MİLLİYET — PAZAR 6 — NİSAN 1 Ümdesi “Miljiyet” tir. Di y NİSAN 1930 EHANE — Ankara caddesi Telgraf adresi: Milliyet, 1 P Telefon numaraları: VW ambal 3911, 3912, 3913 İÇ0DNE ÜCRETLERİ ! “ — Türkiye için Hariç için Ü : 400 kuruş 800 kuruş, 7150 , 1400 » 1400 ,, 2700 » #4 | j evrak geri verilmez geçen nushalar 10 kuruştur. Fre ve matbaaya ait işler için müracaat edilir. ilânların mes'uliyetini kabul etmez. " hava bulatlü . olacaktır . & stimal artıyor! YA || “ıde bir gazete İle yanıma ;'l; e dedi ki: (, Szizim artık - ötomobile © imkânr benim için git | atıyor. İşte, oku! Delileri ,1 eğlin de öotomobil almmış. < ümumi işler için kullanıl | (arın adedi beşi buldu.Bak y g ayayım; Cenaze otomobi - otomobili, hapishane , dilenci otomobili ve 'e Ü |irsem sana vasiyetim ol- iaazemi mutlaka tornobil- yirti e! ş- Mükemmel bir * “her gün bir tane anlatsa- bir buçuk sene siirer. (.birden fazla masala da zihinler müsait değil. FELEK V inci hafta müsabakasında h liği kazanan Darüşşafaka M l'.'ancî Beyin yazısı şu- Jdinlara intihap hakkının 'esi hususunda ittihaz olu arar bu haftanın en mü- t " “nilletlerinden bir çoğu bu “ta bize tekaddüm etmiş- Ki evlâdının nıs- Şkil eden hemşirelerimi- “haklarından istifade ede- jJeri aynen bir bedenin iki dan birinin âtıl ve meflüç * j8t gibi idi. Bu uzvun da m güzel mahluku de- istiğrak içinde idi. Şap- gğıkmmş, kıvırcık siyah g |yüzüne dökülmüştü. Yu Bey dudaklarını bu cakların üzerinde gez- clleri gergin ve düzgü dün en hassas yererinde güzeli başı avuçları bir şiirin parçala- avadisini teşkil eder. Av- İ Ankara musiki mektebi mu- allimi Afet Hanım tarafından kadınların intihap hakkı mev- zuu ü:edl:ıdğ mühim bir konfe- rans verildiğini kaydetmiştik. Pek ziyade kıymet arzeden bu konferansım metnini de bugün dercediyoruz: Muhterem Hanımlar Müuhterera Bfendiler; 'üksek huzurunuzda, bahse cü- Tet edeceğim mevzu intihap mese- lesidir. Bu meseleye temasımın ve — o- iştigalimin, iki sebebi vardır: Bizi ve en mühimmi, çünktü - Türki mületinin azasındanım; çünkü Türk vatandaşıyım; intihap hakkının cin- İlsiyet farkı olmaksızın her vatanda- şa şamil olmasını kat'iyetle istiyon bir kadınım. İkinci sebep, — Müsiki; muallim mektebinde — Yurt bilgisi namı altındaki dersin de bocası: ğım; bu dersin programında, intihap ahai de vardır. “İntihap hakkında söyliyecekleri-; min izahına medar olmak için mü- saade buyurursanız daha evvel e- sazlı görülebilen bazı noktaları kı- saca hatırlatacağım. “Malümdur ki, demokraside ç tat? vardır: 1 — Doğrudan hükü- met, 2 — Yarı doğrudan — hükümet, 3 — Temsili hükümet. Doğrudan hükümet — Vatandaş- darın hepsi birden devletin muhte- HE ifelerini, bizzat — ifa ederek doğrudan — doğrüya — milli — irade, gösterirler. Buna (Doğrudan hükü- met) diyebiliriz. Doğrudan doğruya ibaret r. Mazide — dahi bu tarz hü—:n demokrasinin bütün icapları dairesinde tatbik -olunmuş değildir. “Bu bükümet sistemi zamarımız- da bemen hec yerde - terkolunmuş- tur. Yalnız İsviçrenin bazı kanton- larmda carlidir. “Bu küşük kantonlarda münte- hap meclis yoktur. Her sene, vatan- daşlar, muayyen zamanda, haya gü- zelse açıkta, bir meydanlıkta veya bir çayırlıkta; hava güzel deçilse bir yerde toplanırlar ve doğrudan doğ- ruya hükümetin idaresini ellerine a- lırlar. Bu toplanmaya — (Mcmleket Mecisi) —yahut (Mülü Meclis) adı verilir. Gündelik işler bu Meclis