildiği iddia — Allah ömürler versin! Eh | edilmektedir. Bu işaret ve ka- ırun, |Tişma tereddüdü “u,, için de ile İbir iki gün sonra tekrar rahat- |Tiye sürülmektedir. Bundan baş İsız ederim. ka «m, «i, «i» şekllerinin biri- şEsteağfurullah! Selâmetle| birie çök benzediği de serdedi adat |liyor. çi eT A 11 — Gene sadalı harflerden| ven ölüsü (3) «ön ve «ün harflerine de itiraz| * — Beyaz beygir (5) onun'a | edilmektedir. € — Kâmer (2) Nida (2) istiyor- — Bunların «0 ve w«u» ya çok — İsim (3) Nlâve (3) İbenzediği, hele cım, «üs ve «üs| 8 — Kanın arkadaşi (4) İnek yav İarasındaki yakınlık adeta göz| tusu (4) şaşırttığı iddia ediliyor. Bun- Bugünkü yeni bilmecemiz Soldan sağı 1 — FPutbol (3) 4 — Bir âpor müsabakası (3) Hay Anladmız ya! Bizde bir er- İkek çoban köpeği var İkendi dişisini katmak muş! Dünyada neler var! | FELEK viren bu adam Hâleyi pek iyiletrafına bakınan Cevdet Bey tanıdığı için onun nabzma gö-| genç kadını bu vaziyette gördü. ilecek şerbeti de biliyor-| —Arabanın duruşu ve ayak ses sini emretti. Artık telâşından bir şey ya- pâamıyor, yerinde oturamıyor,|Te veri me yapacağını şaşırıyordu. (du. Buna rağmen yazdığı mek-|leri Hâleye Cevdet Beyin gel- Otomobil on dakikada yuka|tubun fena bir tesir yapacağın|diğini anlatmiştr. rıya çıkıp inmişti. Cevdet Bey|'dân korkuyordu. | Yavaşça başını gazetenin üs- muhasebeci Nuri Beye emirler| Beş günlük sıkıntı nihayet|tünden kaldırdı. Göz göze geldi verdi. Mühendis Alâettin Bey-| bu telefon darbesile nihayet bul|!er. İden telgraf ve mektup gelirse|muştu. Kırk bey, elli yıllık öm| — Aralarında hıışu_ıi bir mesele |bemen adaya kendisine telefo-|rünü en karışık-işlerde eskiten|geçtikten sonra iki ahpabın ilk | Nusret ve bu suretle kurtlaşan Cevdet'defa tekrar karşılaşmaları yeni Bey ararsa adaya gittiğini söy|Bey şimdi vapurun güvertesin| bir tanışmadan daha sıktcr ölür. İlemelerini tembih etti. Ve da-|de sevdalısına, nişanlısma gi-| Hale bu tabif ve hisst istırabı ha vapura on beş dakika var-|den genç bir mektepli gibi başı|izale etmek için gözlerinin hü- ken çıktı. ni rüzgâra vermiş, gözleri ma-| tün neşesile onu istikbal etti: Hâleye mektup yazalı bir|videnizin enginlerinde, ipek| —Bonsuvar Cevdet Beyefendi, O günden beri|gömleğinin altında göğsü ra-|nerelerdesiniz kuzum. Sizi gör cesaret edip adaya gidemiyor,| hat rahat nefes alarak gidiyor,|mek için hep aramak mr 14- nç kadıı incitmiş olmaktan| başıtda leziz sahnelerin hayali| zım? |korkarak karşı karşıya gelmek | dolaşıyordu. |. Ve ona cevap evrmeğe vakit İten çekiniyordu. Bir araba onu beş dakikada| birakmadan devam eti: Onun gıyabına Ahmet Sami |nizamdaki köşke yetiştirdi. Hâ| — Nasılsınız bakalım. İşleri- ile arkadan arkaya o kadar de-|le bahçede, fakat her vakit o-'niz ne halde, yüzünüz pek sıh- di kodu çıkmasına sebep oldu- turdukları ön tarafta değil, ba- hatli maşallah! Adadan büsbü- kları halde yüz yüze gelmek-|zr akşamlar diğer davetlilerle| tün indiniz mi? ten çekinen Cevdet Beyi bu te|beraber akşam sofrası yaptıkla' Genç kadının parmaklarınıhür ederim.... Nasıl....