Mızah Hıkaye Roman l SESEMAN T ABONE ÜC. Türkiye Hariç için 00 90 1400 2700 iriyete müracaat edilir. Garetemiz ilânların mes'uliyetini kabul etmez. BUGÜNKÜ HAVA ret en çok 6 enaz derece idi, Bugün rüzgür mür- esecek, bava yan açık Hafianın yazısı Sıcak ve soğuk! *Kış geldi firak açmadadır. sine- me yâre, “Vuslat yine mi kaldı güzel baş- ka bahare?,, — Tbit kızarım . — Ben hiç kızımam. Sorulan İseylerin hepsine cevap veri- İrim... Bazan karımın hatırını sorarlar, bekâr olduğum halde evli imiş gibi cevap veririm, ba- zan iki kömür isterler. Ad- res alır “Derhal gönderiyo- Velhasıl aranan konuşurum . arlı adamsın . — Buraya gelmeden biraz ev- | vel başıma tuhaf bir şey geldi Telefon çaldı. Bir vesrseressALAnA. soğuk kanlısı makbuldür. Beyaz şarap soğuk, siyah şa | tencim! g dakka evvel — Sonra?. — Sonra konuşmağa başla- |— . Madamın kâtibi de | <Bvet efendim . «İşler yolunda desene , «Yolunda efendim . R ti «Sen evin her esrarma vakıf |» mısın? «Vazifem bu efendim . «Şu halde dinle... İyi bir parça düştüğü zaman Madam Fofo bana haber versin . .. «Ne parçası?.. «Kadın canım... «Ha!,.. Bugün enfes bir parça gelecek eli im ,» Sabih sözü kesti: — Neresini arıyorlarmış ya- hu? — Anlamadın mı?, Acaip ev- lerden birini. Sonunu dinle. Bey lMüe:sîf bir İl'flhd“ İ—'—İ IENP_ ANETİ ı*w N emil Emin Ber muvaflakiyetle çalışmış asanatı sever bir Hanımdı. ogtamı aynda muaz Esirgeme Derme miyot Hanımın cena: on birde Suphi Paşa kanağından kal- ümero sİnema Kızıı İst. Asliye- Mahkemesi üçüncü |Hukuak Dairesinden: Evkaf Müdüriyetinin Hekimoğlu| » (Ni vaşa caddesinde kaf Müdüriyetinin Topanede Mümin mahallesinde Ku ikuşunda 93 No, nürak- arsa mutasarııfı Doktor. Coze şııv,m Jet Argosti aleyhine ika- akdi icarın feshi davası irsal kılman dava arzıs t tebliğ ilmühaberi zah-| ma mümailey yhin ikametgâhı meçhul buli umıueı,î olduğu mahallesi muhtar ve mübaşir mahallesi muhtaran ve mübaşir tara-| tarafından verilen meşruhattan anla fından verilen meşruhatan anlaşılmış| gılmış olmakla on gün sarfında / ce- ©n gün zarfında cevap veril-| vap verilmek ürre arzuhal suretinin mek üzre arzuba) sureti İlânen |ilânen tebliği karargir olmakla teb- tebliği karargir olm: ğ maka-| liğ makamına kaim olmak üzre ilân mına kaim olmak Üzre ilân olunur. | olunur. İttihadı Mil! Türk sigorta şirketi Harik ve hayat üzerine sigorta muame icra eyleriz. Sigortaları halk için müsait bara-| * LE : Sı")'/,L a(r— BZ LH Mmuazram ÜŞ .