ta- rafından İntihap olunan memurlara bırakılır. Bunların başında bir ne- vi Reisicümhur demek olan bir (Me- mleket Reisi) vardır. Görülüyor ki, bu küçük — kantonlarda her — va- tandaş ayni zamanda — meb'ustlur. Memleket meclisine (Memleket Rel- #i) riyaset oder. Bu Mecliste vatan- daşlar, halkım menfaatine taallük e- den bütün leri tanzim oöderler bütçeyi ve kanunları tasdik eder- ler. Muhtelif hükümet memurları- t intihap ederler. “Memleket relsinin daveti üzeri- ne fevkalâde — toplanmalar da olur. Mecilisin açılamsı, kapanması, hattâ Mecliste oturulması, birtakım cski ve dini merasime tabidir. — Bu Meclis- lerin mahiyeti tetkik olunursa, gö- seselerdir. Ancak ahalisi az olan kü- İçük bir mıntakada mümkün olabi- ir. Büyüklüğü ziyade, ahalisi çok o- lan memleketlerde mümkün — değil- lir. | — "Bundan başka bugün devlet hiz- |metleri o kadar çok ve güçtür ki, | bu vazfelerin alelitlak toplanacak va- |tandaşlar tarafından, hal ve ifa e- | Şilmeleri, hem mümkün değildir.ve İhem de caiz değildir. Hülâsa, doğ- rudan doğruya hükümet torzı dernok rasi prensibine nazari olarak en uy- gun görülmekle beraber — bu tarzın bugünkü büyük ve mütekâmil dev- letlerde tatbikine imkân yoktur. Yarı doğrudan hükümet: Millet kat €a mühim meseleler hakkında son kararın verilmesini kendine bıra- kır, Buna (Yarı doğrudan hükümet) an Cahit |nız onların hareketlerile titri- Wycır. sarsılıyordu. Bu raşe ve sa İdemeler yavaş yavaş arttı, kü- çük sandal bir vurgun martı gi- bi çırpınmağa başladı. Bir fırtı na bü ufak tekneyi sarnstı, sal- ladı. Sonra yavaşladı, yavaşla- dı. Hareketsiz kaldı. Fırtına dinmişti. Bin bir gece hikâyelerindeki efsanevi aşk maceraları gibi ne coşkun fırtınalarına sahne olan (Leman) gölünün açıklarında bu gece de bir fırtına kopmuş- tu. Fakat bu fırtına ipek gibi su| larile sakin oyuyan gökde değil sandalm içinde kopmuştu. Bitap, yorgun, aşk ve hayata, kanmış bir sükün ve feragat içinde avdet ettiler. .** H, “Haziran ivtidasında büvük| Afet Bu konfera Bu çok mühim ve kıymetli konferansın metnini neşrediyoruz. hükümet, mazinin bir hatrraşından | dan Tülür ki btınlar sade ve iptidal müce- | İ NnSı | Afet hanım konferan- sını verirken denir. Yarı doğrudan hükümet, (Doğru- dani hükümet) ile (Temsili bükümet) arasında, mürekkep bit — sistemdir. Denilebilir ki istikbalin tatbike ha- zırladığı sistem, bu sistemdir. Hali azırda, demokrat — memleketlerde, bu bükümet şekli lehinde birtakım - kir cereyanları başlamıştır. İsviğre ve Amerikanın birleşmiş hükümetlerin - den bazıları bu hükümet usulünü çoktan kabul etmişlerdir. Bilhassa, dmümi harpten sonra, bu sistemin tatbikatı genişlemiştir. Yarı doğru- hükümet xisteminin Referendesin yani halkın tasdiki hakkı ve Veto 'yani ret hakkı ve halkın — teşebbüs hakkı gibi esasları — tecelli ettiren mühtelif tatbikleri vardır. Bunlar bi- tibirine girgindir. Bu hususta fazla tafsilleri — bırakıyorum. Yulnız şunu arzedeyim ki, bu sistemin tatbikin- de, nazafi dikkate alınacak en mü- bim nokta, miletin siyasi ve içtimat terbiye ve tekâmlil derecceldir. *Terasili bükümet — Biliyoruz ki devlet, milletin kendisidir. Mületi idare edenler değildir, çünkü iyade milletindir. dler a Börağ “Ancak milletle idare — ödenlet 'a rasında hukukf münasebetler vardır. Bu münasebetten temsil fileri meyda- na çıkar. Temsil fikrini şöyle ifade edebiliriz: “Millet, asıldır. Miltet - işleri dare edenler, onun mümessilleri o- labilir. Bu mümcssiller, millet nam vehesabına devlet işlerini görürler. Millet, devletin işlerine muhtelif ta- rzlarda iştirak eder. Bilhassa, mü- messlleri intihap eder. “Mümessiller kimlerdir? . “Devlet uzuvlarından, kendiliğin- den hareket selâhiyetine malik olan ve bu sıfatla devlet — işlerini gören kimseler mümessil ariatını haizdirler. Devlet reivi, Vekiller, Teşril mec- hisler gibi.. Devlet mücssetesini teş- kil eden bunlardır. Kendi kendine icta —kararı vermek selâhiyetine malik olmıyan ve ancak aldığı emri tatbik eden kimseler (Memur) dur- t İşte, millet mümessilerinden te- gşekkül eden hükümete (Temili mükümet) denir, “Hanımlar, Efendiler; Temsili hükümetten bahsederken temsili rojimin de ne olduğunu arz etmeliyim. Temsili rejim mefhumu i- |le 'Te: bükümet — arasında şu fark vardır. “Temsilt rejim tatbik - olunan bir devlette, devlet reişi ve hükümet ve teşrit meclisler kâmilen mlilletin | intihap ettiği mümessillerden te- şekkül eder. Halbuki, sadece Tem- sili hükümet denildiği zaman bunda millet emniyet ve kontrol fikrile, (mümessiller intihap eder. 'bir mümessiller heyeti tesix eder. Fa-! Fakat devletin başında veraset ta- rikile gelmiş bir hükümdar da bu- Tunabilir. Meselâ, İngilterede olduğu bir münakaşabaşlıyacak.İştirak edeceksen şimdiden hazırlık görelim, Tafsilât postada, Alâeddin,,.. Cevdet Bey otelin holunda gazeteleri akunken “Gurom,,bu telgrafı getirmişti. Üstüste bü- yük kapılarla sarsılan âsabı o- nuhaşin, sert, atak bir hale ge- tirmişti. Telgrafi okur okumaz yerinden fırladı. (Süveyde) he nüz kalkmamıştı. avdet etmişti. Elinde telgraf, holde dolaş- mağa başladı. — Gitmeli! dedi. Seyahati ta mamlamak için yeni bir afer yapmak lâzım. Ve bir anda gö- zünün önünde İstanbul, yazrha ne, iş hayatı, dostları vebilhas- &a Halenin iri nerkis gözleri geldi. ş Liübnan güzeli artık mevsi- i geçirmiş bir çiçek gibiydi. Yirmi gündenberi bu güzel ka- nın bütün baharını, şiirini ve Temalli reğime mutabık — Temsili bir devlette, İdare — edenlerin hepsl Mmüntehap — mümessildir. Cümhuri- yet idareleri böyledir. nu; dndlhııd , telllet mümes- sillerini doğrudan doğruya veya va- sıta ile Intihap eden, mhglkı î:vy& tir. Bu noktada, millet ile müntehip heyetir biribirine karıştırmamak mü- himdir. Bir fert müntehip heyet aza- sından olmadığı balde milletin azası ve vatandaş olabilir. Hanımlar, Efendiler; demokrat ve temelli rejimler müntehip heyetin terkibi ve bu heyete ait vazifeler nok tasından çok değişir. Bu — noktaya, müsaadenizle, ti celbetmek ie- terim. & Doğrudan Hükümet, Yarı Doğru- dan hükümet ve Temsili Hükümet hakkında söylediklerimi yeter görü- Tüm. Müsaadenizle, asıl mevzuumuza yaklaşalım. Arzı im ki, — millet, bilhassa, mümessillerini intihap eder. Şimdi, intihap nedir ve nasıl olur? ü im. “Doğrudan Hü- halinde, vatandaş- lar, devlet işlerini bizsat — gürürler. Fakat, buna imkân o! ea vatan daşlar, devlet işlerini gördürmek - çin, kendi içlerinden bir takım kin- seleri seçip ayırmak lâzımdır. — İşte bu işe intihap denir. İ Hanımlar, Efendiler; intihap mei bumunda, oldukça karışık, hir takım ruht amiller vardır. İlk önce intihap, bir insan kütle- Binde, milşterek bir arzunun — müm- kün olduğunu kabul eder. Hakikaten müşterek fikirlerin yardımı olmaksı- zın, dünyada hiç bir intihap mümkün olamaz. Bir de