İken telefonu açtı. Löbona, şo-/lefon darbesi bütün sıkımtıdan(TI yan köşede hasır koltuğa yas / metle open Cevdet Bey bir koltu üphesiz de efendim... | bisküvilerinden bir paket yapıl| kola ve bonbonla, dondurma İmasını, gelecek adama verilme kurtarmıştı. Poletika ve iş hay İtürlü hileler ve entir |lanmış, akşam gazetelerini oku/ Şa yerleştikten sonra mahcup ve tında bin | yordu. sıkılgan cevap verdi: Pr çe-! Üç ayak tas merdiveni çıkıp! — Kusurlarım oldu — hanım- © — Demirin lekesi (3) Zade (3)! Kan aa 7 | Zorla Anababa için oğullarinı bir an evvel evlendirmek sabit bir fikir haline gelmişti. Baba kaç kere oğlunun ağzını aramış, b sevdiği kız olup olmadığını an lamak istemişti. Fakat Ooğlun- İdan aldığı cevap bü — genci gönlü hiç bir yere bağlı ol- madığını göstermişti. Nihayet bir gün oğluma şöyle bir nutuk irat etti: — Artık senin istikbalini, a- ile teşkil etmeni düşünmek za manı geldi. Hiç bir kıza gönül vermediğine iyi etmişsin, Şim di sana bir hayat arkadaşı in- tihap etmek lâzım geliyor. Her mız elzem. Onun için sen bu i- İşi bana bırak, benim intihabı- |ma itimat et. . Delikanlı babasının işe karış- masına, hele bu onun istediği İgibi bir kızı beğenmesine mec bur edilmesine hiç - memnun İdeğildi. Babasından her ay al- para ile her türlü gençlik |arzilarını — tatmin — edebilen |genç, hayatından şik İmiyordu. Onun için evlenmeyi |de düşi Babasina |bunları an! İ İkat bir baba ile bu kadar mah- rem olmak kabil midi? ret edemedi. Fakat bu izdi İbahsi yeni yetişen delikanlı çin neşesiz bit hikâye — olmak- tan geri kalmadı. Er geç baba- aki kar şısında bulunduracağın: hisse | dığı ünmüyordu. sının kendisini bir emri eğlenceleri Dünkü bilmecemizin halledilmiş şekli Yukardan asağı: 1 — Tarat ($ 2 — Noksansız (3) Ceriha (4) 3 — Beyaz (2) Koku (3) 4 — Bir nevi baharat (©) 6 — Çok aydınlık (6) 7 — Kasabın sattığı (2) Tavla ta) « G) 8 — Hacer (3) Adet makabili kul İlandır (4) 9 — Kızının koecan efndi: Bir kaç gün adaya gele- medim. Maamafih telefon etme- seydiniz de bugün yarın gelecek tim, Hâle bu bahsi kapatmak için hemen mevzuu değiştirdi : — Mevsim artık bitiyor, inen ler çok zannederim. Dün gece epey serindi. — Fakat adanın ne güzel son baharı olur hanımefendi . Buna pastırma yazı derler. Ada hem tenhalaşır, hem bir iki yağmur dan sonra daha tazelenir, | Genç kadın düdaklarınır biik tü: | — Evet, fakat bunu bilmeli ve zevk almasınır bilmeli. Hâlenin bu manidar. Şikâyet iHade eden sözleri Cevdet Beyi düşündürdü. Bir pot kırmaktan çekinerek yavaşça sordu: Bunu görecek ve zevk al- masını bilecek olanların başın- da