23 Kasım 1929 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3

İarp malülleri dün ne görüstüler? Malüller kendilerine ai: araları ve 'malüller Nelecek cumaya ye-! Bakkallar len topl Pünkü içtima ıbaret Ger yerlerden gelenler eemiyetten Din Harp malülleri Cemi- İeyeti umumiyesi senelik #€ halinde Darülfünun kon Salonunda toplanacktı. it kongre akdi için lâ ekseriyet temin edile ii için içtimaa gelenler hu İâsbihal ve münakaşalarda! uktan sonra dağılmışlar- ve Cemiyetin Reisi Rüş a süye çıkarak heyecan- iş Balde kongrenin in'ikadı- yen bir kısım azayi teski- iş ve Cermiyete mukay 60) azadan 254 ü bulun icap ettiği halde mevcut wv kişi ile kanunen içtima ima imkân olmadığını rez Fakat reisin sözle- ig ârla karşılanmıştır. LARDAN BERİ cut azanın ekserisi şid- 'eti idarenin aleyhinde haftalardan beri iç leyen'malüllerin soka- kaldıklarını ve heyeti i- igrenin mütemadiyer| iç Mâkadarların sefalete dü ie olduğunu söyle- m an Si için bu hususi toplan- Malüllerin dertlerine te niyeceğini ihtar etmiş igEürütüler artınış ve he- “enin aleyhtarları ile ta Mn Arasında çok hararet- Saşalar cereyan etmiş- Malüilerdiki bösğavş fear “, mütemadiyen gayri ka iş Olduğu iddiasile içtimam a ileri süre- ie reis bey! diyordü. 1“ — Burada gayri kanu- İçime yaparsak cür'et- rükümet bizi t » Nizamname hilâ- ii kongreyi açamam, nizemnamede tadilât k a da henüz hükümete De an kabul edilip cemiye- & olunmamıştır. sada Hakkı Efendi, Ce- “iy 9 idare ve merkez heyet- mi$ aydan beri faaliyeti iğini ve infisah halin- nu, hatta idare heye- Bir kaç kişi gelmiyor diye san beyhude beklet Ken Rez, hükümetle temas edi- NE gre şimdiye kadar te- ini, bunun zaruri ol yan etmiştir. ©t Kerim B, in izahatı kla hazır bulunan İs- alk fırkası erkânından| Kerim B. fırkanın mü- hn üzerine kongre ile alâ ak cemiyetin işlerinin aşına çalıştığını İ- iştir, Rey hakkı lerden bazıları, içti- tshirine sebep yeni niza- La çıkmaması olduğu- N Bizamname ile orta tah iŞ efrat azayarey Ügmemek istihdaf edildi an * bu nizamname heye- . İYeden geçmediği için Sa. lamayacağını iddia et an Mehmet Ali B. de ire heyetinin tomba- dan başka bir iş yap-| 22“ al bahisle acı acı şıkâ| al cumaya de gülecek cuma günü iha, Kararile bu toplan- Ka Yet verilmiştir. â ekseriyete bakılmı- i, Yevcutla kongre aktedi Ut, Azanın bir kısmı hükü) aât ederek yeni ni- n heyeti umumiye- bir İmüstakil teşekküller Petrol ne vakit verilecek.? Kolza yağı o karıştırılamıya Bakkallar kooperatifi, ri sendikat'la yaptığı mukavele mucibince bir kısım bakkallara gaz tevzi edecekti. Fakat hazırlıklar bitirileme- diği için bu tevziat işine ne za-| man başlanacağı henüz tespit! ve mukavelenin tat-| anacaklar hasbihalden kaldı ayrılıyorlar den iskatını temin etmek üzre teşebbüsatta bulunmuşlardır. Hi. bip OR Ee E Çocukların tahsili İkerikikine “ ilim görülmüştür. | Malüller, çocuklarının meç- Evelki gün Bakkallar cemiyeti canen yatı mekteplerine kabu- umumi kâtibi Fethi B. ile uzun lünü, bankada bulunan malülle- bir mülâkatta bulunan Neft sen Te ait paraların sür'atle tevzii- dikat kumpanyası satış şubesi ni; bundan sonra * malüller için müdürü M. Burungolts, diğer isar idareleri her ay ücret Kumpanyaların rekabeti ve ha-| lerinden kesilecek paraların, üç Zırlıkları dolayısile icap ederse ayda bir maaşlarile birlikte ve- gaz ftatini on