14 Şubat 1930 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

14 Şubat 1930 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Niüiâizalh, HHikaye. rın Ümdesi "lı;ilıiyır" tir 14 ŞUBAT 1930 Ü REHANE — Ankara caddesi 00 Telgraf adresi: Milliyet, Ts. İ », Telefon numaraları: * İstanbul 3911, 3912, 3913 yBONE ÜCRETLERİ ğ 'Türkiye için Hariç için 400 kuruş 800 İkuruş 150 ,, 4400 » len evrak geri verilmez | e [lui geçen nushalar 10 kuruştur. | ete ve matbaaya ait işler için #müdiriyete müracaat edilir. azetemiz ilânların mesuliyetini kabul etmez. ÜGÜNKÜ HAVA Dün haratet en Çok $ en az A ı:uı'ı idi. Bugün hava bulutlu 'ak rüzgir poyrazdan esecek | Ü* ERLİ MALI MADAM! tatmazel Sesil Sorel iki gün 1 Fransız tiyatrosundaki 4 sillerine başladı. Bu görmüş F; rmiş artist hakkında zama- © kadar çok söylenmiş ve » imıştır kibizim bunlara bir daha ilâve etmemiz hiç te olmaz. ( t » F " ilk gece kendisini ziyâret et F / hürmet ve hayretlerini ar- hH | emişlerdir. WW latmazel kendisini ziyaret e İT | Hanımlarımızın bilhassa 1 V3 'şık olan tuvaletlerile alâka- 4F olmuşlar ve hattâ birisine: ($? * Aman Madam! Tuvaleti- Ülüilnerede yaptırdığınızı sora- j İmiyim? YŞ & Yerli malıdır Madam! Üç ( FÜ sdir boyayıp, boyayıp giyiyo ü Viş 13 ŞUBAT! WW0 ivayet ediyorlar ki bir balık 3 Şubatta kış olacağını söy- KB Halbuki kar 12 Şubat- 'ı _ışhdı... BAA oyraz 11 de. 13 Şubatta ise W A | düz çil güneşli geçti. .. Bu 48 (ip kehanetleri ben pek tut- 1 a, Çünkü eğer tesadülen üs İ düşerse herkes - hayran o- KEVL Lâkin aksi olur isabet et- * sealdıran olmaz. Bir ufak KS İçye: VW İr zenginin karısı gebe ka- Bi X ! ve gidip gelen falcı, üfürük 5* M ev'inden bir adam varmış. . Üof ı çocuğun oğlan mi, kiz mi "t uğunu sorarlar. "Oğlan ola- der. Fakat çoçuk kız do- Babası herifi yakalar.. |— Hani oğlanı olacaktı? diye ,öhar. Ve şu cevabi alır: Hamam kaptsının arkasın yazıyı okuyun: | ilvaki hamam kapısının ar-| V (3 'nda şu yazıyı okurlar: Hi “Beyefendinin zürriyeti kız 10 klaktır. Ben mahsus oğlan di- İ Kîiişlj-" “abii bu kehanet üzerine fal- ı;f ol bahşiş alır. Lâkin acaba İrak oğlan olsaydı, yine ha- ) n kapısının arkasındaki ya- (in bahseder miydi? Ben zan- FELEK “Milliyet,, İn edebi 4 $ Şu kaldırımların şerefine tane tazeliyelim. Bu iş yarın bitecektir sa- Hkçm. Tam sırasında oldu. öyle vdet bey arkadaşımı der- temin etti: y Kâr tabil yarı — yarı: 'a bu gün para lâzımsa ve- im, ne kadar istersin? " yümil bey portföyünü çikar- , Daktı: BU D -Vallahi üstümde yüz lira- (t başka para kalmamış, ya- izim Hanımın kürkçü- ğa kalktı: dedi. ka Ve Şerken durup sordu: 'atmazelin alel'usul hayran | I Kulak misafiri | Mazot veriyor... Kadere, kısmete itikat etme- nin zararlarını sayıp döküyor- duk. Meğer içimizde hâlâ bu sa- kat düşüncede olan biri varnuş. Bizim fatalizme atıp tuttuğu- muzu görünce dayanamadı. Dedi ki:; — Ben onu bunu bilmem. Al. |lah yağmumu yakana yağmu- mu, —balmumu yakana balmu- mu verir. .. Ben ortaya sordum: — Siz gaz yağı yakryorsunuz. Size ne veriyor?. Birisi atıldı: — Ne verecek, mazot veriyor birader! Kulak misatiri SAN'AT | ileiminne aak Yerli malı.. Ihlamur ağacının altında bir |lâhza dinlendim, düşündüm, a- cıdım, Dünün büyük hikâyesini yarine nakleden abidelerin