Şeker ve petrol inhisa Petrol şeker | İnhisarı yarından itibaren mülga 18 Haziranda tasfiye * muamelâtı başlıyor | — Petrol ve şeker inhisar idare ŞA yarından itibaren mülgadir. tı!u akşam her iki idarenin hesap “arı kapatılacaktır. Haziranım üçüncü günü de şe İler ve petrol inhisar idaresinin Vlasfiye muamelâtı -başlıyacak- tasfiye memurla ir. İdarenin Mer Şeker ve petrol inhisar idare- İinin lâğvile 52 memüur ve müs- tahdem açıkta kalmaktadır. Bu Hmemurların diğer — inhisarlara DE " verleştirilmesi takarrür etmişse İde henüz kat'i bir yer gösteril- Petrol inhisar idaresi çiftçi- Önin ucuz petrol tedarik edebil- Mesi için kendilerine muamfiyet tezkeresi verirdi. Yarından itiba | “ten muafiyet tezkerelerini İktı- | at vekâleti tastik edecektir. Ya Aan gümrüklerde inhisar idar in şeker ve petroldan aldığı hisar ve istihlâk resmi alınmıy: daşlanacaktır. Bundan başka ge $e yarından itibaren şekerden | Üdört, petrolden 6 kuruş muame Üle vergisi ve okturuva resmi alt Yhacaktır. Adliye kadro- sunda tebeddül mü var Devran eden rivayetlere na- )taran İstanbul Adliyesinin yeni drosunda hayli tebeddülât var Hdır, — Gene bir hazirandan itibaren î tebligat müdürlüğü de yeni bir Üyekil alacaktır. | — Ankarada bulunan müddei | “*mumi Kenan B. yeni tebeddül | | ee hakkındaki emri hamilen ge | | ecektir. Y;nl hatlar Şimendifer hattı “Malatyaya varıyor , İsveç grupu- tarafından inşa ödilmekte olan hatların inşaatı ( ayli ilerlemiştir. Malatya isti- “tametinde ilerliyen hat yakında lalatyaya varacaktır. Ankara- Eereğli hattında in- Yaat en arızalı yerlerine gelmiş tr, Burada üç buçuk kilometre lik Türkiyenin en büyük tüneli / Açılacaktır. İsveç grupu tarafından Fevzi :M-Diyınbelu'r hattında Gök- | — çayı üzerinde de Türkiyenin İk büyük beton arme şimendi- * ;rr köprüsü inşa ettirilmekte- © Bu köprü 300 metre tulünde » € 30 metre irtifamdadır.35 met, | | — * arzında, 8 kemeri vardır. Köprü bir kaç aya kadar bite “Rektir. ” "İzmir& dünkü maç | İzmir, 30 (Milliyet) —Bugün | | Yapılan maçlarda Karşıyaka bi- |* karşı üç ile Altaya ve Sakar- Va sıfıra karşı bir ile Altınordu Va galip gelmiştir. —N | | İ Hünkâr suyu sahil Emanetten davacı | ,, Sarıyer Hünkâr suyu sahibi >nanet aleyhine bir dava açmış "& her gün için S0 lira zararı ma Jevi istemiştir. Buna sebep sahi Sinin bu suyu damacana ve fıçı la Bakırköyünde satmak iste Nesi ve fakat memba sularının anet memurları - tarafından I unlanması meşrut olduğu ilalde o mımtakada bu - vazifeyi Fapacak memur bulunmadığı i- Sin Emanetin buna müsaade et- Gemesidir. | | | Ev 930 senesi evkaf - bütçesi kaf işleri ilim ue sihhat için 355 bin lira veriyor Evkaf umum müdürlüğünün yeni bütçesine nazaran 926 sene sinden şimdiye kadar - satılmış ola emval bedelleri ile 930 sene sinde satılacak mahaller bedel- leri vakıf paralar müdürlüğüne gönderilecektir. Yalnız mahalle | rinde daha faydalt akaret inşaa tı mümkün görülürse strf lüzüm | ları tahakkuk ettikçe bu paralar geriye iade edile bilecektir. Burndan