intihap, müşterek arzunun Açrasını, bir yahut müteaddit mümes, sillere nakletmek imkânına . istinat eder; yani esas olarak, intihap olut- anın intihap eden namına hareket et tiği nazarı dikkate almaâbilir. Bundan başka intihap, ekscriyet prensibine inanmayı talep eder. Ek- seriyet prensibi, daha kuvvetli — bir grübun daha az küvvetli bir — grupa karşı arzusunu tatbik etmek hakkına İmalik olmasını ister. Hanımlar, Efendiler; bü prensip, intihap meselesinde, başlıca münaka- şa zemini teşkil etmektedir. Bu pren sipe göre en büyük kuvvet, en büyük cebir kudretinden başka bir mana - fade etmiyor diyenler ve bu manada müsavatsızlık ve adalcesizlik gören- ler vardır. İntibapta adalet ve müsavatı te- min etmek için düşünülen ve bazr memleketlerde — tatbik olunan çare, Nispi Temsjl usulüdür. Ekseriyet şistemine göre intihap olunacak mebyusların kâffesi; en kuv- vetli olan ve bu sebeple n çok Tey kazanan fırkanın namzetleri olur. Bu Vürka, tek beşına Moclüste bütün mil-) Teti temell edebllir. Nisbt Temsil sistemi-ise, her fır- kaya, malik olduğu aza adedile müte- nasip bir temsil hissesi temin etmok ter, Bu sistemin, tatbiklerini izaha kâl kışarak sizi yormaktan — çekinirim. Yalnız, şurasr muhakkaktır ki, Nispt Temasil sistemi de tenkitten tamamen masun, mükemmel bir sistem değil- dir. Nispi Temsilin başlıca mahzurları şunlardır: Nispt Temsil, Mecliste e- hemmiyetsiz bir takım ırud:t do- ğurür. Bu vaziyet müstakir bir ekse- riyetin teşkilini meneder. Meclisi ik- tidarsızlık içine gömer. — Hükümet buhranlarını ziyadeleştirir. Bu — sis- tem yüzünden mtırap çeken, ve bunu terkeden devletler vardır. Nihayet 1924 te bu sistemi terketti. Bu mah- zurlara karşı Nispl Temsil — sistemi düt: terbiyesi yükmek, şuurlu ve kuvvetli partiler teessüs tur. nazarı dikkata koymalıdır ki, yanlış fikir ve içtibatlara imale edilmiş in- sanlardan mürekkep: zümrelerin be- hemehal, mecliste faaliyetini temine çalışmak, milletin menfaatına hizmet sayılmaz. Zikredilen iddiaya rağmen dünyanm bu sistemi tatbik eden en demokrat memleketlerinde buhran- ların sık ve çok olduğu görülmek- tedir. Her balde intihap sistemleri, bitirmişti, Ve şüphe yok ki ken disi de bu müşterek hayata da- ha fazla mukavemet edecek hal e değildi. Lübnanın gürbüz ve gergin vücutlü genç kadını bütün ga- leyanma rağmen daima ayni feyiz ve bereketle kaynayan, ta |şan bir pımnar gibi daima meb- zul bir kadınlığa malikti. Cev- İş adamının bütün heyecanı İdet Beyin köhne bir değirmene benziyen çarkları bu feyezan halindeki menbamı cereyanına mukavemet edemiyecek, yakın bir günde kendini sele kaptırıp gidecekti. Bu korku ve kendiliğinden gelen arzusuzluk, genç kadının (Semering) e avdet mecburiye- 'ti ve nihayet bu telgraf ona der hal hareket etmek - İlizumunu anlatmıştı. Yukarı çikıp genç Kadının ka | * pısinı vurdü. Lübnan güzeli kalkmış, 1080 f Bir memlekette, medeni ve siyasi laştırmamak Bu müdaffanın yanında şunü ös iei | | az çok farkla, içtimal mücadelelerden ibaretir. Cemaat içinde yaşamak bünti icgbı olan insan, kendini içi mai mücüdeleye kabiliyetli bir hale getişmeğe mecburdur. 