çet- |refil, ecnebi, dili dönmiyen lisa- |nından dinliyecek olan yarınım ocukları, — zavallı yavrular... | İçim sızladı. Evlâtlarının kanile yuğrul. |muş topraklar üstünde Türkün celâdetini alkışlıyan güneş, bti abideleri her gün yaldızlamak- ta, ve onlar vekayii tahrif eden leri yanlış, eksik, noksan anlat- makta ve güneş yaldızlamakta. Bundan çok evvel bu sütun- larda “Türk hissinin yalnız | Türk san'atkârı tarafından ifa- de edilebileceğini,, söylerken |bu işten anladıklarını - iddia e- denler Avrupayı baştan başa dolaşarak Türk hissine tercü- man olabilecek ecnebiyi arama- ğa gittilerdi. Buldular, getirdi- ler, ağırladılar. Muhterem misafirimiz hoş ni z bıraktığınız e- | yanmda bir oyuncaktan farksız olduğunu söylemek meçburiye-| tinde kaldığımız için bizi affe- diniz. Memleketlerinde Türkün ikra | mını anlata anlata bitiremiyen Krıpeller, Kanonikâlar hapini- | z" birden safa geldiniz. Bu muhterem misafirleri kol. |larından yakalıyarak memleke-| timize getiren mütehassısları- .nuıdan bir tanesi bugün “Güzel |san'atlar akademisi,, nin müdür | sandalyesinde oturuyor, Geçen- lerde biz gazeteci kendisine sor| muş. Cevabını havadis sütunun- |da okudum. Hazin şey.., Di- yor ki: (Taksimdeki abideyi |hiç beğenmedim. | Memlekette yapılacak muh-| teşem fakat duygusuz, ruhsuz, |Türk benliğine yabancı eserler yerine küçük fakat samimi, duy guülu ve milli eserler daima ter- cih edilmelidir.| Geçidrak edilen hakikatlar |karşısında ne duymak - kabilse lonu duydum. Biz haykırırken |kulaklarını tıkayanlara bundan romanı: 10 Bürhan Cahil olla para ver daha iyi. Cevdet bey muhasebe daire-| sine gitti. Bir dakika sonra elin | lde küçi ir deste ile geldi: —-Sarf edeceksin, lâzım olur. ellilik, yüzlük, bin lira, iyi mi? Kâmil bey güldü: — Pra Mmonşer, iyisi fenası olur mu. Mübareklerin, her cin- si, her çeşidi makbuldür. — Kadın gibi! — Tamam sarışını, kumralı, olgunu, körpe si nasıl başka başka makbulse paranın da altını, isterlini, do- larr, frangı öyle. . Hem ikisinin kuvveti müsavidir. — Yalınız bir fark var para kuvvetile kadın elde edilir. Fa- kat kadın küvvetile para kaza- Iyi | Hü cEmmRR aa UNNT Mustafa Kemal ile f B Y YY YAY YY YY müverrihler gibi büyük hakikat| onların - esmeri,| . — La kontes Samori, — Oradaki siyahlı kadın mı? — Ta kendisi, katlettiği kı- zının matemini tutuyor , — Yok canım!.. Bu da nasıl şey... — Basbayağı, cinayetsiz ve zorluksuz bir hadise . — Anlat. — Bir çok namussuz kadın- lar, namuslu olmak için yara- dılmışlardır derler; bir çok na- .muslu kadımlar da vardır, ki hil |katlerinde namussuzluk vardır. Namussuz olan madam Samo- ırinin,namuslu doğan bir kızı |vardı. Mesele bundan ibaret. — Pek iyi anlıyamadım . — Anlatıyorum, Bu Samori bilmem ne kontesi imiş . Günün birinde türeyiverdi ve salonunu önüne gelene açtı. Bende gidiyordum. Neden mi? diyeceksiniz. Ben de pek bilmiyorum. Herkesin gitti- ği gibi ben de gidiyordum, Gi- diyorduk cünkü içiliyor, kadın- lara sataşılıyordu. Erkeklerin hepsi iki yüzlü ve ahlâksızdı, Yüksek isimler taşıyan, hepsi- nin bir sıfatı olan, fakat içle- rindeki casuslardan madası se- |faretlerce meçhul olan bu sınıf insanları tanırsınız. Potinden bahsederken namustan, şeref |ve haysiyetten demvurmak fır- İsatını kaçırmayan, yedi