sizin bulunmanız lâzım, de- ğil mi hanımefendi. Niçin? Cevdet Bey Hâlenin lâtif bir tebesstimle dudaklarından çıkan İbu (niçin) e cesaretle cevap ver türlü evsafı haiz bir kız bulma- | Cesa | Sarı'at izdivaç |diyordu. Nihayet bir #ün babâ İsı: — Sana göre bir kız bu dedi, Bu akşam annenle beraber bi İreceğim. idum ırlan, seni yere götü- | Genç çocuük itaat etti. Fakat câanı hiç te böyle bir ziyaret is- |temiyordu. Nihayet babası ve Tannesi ile beraber gidilecek ye re gitti. Orada bir kız — gördü. İste babasının ona münasip gör düğü kız bu idi. — Bu, belki gü- zeldi. Fakat bir kızı zorla be- ğenmek, işte bu kabil değildi |Kız çok zengindi. Delikanlı o- radan münasip bir fırsat bula- rak sıvıştı. Örnrü: çılgınca bir iş yapmak, memek istiyordu. Nihayet ge İce yarısı dini eğlence yerle- rinden birine attı. Orada bir ge- ne, boyalı hir kadın kendisine yaktaşmak istedi. İlk gelen fi- kir bu kadımı vanından savmak oldu. Fakat sonra hatırma bir şey seldi. Kadma: Bt Sana bir teklifim var, de di, bunu yaparsan climden rel diği kadar para da veririm. Be ni babam zorla — evlendirme! lmediğim bir kızı almak istiyor. Sen yarın babama gele rek benim im olduğunu, Levlenmeme razr — olmıyacağını lersin. Kadır abah © — Ben uzün zam oğlunuzu seviyoru: - nun evleneceğini duydum. Size söylüyorum: böyle bir izdivaç kabil değildir. Yoksa gelinini- zin yüzüne kezzap dökeriml.« Delikarılının babası bir iş a- damı tavru takınarak kadına bir kaç bin frank teklif etti, oğ lunu serbest brakmasını söyle di. Fakat kadım buna fazı öl müyordu. Fakat © akşam babasr oğlu- na şöyle diyordu: — Meğer senin — metresin varmış hal.. Neden gizledir. Kadın buğün geldi. Delikanlı alt tarafını merak la bekliyordu. Babası anlattı | Bir takım şeyler söyler Fakat nihayet meseleyi z ve paramla hallettim. Kendisi ne yirmi bin frank verdim. Sen den vazgeçecek, . Devrisi gün kadın geldi, de likanlıyı buldu: — Ben, namuslu bir kadınım dedi, baban yirmi bin frank ver di, Gel gidelim, şu para ile bir müddet beraber yaşıyalım. Kadm, hem genç, hem gü- zeldi. Teklifi kabul etmek için delikanlı bir mâni görmedi. Ni hayet bu suretle babasının elin den kuürtuluyordu. |di: — Siz, ki etrafınızda etek © tek takdirler ve öbek öbek tak- dirkârlar bulunan mes'ut bir ka dınsınız. Hâlenin tebessüm eden du- dakları büküldü. Gözleri daldı Genç kadmıri kalbinden — neler geçtiğini anlamak istiyen Cev- det Bey dikkatle bakıyordu. Fakat asıl ruhunu, kalbinin mahrem köşelerini bu cemiyet- 'te halâ ifşa etmemiş olan bu 26 ki kadının düşüncelerini gözle- rinden anlamak imkânı yok Ve Hâle bu esrarengiz dalğın kendini cabük kurtardı t Beye cevap verdi kanlar beni belki de sizin İlediğiniz gibi mes'ut — sar |Saadeti duymak için | (evvel hayatına hâkim ©o İzımdır değil v dan mahrumum Cevdet Bey mevzuun verdiği fırsatları kaçırı