| İlirler, Esasen, muzika sözün hissi- yatımıza yapmadığı müdahale- yi ruhen yapmaktadır, Yalnız Mtteveffa Mak 1 “ax Linderin ha et sinema aleminde pek çok simalar tanıyoruz, fakat bun kaç tanesinin şöhreti, zama- tesirine mukavemet ©) dor bu ti Hetlerinden beş on sene son- çi gılan san'atkr kaç tanedir? Nk iye atkâr kafilesi arasında an-| Knainiz büyük san'atkârlardır ii) b” ke balkm zihnine nakşet- İşe yy *ffak olurlar. andı, ider bu büyük san'at-| İ yiriçit ayatında 20 sene kaldı! St Söke #eNe mütemadiyen büyük! Mlaçilet ve kazandığı teveccühü | Üye etti, k Nel karla ayırdığımız bu sütun- a olarak bu layemut sime-| İeceğiz. Ver, li NN Ge, Mu bir bağ zi iğcının oğlu o kia til Levilie (Mak Linderin e dinde Pi) 16 kânundevel 1885 Ni. arsada Saint Louis de * dersleri almağa baş- yaşında Bordeaux defa olrak sahne- Mile - eserlerde aşık ©, ve Paris konserva- Birmeye hazırlanıyordu. Yedi yaşında, konservatuara pt etti. Fakat kendisini adeta olduğunu görenlerin, rine tiyatroya devam) ie “a ir ati "si © iy ZEN büyük bir Avrupa şehrinde bu I Haftada bir söz | Huzıka mes elesi Sinema ve film mes'elesinin ie daha vardır ki o da filme tat- ik olunacak muzika intihabr ır. Bir filmin iyi “adapte, edil aiş bir muzika ile kıymeti art- tığını bizim gibi filmlerin pro- valarında onları muzikasız sey redenler pek kolay tayin edebi- itiraf etmek lâzımdır ki bizde bu husus yani filme uygun mu İzika intihabı her zaman muvaf- fak olduğumuz bir şey değildir. Adedi bir el parmakların: * bile dolduramıyan “Maystro,, ları- mız içinde hem iyi çalan hem de iyi *adaptasyon, üf ediliyor. Ve bu yüz- den filmler ve seyirciler kıymet ve zevklerinden zarar ediyorlar. Muzika mes'elesi Istanbul gibi kadar güçlükle hallolunursa, di ğer şehirlerimizde işin ne hale eldiğini tasavvur edebilirsiniz. uu muzika mes'elesinin pek mü him bir amil olduğunu şüphesiz her kesten fazla takdir eden fil- m fabrikaları filme tatbik olu- nacak muzika programında, ek seri, birlikte gönderirler, fakat bu programlar bizde pek tatbik edilemez, çünki ya orada yazılı olan parçanın notası bulunmaz yahut o parça veya parçalar Mayestronun hoşuna gitmez. Taşrada ise öyle muntazam or- kestra ile film gösterilmesi en- der rast gelinen bir hadisedir. Eğer bir piano varsa buna te- şekkür etmelidir. Mamafih bu- nu tayip için söylemiyoruz, 0- ralarda bu kadar bir şey az e- mekle cide edilmez. Istanbulda bile tek piyano ile seans yapan bir çok sinemalarımız vardır. Bu böyle olmakla beraber ka- bul etmeliyiz ki bir film nasıl bize bir takım bilgiler veriyor- sa onun muzikası da ruhi incel- memizi temin ediyor. Şu hal de yapana pek MLUYET Ci VA Casus kadın) filminden intibalar “düğüm sesli ve sözlü filmler üzerim: de eyi bir tesir bıra! ır, Evelâ filmlerin mevzuları ihmal edilmiş e jhemmlyet ise söz ile saza verilmiştir. İ Halbuki sesler her gün burada gra İmofonlarda dinlediğimiz ve 96 951 anlaşılmıyan sedaların aynıdır. Mü- zike gelince sinemalarda daima din- lediğimiz ruhnüvaz orkestralar ile kabili kıyas olmadığı gibi sesli film- lerin çıkardığı sedalar çok kuvvetli olması dolayısile gramofonlardan da ha ziyade kulakları tahrip etmekte” dir. Mamafih yeni bir keğiftir, İle- ride tekâmül edeceği