göbel cetlerini sayan bu yalancı, dü- zenbaz insanlar, ellerindeki is- kambil kâatlarından daha teh- Tikeli, isimleri kadar sahtekâr- dırlar. Kibar âleminin kürek mahkümları . Madam Samori şık macera- pereslerdendir. İliklerine ka- dar rezil bir kadın . Bu kadının kızı evin içinde olup bitenlerin farkında değil- < |di. Fıtraten masum yaradılmış bir kızdı . Bir balo gecesi, matmazel —— —— A başka güzel bir ibret nümunesi aramam. “Karla ekmek yemesini ben icat ettim, ama kendimde be- genmedim.,, , » “San'at beynelmileldir.,, gibi eski ve çürük bir - kanaatin ar- dında vaziyet alan sinsi iddi ları şimdilik görmemezlikten geliyorum. Halis yerli malından giydi gim kalın . paltomun — yakasımı kaldırarak yoluma devam eder-| ken kafamı ecnebi elile üstüste konan taşlara çarpıyorum, *** | Türkün büyük zaferini için- den duyan memleketimi, san'atkârları, ağırla paklarınızm üstüne az sü| serpiniz. - Uyanınız. — Yarmın yavrularma arlattlacak Türkün daha binlerce zafer hikâyesi var. göz kae| ELİF NACİ yapılır. Yalınız kadını bu mak-| satla kendine bağlamak lâzım kibiz onu yapamayız.. yapan- ları anlamak istersen uzağa git- mgğe hacet yok sana burnunun dibinde bir kaç misal göstere- bilirim. Hoş sen de bilirsin ya! Kâmil bey paraları portföyü- nün gözlerine yerleştirdi. Aya- ğa kalktı: —Gevezelik lâzım değil a- zizim, dedi. Benim beyoğlunda işim var çıkacaksan beraber gi- delim. Sen bu kaldırım taşlarımı tıramvay şirketine okutunca gene görüşi , şimdilik ey- vallah! Cevdet bey daha yaptlacak işleri olduğunu söyledi. Yazı- hanede kaldı. Kâmil bey henüz çıktı ki 0- dacı Hasan Malik Beyin kendi- sini görmek istediğini haber verdi. Eski zahireci endişe içinde i- di. İşini merak ediyordu. nılmaz. Bl— Bin lira vereyim, çekmi| Bisin, paramı? | (- Vallhi sen çekini bankaya Kâmil bey itirazetti — Yanlışın var azizim kadın'” Cevdet bey eski — dostunu için kederli bir çehre mülâkat Ruşen Eşref Bey bizim mat- buat âleminde yüksek ve geniş mülâkatlar usulünü âdeta can- | tandırmış bir edibimizdir. Dün- | ya harbinin en ateşli bir devre- e Çınakknıedeîsınnbuıu ve| | ün Türkiyeyi aslanca müda faa eden Türk kıtaatının başın- " da bulunan millt kahraman ve | kumandan ile Anafartalar za- ferinden sonra yaptığı mmâkat[ bu yoldaki eserlerinin en mi |İvölin bir paravananın arka- sında oturdu. Pâravananın arka tarafında iki kişinin şöyle ko- | himmi ve en canlıstdır. Bu mü- ““5'“1’;':'.'“' duydu; | him ve kıymetli mülâkat şimdi- Yü şae aA kızının babası | /e kadar yalnız matbuat sütun| Tpr n nt | iarında kalmıştı. Ruşen Eşref K Bazin Eedlki Ve ü Bey bu mülâkatı güzel bir ki-| ugün beraber yaşadığı | ça şeklinde ve pek — temiz bir OPERA Bugün NİTAPAJ ve JOAN KRAVFORT u YENi BAKiRELER SESLİ ve ŞARKILI filminde takdim — rder. İlâveten sesli ve şarkılı dünya havadisleri ve meşhur imukallir GİLLS a 'AK in yeni repertivarının / muüvalfakıyeti MhAAAAhAAAMAAAAAAMAAA S ASA AM : Sanasaaaaaım ©o Kömedi Fransezin meşhur sosyetelerinden MADAM MARİ BEL in temsili tamamen ve yalnız fran: sözlü AŞK GECELERİi ( La Nult est a aous ) filmi ELHAMRA SİNEMASINDA alfakı yetle - irzesine devam olunmaktadır. GEÇ KALAN: I Z. zira bu filim ancal S1 gününe kadar (Matineler dahli) gösterilecektir.Buğün saat .