— ÇEEN Ailliyet ASRIN ÜMDESİ *MİLLİYET,TİR £ Teşrinisani 1920 İDAREHANE — Ankara caddesi No. 160 Telgraf adresi. Müliyet, Istanbul SAÇ AN ABONE ÜCRFTLERİ Hariç için B00 kuruş 1400 3700 Türkiye için 3 ©yli 400 karuş 6 180 n z KA FT İ AAA Ç KA Gelen evrak geri verilmez Müddeti geçen mushalar 10 kuruştur. Güzete ve matbaaya ait içler için “Cmüdüriyete mürancat edilir. Gazetemiz Uâsların mesuliyetini kabdul etmez. k —| BUGÜNKÜ HAVYA .? Dün bararet azami 19 asgari 14 — | Gerece idi. Bugün rüzgâr mütehavvil — | Hava açık olacakaır. B - $ m | FELEK HOCA ve ÇOCUK — Ben bir hususi mektepte hocayım. Dün bir çocuk en Mahrem ihtiyacim gidermek iç- “in gelip benden izin aldı.Yavru- — ya bu müsaadeyi verirken ken- — di kendime hükmümüzün nerele — ye kadar vardığını düşünerek bö “bürlendim. Bu bizim için öyle bir ihtiyaçtır ki ancak onu hoca © olanlar anlıyabilirler. KAR MAKİNESİ — Havalarlütufkâr bir ET| güzelliğile devam ederken Ema ? neti aliyenin kar makinesi hikâ- yeleri anlatması pek tatlı oluyor Rivayet ediliyor ki Emanet mu- hasebecisi bey, Istanbulda ha- — yalar böyle güzel gittikçe kar makinesine para veremiyeceğini söylemiş, kendisini yakından ta mrmak zevkine mazhar - olduğu- muz için buna inandık, çünkü mumaileyh hacet hissedilmedik ı—u sarfiyat yapmağa taraftar de — gildir. Mamafi endişeye mahal * yok. Londradan gelen haberle- / re göre oralarda nehirleri dondu “yaya da gelir. Malüma kışa güm rük yok! RADYODA Arasıra bahsettiğim Radyo — faaliyetimize temas eden bir şey | işti.|bazı kere yenilse bile mahvol- kdiyelim. KADIKÖYÜNDE MEH. MET ZADE BESİM BE. ye: | .. Bahis buyurduğunuz yazı bir lâtife değil bilâkis bir “satirik, |yazıdır. Buna hezl diyebiliriz. FELEK Eııyuı Nevmit olmıyalım ve be- azi Hz. İş bankasında —- 24 üncü haftanın 5 inciliğini “Darüşşafaka — talebesinden 59) dHudin Süreyya Bey kazanmıştı. p “â’:zrı şudur: tanın en mühim haberi, Gazi Hazretlerinin Ankaradaki / İş bankasımı ziyaret etmeleridir. Kendilerinin ihyakâr kudretile vucuda gelen ve memleketin ik- - tisadi hayatında büyük- tesirler Şapan ve daha da yapacak olan - | bir iki hafta'evel en kıymetli — bir mütahassıs tarafından islâh edilen bu müessesenin, memle-| Üketin her köşesinde bir zefer | © heykeli gibi dikildiğini kabul et mek lâzımdır. Bir emrile mem- Jekete asırlara intikal edecek o- Tan bir şehir, bir Yalova hediy — eden büyük Gazinmm, memlı — timizin iktısadi ve hayati men- Barmı teşkil eden İş bankasını zi yaret ve takdiri; mezkür mües- Bese için tükenmez bir iltifat Ve bilvesile bir muvaflakiyet a-| ilidir. Geceleri bazan » sabaha| kadar çalışarı bu millet babası- nın, kendi eserinin mükemmel- liğini teftişi, gözümüzde eserle — Müessirin kıymetlibir tablosunu!