ıwn ARAL | KA ( K esi için lâzım, KÂALP E MUAZZAM İ İçi, N s(JOHN lII Bi İx SÜPERFİLMİ ASRı SıNEMA akiyetleri ihraz etmektenir. ve JOAN KRAVFO SıRLE.Rı elyevm Mümes 1630 matinesile suvarede zengin varyı Bi | en Romatızma SLOA_NŞ LİNİMA eCee ağrıları f' çünkü ihtikanı demi ağrıları * için müessir tedbir. olan | | Pend art Malti Küç Bosti HLr yerde satılır. rlı'ııı M b ıak ve Bylam Dankası İsiaabul şubesind | Şıı» m Br.p Diye bir şarkı vardır. Ma- kamait ile münasebetim olma- #dığından hangi makamdan ol- duğunu bilmem. Fakat hoşuma Kiralık Emlâk Mevki ve nev'i şeraiti havidlir Merkezi İdaresi: Galata da Unmn Hanındad lvr Aertosi Dulunmayan şeh Haş Bedeli icarı | Kör rap sıcak içilir. SEYEZ ":' ğ B Çay, ilhamur, kahve sıcak | «Bu sefer yeni istemiyorum. | Geçen gün bana bir kadım ta- | içilir, soğuk içilmez.. Limona- | .e e L L gider. Çünkü bana buram bu - ram kar yağan ve aşxklara bu- Muşmak fırsatr bile vermiyen bir | şmanzara resmeder, Makam de dinizde aklıma geldi. Geçende bir arkadaş yazmış Birisine sormuşlar. Ölümlerden ölüm beğen! — Ecelimle ölmeği beğen 'dim demiş... Hılhukı “bunün, atfedilen bir başka cevabı var- * L Hepsi renksiz! Hiç birini tutmadı. demiş. Benim de aklıma bir fikra geldi. Bir ilmiye meclisinde maka- matı — resmiyenin — biribirine ( e kargı olan rüçhan noktalarını y 'tetkik edvorlarmış. Mecliste sulunan bir bektaşiye de fik- 4 — Erenler! Sıı hangi maka- “ nt tercih edersiniz? (X/ Şinak makamımı tercih ederim! 'h _ğmı.. Bını da sorsalar ayni p ı k !ıuı g:nııı benim yazmak iste *liğim şey makam meselesi de- örildir. Bırıı yazdan kıştan bah K ;eımık istiyorum. -"ı Elendml Bu yaz, kış daha »y.. HMdoğrusu sıcak ve soğuk mese 'kı yanı dikkattir. Yıhut bana öyle [ıhyor hi 4“ Şeyler varki sıcağı sevilir, K ] k iPeyler var kı ınğu sevilir... BZ Yazın havanm se- kışın ııuiı sevilir.. Amma keramet! Değil mi? Devam Y1 Zdiyorum. Çorbanm sıcağı, iç - Linin soğu makbuldür.. Pa Ü Janım, canları eğlenmek isti- -çşnn(ı telefon, sola telefon. . amma ne zaman çalışaca- .. Para bedava kazanılmıyor.. 'enenin her haftası böyle ol- yıdaz. .. Kuzum Ferda Hanım. “en bazı böyle Hanımlar ara- ) ,iğı zaman — atlatıver. . Armma , “Hkkat et, bu sabah birisile ko xırlı(tum. © olursa başka. Am- İj la masıl anlıyacaksın, , Açınca | I:'imıım diye sor. 4 Genc kız gülerek sordu: — Kim olursa burada bulun Sunuzu söyliyeyim? Covdet Bey yatkundu. Hale-| n adını vermekten çekindi: W-ündü. Ferdaya her iş için veti vardı. Fakat kadın! İesinde kadına emniyet et- 'oğru bir hareket olmuya- var başını sallar Kara göze | ta,bira soğuk içilir sıcak içilmez | | Bu misallerden anlamışsınızdir| ki, kimi şey sıcak kimi şey so- | ğuk olursa kıymetlenii Lâkin en tuhaf vaziyet ha- vanın soğuk ve sıcağında görü | lür.. Yazın biz havaların serin git mesini isteriz.. Deniz hamam. ları, kazinolar, dondurmacılar ve her nevi serinlik vasıtası tica retile geçinenler mevsimin sı- cak gitmesini isterler. Kışm balk havanın ısımmasını, - sine- macılar kuru fakat soğuk ölma sını, terziler, kamseleciler ve lâstikçiler yağışlı soğuk olması nı, kömürcüler soğuk ve yağışlı olmasını, tramvay şirketi ya- murlu, — olmasını, — çocuklar kar yağmasmı