başka fili, kanunf ve hayri bir kuvveti kalmıyan tev| liyetler de tevcih edilmiyecek- | tir. Ancak tevliyeti evlâdiye ola rak intikal eden mütevellilerin hakkı intifaları mahfuz kalacak, yalnız tevliyetleri refedilecek - tir. Bütçenin masraf kısımına or- man zeytinlikler ve vakıf arazi masrafı olmak üzere (60) bin, tesis olunacak zeytin fidanları- nın bedeli için 12 bin beşyüz, a- kar inşası tamiri ve mübayaası için 385 bin hayrat inşa ve tami ratı için 116 bin lira konulmuş- üşşefakaya muave- net için 25 bin Darülfünuna ki- tap ve eşya mübayaası ve teber ruu için 100 bin muhtelif mücs- sesatı nafiaya yardım için 50 bin Türk ocaklarına yardım için 30 bin, hudut ve sevahil sıhhiye büt çesine yardım için 150 bin lira tahsisat konmuştur. Çekirgeler Dörtyol ve Islahi- yeyi istilâ etti Cenup vilâyetlerimizde çekir ge mücadelesi devam ediyor. Bu hususta Adana gazeteleri gu ma lümatı veriyorlar: “ Çekirgeler, Dörtyol ve İsla hiye cihetinde dağları, dere ve ovaları kâmilen işgal ederek yu. murta bırakmağa — başlamıştır. İşgal ettikleri saha Payastan Kozana kadar tahminen yüz ki lo metredir. Yumurtalar on sekiz günde açılıyor ve senede dört defa yu murtlıyan bir çekirge her defa- sında 33-90 arasında yumurta bırakıyor. Şu hesaba göre bir | çekirge senede (600) bin çekir | ve.. ge meydana getirmektedir. Şim dilik yumurtlamakta olan çekir genin uçkun haline gelmeden im hası lâzım geldiği aksi takdirde ekilmiş olan her şeyi mahvede ceği haber verilmektedir. ÖOsmaniyede bu tehlike ile lâ yık olduğu ehemmiyetle alâka-| dar olunmadığı söylenmektedir. | Bunun için yegâne mücadele ve imha çaresiyumurtalardan çıkıp| yürüyüş haline geldikten sonra | çinko siperler çekerek öldürmek tir. Bu akının önüne geçilmek i- çin herkesin mücadeleye azami yardım etmesi ve çinko vermesi | vatani bir mecburiyet haline gel miş bulunyor. Cemil B. şehrimizde Sabık Dahiliye Vekili ve Te- kirdağ meb'usu Cemil Bey dün şehrimize gelmiştir. ARALIYAR ZMN SK KNYU İrtihal | Nafıa sabık müsteşarı Bürha | nettin Beyin oğlu İstanbul E- Alektirk şirketi müşteriler mu- asebesi şefi Mehmet Ali Bey kısa bir hastalığı müteakip dün akşam rahmeti hakka iktiran et miştir. Cenazesi bugün öğle şli etfal hastanesinden kaldırılarak Teşvikiye camiinde namazı eda kılımdıktan sonra habıgâhı ebedisine.nakledilecek tir. Cenabı hak garik rahmet eyli| - Zabıtlar Yarından ıtiba- ren Arapça tutulmıyacak. Adliye mübaşirlerinde tasfiye yapılacak Mahkemelerle Vilâyet ve Be lediye meclislerine zabıtların a- rap harflerile tutulabilmesi i- çin verilmiş olan mühlet yarın hitam buluyor, Haziranın birinci gününden itibaren gerek mehakimideki ve icra dairelerindeki bütün Za- bıtlar yeni — harflerle tutul- mağa başlantacaktır. Bu münasebetle bazı mübaşir lerin yeni Türkçeyi henüz lü- zumuü derecesinde elde edemedik leri anlaşıydığından bunların da tasfiyeye tabi tutulmalarına ka- rar verilmiştir. Poliste Bir araba Dün 9 yaşında bir çocuğu çiğnedi Yemiş iskelesi arabacıların- dan