| — vanlandırıyor. Siyasette, 'lim-| de, milletine rehber olan Gazi, O laymetli vakitlerinden sarfe- . |Zifeye davettir. Artık ., |kalkmanım, uğradığı felâketi te- | . |buki cahil bir millet öyle ağır| "|acıyı birkaç kere çekmiştir. En Müllet mektepleri "Okuma Yazma seferberliği Bugün millet mektepleri yeni ders senesini açıyor. Eldeki kanun mucibince Turkıle::r 16 yaşından 40 yaşına kar olan bütün vatandaşlar Türk- çe okuyup yazma bilmeğe mec- burdur. Bu mecburiyet belki dünya tarihinde emsali go_ru_l':; medik dir “ilim seferberliği” | demektir ki Türkiyeyi ve onun müucizelere benzeyen kurtuluşu- nu yaratan büyük dehanın şu- lelerinden biri olarak memlck etimizde tatbik edilmektedir. Büyük Gazi, Türkiye tarihi- ne kaydettirdiği unutulmaz gün lerden biri olan 9-10 Ağustos 1928 gecesi Sarayburnu parkın da irat ettiği kıymetli nutuk- ta, “Bir milletin yüzde onu, yir misi okumak yazmak bilir, yüz de sekseni, doksanı bilmez; bu ayıptır.” sözü ile bu seferberli- ğin kapısını açmışlardı. Harf ve yazı inkılâbının asıl büyük hedefi işte budur: Türk milletini muasır medı:ıiıi milletler gibi “okur yazar bir millet,, haline getirmek. . Bu gayeye ermek için mille- tin tahsil çağını geçirmiş fert- lerini çabuk ve ameli bir şekil- de okutup yazdıracak bir mü- esseseye ihtiyaç vardı.İşte “Mi llet mektepleri” bu mücssese- dir, Millet mekteplerinde kısa bir | müddet okuyan her vatandaş | bildiklerine bir mektup yazacak | evinin veya işinin hesabmı tuta- cak, gelen mektupları okuyabi- lecek, gazete, mecmua, ufak tefek hikâye okuyarak kafasını dinlendirebilecek kadar malü- mat edinecektir. Bu netice cl- de edildiği gün, Türkiyede ümmilik denilen korkunç ve öl- dürücü düşman artık ortadan kalkmış ve Türk milleti yeni | tarihine lâyık bilgili bir millet olmak için lâzım gelen silâh i-| le teçhiz edilmiş - olacaktır. Millet mekteplerine davet e- dilen her vatandaş düşünmeli- dir ki, bu davet tıpkı vatanı kurtarmak için silâh başına ça- ğırılmak gibi mukaddes bir va- herkes biliyor ki uzun tarihimizin için- de başımıza ne belâ gelmişse hepsi bilgisizlik, cahillik yü- zünden gelmiştir. Bilgi ile silâh lanmış bir millet, hayatında maz. Çünkü düştüğü — yerden | lâfi etmenin yolunu bilir. Hal- | bir felâket darbesi önünde ken- dini şaşırır, ne yapacağını bil- mez, sel önünde sürüklenen bir kütük gibi girdabıin içinde yu- varlanır, gider. Türk milleti, tarihinde bu yenisini hepimiz acı acı hatırla- rız. Dünya harbi Türkiye ve ra günleri daha unutmadık, En diğimiz adamların bile o felâket önünde nasıl şaşaladıkları daha gözümüzün önündedir. Allahın Türk milletine bir lâtfu ve tarihin bir mucizesi o- lan Büyük Gazi ve onun yüksek dehası olmasaydı Türkiyenin istiklâli mahvolmuş demekti.Ha ttâ o Büyük kurtarıcı ortaya çıktıktan sonra bile ümitsizli- kle dudak bükenler olmadı mı? hepıîuul, _= çakmlıklınn sebebi zlik, illiktir Cehılzî SE hep- cahilliktir. kan düşmanlara karşı edi muharebe kadar mıı"k!