ve — niha- yet dilencilerle gazeteciler, ha- vaların mülâyim ve iyi gitmesi ni isterler. Dilenci ile gazeteci arasındaki bu temenni iştiraki- nin sebebi şudur: Nekadar mer hametli olursa olsun kimse soğuk ve fena bir hava da elinden eldivenlerini çıkarıp palto yahut — yağmurluğunun düğmelerini çözüp, çeketini a. çıp yeleğinin cebinden ufak para çıkarmağa teşebbüs et - mez. Ve sadaka vermez.. Ayni sebeblerle gazete almak ta istemez.. Onun içindir. ki bu iki ufak para avcısı dai- ma iyi hava temenni eder.. Bütün — bu iribiri: zt temennlerin hangisini tercih edeceğini tayin de âsüman ha- valar idaresi müşkilâta maruz kalsa gerektir. Fakat görün- nüşe bakılırsa dilencilerle gaze in duası kabul edilmiş gi FELEK bürhan Cahit — Yok, yok, dedi. sen yine kim olursa haber ver de ben| atlatmanın yolunubilirim. Fer- Ida, terbiyeli, malumatlı bir a- ile kızıydı. Cevdet bey onu mü- | hendis Alaeddine vermeği dü-| isünüyordu. Etrafında — böyle bir birine bağlı, samimi insan- | |lar bulunuşu işleri için daha iyi | olacaktı. Zaten ikisinin arasın-| da ince bir anlaşmanm varlığını hissediyordu. Onun için hatta kadın işlerinde bile ondan bir| şey gizlemezdi. Fakat Haleye ait her hangi İbir mevzuun başkalarına — inti- «İsmi? «Tabii bilmiyorum. Yalnız yakasında bir demet menekşe, alt dodağının kenarında küçük |bir ben vardı. Güzel piyano ça- lıyordu. Bir daha sefere notala- rını getireceğini söylemişti. Sen Fofoya haber ver, o anlar ve bulur. Ben oyl:ıkıı bir saat sonra gelirim. Saat ikide orda- | yım . «Olur efendim .» Sabih güldü: — Olur şey değilsin Cemil... Adamı iyi atlatmışsın ... Bu esnada odaya Sabih Nuri- nin karısı girdi. Cemil Sezaya selâm verdi, kocasına: — Ben gidiyorum, dedi. Sabih karısınm yakasında bir demet menekşe, elinde beş on tane nota olduğunu gördü... Kadın aynanın karşısına g: dudaklarını boyadı. ve sirmı ile alt dudağının kenarıma kü- Çük bir ben yaptı. — Allâha ismar! uslu uslü oturun , Sabih yerinde çivilenmişti: — Gördün mü? ? — Gördüm, ne olacak? — Onu takip edeceğim... — Çoktan otomobile binip gitmiştir. Hem basit bir tesa- düfü izam etmekte mana yok. — Acaba? — Muhakkak . — Yazık ki Fofonun adresini bilmiyorsun ,,, Cemil Seza cevap vermedi, yâlnız gözlerinin önünde Sabih Nurinin hayalini canlandırdı ve içinden, kendikendine: — Sahi yazık! dedi Selâmi adık, dedi, meğe kâfi gelebilirdi. Zaten or- 'tada bir samimi dostluktan baş. ka bir şey yoktu ki! ıthÇ kadm bu sabah telefonla arayışı bir hatır hoşluğundan başka şeye vermek — ukalâlık, olurdu. Hale gibi nazik, kibar görmüş bir kadın salonuna ka- İbul ettiği ahpaplarma iltifat e- derse bu ancak bir sade muaşe- ret kaidesinin tatbikinden baş- ka bir şey ifade etmez. Cevdet bey alâkadan fazla te-| vehlıüme kapılmamak istiyor- !