'Hanımlar, Etendiler; Yüksek içtimal heyetlerde, müca- dele, fikir mücadelesi halinde olur. Vatandaş arzusunu gösterir; — fakat, ekseriyetin göstereceği arzunun mu- teber olacağını da bilir. İntihap, an- gak,. tamam İnkişaf etmiş, intizam sa- hibi cemiyetlerde görülür. “Hanımlar, Efendiler; İntihap bak mıdıc? , — Vazife mi- dir?. İşte bu sorgu, bizi — bugünün meselesi olmak İüzım gelen bir ze- mine sokacaktır. İntihabın esaslı ciheti, vatandaşın intihapta reyini kullanması hakkıdır. İntihap, milli hâkimiyet prensibinin filen tatbikidir. Bunun için hak ol- duğu meydandadır. — Diğer taraftan vatandaşlar, müşterek — menfaat ve talilerine karar verirken hep bera- ber dikkatli olmak — mecburiyetinde- dirler. Bu nokta, intihabı. vatandaş lar için bir vazife hükmüne koyar.Bu takdirde, intihap vazifesi, onu icra- ya kabiliyetli olduğuna hükmedilen- lere raci olmak lâzmgelir. Görülü- yor ki intihabm hem hak ve hem de) vazile telâkki olunmasından biribiri- ne muarız iki nazariye çıkıyor. İntihabın bak olduğu mazariye: milli — hâkimiyetin ifadesidir hâkimiyet ise, bilirsiniz, istisnasız vatandaşların umumi heyetindedir. Buna binaen, — sabiler ve - deliler- den ütün vatandaşlar kek ve kadın - intihap malik- ir. Çünkü, milletin her ferdi, millet içinde kendi mevcudiyeti kadar, e- saslı bir hakka maliktir. MüR hâki- miyetin cinsiyet farkı gözetilmeksi- zin milletin bütün azasına ait oldu- #unda elbette şüpheye mahal yoktur. “Hanımlar, Efendiler ; Buna şüphe edenler demokrasi ve milli hâkimiyetin ve olduğunu anla- maktan âciz olan kimselerdir; asıl intihap hakkına kabiliyeti, liyakati olmıyacak olan bu gibilerdir. İntihap hakkının bütün vatandaş- larca- tatbikine kanunen hiç bir mâni bulunmamak lâzımdır. Millt hâkimi- yet cemiyetin yalnız bir — kssminın İchine parçalanamaz. İntihabm bir vazife olduğu naza- riyesi taraftarı olanlar da, intiha- bın umum millete ait bir hak oldu- gunü kabul ederler. Fakat, şu nok- tayi ileri sücerler; millet — umumi menfaatte kimlerin faal olması icap edeceğini tayin — hakkına maliktir: İşte bu suretle intihap hakkını bir -vazife yapan nazariyeye vüml olu- yorlar ve vazifenin en iyi ifa ede-i İceklere tahmilinden bahsediyorlar. Vergi verenleri, rey sahibi yapmak yani (mahdut rey) ve intihapta a- l müntehip olan — vatandaşların doğrudan doğruya reylerine müraca- at olunmayıp vatandaşların ikinci müntehip diye birtakım — kimseleri intihap - ettirdikten sonra onlar vası- tasile mebus intihabnı yapmak; ya- ni Çiki dereceli intihap), hep bu na- zariyenin doğurduğu sakatlıklardır. “Bu iki nazariye biribirini nefye- den mahiyetlerini muhafaza — ettikçe yanlıştır. Fakat, onları makul ve mantıki bir surette birleştirmek mü- mkündür. Şöyle ki: “Bir içtimaf heyetin her asasının cemaatteki mevcudiyeti sebebile, in- tihap hakkını kullanarak, içtimsi ar- zusunu izhar ve Hadeye — kabiliyeti vardır. Fakat, bu hakkı kullanacak- lar hakkında, içtimai nizamın mah- fağiyeti için bazı ihtiyatlardan vaz- geçilemez. Bu ihtiyatlar zamana ve Mmemleketlere göre değizir. Her me- mleketin müntehipleri muhtelif ol- makla beraber. milli hâkimiyet ka- nunlarına uymıyacak hiç bir şey yok lehinde en son yapılan müdafaa şü- “çur, Ancak, ihtiyatlı olamk baha- nesile intihap hakkını lüzumsuz dar Tâzımdır. *Hanımlar, Efendiler; artık, asıl Nispi Tem- | maksadın ifadesi srosı gelmiştir; ka- Bi sisteminin tatbikinde mahzur yok' dınların intihap ııl&hiyetle “Umumi harptenberi, ekseri mem- ketler kadınların intihap ıumîı- tini kabul etmiştir. Amerikada, İn- gilterede, Şimalf Avrupa memleket- lerinde kadınlar intihap - salâhiyetle. Fini tatbik etmektedirler. “Kadmın