ıddegıüt:: Başta Türk milletinin ve Türkiye devletinin büyük Re- isi olmak üzre bütün Cümhu riyet ricalinin Millet mekteple- rine verdikleri ehemmiyetin se bebi budur. Millet mekteplerinde halkı arkadaşlar, bu büyük ve kan- sız muharebenin zabitleridir.On lar milleti okutmak ” gibi tari- hi bir vezifeyi üstlerine aldık- larını unutmamalı, tarih ile ko müttefikleri aleyhine bittiği ka | du akıllı, en tedbirli, en bilgili bil- |» okutmağa memur olan muallim | dan mlede atlıyarak asri bir devlet olmuştur. Bilgi yolunda da bu uzun atlamayı günün kıymetli muallim ordu- suna düşüyor. Bu ağır, fakat yüksek vazi- feye başlarken muallimlerimiz- in ilk düşünetekleri şey, kendi- lerini ve derslerini karşılarında kilere sevdirmek olmalıdır. Gir- gin bir yüzle, işi bitirip çıkmak Jisteği içinde verilen dersin hiç | bir cazibesi yoktur. Karşınıza | gelen vatandaş, bizim yüzümüz- | de kendini bize candan, yürek- ten bağlıyacak tatlı ve hayırha- h tebessümü göremlidir. Şurası dahatırdan çıkarılma- malıdır ki yetişkin halkı okutma k, küçük çocukları okutmaktan farklıdır. Henüz okumağa baş- lıyan minimini bir yavrunun zih | ni serbesttir, onun üzerine be- yaz bir kâğıda yazar gibi telkin- | lerinizi hakkedebilirsiniz. Fakat okuma çağını aşmış insanların | kafalarında bir çok düşünceler endişeler, doğru, yanlış, hanâl çok defa yanlış inanışlar yer tut müuştur. Onları zorla söküp çı- | karmak çok müşküldür. Lâkin | tatlı tatlı, teshir ede ede doğru- yu, iyiyi, güzeli tanıtmak müm | kündür. Millet mekteplerinin hocala- | rı halkın ruhunda işte bu ince ve nazik ameliyeyi yapmak me- vkiinde olduklarını düşünerek, her şeyden evel gönül alıcı ve sevgi verici olmalıdırlar. Milletimiz bir kere gönlü- nü verdi mi, artık onu pek güç geri alan sevgisine vefalı bir millettir. Gönüllerine nüfuz e- deceğimiz Türklerin sevgisine, vefasına güvenebiliriz. Bir de yetişmiş halkı oku- turken nazariyecilikten, kaide- cilikten çok çekinmelidir. Za- ten günümüzün okutma ve öğ- retme usulü kuru nazariyeden kaçınan bir usuldür. Fakat bil- hassa halkı okutma işinde kai- deli, kanunlu nazari okutuş, o- |kuyanı sıkan ve kaçıran bir se- beptir. Unutmamalıdır ki “Al- fabe, Gramer, edebiyat” .. v.s. atları altına alınan derslerin, kaidelerin gayesi nihayet okut. mak ve yazdırmak tatı ibarettir. Halkı okuturken bu gayeye | en kısa, en çabuk ve en ameli yoldan gitmek lâzımdır. Bu esaslar dairesinde yapıla- cak milleti okutma işinin beş on sene içinde Türkiyede cehaleti mahvedebileceği — şüphesizdir. Büyük Reisimizin ilhamı, genç ve gayretli Maarif vekilimizin ikdamı ile bu gayenin yakında elde edileceğinden eminiz. L NECMİ Buğday trüstü Merkezi Avrupa ve Balkanlarda bir buğday trüstü teşkili için çok ya-) kında Budapoştede ve ya Tuna liman larından birinde merkezi tur. Bu içtimaa Romen, Macar, Yugo- slav ve Bulgar buğday ihracat tacir- leri iştirak için şimdiden anlaşmışlar Do çlümmdlü tü nlereli vr8 Böyle bir içtimadan sonra yakmm-| larda Cıı.