İat on ikide şube kongrası akd- kuvvetile para kazanılır;iş de| prens? — Yeni âşıkı . Anwma aşkı üç | aydan fazla sürmez . Kızcağız beyninden vurülmu şa döndü...» Davetliler gittik- ten sonra doğrü ânasının odası- | na girdi . | | — Anne, bak biraz evvel ne- | ler duydüm ., #dedi . j Ve işittikletin? anlattı . Kontes şağalağı, ne söyliye- ceğini bilemedi, etti, Kızinanmadı, ondan sonra annesini gözlemeğe başladı ve bir gün cürmü meşhut halinde yakaladı . | — Anne, dedi, ben kararımı verdim, eğer;bu hayatı değiştir. |mezsen kendimi öldüreceğim. Sana bir ay mühlet. Bir ay sonra köntesin evinde dansediliyor, içiliyor, kumar oy nanıyor... Herşey yapılıyor- İi e Bir sabah İvölini yatağında ölü boldular . | — Annesi ne yaptı? — Çok ağladı. Misafirlerini | |kabul etmeğe başlayalı bir haf- | İta oldu. | — Peki, ölüm hakkında ne | dendi?... ; — Soba İyi çekmemiş te kö- mür başına vurmuş . Bunu anlatari zat içini çekti: | — Eğer kızıfı' Bu kadar na- muslu olduğunu' bilseydim ©- nunla evlenirdi: Fakat bi- Hinmez ki ... Çok güzel kızdı. Mediha Münir | Ko1graya davet Hilâliahmer cemiyeti Emi.| nönü şubesinden: İstila eden heyeti idare ye- gine yeni bir heyet intihap et- mek üzre 15 Şubat | tarihi- ne musadif cumartesi günü sa- edileceğinden azayı mulhtereme | nin Yeni cami muvakkithane- | sinde şube merkezini teşrifleri | mercudür. | Diher, ve Şuh LİLİ DAMİTA mevsimin —en yanazdam - filimle: bin olâa” harikulâde de kağları Bavi ÇILGIN DPANSOZ ilminde Melek Sinemasında araa endam eemektedir. İlâveten kisımilik kahkaldlı - komedi matineler 13 8 tinden iki ı Bogün iubaren a et hcub oldum. Bir de geçti değil vıramadık, şey değil gi Malik Beyin yüzüne kan ıı-.i-'; cum etti. Gözleri büyüdü: — Ne diyorsun, dedi voldum desene! Ve biçare adam ciddi bir ye- is içinde koltuğa gömülüve! Yılda bir iki kere böyle bü- yük parti ile iş yaparak para kazanan adamlar böyle kaçan fırsatlar karşısında - çok müte- essir olurlar. Çünkü yalnız bir | çeşit üzerine iş yaparlar .. Cevdet Bey yaşlı- dostunu üzdüğüne müteessif oldu. Aya- ga kalktı: — Yok, yok,'dedi. Daha bir haber çıkmadı. Şimdi bir daki- ka bekle! Ve Ferda Hanıma döndi — Kızım, şu bizim Meb'us Nusret Beyi buluver. Şimdi ya melcistedir yahut şirkettedir , Genç kız mühtelif numaralar (isterken Cevdet Bey arkadaşı- na döndü: Mah- İile ellerini oğuşturdu. — Demek nafta nazırı çok ŞEHREMANETİ ? — Olmadı azizim, dedi. Kı-| at tabı ile ortaya koymakla o par- lak hatıraları canlandırmış, ta- İzihin kıymetli bir yapra; yeniden açmış oluyor. B inkılâbın rehber ve âmili olan büyük dâhimizin — daha o İzamandan tecelli eden yüksek| kudreti bu tarihi r ta- da pek canlı bir surette görünüyor Rüşen Eşref Beyi hararetle tavsiye ederiz Şuh ve sevimli önümüzdeki çarşambad MEİ SİNEMASINDA * IİLK MACERASINI anlatmak — suretile sizi güzelce eğlendirecektir :MDAR Sinemasında zengin ve m progzram ( Dolnreğ Kostello ) tarafından temsil / edilmiş GANDAZTANE — KIZİ fevkalida ALI mökemmel dram Aynca; HAVA KARAKOLU büyük - sergüzeşt dramı ve ikt kısımlık gülünçlü komedi Gündük I, B 5ç.7 Gece 9 da 'epobaşı Ti- yatrosundu bu akşam sant 21,30 da Katil * perde zereime, eden: Cemal Rifat B l n nıyor ha! Nafra ile mak güçleşti. Yeni inşaat art- tıkça titizliği de artıyor. Her şeyden, her