siyast — ehliyotsizliğine mantıkt hiç bir sebep yoktur. Bu hu- sustaki tereddüt ve menfi zihniyet, mazinin f bir halinin can çeki- yen bir hatırasıdır. Hatırasından ba- hsettiğimiz zihniyet papas zihniyeti- | ğı inmeğe hazırlanıyordu. Cevdet Bey elindeki telgrafı gösterdi. İyi yetişmiş, kibar hayatı ge çirmiş zeki kadınlar gibi bunun manasını anladı ve zarif bir te- bessümle cevap verdi: —Zaten dönecek değil miyiz, dedi. İsterseniz beni Viyanaya kadar götürün, ben (Semering) e& gideyim, siz yolunuza devam edersiniz, Arzu etmezseniz, ben yalnız avdet ederim.. Cevdet Bey ellerini genç ka- dınm ormuzlarına koydu, için- den gelen bir anla: — Süveyde! dedi. Seni çak sevdim, seninle çok mes'ut za- manlar yaşadım. İsterim ki ha- yatımızda tekrar buluşmak fir- satı bizim olsun. Genç kadin gergin ve kırmızı dudaklarının bütün tebssümü e onu teshir ettir — Hayatta en büyük saadet, tesadüflerden gelen böyle an- dir. 'Ben Poll diyor ki. sayada bulunmayı ve ona — karşı nü- fuz etmeyi kadına müsaade etmem, Kadın sakit kalmalıdır. Zira Adem iptida ve Havva bilâhare — tekevvün nutüyör ki, erkeklere ilk nasihati, ilk terbiyeyi veren ve onun üzerin- de ilk analık aüfuz ve tesirini tesie eden kadındır. “Lâtin memleketlerinde, kadınlık hakkında devam edegelen bu telâkili artık bugünkü cemiyetlerin ahlâki ve iktsadi hallerine tevafuk etmemek- tedir. Kadınları siyasi haktan mahrum etmek lüzumuünu kadınla erkek ara- sında lümli kaidesinin bir neti- cesi gibi gösterenler vardır. Hal- buki, Tıböllimü #ikri ne kadınlara ve ne de erkeklere ifa edemiyecekleri vazifeler tevdi olunmamalıdır. neti- çesini meydana koyar. Halbuki E- fendiler; kadının umumi ve siyasi va- zifeleri, ifaya ehliyetli olmadığını, is- pata imkân yoktur, çünkü aksi dün- yya yüzünde filen sabit olmuştur. “Kadın, bugün, istenilsin istenil- mesin, umumi! ve iktısadi bayata sa- mimi bir surette karışmıştır. Kadin bugün, tezgüblarda, ticarethaneler- de, fabrikalarda, ük mağazalarda memurluklarda bilcümle umumi hiz- metlerde çalışmaktadır. Rusyada, en faal sınıflarda, (ilen askerlik vazifesi de yapmaktadır. » Efendiler; kadınların daha uzun müddet sabiler, cblehler, mecnunlar aratında ııyılııııym nen söylendiği günden bugüne yarım asırdan fazla zaman geçmiş tir. İngilterede, “Sufrajet,lerin sene- lerce teşebbüs ettikleri şiddetli mü- gadeleler safbalarını ve bu mücadele- derin mucip olduğu hâdiseleri bura- da teşhir edecek değilim; fakat, yal nız hatırlatmak isterim kadın- ların siyasi haklarımı tanımak için, ayni hâdiselerin görülmesine, demok ıı:iiınin ihtiyaci yo)mıâ.: vi terede, 1902 n bir hııuııîu" örnlık dnhyııl! E.noxıu ademi ehliyetsizliğin kaldırıldığını” tasdik etmiştir. Şimdi. İngilir kadın İmtr, kazaf vazifeler dahil olduğu halde her türlü vazifeleri yapmakta- dırlar. Şimali Avrupa — memleketlerinin| küflesi, bugün kadıtlara rey hakkr vermiştir. ğ Finlandiyada 1906 danberi, yireni, dört yaşında bulunan erkek ve ka- hakkını haizdirler. Mnlınıllyfı ları siyast hayata pek faal' bir & ürete te iştirak etmektedirler. 