ı.ıvre_de mevzuu — bahsolan mrük il llhıdnı_ııı kendiliğin | temeldir. Seyrisefainde İzmir acentası kaba- hatli değil” İzmir gazetelerinde yazıldı- ğına nazaran, İzmir seyrisefain | acentasının yolsuz bir İ weketi görülmüş. Gazeteler vakayi şoy le anlatıyorlardı: İzmiz Seyri- sefain acentası Mahmut Şevket) paşa vapurunun cuma güaü ge “leceğini ilân ediyor. O gün yol- cular, diğer kalkan — vapurlara| binmiyerek rıhtımda Mahmut| Şevket paşa vapurunu bekliyor lar, Fakat Seyrisefain — vapuru gelmiyor. Yolcularda yolların- kalmış oluyorlar. İddia e- dildiğine göre Seyrisefain vapu Tu o gün gelmiyecekmiş, acer-- ta, yolcuların o gün İstanbula kalkan diğer vapurlara binme-, mesini temin için vapurun gele-| ceğini ilân etmiş. şu yarışma çı olduklarını her dakika düşünmelidirler. Tarih ile yarış... Türk mil derek millet müesseselerini zi- yaret ile iktisadiyatımıza ciddi| bir alâka göstermeleri iştikbal lâtları için canlı bir ibret nü-| idir.” letinin on senedenberi tir. Büyük Kurtarıcının muci-| zeli elleri arasında Türkiye 14 asırdan 20 nci asra bir- iş denebilir ki —bundan nı.m,.! İzmire Seyrisefain idaresinde yap- tığımız tahkikata nâzaran Mah- mir limanma bir gün dan ileri geleiş yaptırmak bu- | | elcükleri ayı “|bir maç göreceğiz demektir. CUMA Şair dtyor ki; madam, bana| aşkın kaç yaşında başladığını soruyorsununz; aşk, hiç bir za- man başlamaz, çünkü aşık ol- mak, insan olmak gibidir, insan nasıl uzun burunlu veya kara gözlü olursa, ayni suretle aşık o lur; mukadderatında - aşıklık o- lTan kimse, aşık olmuştür. Size bunun üzerine bir hikâ- ye anlatayım, Ben Coriolis paüsiyönunda büyüdüm, Bir gün, arkadaşım Şedom'la mektebe giderken, bana gönlünü açtı. Rozali'yi se- viyor ve seviliyordu. Rozali cehennem gibi esmer, zayif, kıvılcım gözlü, biber du- daklır bir çamaşırcı kızıydı. Mös yö Coriolis'in metresi olduğu söyleniyordu. Şedom, bir gün çamaşırlığa gitmiş ve orada kız bunu öpmüş — Ben de onu öptüm, diyor- du, Seviyorum, sevişiyoruz, Nisanın ilk günlerindeydi. Havada ilkbaharın ilk nefesle- ri dolaşıyordu. Şedomun sözleri, barut üstü- ne düşen ateşler gibi, kalbime düşüyordu. Çünkü ben de âşık- tim. Amma Rozali'ye değil Pyrr- ha, Chlo&, Phyllis, Phidyle'ye, Horace'ın bütün kadınlarına a- şıktım... Bir kaç gün Şedom'u görme- dim. Tesadüf ettiğim zaman, çok asabi, çok buhranlı idi: «Ba na ihanet ediyor, dedi, hem de kardeşim Pessona'ilet» Teskin etmeğe çalıştım. «Onu geberte- ceğim!» diye haykırdı. Ondan sonra anlattı. Yarın Pessaona'ile dücllo e- decekti. Aralarında