-ıkıı kibar aleminin bu en gü- zel kadınının hususiyetine ka- bul edilmenin verdiği şerefi de pek kıymetli buluyordu. O, vakra Galip beyin bu gün için nikâhlı karısı değildi ,Fa- kat bu kibar kadın muhitinde kıı etmesini arzu etmiyordu. 'Bunda hakkı vardı. Bir kere Galip bey arkadaşr idi. Sonra, Hale böyle ismi rast gelen yerde geçen bir kadın değildi. Küçük bir gevezelik genç kı-' ılmm tzveccühünü hybeıdr.| öyle temiz ve sakin hava yarat mıştı ki en merasim perver ai-| leler bile onunla alâkapeyda etmekten çekinmiyorlardı. Sonra ne güzel kadındı. Bir taze manolya yıpnğı gibi ger- Kineltei teninde daği G PZ CE GU Aynalı Çeşmede Aşıklar meydanında — 1080 liza “|ip ile 300 aei Süpürye mübayaası Fuuın inhisarı umum müdürlü- günden: İdare için mevcut nümunesi ceçhile 3,000 adet süpürğe | mübayaa edilecektir. Taliplerin hergün l.ıp nümuneyi görme- 'lerı ve 19/2/930 Çarşamba günlü pazarlığı için saat 10,30 da Ga- |latada mübayaat komisyonunda bulunmaları, Kölmne malzeme safı'ması Tütün inhisarı umum müdürlü- | günden: Toptaşı, Çapa — ve Bahariye ambarlarında mev- 9576 kilo kanaviçe — 2626 kilo — çul, 8532 — kilo 1600 kilo kınnap Vve 19 adet teneke ve Azap kapı ambarında mevcut dört adet köhne kamyon pazarlık sure- tile satılacaktır. Taliplerin hergün mezkür malzemeyi gidip görmeleri ve 17/2/930 Pazartesi günü saat 10,30 da Galatada mü | hzyyıt komisyonunda bulunmaları. O Bimeli netrke nıı'ııllirlııuündeıı Mahallesi Nevi cut Semti eın A 0 Ş Üi 875, 18 Demirtaş 22 Dükkân Gazino Ev Kantarcılar Yalı 24 Bağlar 9 Mesnevihane 13 Aynlıkçeşme :ı-ı--ıo, 4 ve caddesi 100 Dükân 12 , bir sene müddet ve hükü- metçe talep vuküunda tahliye edilmek - şartile İcara raptedilmek üzere 19-2-030 terihine müsadif çarşamba günü saat 14 de pazar- müzayedeleri mukarrerdir. Taliplerin - İstanbul Miltt Küçükpazar Heybeliada Büyükuda Fener Tevkticaler Kadıköy Rasimpaşı Bogaziçi Tarabya Balâda evsafı muharrer emlâkin tal » hk suretile k kokusu vardı. ne de; şıktı. şııınbulun hemen engü- zel ve en şık kadımnı,.. diyorlardı ki onun bütün elbiseleri Viya- nadaki terzisinden gelir ve evin de hizmetine nezaret eden gu- vernant Berlinli bir kadındır. Bu kibar hayatını yürütmek için ancak Galip bey gibi tütün yapraklarını banknota tahvil edebilen bir iş adamı olmalıdır. Cevdet bunu düsünüvardu ki meb'us Nusret Bey geldi: — Merhaba yahu. Nerede | ikaldın, zavallı Malik az kalsım koltukta tıkanıp kalacaktı. Nusret Bey yarım saat evvel Malik Beyin gömüldüğü koltu- ğa yerleşti. Dostunun uzattığı sigarayı yaktı: — Nazırın haberi yok bu iş- ten canım, oradaki şube mü- dürlerinden birinin dalaverası.. İşin tam telini yakalamış, han- gi tarafı zaif bulursa kopara- cak, işi müştesarla hallettim. — Tabii bir Malik Beye böy- le bahsetmeyiz . — Sen ne makam tutturur- isan tuttur ,'Karışmam Yalnız ucuza sülh olma? üzerinden anlaştığı arkadaşma