İnsanların talihe, kısmete Sadı devam ettikçe istikbali “fetmek iddiasında bulunan- T gözlerine kıymet verile- <& ve falcı denen gülünç şah- Yet ingan şeklinde karşımıza Stamadığı zamanlar kuş — kılı- Deliğinden beş tsuruş atılın. 1 altındaki kapak açılarak i- nde bir karton düğüren oto- atik tartılma makinelerinden T tanesi de Sirkeci iskelesi ö- “me konulmuştur. Halk bu ne- baskü'lere oldukça Tağbet termekte ise de bazıları ça- Püğîane önü her çeşit satıcı- n dolaştığı yendir. Resmimiz Urada kıravatı kolayca bağlı- yvmime, eç aiğaYtar müdü yetinin işgal eçi ŞU binaya bir göz atmak b Nİ bir daire ittihazına elvö- :“'ruhnafhğım anlamağa kâfi "”n_-wwmınw;nsu na-i Başka .bı'r b Bir başmuallimin ricası Elâziz mektebi başmuallimi Cemal, imzasile aldığımız bir mektubu naklediyoruz: — Elüzizde tedavisi uz! Ü- ren bir hastalığa yakalandım. Mezwniyet alıp İstanbula gel- dim. Yolda geçindiğim bir ka- za yüzünden vaziyetim ciçlden açmacak bir haldedir. İstaobul- da münasip bir muallimliğe tayinlm için 27712 No. ile Ma- 'arif Vekâletine yaptığım müra- caatten henüz bir netice qık_mı_- (dı. Alâkadar makamlardan isti- damın bir an evvel intacını bil- hassa tetirham eylerim. ... Kadıköyünde köpekler zat, burada sokak köpeklerinin âoklnlıhî::nnvemmıi: çeni &'İW çalışacaktır. Nitekim inandırı- yor da.... Son zamanlarda kuş - falcıla- rının çoğalması da buna - delil- dir. saldırdıklarını, emanetinin bunca tebligat ve tembihata rağmen hâlâ so- kaklarda başı boş — köpeklerin serbestçe di Beledi- ye memurlarının müsamaha et- molerine bir türl ü akri erdireme diğini yazmaktadır, Karimisin beyanatına göre, serseri köpeklere sade tenha so kaklarda değil Belediye daire binasının burnu dibinde ve âde ta Belediyeye meydan okur gi- bi, kumluk mahalli ve Hal etra , fında ve bilhassa sabah ve ak- şamları tesadüf edilmekte oldu ğu gibi Haydarpaşa istasiyon binası önünde de köpekler do- laşmaktadır. Ah, bu sokeak kö- pokleri, .. Wre 'a Berber vesikası - Ben berberler mektebine mü- kayyet talebedenim, 8 mart 930 tarihli berberler cemiyeti heyet idare mukarreratına göre bana |mektep vesikası verilmeyeceği. İni haber aldım. Alâkadaranın |nazarı dikkatini celbederim, Nuruosmaniyede Bizim - ber- ber Kâmil ... İkinci mevkilere ne oldu? Akşamları Kurtuluşa git- mek üzre Şark şimendiferi ista- ' syonundan tramvaya binmekte- | yim; dört buçuktan beş buçuğa kadar bir saat İkincl mevki tram vayı beklediğim halde bu müd- det zarfında dört birinci mevki tramvay geldi. Ben de bekle- mekten uBanarak gine birinci mevkie binmeğe mecbur oldum Bu hergün böyledir. Acaba i- kinci mevki arabalara ne oldu? Karilerinizden Ha YAK buk bozuluyor ve karton üze- rinde yanlış rakamlar görün- meğe başlıyor. Bu suretle me- selâ soksen kilo ağırlığında bir adamın makinenin bozukluğu yüzünden birdenbire 30 kiloya düşmesi ihtimalden hiç te uzak değildir. yan an satan bir adam cağızı, iş başında gösteriyor. — | Hakkı sılsa yangından kurtulan Abir yandığı halde odalarında palto kısınma yerleştirilen müdiriyet | ile oturmaktan başkâ çare devairi pek harap bir haldedir. marnışalardır. bula- Binanın vemen bütün sıvaları dökülmüştür. Akmıyan yeri yoktur. Kışın yağışlı günlerin- de zavallı memurlar, Bobalar de başka bir binaya nakli zaru- Tidir fikrindeviz. , Bir Dökmecilik namı altında