şüphesizdir. Bu mevsimde göstereceğimiz film lerden en şayani dikkat olanı meş- hür Alman rejisörü Fritz Lanğgin €- seri olan ve Wiliy Prifichin en zi- yade muvaffak olduğu've takriben bir buçuk milyon dola mal olan “Kamere seyahat, filmi'va cn büyük Rus rejisörü Turjanskinin tertip ve Ivan Mojukin, Brigitte Helm, Dita Parla tarafından temsil edilen “Ma- Filimcilerin cevabı.. ve Metro Goidvvyn firmaları vekilleri ne diyor? Ufa vekili Haldun Vehbi beyin fikri. İ meleri ysesli filminde baş miüme: * Parisli Şarkıcı , Filminde Maurice Chevalier sesli film makinelerine türkçe söy- lemeleri kabildir. Netekim bu sefer UPAnin çevirdiği yeni (Hayat Nağ. ürala Garda, Kumral Kagel/ sı Metro göldvin Mal Casus Kadın” ismin. deki filmini ikinci haftadır ki g mektedir. Yeni mevsim edilirse “Casus kadın da kalan ilk filmdir Filmin mevzuu Majik sinem: yer markasının gece Viyana operasınd. başı Kari fon Raden (Kon locada gayet güzel bir kadınla y. bulunmuzştın İ Bu kadm Rus casusu T jta Garbo) dır. Bu tesadüfü bilhassa mahrem vesaiki elde etmek üzre ter tip etmiştir. Fakat, kısa bir zaman zarfında Karlı, sevdiğini hissetmiş ve bunu kendisine itirafetmiştir. Halbu- ki Tanyanın hakiki şahsiyetine vakıf| İalan Karl nefretini yüzüne karşı söy lemiştir Tanya intikâm almak için askeri| bir takın plânları yüzbaşıdan çalarak| âmiri ceneral Aleksandrofa getirir. | | Karl bundan dolayı silici askeriden! tarda ve habse mahkum edilmiştir Karlın amcası memleketin hafi po- lis teşkilâtmn amiridir. Tanyayı bu. larak casusluğu kim vasıtasile yaptı- ğını anlamak ve bu suretle kendisine sürülen lekeyi temizlemek için Karlı kağırıyor ve tedarik ettiği bir sahte pasaportla Rusyaya gönderiyor.Kari Tanyayı buluyor, fakat Tanya amiri ve dostu Cencral Aleksandrofla arka-| daşlarının şüphesini üstüne celbedi-) yor. Tanya kendi şeriki cürmünün iyetini Karle söylüyor ve muhab- a (Gre bi betini fm iade ediyor lâkin bu zarfta yalnız beyaz kâğıt vardır. Tanyadan şliphe- eden Aleksandrot plânları saklamış tır, Plânlarla kaçan Karlı hemen ya- kalıyorlar. Fakat Tanya Aleksandro- fu öldürerek sevgilisini kurtarıyor ve) birlikte hudut haricine çıkıyorlar. Pilm halkı alâkadar etmek cihetin! den mükemmeldir. Mevzu ve hikâye tarzında zaif yerler olması filmin he- yecanını tenkis etmemektedir. Greta Garbo iyidir. Konrad Ni gal daha i olabilirdi. Esas itibarlie bu Hilm biri FRANSADA SESLİ MAKINA ADEDİ sail iş filmidr. Eylül sonunda Pariste 18 sesli ma) idi silya ve Liyon'da da bu sistemde bi- ser makina vardır . Bundan başka “ Tobis Klangfilm” ismindeki Alman markası , Paris'te “Marivo” sincma- sına ve R.C.A markası da Kayusin tiyatrosuna "sesli makina koymakta dırlar, Bütün bunlarla Pransadaki se «li makinaların mecmuu 21 € baliğ ispat için çaldığı plânların zar) ” (Parisli şarkıcı) Maurice Chevalier Parisli şarkıcı (lanralı) Moris Şövalyer (Maurice ehealler) Sesli film “Paramunt,, film şirketi geçen se- ne Parisin en meşhur artistlerinden Moris Şövalye'yi Holivüda davet et- miş ve ona şarkılı ve sözlü bir film gevirtmiştir. Bu film bütün dünyada çok büyük muvaffakiyet kazanmış olan “Parisli şarkıcı” filmidir.Pilmin mevzuu şudür: Paçavracı Moris Marnı her günki sokaklarda şen bir