beş” kuruşa bile rilmesini, İstanbulda isteyen indireceğini söylemiştir. malüllerin işkân ve ibateleri -i- Neit sendikat, Istandart oil! çin bir yurt açılmasını, kendile- kumpanyasile — yaptığı itilâfın rinin işlerile meşgul olmak ü- Ruslar doğrudan doğruya pe- zre resmi bir teşekkül yapılma- trol sevketmekten menedildiği sını, kendilerinin dükkânları yerlere münhasır bulunduğunu, yanmda rakip vaziyette olan sa bu itilâfın “Istandard,, vasıta- tıcılara tütün bey'iye hakkının sile Mısır, Sirbistan ve Balkan verilmemesini istemektedir. £ lara Batum petrollerini gönder Memleketimizde 8000 kadar meği istihdaf ettiğini ve Türki- harp mabülü mevcut olduğu ve yeye teşmili mevzubahsolamıya bunun 1100 ünün İstanbulda bu- cağını iddia etmektedir, lundukları söylenmektedir. Bidayette — yalnız kolza ile Hükümet malüllerin miktarı mahlüt gaz satılmasına meydan nı kat'i sürette tespit için tet- vermemek için Neft sendikatla kikat yaptırmaktadır. Bu tet- anlaştığımı ileri süren bakkallar kikat bitince alâkadarlara istih- kooperatifi müdürü şimdi kolza! kâkları tevzi edilecektir. İtamamen ortadan kaldırılsa da) İstanbula gelenler İbu anlaşmayi o gayri muayyen Kongre münâsebetile İstan-' bir müddet için idame etmek bula gelen Şube o mürahhasları niyetindedir. imam mütemadiyen taliki yü! Mamali İktisat mütehassıs ünden cemiyetten ayrılarak ları, serbest rekabet karşısında halinde böyle itilâtlarm müessir olamı görmekte-| yacağı mütalâasındadır. BİR TAVZIH Dünkü:nüshamızdaki “İnhi- sar içinde inhisar, serlevhalı İyazının bir o cümlesinde tertip hatası olmuştur, Bu sehiv dolayısile noksan çıkan cümlenin tamamı şu şe-j“ kildedir: çalışmağı muvafık dir. Bunların mühim bir kısmı cemiyetten o alâkalarmın kese. rek kongreye gelmiyeceklerini söylemişlerdir. bas SONER Mübadiller Bir büro tesis edilecek EE Gayri mübadiller Cemiyeti reisi İstanbul meb'usu Hüseyin! bey bugün Ankaraya gidecektir Hüseyin bey gayri mübadil- lere ait tevziat işlerinin tesrii çin hükümetle temasta buluna- caktır. ü Maliye vekâletinde gayri mü badillere müteallik muamelat- la meşgul olmak üzre bir büro teşkili mukarrerdir. HALI TİCARETİ va tarifesinde hariçten geri len balılara yüksek resim konulmuş” tr. İran halıları Basradan doğrudan doğruya Londraya gil ba; türeme alir ret odasını haberdar etmişlerdir. O- da, meseleyi tetkike başlamıştır. Tayyareile kaçarken Emanet İktisat müdürü Ke- mal Ömer B. Bakkallar koope- ratifinin gaz piyasasına hakim olmak ve fiatı keyfi surette ta- yin etmek üzre Neft sendikatla anlaştığı ve pahalılığa sebep ol- İduğu takdirde gaza nar konaca iğımı söylemiştir. Hazinenin yüz binlerce lira zarara uğramasına sebep olan kolza yağı meselesini hallet- mek için teşkil edilen komisyon bu hafta içinde toplanarak hem sanayiin motorin ihtiyacını te - min ve hem de kolzanm petro- la karıştırılmasına meydan ver memek üzre lâzımgelen esaslı linde tespit edecektir. Bu lâyi- ha kat'iyet kesbettikten sonra | piyasaya mahlüt gaz çıkarıla- mıyacağı için kolza fabrikaları- O.