Abdülhamit dün Unkapa- nından geçerken Ramazan is- minde 9 yaşında bir çocuğu çiğ niyerek ayağını ezmiştir. Ra- mazan Etfal hastanesine yatı- rılmıştır. Arabacı hakkında taki bat yapılmaktadir. Acaba hırsız kim? Karagümrükte Altay mahal-| lesinde tütüncü Osman Ef, nin dükkânma hırsız girerek 200 li-| ralık tütün ve beş kra ufak pa- ra çalmıştır. Tahkikat yapıl- maktadır. Mahmut Şevket Pş, vapurunda bir kaza Ortaköy açıklarında- demirli bulunan Mahmut Şevket paşa vapurunda bir kaza olmuş, iki gemici yaralanmıştır. Deniz polis merkezinin yaptı ğt tahkikata nazaran kaza şu su retle olmuştur: Vapurun kazanında küçük bir tamir yapılırken islim tazyıkile “Valt,, açılmış, bu yüzden çark çı Sezai ve yağcı Mustafa Efen diler bacaklarından ve kolların- dan yaralanmışlardır. Yankesici kadın Edirnekapıda yıkıcı Mustafa Efendinin dükkânmma müşteri gibi gelen bir kadın orada asılı duran caketin cebinden 316 lira çalmıştır. Palto hırsızı Beyoğlunda Tiyatro sokağın da balıkçı Rağıp Cemalin palto sunu sabıkalr Acem Hüseyin çal mıştır. Dünkü cerh vak'aları 1 Eyipte konduracı Abdullah la Niko kavga etmişler, Niko; kondura biçağı ile Abdullahı ya ralamıştır. 2 — Eyipte bir kahve üzerin de oturan amele İsmail: Kendi odasını gözetliyen meczup Ah- met Hasanı başından - sopa ile yaralamıştır. 3 — Taksimde Macar cadde- sinde 38 numaralı apartmanda oturan madam Mari, komşusu Fatma Hanımı başından tabak- la yaralamıştır. 4—İnebolulu Hakkı reis kendi kayığında tayfa Mustafayı döv- müş, başından yaralamıştır, 3 sirkat vak'ası 1— Bahçelikapıda Hasan E- fendi isminde bir şahsın 15 lirar sı dolandırılmıştır. 2 — Üsküdarda hâkim Mek-, ki Beyin evinden bazı eşya çalım mıştır. 3— Gene Üsküdarda Bahi yede tüccar Hazim Efendinin evinden eşya çalınmıştır. Mme Malama yakayı ele verdi Evvelce hudut haricine çı- karılan Mme, Malama geçenler de gizlice İstanbula girmiş ve | biyet ve tazminat davası ikame Jer, hava değişir. İnsan kendin gizlenmeğe muvaffak olmuştu. Nihayet Malama yakasını po sin eline kaptırmıştır. Sivil me murlar Göztenede — bir köskü.. | >8:0:0:010:0101810.ALELALA. M S Di MAYRN Kadın Birliği Kongre dün içtima edemedi vrer SDATT Kadın belediye azası namzetleri Dün Kadınlar Birliğinin sene lik umumi kongresi toplanacak tı. İçtimaa yüze yakın H. — gel- mişti. Fakat birlik azası mevcu dunun dört yüz küsür olması- na nazaran ekseriyet temin edi- lemediği için kongrenin 8 hazi- İra pazar gününe taliki zarureti |hasıl olmuştur. Diğer taraftan Kadınlar Birliğinin bazı H.ları |yeni belediye intihabı için nam- zet gösterdiği hakkında bir ta- kım rivayetler varsa da böyle bir şey mevzuu bahis değildir. Esasen yeni belediye kanunu- nun tatbikile kadım veya erkek gibi bir tasnif kalmamıştır. Şe- |raiti kanuniyeyi haiz olan her| vatandaş belediye azası olabilir. İntihap zamanı fırka namzetle- rini tesbit edereken hanımlar a- rasında da namzet gösterecek- tir. Fakat bunun içinde firka aza sı olmak şarttır. Her ne kadar fırkaya müracaat