halde san'a- ın icabı, dolaşırken bir istimdat işidiyor ve intihar eden bir ka- dınm kolları arasından henuz sağ bulunan evladı (Jojo) yu kurtarı- yor. Kadının intihardan evel bırak- mış olduğu bir mektubu da alıp üze- rinde olan adres sahibi M. (Levalya götürüyor Her ne kader bu M. Leval intihar eden kadının pederi oluyorsa da to- runu kabulü redediyor fakat Moris mert bir delikanlı çocuğu bikes duna teslime aciyor ve yanında koyuyor. Yalnız M. Levalla olan münakaşaları canasnda birbirile t3- nışan Moris le M. Leval in diğer ki- gt Laliz arasında bir aşınalık meyda- na geliyor ve ertesi günü Luiz in ço- cuğun üşümemesi için verdiği atkı- nm iadesi behanesile tekrar tesadüt ve bu tesadüflerin tekerrürü arada bir aşk doğuruyorsada bu aşkın iz- divaçla neticelenmesine kızın baba- 8t muhalefet ediyor. Bu muhalefet ten müteessir olan Moris kızım po- derinin kendisini paçavracı olmas dolayısile reddetmiş olduğuna taham mül edemiyor ve kudretin kendisine bahşetmiş olduğu güzel sesten İsti- tı va)e iadeye karar vrip sahne hayatına atr liyor ve ör zaman zarfında da talii- i ve bir müddet olmaktadır. bir filmin iyi bir muzika ile se nonlesku,, “Haydutlar kıralı,, ve eski z r olarak o; Willy Eriseh ve'Di- ae kiz iyatrosuna GİCİLİ yri ruhi terbiye noktasından da rejisörlerden Joe May tarafından) ça la EM il DUGLAS FAİRBANKS VE (| nin sevkile yükseliyor. Fakat bütün < ngış, devresi olduk-| şi amludur. Bu hususu bizde vucuda getirilen “Nina” Petrovna, Willy Fritschin sesi taganniye el- KARISI AVRUPADA bu yükselmesine rağmen Luize kar- filmleridir. Sesli filmleri Türkçöye çevirmek ancak bizim memleketimizde film yapmak ve bunun için de icap eden #tudiyoların tesisiyle kabil olabilir. Ve yahut bu husus temin . edilince- ye kadar sesi eyi olan türk san'atkâr larımızın filmlerin hini Simlâsinda (Parisli şarkıcı) filminde Mawrice Chevalier gr olan muhabbetine zerre kadar ha» İel gelmiyor. Bir gün umumi prova- lar yapıldıktan sonra giyinme oda- sında tiyatro müdürünün karısile Moris in öpüştüğünü gören Luiz in aşkı inkisara uğrayor ve Morisin bütün teminatına rağmen uzaklaşı- yor. Artık Moris tamamile yüselmiş ve mükellef apartımanında İlk tem- sil vaktını kalbi elan Luiz'in aşkile dolu olarak beklemektedir. Ayni akşam kızını Mo: ender olarak temin edenler de itiraf ederlerki bizim muzika adaptasyonlarımız Avrupa ve Amerikanınkilere | yaklaşamaz. İşte bu mülâhaza sevkile sesli filmin badema muzika işini esa sından halletmiş olduğuna ka niiz. Vakıa şimdiki halde sesli makinalar çok pahalıdır. Fakat ileride bu makinaları daha zi- yade basitleştirerek her keseye verişli olmadığından filmde kendisi| Maruf ve sevimli artist Duglas Ha Joynadığı balde onun yerine ses için) irbanks zevci Mary Pikford ile bera başka birisi söylemiştir. Dita Parlo)ber “ Mauretania” vapurile Fransa | da ise bu genç güzel aktrisin konuş-| ya gelmişler ve paristen geçerek İs- tuğu ingilizce, fransızca, almanca, | viçreye gitmişlerdir. Oradan İtalya- italyancanın fevkaladeliğinden maa-| ya gidecekler ve bir kaç zaman kal da güzel bir sese malik olduğundan) mak üzere tekrar Parise dönecekler. ber iki suretlede muvaffak olmuştur. e kendisi anlatıyı i Pa de “Parisli bir çapının 