İnm kapanacağı söylenmekte- | dir. tedbirleri bir kanun lâyihası ha| tır. Üzerinde 40 bin liraya yakın para bulunan Avusturyalıdolandırıcı nasıl yakalandı Kütahyadan polise gelen müstacel bir telgraf bu dolandırıcının şehrimizden firarına mani olimuiştne çek büyük bir muvaffakiyetle kaçmak üzre olan A- susturyalı bir dolandırıcıyı yakalamış tar, Evelki gün Adolf oğlu Zigmond Emi isminde bir Avusturyalı! ya müracaatla Kütahyadan gel » Kütahyada Yülyos Berger şir- ketinde çalıştığını ve şirket direkto-! rünün müsaadesile Atinaya tayyare ile gideceğinden pasaportunun vize e- dilmesini söylemiştir. Tayyareye binecekti... Dün sabah tayyare ile gidecek olan! Zişmand Mondiştayinin pasaportu u- sulen vize edilmiş. Gece yarısından ea saat sonra mez İnel müdiri- Dolandırıcı Zızman dırı yn seen den gelen lal bir öm aş dört beş saat| sinde gecenin süküneti ve zulmeti ara! e olan Zigman danbir büzük dolan) smda faaliyete geçen zabıta muvaffa- i ineydana Yönuyordu. |kiyetle bu mechul FAN , Yeşilköyde Soyguncu yaka- landı Uşak Zeki her şeyi inkâr ediyor Dünkü nushamizda | vukubulan bir korsanvari vakasından bahsetmiştik. İngiliz tabansından ginlerinden Hayık Keresteciyan efen evine yapılan bu soygunculu- ğun fi larak Hayık efendinin uşa- İ ğı olan Zeki yakalanmıştır. Hayık efendi İngiltereye gittiğin den beri Zeki her akşam evde kaldığı| halde o akşam mutat hilâfma eve gel memesinden şüphelenilmektedir. Ze-| ki alman ifadesinde inkâr yoluna sap maktadır. Evi soyan dört kişi zabıtaca şide detle aranmaktadır. Sip» Kestaneci ile belediye memuru Evelki akşam Sişhanede bir Yahu dinin küstablığı yüzünden çok fena bir hadise olmuştur. Karaköy zabıtai| belediye memurların. rakı Yusuf efendi akşam kontrolunu yaparken bir kestanccinin kaldırım üzerinde kestaneleri kebap yapmakta) olduğunu görmüş. İsminin Nesim ol- duğu sonradan anlaşılan bu kestane- ciye Yusuf kaldırmasını söyl müşter. Yusuf ef: tarı üzerine bir: hırsızlık” gara © civardaki bütün Ya- ya toplamağa kâfi gelmiş ve hepsi toplanarak Yusuf efendinin üzerine hücum etmişler. Yusuf efendi bu vaziyet karşısında bir dükkâna ilticaya mecbur kalıp ke penkleri kapatmış isede yüzlerce ki- şilik Yahudi kepenkleri kırarak açtır! mışlardır. Hadiseyi işiden polis ve bekçiler yetişerek Yahudileri dağıtmışlardır. Zabıta işe vaziyet etmiştir. lgili Ölü bulunan çocuk Aksarayda Sülüklü caddesin de bir arsada yeni doğmtuğ:bir çocuk cesedi a Kabahat tahtada... Hasköyde oturan Panayot! ile Todori evvelki akşam Ha- liçin köprü iskelesinde vapura binerlerken tahta kaydığı dan denize düşmüşlersede ü kurtarılmıştır. —e- Denize düştü isede Evvelki gece Seyrisefain! kaptanlarından Rifat B. Ada- lar iskelesinde denize düşmüş- se de kurtarılmıştır. Ticaret odası Heyeti vekilece Ticaret odaları izamnamesinde bazı tadilât yapılmış Diğer taraftan bir faaliyeti görülmi- yen ticaret odaları da İktisat vekâle- İlgn edilecek odalar arasmda Şar- köy ve Vize odaları da bulunmakta. dır. Keşan ve Karamürsel vaziyeti tetkik edilmektedir. Az para değil, Ziymanın üzeri aranmış 38,400 1.) —. ei 700 liraya yakın parasi lann Viygnada teslim senedi gezileri Zig mand mütebaki parayı sarfetmiştir. Bunlardan başka otomobile bavut.