kararlaştır- TESERSESTARİSERERCERSE. Li Bu gün öğleden sonra Tak- sim stadyomunda hususi — fut- bol maçları yapılacaktir; İlk müsabaka Galatasaray- Hi- Tâl kücükleri arasındadır.Bu mü sabakaya saat 12,30 da - başla- nacaktır.Geçen sene çok zevkle| seyrettiğimiz Galatasaray kü- form — ve insicamı muhafaza ediyorlarsa ğine iyi Bundan sonra Beşiktaş'ın kar- şı yaka kulüplerinden bir muh- telit ile, Galatasaray birinci ta-| kımının da bir Rum muhteliti ile yapacağı maçlara mükabil Fenerbahçe'nin de Kadiköy- inde yapması muhtemel olan müsabaka, İstanbulun başta ge- len üç takımının artık ciddiyet- le çalışmağa başladıklarına bir alâmettir. Bu müsabakalardan en mü- himini Galatasaray birinci ta- kımının Rum'larla yapacağı maç teşkil eder. Beşiktaş'ın SOLDAN SAĞA: 1 — Mecnun (4) Yanlışlık (4) 2 — Hakim (4) İsim (2) GA GĞBTEEZSES SETREMTİTENTANTEERENTANII NIN SIPOER.. SASRTÜEEEAİTÜTEMENESREZELNELNDEEERN Bu günkü müsabakalar G.S. birinci takımının Rum Muhteliti ile yapacağı maç en mühimidir. yina teşebbüsünde e Ai ki_r,r."’Mizaırh, Hiüikaye. Bomanrow Ilk aşk —Thdodore de Banville—den mışlardı. Saat on-iki ile bir arsındaki ders esnasında bahçeye çı caklar ve elli talebenin gözi nünde dövüşeceklergi. «Madam ki Rozali bana ihantet ediyor, yaşayamam!ı Ertesi gün, biz derste iken, bahçeye çıktılar, Ellerinde ya- lın kat birer kılıç vardı. Güneş altında, cesur ve ha- dit hamlelerle dövüşmeğe baş- ladılar. Hepimizin gözü pence- |rede . seyrediyorduk. Yüzlerin- den, ellerinden, göğüslerinden |hafif yaralandılar, fakat bu ha- fif kan sızıntılarına ehemmiyet vermiyorlardı. Nihayet Pesso- na'nın kılcı Şedom'un alnını yar dı. Arkadaşımı yere düştü. S- nıfta acı bir feryat koptu, hepi- miz fırladık, Dahçeye çıktık. Mösyö ve madam Coriolis'de geldiler. Yaralı hastahaneye kal dırıldı. Carih ailesine teslim e- dildi. Madam, bu vakadan 38 sene sonra 1874 te, Şedom'a rasgel- dim. Meşhur bir seyyah olmuş- tu. Dünyayı gezmişti. Afrikada vahşilerin eline düşmüş. Avus- tralyada feci ölüm tehlikeleri at latmıştı, Sahralarda aç kalmış, ormanlarda çıplak dolaşmıştı. Bütün bunlara rağmen, Nis'te bana rasgelince: «Rozali hadi- sesini hatırlıyor musun? dedi Meğer Pessona kadının bir tu- tam saçını çalmışmış. Geçen se ne Piyo-Janerso'da rasgeldim, doğrusunu söyledi.» Şedom'un yüzüne baktım. Se vinçten gözlerinin içi gölüyor- u. Ni akleden Selâmi İzzet EEİTEEDNTDENİETNN * maçi da bundan sonra günün en iyi müsabakasını teşkil edecek tir. Aldığımız malümata göre ba zı atletlerimiz de Kadiköy'de, atletizm hey'etinin ve antrenö- Yünün nezareti altında rekor kır. bulunacak- lardır. — Ankaradan geldiler * Cümhüriyet bayramı müna- sebetile Ankaraya giden Darül- fünun heyeti dün avdet et niştir| İzçiler de kısmen dönmüşlerdir. Galatasaray izçilerinden bir kı- sımla polisler bu gün dönecek- lerdir. Yalovada inşaat Yalovadaki imar ve inşa iş- lgr—'.