1008 de Meel liste 25 kadın ara vârdır. Finlerin menşei, — Altay olan bir 'Türk kavmi olduğunu da hatırlatmak: isterim. Norveçte 1907 denberi, 25 yaşmm-| da bulünan her Norveçli — kadın reyi vermek hakkımda maliktir. " Danimarkada 1915 tenberi, 25 ya- şında bulunan her erkek ve her kacın intihap hakkına maliktir. İsveçte 1919 danberi, 23 yaşında kadınlar intihap bakkına malik ler. Almanyada, bugün, kadınlar inti- hap etmek ve intihap olunmak hak- kma maliktirler. Yeni Alman kanunu esasisinin 199 uncu maddesinde şu vardır: “Bicümle — Almanlar kanun müvacehesinde müsavidirler. Erkek-| ler ve kadınlar esas itibarile ayni si| iyazi baklara ve vecibelere maliktir- Tet Yeni Avusturya Cürahuriyeti, da-| b kadınlara intihap etmek ve İnti- hap olunmak hakkı - verilmiğtir. Polanyada, 1921 denberi, 20 şını ikmal cuıviâr kadınlara inti hakkı ıer= . Z Çekoslı 1920 kanunu esasisi kadına intihap etmek ve intihap o- Tunmak bakkını vermiştir. Şimali Amerika birleşmiş Cüm- huriyetlerinden kadının intihap hak- olmuştur. (Viyomink) devleti, bu tecrüibesinden fevkalâde memnun ve müftehir kalmıştır. Hatta dünya- nn her tarafındaki parlâmentolara, 1804 te bir teklif göndermek lüzü- münu hissetmiştir. Bu teklif şu su- setle başlıyordu: “Müstebit bir ka- nunlar heyetine ihtiyaç hissetmeksi- zin ve hiç kimseye zarar vermeksizin kadınların reyleri memleketten cina- yetleri, farkı ve şerri defe hâdim ol- bu hayat imtidat etse belki de) saadet yavaş yavaş bizi bıra- kır ... Sevişirken, birbirine hür- |met ederken ayrılmak daha| kını ilk tanıyan (Viyomink) devleti| 3 müştür... . Bundan sonra, Amerika Cümhu- riyetleri biribirini — takiben kâmilen ayni esası kahul etmiştir. 1920 de neşrolunan kanunu osaside “kadmlık ve erkeklik dolayısile intihap hakkı hiç kimseye reddedilimiyecektir,, met- ni neşir ve ilân edilmiştir. Bu metir mücibince 20 milyon — kadın intihap hakkmı ihraz etmiş ve 1920 de Rel sicümhur intihaplarına iştirak eyle- mişlerdir. Cenubi ve Garbi Avusturalyada, daha 1902 de kadınların intihap et- mek ve intihap olunmak hakkı mev- cüttu. Cenubi “Nuvel Gal” de 1902 de ve “Tasmani,, de 1903 te ve “Kuvin slant,, ta 1905 te kadınların intihap etmek ve olunmak salâhiyeti kabul olunmuştur. L Hukuku ümme mütehasssları A- vuşturalyada kadınların intihap et- mek — ve olunmak haklarınm kulla- B len. — mesut neticeler husule geldiğini müşahede etmekte müttefiktirler, Bir çok müşahedeler arasında bilhassa, kadınların Mec- liste mevcudiyetleri parlâmentonun ahlâk seviyesini dahi yükselttiği be- yan edilmektedir. Bu yaptığımız kı Sa teşhirden kolaylıkla anlaşılmakta- dır ki, kadınların intihap — etmek ve olunmak hakkının - kabul ve tasdiki lehine olan umum! hareket çok kuv- vetlidir. Kadınlar, bu. haklarını, is- tensin, istenmesin behemeha! alacak- lardır. Bugün muhtelif memleketler- de 160 milyon kadın meb'us, nazır, elçi olmak hakkını haiz bulunuyor. Bunu da söylemeliyiz ki kadınla- ra intihap haklıı — verilmekle bütün kadınların evini barkmt bırakıp fır- ka mücadelelerine başlıyacağını far- zetmek doğru değildir. Hanımlar, kadınlığın siyasi ideali olan bu hakka malik olmasını istiyen kadınlar içtimal ve siyasi fikir v terbiyede her gün daha ziyade yük selmelidirler. Bu nokta bür zamari unutulmamalıdır. , ancak siyasi / terbiyeye malik oldukları za- man ikten hür olduklarını hiz- scdel . Ancak bu takdirde ev- lâtlarına hürriyetin kudalyetini telkin edebilirler. “Hannmlar, Btendiler; Türk ta- rihinin en eski safhaları tetkik olu- nursa devleti temsil oden yalmıa devlet Teimi olmayıp onunla beraber hatununun da bu temsilde müşterek olduğana dair vesikaların az olma- dığı görülür. Türk milletinin evvel ve ahır