| ları ii ları işim yasi para makbuzu, bir bulunmuştur. Tebrik telgrafları Bu muvaffakiyet dolayisile dün polis müdürü Şerif beye a- tideki telgraf gönderilmiş! Türk Polisinin harikulâde basireti sayesinde elde edilen sörik Mudisti'nin derdesti hu - susunda sarfedilen say ve feda- kârlıktan dolayi Kütahya şube- si müdürü sıfatile zatr âlil ve rüfekayi a eli) en kalbi şükran ve minnet his- lerimi irem Julyus Berger şirketi Kütahya şubesi müdürü mühendis” ORNH Hi İN Yöğilköyde| e Erme zen! için bir yurt açılmasını istiyorlar Istanbul cuma günleri nasıl eğleniyor? e PE YORMA EK Şİ İLE ORMAN Kış kapımızın önünde ıslık çalmağa başladı İkinci Teşrin sonlarında yaz sebzeleri yeme. ğe yokuşta terlemeğe, “ofl. bu ne sıcak! demeğe alışmıstık hede kolay alışıvermiştik: Teşrinisani ortalarında taze fa- sulya, patlıcan, domates biber yiyorduk. Sırtımızda hâlâ yaz- İk elbiseler, o ayağımızda Sarı iskarpinler, yokuşu çıkınca ter| liyerek, iki adım yürüyünce bu-! nalarak: — Aman bu ne sıcak! — Monşer, kendimi ağus- tosta sanıyorum! gibilerden a- rada bir nağme de yapıyorduk. Her taraf yeşillenivermişti. Kırların manzarasma doyum ol muyordu. Sanki kış, bize fer- sahlarla uzaktı. Halbu ki, bir kaç gün var, havaların gidişatı! değişti. Gökte dolaşan rüzgâr! getirici kurşuni bulutlarile, kış şimdiden kapımızın önünde 1s- | lik çalıyor. . Çok geçmeden yine bir sa- bah bakacağız ki, sokaklar bem ibeyaz. Sözün kısası, biricik rasat 1 Jbatını kırmış olmalı idi ki du- daklarını lâhavle çeker gibi kr- mıldatarak ağır ağır yürüdü. Usulen buralara insan iki tek iç mek için girer, Fakat kadeh- ler düzüneyi bulmadan kalk- mak milyesler Oce, Caddede, işi gücü etrafın- dakileri seyretmekten ve arada bir kulak verip söylenenleri din lemekten ibaret olan bir adam sıfatile, ağır ağır yürüyorum. Genç, ihtiyar, kadm erkek, zen gin fakir önümden geçen şu kar makarışık insan: kitlesi arasın- da ne tuhaf, tipler, ne mahasiz| çehreler var. Sonra yine, ne se vimli, ne cazip, ne kani sicak mahlüklar var, Meselâ, şu ihti-! yar kadın, cilâlı tırmakları, bö- yalı yüzü ve yaradana kurban| olayım! o sürmeli gözlerile ne kadar maskara olduğunun a- caba farkında değil mi? Hiç âlimimiz Fatin beyin dediği çık şüphe yok ki öyle. Çünkü rast tı: Havalar bozuldu. Bu sene (gelene bakıp bakıp kırıtıyor, Bu| * kış, hafif geçecek diyen diğer da bir kız: Etekleri o kadar kı- bir Felekiyatçımızın kehaneti 'sa ki altından kapakları gö bakalım doğru çıkacak mu?Şim! rünüyor. Yürüyüşü bir nevi sıç idilik bütün ümidimiz onda....'rayış... adeta sekiyor. Daha iler Yoksa geçen seneki gibi har vu'de zarif bir Möeyö, ayak üstün rup harman O savurursa işimiz. de sevimli bir kadmla konuşu- dumandır. İ yor. Mamali, bazı deryadiller de! — Mes compliment Madame var ki, yaz ile kış arasında bir|... diye başladığı nutku halâ bi fark görmezler. Geçen gün bu- tiremiyor. nlardan biri diyordu: Sinemaların kapısı önünde — Canım, anlamıyorum bu! başka bir eğlence sahnesi: Mi- telâşı. .. Şunun şurasında kaç İni mini boylu bir adamm etra- ay kışımız var? Birinci kânun,'fına toplananlar onu gösterip ikinci kânun, şubat... Üç ay gülüşüyorlar. | kiş nasıl olsa geçer. İ Derken birisi cüceyi içeri Ben de dedim ki: çekti, sonra da etrafındakilere; — Şu şubatın sonuna neza-| —E.... ne var, ne olmuş? di- keten mart ile nisanı da ilâve | ye bağırdı, siz galiba insan gör et!.. Eder beşay.. Eğer bu'memişsiniz.. Çekilin bakalım. un kışa da doymazsan artık; -Birisi dedi ki; — İnsan gördük ama, böyle- sini görmemiştik. Kış, girmeğe hazırlana dur-| Bir başkası da gülerek; sun, Beyoğlunun gece eğlence! — Haklı var, böyle birbuçuk yerleri de mevsimi bir hoşça ge karış boyunda adam da bedava girtmeğe hazırlanıyorlar. İseyrettirilmez. . . Bu gün öğle üzeri Taksim! (Onlar çekildikten sonradır ki yol açıldı da her kes sinema- | kadar şöyle bir uzandım, Şişha- ne yokuşundan başlayıp bir ucu Pangaltıya dayanan uzunyolun iki tarafmda o ne birahane, ve çalgılı gazino, bolluğudur? He- psi içki veren ve hepsinde içki içilen bu gazinolar, göz önünde dururken dünyanm en az içki içen milletleri arasmdayız id- diasına doğrusu ya, biraz güç inanırım. Fakat o her adımda parlak cam mahfazalar içinde, akşam- cılarm ağzını sulandıran lâkı dalara nasıl lâkayt kalmabili İnsanm bu csnada adımları bir Benim gibi her nasılsa yanılıp | kere geri geriye gitmeye görs- ün... Ondan sonrası birahane sahibinin defterinde irat faslma | yazılır. Netekim, işte kedi gibi etra fr koklıyarak tin tin giden şu rine| adam, bu cam mahfazaların ö- ya hepsinden hoştu. ya girebildi. Bir kaç hafta var ki Beyoğlu sinemaları gündüz saat 11 de bir matine veriyor- lar. Bu matineler o kadar kala- balık oluyor ki sormayın.Böyle sabah vakti sinemaya kimler gelir? Tabii çocuklar. Bütün koltuklar, balkonun bütün mev kileri çabucak doldu. Yalnız si- nemada yazık ki, sesli bir filim gösteriliyordu. Niçin mi? Çün- kü, çocukların sesinden filmin İsesini işitemiyorduk . . bu matineye gelenler az değil di. Bir kısmı filmin bitmesini! beklemeden çıktı. Bir kısmı da izar zor sonuna kadar taham- mül etti, Tramvaydaki sahne doğrusu Galatasa- Bi — Haydi efendim, bileti... Elini cebine soktu, Fakat bit denbire vaz geçerek: — Hele, dedi, sen şöyle bit dolaş ta gel.. Biletçiçekildi bir kaç bilet daha kestikten sc ra'tekrar geldi: — Bilet! Telâşsız: — Dedim ya, şöyle birde laştagel.... — Peki efendim.. Adamcağız dönüp dolaşıp ge lince herif bu sefer temkinini bozmaksızın ayağâ kalktı: — Ece.. dedi, dolaşmak sı- rası şimdi bizde. , Hele ven de İbir dolaşıyım. ... Ve tramvaydan çıktı, giti, Nasıl? Numarayı beğendiniz mi? a M.S, Haliçte gece seferleri Yeni Haliç şirketi müdürü Emin bey vazifesine başlamış- tır. Emin bey şirketin vaziye- tini tetkik etmektedir. Dün kendisile görüşen bir muharririmize Emin bey demiş- tirki: — Vazifeme yen başladım .. Vaziyeti tetkik e- diyorum. Yen bir vapur alını; alınmayacağı hal kmda (o şimdilil bir şey söylene mez. Eğer ihty y 'aca kâfi olup oi: madığını tetkik ediyorum. bil olursa hiç olmazsa haf !bir gece gece vakit postasi ih: sı düşünülüyor. Emin bey 5 Mürçttipler kongresi Türk mürettibin o Cemiyeti dün senelik kongresini aktet- miş ve müddeti biten heyeti dare yerine yeni hey'eti idareyi .. intihap etmiştir. İntihap netice — sinde yeni hey'et şu suretle te; şekkül etmiştir. Hamit 95 (Letafet matbaası) Mehmet 92 (Devlet), Mitat (Cümhüriyet), Nesuhi 86 (Va- kit), Hayri 79 (Resimli Ay), A, Mahmut 67 (Devlet), Os man 60 (Akşam), Etem 48 (Hi. ilâ), Selim 45 (Son saat), Emir 144 (Devlet). Namzetler Osman 39 (Devlet, Faik 38 İ(Akşam), Şükrü 36 (Hamit), Ömer 35 (İkdam), Bahattin 33 *(Devlet), A. Mehmet 33 (Ak. sam), Ömer 33 (Son saat). nünde irkilip kaldı. Pasajin ka- Tay köşesini dönüyorduk. Birisi Gazi muallim mektebi pısında sanki birini görecekmiş' — Kıvrık bıyıklı, ciddi tavırlı | gibi durup bekledi.Fakat kadeh bir adamdı — tramvaya atladı, binasında açılması mukarrer büyük te beyazlağın mayi bir taraft- terbiye enstitüsü teşkilâtına mem içeri girdi, boş sıralardan birine Darülfü; Ankarada Cazi muallim mektebi edebiyat falilteşi v İsemnil” Hakla Be