ııîn bir haftaya kadar bıtme- si küvvetle muhtemeldir. İnşaa tın hitamile bu seneki muvak- kat proje nihayet bulmuş - ola- caktı Dünkü bilmecemizin halledilmiş şekli YUKARDAN AŞAĞI; 1 — Med'u (7) ? — Azamızdan biri (2) Nota (2) 3 — Dükkün (5) 3 — Parçe (4) Ek (4) 7 4 — Dert (4) Şarap (8) Ö—T&pü&ııııi)mı'ıuıld $ — Nida (2) Nota (2) eti (2) İZERMİZ ( nit eli F AAT —- &| 5— $ yan ( x ,) T — İnsacı (4) Tavlay G Okuma seferberliği UA CUMAE LA ( Birinci sahiteden mabat ) Okuma ve yazmağı köylere varıncaya kadar teminetmek üzre halk için hazırlanan ders- hane miktarı 8000 i geçkindir. Bunların 700 ü Istanbulda bu lunmaktadır. DERSHANELERİN AÇILMA SAATİ Millet mekteplerinin açılma merasimi bu akşam saat on do- kuz buçukta icra edilecektir. Me rasimde Vali Muhiddin ve Ma arif Emini Muzafler beylerle Vilâyet ve Maarif erkânı da bu |lunacaktır. Muhtelif mıntaka- larda dolaşarak Millet mekteple rini tetkik edeceklerdir. İlk tedrisat müfettişleri de teftişatta bulunacaklardır. MERASİM PROGRAMI Merasim programına naza- ran Millet mekteplerinde mü- dür ve muallimler tarafından okuma ve yazmağa dair nutuk lar irat edilecek, talebe müsa. |mereleri tertip olunacak manzu me ve ğarkılar okunacak ve ba- Zzı mıntakalarda bando mızıka da bulundurulacaktır. BİR SENEDE 800, 000 KİŞİ OKUDU Daha ilk senesinde 800,000 vatandaşı cehaletin karanlığın- dan kurtaran Millet mektepleri bayramını tes'it için bütün mek teplerle devair bu akşam dona- nacaktır. Mahallelerde davullar çalına rak Millet mekteplerinin açıldı- ı ilân edilecektir. BÜTÜN HAZIRLIKLAR BİTTİ Şehrimizde bütün hazırlıklar bitirilmiş, her tarafa halkı ilim seferberliğine davet eden afişler talik edilmiştir. Bu afişler Mil- let mekteplerine devam mecbu- vi olduğu ve kaydü kabule baş- landığı beyan edilmektedir. DEVAM ETMİYENLER A- LEYHİNDE TAKİBAT Bugün merasime iştirak ede vek bir nutuk irat edecek o- lan Vali Vekili Muhiddin B. Mil let mekteplerine devam etmiyen ler hakkında takibat yapılacağı- nı söylemiştir. Maarif Emini Muzaffer Bey şunları söylemiştir: — Şimdi bütün gayretimizi Millet mektepleri üzerine top- Tamış bulunuyoruz. Dershane miktarı ihtiyaç ni sbetinde arttırdacaktır. Bu se- ne Millet mekteplerine çok rağ- lillet mekteplerini — bitirip te imtihanlarda muvaffak olmuı- yanlara ikmal kursları açılacak. tar.,, DERS SAATLERİ TESPİT EDİLDİ Bu mekteplerde kadın ve er- keklere haftada altı ders göste- rilecektir. Kadınlara cumarte- si ve jamba günleri saat on beşten itibaren birer saat, pazar tesi ve perşembe günleri saat on dörtten itibaren ikişer saat ve erkek müdavimlere ise cumadan başka her akşam birer — saat ders verilecektir. Gece dersl muhtelif olup bunların saati mı- ntakaların ihtiyacına