bir zanaat, ve dökmeciler diye anı- lan bir zanaat ehli vardır ki, bir zamanlar İstanbul esnafının başlıcalarından biri idiler. Dök- meciler, bugün için Süleymami- y n arkasına gelen s0- ikağın içinde (20-25) kadar dük- kândan ibaret kalmıştır. Vak- 'tile burada (150) ye yakm dük- kân vardı. Dökmeciler, birer i- kişer, ticaretlerini - torbederek maişetlerini başka sahalarda aramağa başlamışlardır. Görüştüğümlr dökmeciler diyorlar ki: — Şimdilik dökme işi namı- na yaptığımız şeyler, maran- leri, igbi ufak tefok işlerden ibaret kalıyor. Dökmecilik, 6ç- ferberlik esnasında bir İmâıı,l* canlanır gibi olmuştu. Avrupadan hazır gelen dökme işleri ile rekabet ettikçe güçle- şiyor. Hele son senelerde dök- mecilik, karın doyurur bir. za- İnaat olmaktan çılemıştır. Ev- velce kendilerile iş Yaptığımıs hurdacılar artık bise ıllq ed:—dı-— mez oldular. Çünldü el e ge çen malı Avrupaya gönderme- ği daha kârlı buluyorlar. Dökmeciter, kantarcılar, ke- yya eglerek madeni mevat imal edenler cemiyeti miyet teşkil ettik. gilmağa yüz tutan bir zanaati Mi tüi Baharr artık pek - d Baytar müdiriyetinin her hal | da hissetmeğe başladık. Kır- |değil, baharın kendi rengi... | şehir halkı ile dopdolu. . Say- lar yem yeşil.. Ağaçlar bem- heyaz. .. Fakat bu beyazlık kar | da oturulacak yer bulunmuyor. |ha epey. kısım dökmeciler, Dökmeciler, dükkânlarını kapayorlar! |Kaç dökmeci var'dı, şimdi nerelerde kaç dökmeci kaldı? hangi cemiyet kurtanabilir? Esasen osnafın da cemiyet- ten bir şey beklediği yok. Bir Bütün sokakları bu halde' ee $ Şu resim on tsuru bir havada resteciler, bu üç esnaf, birara- | Bomonti civarındaki sokaklar- |kadar zahmet etmelerine mey- | dan biridir. Bu resmi görmek, namile bir ce- | Taksimden yukarı bütün s0- bir ibret levhası halinde gaze- ! Fakat, da-| kaklar hakkında bir fikir hâsıl 'teye basıp kendilerine - arzedi- lemeğe kâfidir. İ j Şimdiden Boğaziçi vapurların- Li l işi -dökmecilikten e N tt T ARKERRM Z balıkçılığa kısım dökmeciler de Galatada Kalafat yerindeki dükkânlarda | çalışıyorlar. Fakat, bunlar da | D ç Emanet erkânımın buralara dan kalmamak için bu resmi' yoruz. Bahar, her tarafa hayat getirdi... & yakınımız- | yığınlarınm soğuk beyazlığı | Kırlar, açık havaya can atan |havaların iyi gittiğini iyelere taşınma mı evsimine d: MEE T e dökmüşlerdir. g SS »7 gittikçe asalmalktadır. Döküm işleri, daha ziyade insan kolu- || na ihtiyaç hissettirir. Halhbuki, bu işleri, büyük dinarmolu ma- kineler çok daha sür'atle, çok daha temiz çikarıyor. Binaen- | aleyh, biz ne kadar çalışınsak çalışalım, dökmecilik bu şekli- le hiç bir zaman terakki edemi- yi n B Dökmecilerin bir çoğu şimdi garip değil mi, işi balıkçılığa — dökmşülerdir. Dökmecilikle ba Tıkçılık arasında bir münasebet - | yokmsa da dükkânda bütün gün | boş oturan bu adamlarım ilk ha- | tırlarına eglen işe atılmalarını mazur görmeliyiz. v Mütekalt asker imzasile... nundan istifade edip etmiye- | ceği soruluyor. Öğrendiğimize göre kanun henüz M, Meçli- — sinden çıkmamıştır. Hentiz bir — teklif mahiyetindedir. Müdafa ai Milliye encümeni bu husus- ta askeri mütekaitlerin yeni kanundaki zamdan istifade ed: bilmeleri için kanuna bir mad- de ilâvesini teklif etmiştir. Bi- — naenaleyh muhterem kariimi- zin ümit ettiği zamma kavuşa- bilmesi ihtimali kuvvetlidir. — ge