edenhammla- rm muameleleri ikmal edilerek bilfiil aza olamamışlarsa da bu işte pek yakında bitecektir. Alâkadar mehafidde namzet olarak Nakiye, Lâtife Bekir, Lâmia Refik ve Efzayiş Suat Hanımlar akla gelmektedir. Bir tamim SAT a SS (Birinci sahiteden mabaat) vine gittikleri zaman kendi aile| lerine ve muhitlerine okutma- ları ve belletmeleri hususünu temin eylemelerini ve askerlik şube zabitlerimizin keza bizzat ve mıntakalarında münevyer- ler vasrtasjje köylere kadar hu kitaplardan gönderilmesine ve okutulmasına hizmet etmeleri- ni, aledderecat kumandanların ve müessese amirlerinin de biz- zat bu hususa ehemmiyet atfey lemelerini lâzım görmekteyim. | B. E. Ra. Müşür Fevzi “Askerlik vazifesi,, nin kıy- metli münderecatı arasında Sa- mih Rifat Beyin nefis bir “As- ker koşması,, da vardır. Bunu aynen alıyoruz: İstiklâl savaşı gençleriyiz biz; Taribe koç Türkler diye şan verdik. Yurdumuz azizdir, çiğnetmeyiz; Aç, çıplak savaştık tipide karda, Kartallar avladık sarp kayalarda. Sakarya önünde. Dumlupınarda Ulu Gazimize imtihan verdik. Soğuklar zalimdi, kışlar amansız; Kuşlar yuvalardan düşerdi cansız; Vuruştuk yaralı, hasta, dermansız; | Ne aman istedik, ne aman verdik. — | Yıllarca ufukta yedi renk bayrak Salındı, bizimdir diye bu toprak; Hepsini allara boyadı şafak, Göklere içtiği kadar kan verdik. Kılıç kınlarından süzüldü kanlar, LAl döndü akından kır küheylânlar, " Açtı baharımız hep erguvanlar, Dağlara çiçekler armağan verdik. Murat dağlarından indik aşağı Göründü uzaktan armağı Kurüldu İzmire Türkün otağı Vatana yeniden bir vatan verdik. Samih Rifat dün tarassut altına almışlar ve bir kaç saat sonra Madamı ev- den çıkarken - yakalamışlardır. Malama polis müdürlüğüne getirilmiş ve evvel ernirde ne su retle İstanbula girmeğe muvaf- |fak olduğunun tahkikine başlanı | mıştır. Malamanın yakalanması üze- rine bir zat müddei umumiliğe müracaatla Madam hakkında hakaret, tahdidi hürriyete ubei etmiştir. Malama muhakemesi yapıl- |dıktan sonra tekrar hudut hari- rı yarından itibaren mülgadır Tarabya ve Büyükdere sahilleri... Kireçburnu yolile Büvükdereye kadar sahilde bir otomobil gezintisi.. Seneler Boğazın bu kısmına yeni bir şey ilâve İ etmeden Sokağın başında kulaklarr na kirezden küpe takmış - şiş-! man bir adam, küfesini karıştı- rarak, gelenin geçenin yüzüne haykırıyor: — Karamana gel! Karamana gel!. Siyah kirezin bir adı da karaman olduğunu ilk defa işiti yordum. | Boğazına pek düşkün olan ar kadaşım dayanamadı: — İyice bir kireze benziyor.. diyerek küfeye sokuldu: — Kaç kuruş kirez? — Manavda elliye amma biz otuza veriyoruz. — Tart bir okka.. Ertesi günü Trastgelince sor- dum: — Nasıl, kirez iyi çıktı mı ba ri? — Bırak atlah aşkına... dedi, | bir tane yiyemedik.. — Neden? —Hepsi kurtlu idi.. Dedim ki : — Kabahat sen de.. Herif,| açıkça karamana gel! diye bağı rıyordu... , — Karamana gel demek ne | olur? | — Ne olacak, karamanın ko- yunu, sonra çıkar oyunu.. — Doğru.. Ben orasını düşü nemedim. Şimdi burada size de nasihat edeyim: Kire* alırken içini açıp bakı nız. Kurtlu kirezler çoğaldı. Amma, deryadillik edip te: — Kurt büyüyüp benim ka- dar olunca ben dağ kadar olu- xüm.. diye düşünürseniz o da başka... * Boğaziçinin Rumeli Kıyısı boyunca, bir tarafa yatmış kü- çük şirket vapurunun göğerte- sinde etrafımızı seyrederek Be- beğe doğru yol alıyoruz. Son yağışlı günlerden sonra bu emsalsiz. bahar havasının kıymeti daha iyi anlaşılıyor. Ağzı leş gibi rakı kokan bir herifin, ispirtolu nefesini, yüzi de gezdirerek yüksek sesle gaze te hecelemesine fena halde sinir leniyorum amma ne denir? Bir aralık, aşağı kamaraya in meği bile göze aldırmıştım. Be | reket versin, buna hacet kalma | d da şerefli refakatimiz burada hitama erdi. Bebek iskelesine i- necekmiş. Sağ ayağımdaki na- sırda gözümü yaşartan son bir hatıra bırakarak defoldu, git- ti Üi & | | Artık rahatım.. derken, yanı- ma bu sefer de yüzü mumya gi bi sarr, altmışlık bir Ermeni du dusu düşmez mi? Acaba yerini yadırgar da çekilir mi diye a- yaklarımı açtıkça açtım. Fa- kat ben bu ameliye ile meşgul- ken o da sıranın arkasına doğru yaslarıryor muş. Bir de ne göre yim: Sıranın kenarında bir par mak yerde çabalanıp duruyo- rum. Belki ârif bir şeydir de istis kalden anlar diye: — Madam, dedim, rahatsız ol dunuz galiba? Sarı bir karalama defterinde silik yazılara benziyen - kıpışık gözlerile beni hafifçe süzdükten sonra: — Yok.. dedi, kefinize bakın.. Ben rahatımı bulmuşum.. Arkadaşım kulağıma eğildi: — Amma pişkin kocakarı i- miş be... Yavaşça fısıldadım: — Dağdaki gelir, bağdakini koğar diye buna derler. WEĞ ü Bence hakiki boğaz, İstinye | koyunu geçtikten sonra başlar. | Burada ufuk birdenbire geniş de tarif edilemez bir hafiflik his, setmeğe başlar. 'Tarabyaya çıktığmız zaman icine çıkarılacaktır, arkadaşım İtalvan sefarethane- küçük bir te- Ü işaret ederek: — Hadi, dedi, bekletmiyelim, bak bizim için motör hazırlamış lar.. Ben de ona İskelenin karşı sındaki otomobilleri gösterdim: — Motörü bilmem amma, bun lar her halde bizi bekliyorlar. — Ne demek istiyorsun? —Şöyle Büyükdereye kadar bir gezinti yapıp döneriz. — Sen bilirsin.. Şoföre tenbih ettik: — Ne kadar mümkünse o ka dar ağır git.. Meğer bu ihtara hacet yok- üi z otomobil, hur i almasına çok bir şey kalmamış eski bir araba idi. İkide bil — Zank.. diye duruyor ve bir ürü el hareketleri, motörün üze rinde bir hayli uğraşmalardan sonra yoluna devam edebiliyor- du. Amma ben bundan şikâ değildim, etrafımı. doya doya seyredecek vakit vardı, iyetçi | geçip gidiyor. işte halâ, kızıl duvarlarının kıntısı olduğu gibi duran Pra” sız sefareti harabesi, nuna doğru yaklaştıkça binal seyrekleşiyor, küçülüyor vem? | zaranın azameti birdenbire k | boluyor., | Bizanslılar, Kireçburnu: radenizin anahtarı ismini n verdiklerini şimdi daha iyi yorum. J Arkadasım dedi ki; — Hani insanm elinde vetli bir dürbün olsa Si görecek!.. Kireçburnu ile Kefeli geçtikten sonra Büyükder geldik.. Bahçeköy kemeri uza dağ yamact arasına kuruln | muazzam bir köprüye benziy , Büyükdere, içinden yıkı” | muhteşem boğazın bu müste |köşesi, srvaları dökülmüş ya ları ve sürü sürü satılık ve kif İlik evlerile, boşalmış bir şe halinde.. Bu mevsimde bile ch_oğhg kibarının | boş görünen, koca iskelesi ğazda sayfiyeliğini yapan bu . a k lik bulacağımı zannediyordum. Halbuki seneler, bir şey ilâve etmedikten maada mevcutları bile silmeğe baslamış.. İşte ihtiyar Tokatliyan.. İş- te fıstık ağaçları arasında yarı- sı kaybolan Summer palas.. Ve Bağcılara tente tevzii Bu sene bağcılara tente tevzi edilecektir . Bunun için Ziraat Bankası bütçesine dörtyüz bin liralık tahsisat konmuştur. Bu para ile ihtiyacın dörtte bir nisbetini temin eyliyecektir. Tentelerin tevzii hakkında bir talimatname — hazırlanmıştır . Tente ücreti muhtelif taksitler ile tahsil edilecektir. Damızlık hayvan getirtmek istiyenler Memleketimizde büyük cüsse K hayvanların yetiştirilmesine ehemiyet veren İktısat Vekâle ti Vilâyete gönderdiği bir ta- mimde parası taksitle tediye e- dilmek üzere ecnebi memleket- lerden damızlık cüsseli hayvan getirtmek istiyenlerin miktarı hakkında malümat istemiştir. Baytar Müdürlüğü; fazla gıda we iyi ahırlarda beslemek istiyen bu gibi hayvanlardan getirtmek istiyenlerin bir listesini tanzim edecektir. Ayni zamada hangi cins hayvanların celbedilebilece ğü, berellerinin kaç taksitte alı- nacağı hakkında da malümat temiştir. Konservatuarın dünkü Konseri Dün tepebaşı kışlık tiyatro- sunda saat 15 te konservatuar talebesi tarafından bir konser ve rilmiştir. Konsere İstiklâl marşı ile baş Janmış ve bundan sonra 150 ki- şilik —talebeden — mürekkep heyet: tarafından muhtelif gü- zel parçalar çalnımıştıar, Hüsrev B. geldi Sofya sefiri Hüsrev nen gelmiş, Ankara; mezu Bgitmiştir, İce eski Boğazdan kalmış b |tıra.. | — Gazinoların birinde al |bir saz heyeti eski şarkılardii. parcalar çalryor.. Günde an üç, beş vapur uğrıyan un müş bir köy haline gelmek, zel Büyükdere.. Sana hiç mıyor. Beyrut komitesinde şid detli ihtilâf Beyrutten Türksözü ze yazılıyor: Beyrutta toplanan Ermeni mitacrlar kongresinin mukar$ | ratı çok gizli tutulmasına râ men Türkiyeden kaçmış |Kürtlerle Ermeniler arası çok derin bir ihtilâfın baş terdiği anlaşılmaktadır ki, Bi nunda sebebi Taşnak ni Marsilyada ki, merkezi u misi tarafından Kahre şub sıtasile Halep Cemiyetine vi len paranm vatansız ve Mahmut Selim Celâdet Ki ran, İbrahim Paşa zade Bf İ rem tarafından suiistimal ed Mmesidir. Halbuki Taşnaklar bu p aleyhimizde çalışmaları için mişlerdir. İhtilâfın başlıca 4 bi budur. Bundan bir ay kadar rablusta “Türkiyede Ermen cayiüi,, namile bir film çeki tir. Bu filmde bazı Jalmışlardır. Antalya lise: biyat muallimi ve - mü Kürt taali cemiyeti kâtibi miliğini yapan Mehmet filmde en büyük rolu dan biridir. u Haziranda Berlinde topla i beynelmilel B kongresine Türkiyede davet dilmiştir. Kongre, alelumum tabil vayı mihanikiyeyi esaslı met lerde topliyarak bu min edilecek, tas beşeriyeti istifade tihdaf etmektedir.