'tğ, Ai, isminde bir piyes oyna- İetaing Mütcaddit teşebbüsatım ,, © Kendimi rejisöre taktim ane gpuvaffak oldum İN, şan bir iyilik yap ve pzuniyet alan - i “4 sesi olan - bir aetiste sek göstermek için ay na basarak vekâlet etmemi Me Sevinçle kabul ettim. — Sesli've sözlü filmlerle bu yeni mevsim hakkındaki fikirleriniz ne- dir? — Bu seferki Avrupa seyahatım. da Pariste Berlinde ve Londrada gör 7777777 in elin- ir inema salonların- i N rolünü ertesi güne mem kai i yık d yüsmü tetaklki a den kurtarmağa çalışan M. Leval Mi iaperledim. Rejisör baz yer. UYgUn bir fiate inecekleri mü-| dan birisi olan “Univers Film” salo.| Bunu merak edenler neküyet anlar| pantalonundan anlaşılıyor. maun olmayan birini görünce göz) Lüizi memurlarından (Jül) isminde ih etti ve sahneye hazır. hakkaktır. Bu itibarle sesli fil- leur” isminde, gü-|dılar içi, iki dost etrafta oluran kadın ... yaşlarını zaptedemezmiş. birile izdivaca tazyik ediyorsada < Söyledi çiâma girdim. — £ Müşir O sevincle giyeceğim . ecrübe etmeği hatırıma im. İki metro boylu ar- dim, ve ellerim Caketin ları rahatsız etmeden bir açık telgraf gifabesini kullanmağa karar vermiş ler. ingiliz filmi göste- mler bizim sinema piyasasının skandal muzika mes'elesini halledeceği için atide bizim sinemalarımı zın filmi olacaktın kızının kati red ve meyusiyeti karşı sında içinde doğan bir şüpehenin sevkile Morisi öldürmeğe karar ve- İriyor ve tiyatroya koşuyor. Moris in ölümüne bigâne kalmıyacağı pek ta- bii olanLuiz Jojoile “seksen türlü çareye baş vuruyorlar ve neticede Moris in alicenaplığına kanaat geti- ren M. Lâvali yumuşatmağa muvaf- fak oluyorlar ve saadet tam mana: İe yüz gösteriyor. Film sesli ve adaptasyon nokta sından çok güzeldir, ve doğrusunu ylemek lazım gelirse sesli film gösteren bir sinema için bundan d an güzel bir başlangıç olamazdı. AJ Pola Negri Lelatrei stüdiyusunda| ilk ingiliz filmini çeviriyordu . Cüssesile meşhur / İsviçreli Artist Haüs Rimam da bu filmde oynuyordu Haus Rimam rol icabı olarak bir bi- ri arkasina yedi büyük sandoviç ye- meğe mecburdu. Yalnız bu sahneyi yedi defa tekrar etmek mecburiyeti hasıl olduğundan gayet vazifeşinas olan Haus Ri Nişanlısının , kardeşinin arkadaşı nın, amcası, vaktile Duglas Fairbank in uşağı olan bir gencin rivayetine inecek- vukua iştir. Bu film sesli olmadıktan başka te- knik ve mevzu itibarile de gayet fena tertip edilmiş, halk filmi seyredeme- miş, ve eri almak için nema gişelerine hücüm etmiştir. Vaka mahalline gelen zabıta asayi teminden aciz kalmış ve sinema mü iriyeti, bilet ücretlerini tediyeye mecbur olmuştur. i studiyosunda Holi- olanlardan birisi de| Metro goldvi yatta, en çok “ Osvale”" der, Stüdiyonun kapıcısı olan Asvait, film çevirmekte olan yıldızlar, kö peklerini muhafazaya memurdur. Son zamanlarda Berlin şehrinde , iseri öpeği, Ni GA. El sileyim İakkodapı İle Ame eee e pe na gidenler gayet garip bir manzara| gi, Konrat Nag elin ve Lon Şanay in rinin fimlerinden bahseden gazete sa hilelerini tasfiye etmeye mecbur olu- Max büyük bir hayretle, istasyonda binlerce kişinin kendisini görmeğe geldiklerin gördü. filmleri Maxi tanıtmaktı Avdette doğruca Charls Pathe yi Dz biri sonra| buldu ve kendisine senede 180,00 ime li ii « Esbaper da o gün gel ki atan aktrislerin esbap- yet kadın halime acıdı da, kollarını paçalarını ki-! j Ufak Rimam 9 büyük sandoviç yedi. Fakat acele- sinin cezasını çekti. Filme devam ede| bimek için mide tevessüunun iyileş- : Sinema yıldızları tenkide hiç taha- Londradan gelen biri, sesli bir fil de yanlışlıkla Şevrilen, ve beşin bie filme ait bir plak çevrildiğini anlattı. Bu hatin i Asvaldın muhafaza ettiği O zaman üç dört kasımlık filmler rapmağa başladı. Bu âralık Max Almanya Avustur- R iye olu: Bir masa başın) kurt köpekleri vardır. Adeta bir kö : a m dr, ge Ba m Mm gr lr Kal ei dv lü Tüm kl aim le ğini İlimle eli ii İzm eleme ie ke İla reel reslirmişe şena konserinde ufak bir falso işitse aleme ni küzeklerİ makinayı bu filmle küşüt etmekte: Sikeica öradiki” sleeörleri| ker 311 3 Berlinde bir sinema gir- ? bile| kaderine payan olmazmış. İma ağ a dir. Makine evelce de izah ettiğimiz keti Max Lindere 500,000 frank tek- lif etti, Bu yüksek tarife üzerindenCharis Pathe' ile bir mukavele imzalamakta| iken harp başladı. 1919 de Charli Chaplin i elden ka- çıran bir Amerikan okumpanyası Maxi Amerikaya götürdü. Fakat orada çevirdiği filmler Amerikalr- ları pek hoşmut edemedi. Max Avrupaya avdet etti. Fakat artık zaman, Max Linder komik filmlerin kralı unvanını bihakkn kazanmıştı. Son on senelik san'at hayatımda Max eski muvaffakiyetlerini kaza- vechile hem plak hem film ile ses yeni çıkaran “Vestem (Elektrik, siste- midir. tiyen İşitmiyordum. Yal- ede Yerimi berbat etti, di i muharririn sesi ku nlayordu,, Perüe kapan bu muvaffakiyetsizlik NIN KAYITSIZLIĞI Variyetede küçük “Milliyet,, iki senedir tam bir ederken Luci- Jönt geldi. Ve onun n ilm studyosuna gir- ilekdi sineme Galiyetini v6 haf ma.) tanın lerini dürüst bir göğsüne! bitaraflıkla tenkit ve hulasala- #bit da *8İrile resimlerini karilerimize arz etmek istemekte ise de maal'e sef bu gayreti Istanbul sinema müdürlerince şayanı hayret bir kayıtsızlıkla telâkki edilmekte ve müteaddit rica ve takibe rağ tepten çekiş, ismin. » Bir mekteplinin ege emi patenci. is-| namiyordu. ax Lip gidi ve ozaman! 1920 de Amerikada yedi sent fe. tak Yokarı nr ismini aldı. |lâket, zevcem olunuz, Sıska silah Mükape” Sene Max beheri| şor gibi bir kaç film çevirdi. Fi kabilinde günde bir film) turlardan hiç biri Gİ la gi i gibi münadiler koşturabilir. —— m. Şehrimizdeki sesli makinalar Bu sene Istanl Opera ve Alhartırı ul sinemalarından gibi filmlerde de Bunlar 3 i eği ar ed e ru sinemalar men filmlerinin fotograflarını e Kaçakşada “Torcadorun ö-| gi “Canbazhane' kralı asimdeki sineması 2$ eylüldan İtibaren gesi; bile vermemektedirler. Binaen'- | film göstermeye başlamıştır. Alham. aleyh sayfamızda bazı sinema- haftasına lar hakkında bazı haftalar i ümit et-İşey denmediğine tesadüf edilir- getirttiği se, bu kendi menfaatlarini dü- şünmek zahmetine katlanmıyan idarelerinin. izah ettiğin İZ gordu Mügglinde Barcelone lu bir i son zamanlar sinema- olan Napârkıoüka ale beraber sahneye siri ilm onun son eseri oldu. 1925 senesi teşrinlevel ayında feci bir intiharla hayata veda etti 1904 den 1914 de kadar komik rada Teğtinicvelin birinci sesli Hilmlerini göstereceğini mektedir. Bu İki sinemanm