umumi hayatı göz önüne getirilirse kadmları erkeklerin yap- fıkları, — yapabilecekleri, işlerin en ağırında dahi faaliyette görürüz. T Jada, ormanda, sürüde, pasarı yerde ve her işte erkeklerle yanyana ve bazan onlardan daha fazla çalış- maktadırlar. Hanımlar, Biendiler; mütemadi seferler ve muharebeleri İ de yüzen “Atillâ” ordularının erkek- leri kadınlarından aytı mi muharebe ediyorlardı. ?. Kadınlar da erkekler- le beraber ayni sefer ve ayni muhare- be müşküllerini İktiham etmiyor mü idi?. "Orlean,, meydan muharebe- ginde, kadınlar etkekler, a) ramanlığın müşterek uzuvları ha- Hinde biribirinin yardımcısı olmadılar mı? Türk kadının kabiliyeti, ehliyeti 've memleket işlerile alâka ve işti- galini ispat eder misaller bilhassa, kurtuluş mücadelesinde az mıdır? . Hulâsa Hanımlar, Efendiler: Kadın intihap etmek hakkını ihraz etmelidir: — Çünleü, demokrasinin mantığı bunu icap ettiri; — Çünkü, kadrnın müdafaa ede- ceği menfaatler vardır; — Çünkü, kadının cemiyete ifa edeceği vazifeler vardır; — Çünkü, kadının siyasi haklarır ni tatbik etmesi kendisi için faldeli. ir. Demokrasi prensipi yunları icap ettirir: Aklı başında her fert şahsiyetin! snuhafaza ve temin — edebilmek için, bir siyant iktidarla mücehhes olmalı. Efendiler, kadın insandır ve aktı başındadır. Millet efardı - biribirile istişare et- melidir; kadın milletin azasındandır. Hanımlar, Efendiler: Cümhuriye- timizin politika rejimi müsavat pr- enslpine istinat eder. İntihap sandığı önünde, en ümmi ile en büyük dev- let adamı müsavidir. Kadın niçin bu müsavattan hariç tutulâun? . İzevklidir. Hiç olmazsa hatırası saadet verir. Genç adım pek haklıydı. Cevdet Bey münakaşa etmedi. Ve hemen o akşam hazırlan-| dılar. ( Lozan ) dan Viyanaya| ve İstanbula geçen konvansiyo- nel tirene yetiştiler, Cevdet Bey ona Viyanada bir| gece beraber kalmayı teklif et- ti. Fakat genç kadımn amcasının bu günlerde gelmesi ihtimalini ileni sürerek kabul etmedi. Ad- resini verdi; ve mektuplaşmak Avrupaya seyahata çıkarsa ha ber vermmek vaitlerile ayrıldılar. | şü; Cevdet Bey bu seyahatinde son liman işinde aldığı parayı tamamile sarfetmişti. (İsviçre dağ otelleri) şirketindeki ser- mayesine mukabil hiç para a! mayışı onu müşkül mevkide bı- | rakmıştı. — Bakalım İstanbulda ne d kah- |laşmalar, sevimlerdir. Kimbilir| var, ne yok! Malik neler yaptı. 'valtısmr odasında yanmıs. aşa- |ümrümün bir kac gününe giren| Diyordu. Üi Umumi bizmetlerin hüsnü idare- sinde erkeklerin olduğu kadar kadın ların da menfaatleri yardır. ların müdafaa edeceği faatleri vardır. 9 Kadınların içtimat etin | 1t bakkında bildirecekleri fi vardır. Kadında adalet hissi vardır. Kadın müktesittir, sulhperverdir. Hanımlar, Efendiler; inilli sây vıy — gayrette kadının hissesini hor gör- mek hakkı kimseye verilmemiştir. 'Türk kadınımın belediye intihap- larına iştirak hakkının tanmması ;Te< H Meclise “aza intihap etmek vi tihap olunmak hakkının yakın za: manda tasdik ve tatbik olunacağını phesiz, mesut bir. mukaddemedir. Türk tarihinin — bu devrine kadan Türk kadınma, çoktan, çok lâyık ok duğu bu siyast hakkını vermek tabik atile mazinin istibdat idarelerinden beklenemezdi; fakat, demokrat Türir Cümhuriyetinin bu hususta da, fazi- letli şiarrınm yüksek eserini gör- mek, elbette lüzumundan fazla, ge | Hanımlar, Efendiler; ben, bü İnar — nişla, yüksek hururunuzdan cekilk yörü " y d