söylemedi, Sade onu tatmin et- mek için: — Merak etme, dedi. Seni de memnun ederiz, — Ru aksam neredesin. Cevdet Bey ertesi günü Ar- navut köyünde Bosfor Palasta- ki öğle yemeğini düşünerek bu ıkşım istirahat etmeğe ka- rar vermişti: yorgunum, Erken yatacağım, — Hüdailerde poker var. — Beni geç! cekmiş diyorlar, alâkadar oldu! — Kim diyor? — Bug miştim, O söyledi . dürü . — Evet, Cevdet Bey geçen akşam hep beraber hulunaıılam bu gece -— — Cevdet Bey onunla ne kadar | — Hiç bir yerde, dedi, çok | Gazino mahalli da kömürcü dükkânı Büyükderede Hacı Dutluk mahalli. “Milliyet,,in 2 — Çocuk doğurtan (3). Cet (3) 3 — Cennet yemişi (6). Nida (2) 4 — Çoğun aksi (2). Avuç (3). B — Hücum (4). I—Bivy—iı (5). T Ben gıdcccğım Bu tesa- | düfle artık onunla tanışmış o- |harum, Cevdet Bq dudaklarımı ısır- — Teııdühm ve tanışmak- tan ne Ümit ediyorsun? — Eh...Neolür ne olmaz, “Allâhtan ümit kesilmez.. Cevdet Bey arkadaşıma ade- | İ4â çıkışır gibi: — Boğş ümit, dedi. Kadın va- İziyetini takdir ediyor, Sarsıl- mak istemiyor. Etrafma gös- |terdiği aıâika her kibar ve terbi- | başka bir şey değildi! nun fikrine geliyordu: izim ümit et- — Evet, dedi. İret a canım . Hos sahhat, » |hinmz'e az zect mldi>? — Evet, yalnız buna kanaât etmek sarttır! Gülüştüler . üüdat Beyde, top. | . Ferda Henım makinesini Aynalı Çeşmeden Aşıklar meydanm- Balâda muharrer emlâk bilmüzayede kiraya den taliplerin yevmi ihaleye müsadif 20/2/930 Perşembe giı nü saat on altıda şubemize müracaatları. 240 lira Osman bayırı A- 200 lira yazağa Çifliği cedit 13, 13/1 numaralı gazino ve odayı müştemil 14 dönüm verileceğin. eğlenceleri AKETANDIE ZARMREPİ İR FT AKEMANI HLAMA MK Dünkü bilmecen zin halledlimiş s-k'l YUKARDAN AŞAĞI: l — Aceleci ( cuk H""Ul (3). pta vecilen (3). Gölir 5). — Arkıadan gitrek (5). — Vazeden (4). Baltık sahilindi — bir şehir (4) |mükâlemesini işitmedi . Nusret Bey ayağa kalktı: — Sen çaliba daha kalacak- | sın, ben kafe Türkte birini bu- lacağım. Sonra gec: bakalım | Allâh kerim artık . Pokerdcn 'bıktım yani... — Klibe git. Biri;, bezik oy- na! Nüsret Bey llıhnm nldır- di: — Geç :f:ııdiıı geç dedı. $ klüpte bizim o Allâhlık mı Sakıpla Cevher Beyden vı.kıt j ,bulursan bezik oyna.. Bir kere (oturdular mı altı saat oynuyor- — Galiple onunki de gele- yeli kadınım yaptığı nezaketten lar monşer... Ben oyunu keyf İiçin oynarım. En büyük keyif Cevdet Bey gayri ihtiyırl' Nusret Bey yavaş yavaş o- ise ancak yarım saat sürer. — Az yahu! — Neden az olsun, dünyanın Kemale rast gel- tiğimiz şey bir dostluktan iba- en büyük zevki en güzel bir ka- - /dınla bulunmak değil mi? Kim — Şu iğne iplik inhisarı mü- zel bir kadının meclisinde bıı- ,iddia eder ki bu beraber bulun» 'manın ilk yarım tsaati, son be$ dakikasından daha kıymetli de- gildir. Oyun da bunun gil J Bir ııııllkwını keyiftir.