göre tes- pit edilmiştir. Bu dersler saat on sekizden sonra gösterilecek- tir. DERSLERE YARIN BAŞLANACAK Bugün merasimi mütsakıp vaktin gecikeceği nazarı itibara alınarak ilk derse yarın başlan- |ması Millet mekteplerine tebliğ edilmiştir. Bu sene, Galatasa- ray lisesi yerine, Zografyon me mekteplerine ilk — mekteplerin muallimleri ders gösterecekleri için hariçten vukubulan müra- caatlar kabul edilmemiştir. Bu muallimlere gece tedrisa- tı için ellişer lira verilecektir. A ve B DERSHANELERİ Dershaneler “A,, ve «Bx namile| iki kısım olup tahsil müddeti 4 aydır. “A,, dershanelerine Türk — harflerile| hiç okuma ve yazma bilmiyenler, «B> kısmına ise göçen Millet melc teplerinden şehadetname alanlar de- vam ğ «Bo dershanelerinde ilk tahsili teş kil eden küraat, tahrir, besap, sağlık ve yurt bilgilerile gazete okutulacak- tır. Bu süretle her vatandaşın okudu-| Hu metinleri kolaylıkla anlayabilmesi ve düşündüğünü hatasız bir ifade ile| yözebilmesi hesap ameliyeleri, kesir- ve ölçüleri, ktebinde de Millet dershanele. | ü vi açılacaktır. Bu sene ” Millet | yana 'EN ZENGİN LÜKS MECMLURA Haa - TAKLİiT Sarı ambalaj kâğıdı içinde satılmakta olan ve İtalyadâ Kastellanza şehrinde kâln İKOTONİFİÇİOKANTO fabrikasında İmal olunan ka- ramandol — emtiası — üzerine mevzu balâdaki M G 1000 markalar 24 teşrinisani 1924 tarih ve 404 numero ile usulefi terçil edilmiş olmakla bunk taklit etmiş olan bir tücoüf aleyhine Istanbul İkinci Cez mahkemesinde açılan davâ üzerine işbu — mahkemenit 12/10/20 tarilı ve 29/2/1710 numaralı kararı ile taklit M G1000 markalı karamando! topları- nn müsaderesine ve cezal makdi itasına ve Işbu marka sahibine tazminat tesviyesine hükmedilmiş ve bu karar lora eğlimiştir. Istanbul | teşrinlsani 1929 E. HAENNİ | | | | y ! h | sonunda bitecek ve mart imtihanlar yapılacaktar. «A» dershanelerinde Maamif j b =':.'...ı.....'€l.ı”.= A sait olmayanlara imeccanca tılacaktır. |— Miüllet ylertl e ,|=' v n halk teshli Vi tenviri için şimdiden tır. uvnworw Maarif müdürü B bdr harririmize d — Millet tal ehi ydine 15 teşrinisaniye kadar Küydelamülerüin dörei lerin isimleri vülkyet idave mediei) Bildirilecektir. z ui Bunlar, idarei umumiyei kanununun (68) inci maddesi bince cezayı naktiye mahküm e0i7 ceklerdir. ; ŞAHADETNAMESİZLERE VAZİFE YOK (1031) senesi mayısından itib elinde Millet mektebi şeha: olmıyan bir fert biç bir vazife der'9” |te odi ecektir. '.’: yaşından (45) yaşında kadar okt iyenler devama mecburdur. Mamafih evlerinde hususi görenler devam etmeden Maarif vesinde Pazartesi ve Perşembe ri imtihana girebilirler, Henüz takalardan malümat gelmediği me kadar müracaat ğu belli değüdir. cıî:n söne mizde şebadetname alanlar (12i kişidir. Muayyen müddetin dan evel memlekette okuma yen kalmıyacağı muhakkak gi tedir . ğ OKUMA ODA: