7 Ağustos 1929 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3

kame çte neler oluyor? MİLLİYET MBA Hl N hüvmeu Merasj ere kralı ne giyer?.. Bu bir süal. Fakat ikinci bir süal daha var!.. İngilte Bibi ..Lre krallarının ünvanları Tinin , giyinişlerinin Meşhurdur. Kralların HÜĞ EDiseley €&snasında — giydikleri k'l'dur * takındıkları nişanlar, D H taçlar pek kiymettardır. '(ıı:, z SA gl ©h gİA Dir '“nt:a emgeti Sej :eı:ı;e'bbe'de yine l"*'ıv.î."._k_el“el': kralın boynunda ,Ş:Wat pahalılığı f Şen ” ':ıl"“'h. &L hakk (lçî:;" Gidat Yüz Mçı;—d Fün bi Zn""'lda '”8*4; Sarlıkla € ı!m,ı nn Yedi » t eslim liye İ â eylemelen BİYdiği elbiseler şunlardır: ki;::""bhn Sindovin,, denen İi di ketenden yapılmış kolsuz — cübbe; Şuper- denilen ve altın sırma irmizi - canfesten bir « altın — işlemeli bulunan ve Armilla denilen altın işlemeli bir nevi atkı; yine altın işlemeli pabuçlar; en üstten giyi- len kırmızı satenden yapılmış bir pelerin; çok bahadar taşlarla mü- zeyyen dört kılıç; gene çok kıymetli taşlarla müzeyyen bir taç; biri salipli diğeri kuşlu iki altın Asa; yakutlu bir saat; bir çift altın mahmuz; kenarları altın dantelalı kürklü Parlemento esvabları; er- guvani sorguçlarla müzeyyen dev- let şapkası. V. S. Tahmine nazaren bu taçların, elbiselerin, kılçların bahası iki - başında Kendi âleminin hükümdarı Kral Ovo Zretleri ne yer, ne içeir, nerde yatar?. milyon Türk lirasını geçmektedir. | âde bir nufuz ve salâhiyete sa- Şimdi. bir de Şşu resmini | hiptir. İngiltere kralı bir korku- gördüğünüz adama bakınız, o da | luktan ibaret iken, Kral Ovonun, bir kraldır. Bu zat Afrikada Ce- | memleketinde, kestiği kestik, biç- nubt Nijeryada hüküm süren | tiği biçtiktir. Ne korkacak pare- Ovo isminde bir kraldır. Haş- | mentosu var, ne işine Karışacak metli Ovo hazretlerinin lâbis AĞUSTOS, 1929 Sıhhi bahisler Çocuklarımızın dişleri —— Göze görünmeyen, her sene bir kolordu teşkil edecek kadar 'Türkü öldüren, afetlerin afeti olan vereme karşı mücadele için bir çok ehemnmi- yetli mesailer sarf idildiğini görüyor, ve işitiyoruz. Yapılan şeyleri şu suretle hulasa idebiliriz : 1 — Bu afete tutulmuş hastaların şifasini temin için sanatoryumlar kü- şadi; 2 — Predispozan mektep talebele- rine mahsus prevantoriyum tesisi; 3 — Fakrüsefaletten, lâzımgelen kaloriyi alamayan mektep çocuklari- na gida temini. Hastaliğin lokalize olmuş bulun- masi dolayısile tedavisine uğraşilma- sı insani bir vazife olduğu kadar di- ğer mesainin tesis ve tatbiki, haliha-| zır ve müstakbel neslin hastaliksiz, zinde ve faal olarak yetişmesini te- min dimek olacağından bu hususta icapedeni yapmak alâkadar her Tür- ke vatani ve milli bir borçtur. Bir hastâyi, hastaliğa tutulduk- tan sonra tedavi etmekten — ziyade, hastalığa tutulmamak esbabini temi- ne çalışmak, bu günkü tababetin en birinci şartidir. Hastaliğa - tutulma- mak, vikaye usullerini tatbikeden pre vantif tababet, günden, güne ehemmi nazırları. . Çıkardığı k l Allahın emri kadar hükmü vardır. bütün memleketini satsa İngil- tere kralının tacını satın alamaz. İkamet ettiği saray (! ) İngiltere kıralının bir mahmuzuna değmez. Fakat — o, memleketinde — amiri mutlaktır, ve elinde İngiltere Kralınınkinden binlerce defa fazla yüksek bir kudret vardır! Birinin haşmetine — diğerinin — kudretine bulundukları elbiseler de şunlar- dır: Baştan ayğa kadar bir entari, taç makamında uzun pamuk iplikleriyle süslenmiş bir külâh! Elindede ağaçtan bir asayı kükümdar!i! Hepsi birlikte olarak Istanbulda bit pazarında dört beş liraya belki satılır ! Fakat ne dersiniz ? Kral Ovo hazretleri memleketinde, haşmetli İngiltere Kralından daha fevkal'- deyecek yok.. yet kesbet dir.. Buda ancak tat- bik sahasini mektep sıralarında bul- maktadır. Halihazırda; çocuğun sihhatini koruyanlar, istikbalde vatana — gör- büz ve dinç bir nesil hazırlarlar. Buügün mevzuubahs etmek istedi- ğimiz ve şimdiye kadar memleketi- mizde maalesef nazari dikkatı pek celp etmemiş bir nokta vardir. Oda, Dişler.. çocuklarımızın dişleri, ... Her kes bilirki;; diş çürümesi pek münteşir bir hastaliktir. Mütemed- din memleketlerde yapılan tetkikler- le sabit olmuştur ki; çocukların 95 78 inde diş hastalığı vardir. 8 yaşından yokari olan çocuklarda bu nisbet da- ha fazladır. Ağiz hastaliklari, diş ve çene çarpiklikları, perleş, stomatitle- rm mühtemel tezahürleri, bilhassa; diş bakiminin noksan olmasindan, diş hifzussihhasma ehem i mesindendir. Bilhas âtların neticeleri ol dir. Ağzi i in k yaşlilar ebeveynimizin dir eden çocuklu- ğumuzdaki ihmal ve lâkaydilerini pek , acı his etmekteyiz. | İstanbulda 927 senesinde yapılanr | istatistike nazaran 3—İ9 yaşları ara sında bulunanların miktarı 236 bin küsurdır. Bunun 50 binini mektep haricinde bulunduklarını farz eder- sek İstanbulda 180 bini mütecaviz mektep talebesinin mevcut — olduğu| anlaşılır. Bunların ağız ve dişlerinin ne va- ziyette oldukları hakkında sarih bir malüâmata malik — bulunmayorsakta memlekette İki katil idam edildi ——— © 4405 g.—— Üç kadını feci bir surette öl- düren iki şerir sehpayi adalet- te cinayetlerinin cezasını çektiler Bundan iki buçuk ay evel Kula ka- zası Habishanesini üç yerinden dele- rek firar eden idam mahkümları ge- çen cuma günü Buladan kazasının Derbent deresinde yakalanmışlar ve azar günü Kulada idam hükmü in- faz edilmiştir. İdam edilenler 'Topal Akif ile Man dali Mustafa namındadır. Bunlar geçen sene Ramazan ayın- da bir evi basarak Kara Mehmet zev cesi Havva Ana ile gelini Raziye ve kızı Fatma Hanımları feci bir sürette öldürmüşler, Ali ismindeki küçük ço cuğu da yaralamışlardı. Bu feci cinayeti yapan katiller; ya- l k edilmi k ktan sonra muh iş İnin çok kurnaz bir hırsız ol !_vdan;ı çıkmıştır. Onun bu hırsı ığu me kiliye giden maliye müfettişi tarafın- dan tahkikat yapılıpta evrak İdare heyetine verildiği gün Ömer Lütfü efendi de hapishanedeki hücresinde yok olmuştur. & Bu esrarengiz tegayyüp üzerine mütecaddit yerlerde taharriyat yapıl- mış işe de kendisini bulmnak kabil ola- mamıştır. e Ğ Geki lerdi. Katillerden Mavucali İsmai yedi buçuk sene hapse mahküm ol- muş ve Hapishanede vefat etmişti di- ğer katil Mehmet on bir sene altı ay hapse, Topal Akif ile Mandal Musta fa da idama mahküm olmuşlardı. Bundan üç ay evel hapishaneden kaçan katiller her tarafta aranmakta idi. Temyiz mahkemesine giden idam mahkümlarına ait karar mahkemece ve Millet Meclisince tasdik edilmiş, gelmişti. Alaşehir, Manisa, Ödemiş havali- sinde yapılan şiddetli takip neticesin de bunlardan Ödemişli Mehmet Öde- miş civarında bir köyde yakalanmı ve nihayet idam mahkümları da Bula- dan civarında tututlmuşlardı. Pazar sabah Alaşehirden mahfuzen Kulaya getirilen mahkümlar idam edi lmişlerdir. İSTİYEN DÖRT KİŞİ YAKA! | KASAP AHMEDİ ÖLDÜRMEK i | | ANDI Ahmet A lanmış Bunlar İstanbullu Arif ile Manas- tırlı Hasan, Kasap başı Ahmet ağa- nın şeriki Tikveşli Abdül ve bir de kaimbiraderidir. Cinayeti yapmak için aralarında it tifak edenler bu cinayeti para ile ya ptırmak istiyorlardı. Sebebi de İstanbulu Arif ile Manas- tırlı Hasanın; evelce Hasan Ağa nez- dinde Mezbaha kolcusu iken bazı sui at mecburiyetinde kalan hali, vakti yerinde aile çocuklarının 9> 90 ninin ağız ve dişlerinin fena olduğunu her gün müşağede etmekteyiz. Halbuki; biçare ve iaşesini teminden aciz taba- kanın çocuklarında bu vaziyetin da- ha acıklı olduğu tahmin edilebilir. Bozuk dişlerin, bünye fesadinin te- hallerinden dolayı işlerine nihayet verilmesidir. Bu iki kişi; vazifeden çıkarılınca Ahmet Ağayı öldürmeği tasavvur e- den Arif ile Hasan bunuu için Ahmet ağanın ortağı Tikveşli Abdül efendi- yi de kandırımışlar ve üç şahs bu cinayet için Tepecikte Cellât Aliye indi ederek para vermek sure- hassül ve teşekkülü ü fevka- hat icrayi tesir ettiği, bu gün müte- rakki memleketlerde her kesın tega- fül diği bir bakikat ol Faaliyeti hayatiyye, uzvi veya fik- ri olsun daima tazmin ve tamir edil- mek isteyen bir menbadan kuvvet sarfini istilzam eder, Caret odasına göre *mmuzda bir az ı____:liılıa düştü tevi Ticaret Odası tarafından ayi zarfındaki hayat kında bir istatistik ha- ;Razaran, İ de hispetinde olan yşcım- (1421)e düşmüştü: Londra sefirimiz — geliyor Londra sefiri Ferit chjn bu gü:ı- İ t Darulfünun emanetinden: Müderris İsmail Hakki bey (Demok göre terbiye) hakkında 8 ağustos tarihine müsadif. perşembe günü , saat dört buçukta darulfünun ittihaz edilen mülga harbiye nezareti binasında edeblyat coğraf- lerde — şet tedir. Vaz geçildi Dünkü yevmi refiklerimizde mat- buat cemiyetinin aramızda tertip et- tiğimiz bir tenezzüh hakkında tavzihi ni okuduk. Biz ne mali müesseselere, d haneli davetiye ve bilet de ideleri ” € tenezül ee .(l&"s? Na ne vermedik. Ve buna ihtiyacımız da ddi AEen d ya darülmesaisir Arzu umuma mahsus olmak üzre bir könlerans verilecektir. edenlerin teşrifleri ilân olunur. W ÖErt a Istanbul Tramvay Şirketi Otobüs - Servisi Müdiriyet, Beşiktaşı Maçka tarikile Beyoğluna” rapteden bir Oto- büs servisi tesis edildiğini muhterem ahaliye ilân ; eder. Bu servis Beşiktaş. vapur iskelesi vasıtasile Beyoğlu iie - Üşküdar ve Boğ leriçinpe'kk_rymetırolınbuhuıuı ehemmiyeti fal Fakr i, Uzviyyetin ihtiyacına kâfi kaloriyi alâmayan mek tep çocuklarının gidaları düşünüldü. ğü kadar, o gidayi çiğneyecek, hazim tile cinayeti teklif etmişlerdir. Cellât Ali bu teklifi kabul etmediği gibi hükümete gelerek polis müdür- lüğünü de bundan haberdar etmiştir. Bunun üzerine Zabıtaca tedbir a- lınmış, bu üç tarassuda başlanmıştır. Cinayeti yapmayı tasavvür eden- ler Cellât Aliyi kandıramayınca baş- ka bir çare aramışlardır. Bu sırada Kasap Ahmet ağanın kainbiraderini bulmuşlar ve ona tek lifte b dard ve temessüle lâyik bir hale getirecek âıi:n dişler kat'iyen unutulmamali- Esasli bir hazim ve gidalanma ke- yfiyyeti teessüs edemezse — vücutta hakiki tevazun vukua gelmez. Büyük demıânde vücut; gerek neşvünema dır. Vaktile kainbiraderini evinden de koğmuş olan Ahmet ağanın Mezbaha kolcusu Arif ile Hasan bu şahsi cina- yet için kandırmışlardır. Cinayeti yapı in bir b ) p hücresinin kapısın- da bulunan kilidin dem çıkarmak suretile esrarengiz bir şekilde firar 2ttiği yaprlan tetkikattan anlaşılmış- tir. İktısat vekili Şakir Bey dün geldi, kendisine apandisit ameliyatı yapılacak çi deii İstihsalâtımız buse- neki ihtiyacımıza tamamen kâfidir İktisat vekili $ dilmek üzre m gelm Şakir Bey apandisitten muztarip bulundu çin yarınki perşembe günü sıhhat yurdunda kendi- lerine operatör M. Kemal Bey tara- fından lâzırmgelen ameliyat icra edi- lecektir. Şakir Bey, kespi afiyet şinccye ü illiye vekili Ab- kâleti işleri- le de iştigal edeceği için şehrimiz- de vekâlete ait meselelerle meşgül olmryacağını ve bu vaziyette beya- natta bulunmağı müvafık görmedi- ğini söylemiştir. ö Vekil Bey kendilerile hasbihalde bulunari bir muharririmize- demiş- tir ki: — Hastalığım yeni değildir, İşle- rin çokluğu dolayısile ameliyatı Ey- lüle kadar tehir etmek istiyordum. Fakat doktorlar tarafından gösteri- len lüzum üzerine geldim. Burada bir ay kadar kalmaklığım muhtemeldir. BUĞDAY MESELESİ Bu seneki istihsalâtımızın piyasa- miz ihtiyaca kâfi olduğu için, buğ- day sevkine başlanmıştır. İstihsalâtr day ve un gümrük tarifesindeki ten zilâta artık lüzum kalmamıştır. Dünya buğday fiatlarının düşük- lüğü bizim istihsalâtımizla müteva- zin olarak memleketimizin buğday piyasasını tayin edecektir. Mevcut gümrük rüsumu tediye e- dilmek suretile cecnebi mahsulün cel biride faide tâsavvur eden Tüccar yarsa sipâriş vermiş olabilir. Kendi istihsalâtımız piyasamızın ilitiyacına kâfi olduğu göre, hariçten mal k içi almaâak üzre kendisine 30 lira vermiş- iller ve sonra 100 lira daha vermeği teklif etmişlerdir. E(Ii_nıyeti yapmağı kabul eden şahs Banadi d kendisini bü we gerek sarfiyyati fikriye dolayısil iddetle besl k mecburiyetinde- beyninde en seri N temin ktl mü- yoktu; Mi e: olan diğer madd 1 deilliklilse;oktur. ayyare varidatı SAD m:e.:;:iyetinin varıdati gittik ktadır” Cemiyetin âzası da İlâey lahıla, kâal )Imılıahçc ve Saray burnu fazla k “UÇuğu nisbetinde dipozito Ha V| Göz Doktorlarının mazarı dikkatine! BWIŞGLAUKOM) hastalığının yeğâne çarel tedavisi Tde TM: wOELM A, G.) Tabrikasının meşhur- profösör İKARL. HAMBURGĞER) in müstahzZeratından GLALKOSAN dir. Nümünelik ve tafsilât almak için Istanbnlda Alyanak Ha- nında 26 numeroya müracsat. Tel İstanbul 392 Si İnbalaj alive kırtasiye deposu baş memurluğundan: da defi gam eylune!ıd. Ma- mafi het hangi bir süi tefehhüme me ydan vermemek için bu tenezzühten de ferağat ettik. Vaziyetin bu:suret- le tavzıhini rica ederiz. Köroğlu, Akbaba, Resimli ay, Re- simli gazete, Papağan, Spor alemi. ve çelberleri saliş depolarile devairi sairede altı ay | olacak ambalaj tahta, kdat ve çenberlerile lüzumun- alacak sandıklar depoda mahfuz Şşartnamesi mücibince 9 tarihine müsadif Pazar günü Zevali saat ön dörtte pa- Satılacağından - peyderpey - kaldırılmak üzre iştiraya talip N altı aylık satış bedeli mühammeni olan 1500 liranın yüzde akçesini Deflterdarlık - veznesine Ve makbuzunu hâmilen yevmi mezkürda Dolmabahçede ma- âşıvc deposunda — müteşekkil satış - komisyonuna — müracaat - “füraal Bankası İsani şbesinder: “HAREKET VAKİTLERİ — B : Ihlamur caddesinin köşesi ( Şirketi Hayriye iskele- sinden 150 metro mesafededir ) Beyoğlunda : Harbiye meydanı hareket her 10 dakikada bir fefa SERVİS ; Tatil günlerinden mada saat 7 dakika 30 dan saat 21 rv kadar Cuma ve tatil günleri saat 7 dakika 30 dan sabahıtı birine kadar. Cüma ve tatil günleri hareketler her 7 dakikada bir defa vaki olacaktir. “Sörvis Süratli ve rahatur. — — Istanbul, 24 'Temmuz 19209 MÜDİRİYET a Balıkesitinin Giresün nahiyesl civarında maa temilât bir bap dıkik fabrikasını birinci derecede İpotek ederek Balıkesir Ziraat Bank şubesinden on beş bin lira istikraz eden Arabacızade Hacı hafız Mehmet efendi ve şürekâsının müddeti muayyenesi mürur ettiği halde' deynini tediye eyleme- diğinden İpotek edilen Giresun nahiyesine yarım” saat 'mesafede vaki ve Arabacı oğlu fabrikası demekle maruf ve yedi vals ve Alâtı Sairei müşte- mil son sistem kâgir fabrika ile müştemilâtından - Elli- altmış- reis Deve istiap eder ayrıca bir ahır ve ittisalinde demirhane ve yetmiş seksen kadar sığır hayvanı isdlap eder ayrıca bir ahır ve ittisalinde ' iki hademe odasi ve su ile deveraneder iki taşlı başka bir değirmen ve ittisalinde fevkani bir oda “ile tahtani iki dükkân ve fabrikanın ittisalinde kezalik fevkani üç oda ve tahtani bir oda ve ayrıca Tevkani altı ve tahtani üç oda ve bir kiler ve bir mutbah ve bir çamaşırhane feykani tahtani salonu müstamel müceddet ahşap mevcut ve fabrikası elyöm muntağaman hali faaliyette olu, mezkür fabrika maa müştemilât meykil yedeye vazedilerek 31 /8/9 tarihine müsadı! cumartesi gücü sıat on allıda muyaâkkat karar dades Kkeşide cdileceğinden iştiraya talip olarların yüzde on nispetinde pey akçe- sini müteshiben Balıkesir İcra dairesine müracaat eylemeleti ilân-olunur. | bulunursa; mide yorulur, dir. Bir çocuk, bu ihtiyacata, dişlerinin çürüklüğü, bozukluğu yüzünden mu- kabele edi k, müşkil kid U uzviyyet eziyet çeker, kansizlik bütün netayi- cile vaz'iyeti terassut eder. Vücudun bütün hastaliklara, bahusus yerem ikrobina karşı muk d i azalır. İşte o zaman basiller neşvüne- ma ve inkişaf için sahayı daha mü- sait bularak tahribata geçer. Binaenaleyh; çocuklarimizi verem- den korumak, sihhatlerini tam ola- rak yetiştirmek — mecburiyetindeyiz. Bü gün hiç bir memleket, çocukların sihhatını bizir.1 kadar ihmal etmemiş- tir. Her memlekette sihhatın âlemda- ri olarak kabul edilen dişlere lâzım olduğu derece eh İ ilmek! işe teşvik edenler bakacaklar, iaşesini temin edeceklerdi. Cinayeti yapmayı tasavvur edenler evelki gün Halkapınarda Arif in e- vinde son bir içtima yaptıkları sırada polis tarafından hepsi de cürmü meş- hut halinde- yakalanmıştır. Dikili kazası Sandık emini Ömer Lütfü efendinin sui istimal mes'elesi yeni bir bir safhaya girmiştir. Vaziyetinden hiç de öyle olduğu zann edilmiyen Ömer Lütfü Efendi- ğız ve dişlerinin muayenesini bilifa, müşa.hedatım bu hüsus için - tertipi- dilmiş diş fişi üzerine kaytider. Fiş- ler karne ile birlikte mektep daresin de muhafaza olunur. i Fena ve mütacitedavi dişlere malik olduğu işaret olunan fişin bir kopya- dir. Mektepli çocukların - dişlerinin çürükten ve hâstâliktan vikayesi için yapılan teşkilâtlar, entani hastalıkl sı o taleb velisine gönderilir, te- ra, bahusus vereme karşı bir müca- dele ad ol ktadı celbedilip edilmemesinde bizim bir endişemiz yoktur. Bir nevi ekmek projesi hazırlanmıştır. Fakat henüz mukarrer bir şey yoktur. İKTISADİ VAZİYETİMİZ Şikâyet edecek bir fevkalâdelik mevcut değildir. Zirat vaziyetin mü sait suretle inkişafı ve bu seneki ge nişlik diğer iktısadi sahalarda da iyi tesirler husule getirmektedir. İktısadi proğramın ihzarı basit bir iş değildir. Bu, ancak senelerce tetkiiıttın sonra meydana çıkarıla- bilecektir. ZİRAİ TETKİKAT Memleketimizin zirat işleri © ka- dar çoktur ki, bunların tetkiki husu- sunda mebuslar ve müderrislerle di- ğer serbest zevatın da ihtisasların- dan istifade ediyoruz. Antrepo işleri için teşkil edilen komisyon yakında limandaki müş- külâtı izale için lâzım gelen esasir tedbirleri tespit edecek ve bu me- seleyi halledecektir.» MÜHAKEME EDİLECEKLER davini üüt bÜĞEP (BÖReYESİ MADRİT, 6| C- Mi) K— Cidad, » Ölyrş "'l ind'. b daği diş bilreal mahkümları Madrite gelmişi Ki P AF G e tesi-| diç, ÂAlt harp divanı huzurunda mu- u ş p kilit para | , a İyari lacağı güne kadar hat vi Amerika, İhgiltere, Almanya, ve Bu vechile, yarınki Türkiyenin fen veidıreıdımlıno!ıukolınbuzü- nüin yavruları, tahsil çağında diş ağ- başlıca mek- teplerdeki diş bakimi teftişa fazla ehemmiy ril Âna sınıfları, ilk ve orta mektepleri, ame- li ticaret ve sanayı mektebi talebele- Birinci ve son ö Ha bedeni veakli neşvünema- latida, hastaliklarla haleldar olmak- tan ur. (Gelecek yazımızda mektep diş müfettişlerinden ve mekteplere mah- talebe sıhhı teftişata tabi tutulur, Ço- cukların her biri için diş şemasile | mücehhez bir sihhat karnesi mevcut| tur. Tabip tarafından icapeden mülâ l.ızat bu şahsi karneye yazıldığı gi- bi, müfettiş diş hekimide talet a| sus diş kilini bahs edece- ğiz.) DİŞ HEKİMİ Diş hekimi FERİT RAMİS Parisş çocuk hastanesi ve Ömorfik diş kliniki sabik muavinlerinden biye nezareti paviyonlarından birin- de kalacaklarıdır. — aa e— SAHTE İNGİLİZ LİRASI TURİNO, 5 (A.A.) — Evinde 600 bin liralık sahte İngiliz parası bulunan Primelli isminde bir şahıs tevkif edilmiştir. Bu adamın gerikle- rinden olup bu sahte paraları sürme- ğe çalışan yedi kişi daha teykif olun- müş. Mısır sefirimiz Mısır sefiri Mühiddin Paşa on gü- ne kadar gidecektir.