kesten şüphe edi- yor : Malik Bey başını salladı: — Hakkı var. Paralı işler.. Milyonluk işler. Bir el oynayı- şı neler yapar . Genç kız telefonun neticesini | heber verdi: — Nusret Bey çıkmış, şinke- te de henüz gelmemiş efendim. — © halde kendi buraya u; rar. Sonra Malik Beye döndi — Daha aksama vakit var, işin yoksa otur, varsa, sana te- lefon ederim. Ben sekize kadar buradayım . Malik Bey şişman vücudünü toparladı . Kalktı: — Aman çabuk haber ver ku- zum, dedi, Bütün ümit sende! O henüz çıkmıştı ki - telefon çaldı. — Allo, Ben Cevdet... Ha. bügün matine saat 14.30 da y tebrik,/ ldetle inkâr | kıymetli eserini de karilerimize | p İNUHUN Bi fevkalüde müazzam GEMİSİ filim SLİ - SÖZLÜ - ŞARKILI Bu sasat FRANSIZ Düdenin akşam: AO No A K pazar günü matine “Milllyet,,in 12345671789 D Bug?nkü yanl bilmecemiz SOLDAN SAĞA: 1 — Beyaz (2). Vermek (3). Dahi: (2). 2 — Tuvan (3). İhtiyar (3). 3 — Nota (2). Zaman (2). 4 — Noksansız (5). $ — Cet (3). Gözlerini kapa, yat ). 6 — Sös duyuran şey (5). 7 — Zaman (2). Nida (2). 8 — Boyun aksi (2). Nida (2). 9 — Tastik edatı (4). Ek (4). hakleben hemen haber vere- yim . Sen sonra bana- uğraya- caksın değil mi?... kadar buradayım . Peki olur Ha.. Eyvallâh! Cevdet Bey telefonu kapattı. Zile bastı: — Hasan, şimdi Malik Bey yazıhanesine gitti, yetiş bu kâ- ğıdı ona ver , Ve bloktan çekti- ği kâğıda sür'atla yazdı: “İş oldu. İmza için hemen nezarete git . Bekliyorlar. Cevdet.,, ze Hasan çıktı. Cevdet Bey Ferdaya bakarak söylendi: — Bu günlerde yazıhanenin uğru var . Hangi işe el atsak pi- yanko ikramiyesi gibi vuruyor. Genç kız gülüyordu . — Fakat bu gidişe aldanma- malı, diye devam etti, Cevdet arkası kesilmez... Zaten bun- lar çür çür işler.. Biz şu An- talya yoluna bakalım.. Daha Peki., E... Malik demin bu- rada idi. Oldu demek. Şimdi mi gitsin. Yahu ©o zamana ka- dar daire kapanmaz mı?... O Olarak 17 şubat Pazartesi l MADAMSESİL tahtı idaresinde beyetinin temsilleri ,30 de TİYATROSUNDA Bey, bir de aksilik başladı mr | mından itiberen SO Rk matint — olatık s A P H O saat 2108 te Panri Barayi: €en meşhur P.O L BCHER yarınkf Cumartesi akşamı Tülstoyun e ARENİN olurak aat 16 d LA DAME AUX KAMELİAS ©OO eğlencek r. KURSE TEEZA| İZİNMR İKTARID. RR | AA K İKAİLİ | eenlir İSİAİPİ YUKARDAN AŞAĞI: 1 — Beygir (2). Biçek (4). 2 — Bir dağ (3). Cins (3). 3 — Çamurlu yer (5). İstifham(2) 4 — Ekmek yapılan (2). 5 — Bütün (6). 6 — Çoğun aksi (2). 7T — Şiltenin içine konan (5). Ni- da (2). aha bir gün lâzım Beye Fendi. Antalyaya yarın vara- — Öyle ya... Telgraf gelir gelmez beni. nerede olursam hemen bulup haber verin.. Nu- ri Beye de akimçda bu- lunsün , . Telefona, bakıver sen! Genç - kız makineyi açtı: — Allo.. Evet. Buradalar e- fendim, bir dakika . — Kim? — Bir Hanım! Cevdet Bey telefonu aldı; Bonjür, sen misin ersi . Sen nasıl- sın, bugün mü, imkânı yok,. Hiç... Kabil değil... Başımı kaşıyacak vaktim yok . Hakkın var amma .. Doğrusu benim de çanım sıkıldı. Ya... İmkânt olsaydı.. Evet, haydi iyi eğle- nin.. Kimler var... ya... Ya... O.. Maşallah Olur olur. Peki, haydi örövar. Telefonu kapatırken söylen- di söyl mühendislerden heber yok de- ğil mi?? Ferda başını kaldırdı: — Eğlenti, eğlenti. , İki üç (Bitmedi ) | tetkik

Bu sayıdan diğer sayfalar: