* Astanbul cuma günleri nasıl eğleniyor. çubukluda saz dinleyenler “ Dereden tepeden konuşurken karşımda oturan yaşlıca bir adamın kucağına yeni lde olomobil turizmi olmaz mı? ğ Ardumuzu gezmek lâzımdır T 'akyada lu;siyeyy şayan bir çok gezinti * BADADDA GÜS SAA AERRAAĞAM MA AA DA A AA g © leri vardır. Istanbul-Silivri yolu da bu Y SN hakkı ceğiz. * Silivri azimet ve nyîıîıluk için sabah saat 8-9 akıt muvafıktır. Şekmece, Büyük çekmece aa #tmiştik. Büyük çekme İt vakı Yo! bir az zahmetlidir tel uld.:ımk“" ve manzaralar Şazıiygumdan gayet yavaş git- vri N _;Zehımaşıımu (takriben 3 lek vi ) son derece güzel İ K Su başı vardır. Orada Üykyek yenir. “Yemekten Ve iştirahat için pek mu | Roktadır. »ıt;,vuınndı temiz ve büyük & lun'ır_nemı ve güneş iPmak için ancak kısa bir fidir. Rörülecek çok bir şey| daçda bir tur yaptıktan| '*t ve beşte hareket mu- | Gelme e a e tür. Ci ivar n Mt 68 'yahat müddeti sür- Ü, l:ı!un Gidip gelme me engi ilometre kadardır. iki rin kâfi isede depoyu dol ak şayanı tavsi- tanımak, ti- natimiz, taş- yaşayışları, yi façağdanlarımız, ilh hak- Tler edinmek için top-| | | A başka son derece iboluya kadar bir Bünde gidileceğine * Sabah 5 te veya 9 ktır. TÇEYA iki Sikılirsa gayet ağır Bitmek şartile ak- At az geç çıkmak, Enmek ilh gibi ge- Birelboluya akşam Yokatesi muhtmeldir Ni a cm.ı ' Alman çi a gıra görece- tazan eli tesmiye olunan Direky bir telgraf hattı *T düzgün ve üzerle- ÇAriyete demir mesnet- . ye Acanlar ve teller tuttu K Demir bir teli takibetme- l livei, z Biçiti Çıkılrnca — yol İkiye ay- beri dahş İ7 kenarında kumdan, T B Şimalde çamurdan ge- :» tehlikgek'likelidir, oradaki çamur ';:_ izdir. Korkmadan geçile- Nit çei ::'iı,',î Hçildikten sonra yol tek- Çantay / Tilır. Şimal yolu Sinekli Nü Y gider. Cenup yolunu al- h ,,",,T"'l:/ınm büyücek bir ka T3rYı geçtikten —sonra Sıkılınca yosa sağa sapar. Z. Sel Sddesidir. Oraya sap- toptak yol hiç sapma- üşlsi Ki Tekir dağı şosasının WPk yal SöttTosunu — kateder. Bu lteldir. GY manzaralar olduk- | Ne Yal ':;rehr dağı Muratlı şo- "—!:.,. aktşılınca yeşil — yamaçlar | Sindr, “Diz ve Marmara adaları Trakyanın en mühim | V Oru merkezlerinden biri- lek ır?: itabında otomobilin ufak tiğ Si ";"gı tamir edebilecek İyiçe e de vardır. Depoyu bu .(T!kıık' bir daha doldurunuz. ’Hh“"'lıı nın otel ve lokantaları ŞASNğiç ” TEMİZlik mefhumu ga tkirday be Türkik — Malkara şosesinin yı Yt en yede görülen yolların en iraların 'ğî. iltrm Biş SÜ olmaz Bömek 2" Yolda virajlardan yavaş - dikkaç Potuk yerler zuhur ettik- h.q. ıh’ı“m" Şayanı tavsiyedir. K olmakıı STT şosadır. Kısen verişikla beraber oldukça sür- len işe Keşana giderken şo- ikiye ayrılır. Solu takip x &5 Ktan - Gelibolu. “eaları T €n eğlenceli kısnı, man ı_:*ııu _:;' Şairaneleri bu yoldadır. e Yirmi kilgmetre mesa- dağı başlar. Oldukça yük- nx:." Daşa ada çamlarile be- S olduk, l_tııcl:ı arasından şosa l:îf:" Mr A fakat tepeye doğ Ülide a Koru dağının &o köşlenbire deniz görünür. Bu Kon gel€zi ve Sarox adalarıdır. e Kagışıldan inilince Kavak kö- İlamca ©| dür, fakat ancak 30- n çe Sürate müsaittir. Çu- iyakinmak için yavaş git ir. Ka bulünmak - şayanı vi hıv.ık * Balayer arasım- * olunup otomobil sör- İ Olan gcayip çukur- Gelibolu ve güzel | vakın bir atide son de- Eideceğini tahmin etmek tam tepe- v Niyed; Daken İBarsada kalmak zaruretinden ( gezinti yollarının biridir İstanbulda Türk tarihine ait çok mühim eserlere tesadüf edilir. Geli- boluda gece otelde kalmak icap ede ceğinden tahta kurusu tozu, Flida gibi haşarat ilâçları, yatak, yorgan çarşafı, battaniye olmak elzemdir. Edirneden başka her * kasabanın - tellerinde bu tedbir alınmadıkça ge- ce uykusu imkânsızdır. İkinci gün sabah 9 raddelerinde Geliboludan Maydosa gitmeli, Şit cezirenin ve Çanak kale boğazını: bütün güzelliği bu yolda seyredile- bilir. 'Yol 48 kilometrodur. Oldukça bo- zuktur. Köprüler çoktur. Ben ora- dan geçerken hepsi çökmlüştü. Fa- kat mütcahhide ihale edilmiştir. Şimdi tamir olunduğunu — zannede- rim. Bu yol iki saat sürer. Maydostan itibaren güzel gezintiler yapılabi- lir. Anafarta, Arı burnu, Seddülba- hir gibi Türk tarih ve kahramanlı- İğının birer timsali olan yerleri gö- rerek tarihi yaşatmak iki üç saat i- çinde kabildir. Akşam altıya doğru Maydostan Geliboluya avdet. Keşan - Uzun köprü iyi bir yol- dur. Bozuk yerleri azdır. Şayanı dik |kat bir şey görülemez. Uzün köprü - Edirne tamame toprak yoldur. Zikre değer hiç hususiyeti yoktur ” ma kadar kalmak, veya muvasa! günü şayanı temaşa yerlerini gezip ah İstanbula dönmek tu- ristlerin reyine kalmıştır. Ez cümle gamileri ve nehir kenarları görülme ğe değer, Otel iyi ve temizdir. Ye- mek te iyidir. Avdet. Sabah 10 da Edirneden ha- reket. Baba-Bski 11 1/2 Lüle Bur- gaz 12 1/2 Çorlu 18 Silivri 16 1/2 İstanbul 19 1/2-20 Edirne - Baba Eski yolu taşlı fa- kat büyük cürete d ki Lüle Burgaz ortadır. Burgaz - Çorlu - toprak Burada da kaybolr telini takip etmeli. Bu saha son Büyük bir çölü andı ertesi rece tenhadıc: » İrır. Çorludan ötesi malümdür. Bu 1050 kilometro kadardır. Orta otomobiller 8-10 teneke benzin sar- feder, Yolda her kasıbada b:"“." vardır. Asayış mükemmeldir. Hiçdir tehlike mevzuu bahs değildir. Bu ve buna benzer turların fayda- sı pek büyük olduğunda şüphe caiz değildir. Traüiya yollarının tama- men islâhı çok paraya bakar bir iş- tir. Fakat İstanbuldan Edirneye bir şosa elzem ve nisbeten az masraflı- SN ALİ KADİR essrer — — REFEDİLEN KARARLAR Âli karar heyeti riyasetinden: Bursanın sukutu canasında kıt'asile da- i İstanbula — gittiğinden hile çekilmeyerek | İstanbula - giliğinden dan dolayı hey'eti mahat A keriyesi kat edilmiş olan alay imamı Mel met Şakir efendinin Müdanyada bulunmak ta olan alaymdan resmi mezuniyetle Bur- Saya gelerek o sırada Yunanlıların Bur- 'za havalisini işgal etmesi ve alayının hare-| Kati hazebile kıt'asına — iltihak edemediği ve işgalden evel müdafani hukuk cemiyeti-| le çalşarak Bursa ve Müdanya havalısis- | de camilerde kuvayi milliye lehine hut- beler irat ve türkçe hutbe tertip ve nep retmek süretile halkı kuvayi milliye lehi ne ve düşman aleyhine galeyane getirme, e çalıştığı ve kuvayi milliyenin samimi İlaltarı Sldüğe 'e Tatantmlz cmesi Fe hükümetine iltica suretile olmayup Ba leri geldiği ve İstanbulda iken Anadoluya geçmeke o-| raşması bunu teyit ettiği ve amab milli. Yeye muhalii hiç bir hareketi ihbar edilme- | diği tahakkuk eylemiş olmakia hakkındaki kararın ref'ine. Anadolu ordusuna vaki Olan davete cababi sıhhiye serdile icabet etmemesinden dolayı askeri hey'eti mah- Susasıca nisbeti askeriyesi — kat edilmiş Olan piyade Mülârimi sanisi Mehmet Fe- thi elendi elyevm hali cinnette ve bimar hanede bulunduğu. hini davette romatiz- madan maztarip olduğu tabibi müdavini- 'nin raporundan ve erkek bunama — tal edilen ruhi hastalığanında — Mesırda hai umumi esaretinde bulunduğu — zamandan beri devam eylediği Trabzon ve Haydar-| paya hastahanelerile İstanbül emrazı asa-| biye ve akliye müessisesinin raporlarından anlaşılmış ve şu halile davete icabet ede- memekte mazur bulundüğu tahakkuk et- miş olmakla hakkındaki kararın ref'ine. Alay zabitanını ifgal ile kuvayi müliye, tarafıma geçmesinin tehirine çalıştığına bu bapda iki yüzlü siyaset takip ederek Mmücadelci milliyeye taraitar / olmadığınI filen izhar eylemesine binacn askeri heye eti mahsusasınca nisbeti aakeriyesinin kat- ine karar verilmiş olan sabık alap 70 ku- amadanı piyade kayınakamı mütekait Fev. Ki beyin kavayi milliyenin ilk teşekkülün- den İlibaren müdafani hukük cemiyetile Birliklikte kuvayi milüye lehinde çalıtığı Ve İstanbulun kat'i işçali üzerine Bir çok zevatın Anadolaya kaçmasına ve cebhase sevkiyatına muavenet ettiği ve kuvayi Mmiülliyeye iltihak edecek zabıtanın ihbar e- Gilmesi yüzünden hapt ve divanı harbe, sevk edildiği ve amalı milliyeye mazayir | hareketi görülmeyüp müzaheret eylediği Tesmi ve gayri resmi icra kılman tahkikat- tan anlaşılmakla hakındak: kararın ref'ine. Mücahedei milliye esmacında çekilen tek graf namelerden ekle edebildiklerini İngi- Talece tevdi etmek suretile ifşayi escar © derek amali milliye aleyhinde bulaaması- dan dolayı hey'eti mahsusaca hidematı de- victte ademi istihdamına karar / verilmiş olan posta ve telgraf müdiriyeti umumiye- Si mühasebe kalemi harici havale şubesi kâtibi Serkis Çalyan efçadinin postahane- deki memuriyeti lelgraf muhaberatı kis- olmayup havalename şubesinde ol- duğu ve Tagilizlece ifşayi esrar edebilecek | vaziyette olmadığı ve Anadoludan çekilen| mahrem telçrainsmelerin mahrem vı teati edilmekte olmasına — na: mumaileyhin elne geçmesi hin siyasetten Müçte- gul ve erbabı namustan Dir Dulunduğu bir çok mes-| ehadetlerinden| ve ba babda ayrı İan tahkikattan anlaşıldığı ciletle hakkmdaki karatın 1 * Üt lefikan kacar verilmetir. İ Edirnede bir gün sabahtan akşa-| | zuhur etmiş ve pek dehşetii | Holstad ile matmazel Beekfrüs'in iz. * M. Holstad, refikasile beraber on gü- Emanette Tramvay “Üsküdar-Haydar- paşa hattının mal- zemesi geldi | | | Üsküdar tramvay hattının Haydar- paşaya temdidi için Avrupaya siparis len malzeme dün Şira vapuru ile |limanımıza gelmiştir. Bu malzeme |bugün Haydarpaşaya çıkararlacak ve yakkında yeni hattın vaz'ı esas me- rasimi icra edilecektir. Yeni hat iki ay zarfında bitirilecektir. — reane e — — Arazi tahriri Maliye tarafından yeni pir proje hazırlandı | — 1825 senesinden beri yeniden| icra edilen erari tahriri neticesinde Samsun, Kayseri, Adana, Mersi Ankara, Antalya, Söke, İzmir, Urla, | Sivrihisar, Çanakkale, Gelibolu, İm- roz, Tekirdağ ve Edirnede tahrir mu ameleleri biti El'an erazi tahriri devam eden İler ize Artüvin, Hasankale, VArdahan, Ayıntap, Ceyban, | Kara İsalu, İçeli, Gülmar, korkuteli.| |Akdağ, Havza, Bafra, Beypazarı, A İdapazarı, Kocacli, Eskişeli Kütahya, Taşanlı, Yenişehir, Bursa, b Karaca| bey, Bandırma, Biğa, Çorlu, Kırldare- H, Babacaki, Uzunköprü, |Bahkesir; Bergama, M: Bayındır, Aydin, Ödemiş Denizli, Çali Türkiyenin her tarafında bugi rayice göre olmak üzre yapılan c zi tahriri ancak on senede ikmâl e- dilecektir. Maliye vekâleti bu müdde-| İti uzun görerek seri bir tahrir yapı labilmesi için yeni bir proje ha mıştır. Bugünkü erazi tahrirle |kafat tahrirleri üevlet vergi esasları jre Abzara mahsustur. Kanunen tadilâ- ti hususiyeyi icap ettirecek ahval tahakkukuna kadar yapılmış ve ya; İlacak olan tahrir muamelâtı umu | bir esas mahiyetinde olacaktır. Memleketti Bir soygunculuk Çiflik sahibini yara- layanlar aranıyor | Adanadan bildirildiğine göre Mı- İsırlı Şevki paşanın oğlu Kemal |namında bir zat Ceyhandaki çifliğin- den, Adanaya gelirken otomobilinin |önüne üç kişi çıkmış, durmalarını sö- ylemişlerdir. Fakat otomobilin yı ma devam ettiğini görünce bunlar İkadan silâh atmağa başlamışları Neticede Kemal beye iki kurşun isa- bet etmiş, biri sol kolünı, diğeri sol bacağını yaralamıştır. Mecruh Adanaya gelinceye kadar um Narilli, kü -| ile müsak n | yolda çok kan zayi etmiştir. Mecruh | d memleket hastanesine kurşunlar çıkarılmıştır. Mecruhun hayatı tehlikede de, dir. Vakarın bir soyyunculuk mak- #adile yapıldığı tahmin edilmektedir. Tahkikata başlanmıştır. Evelcel çiflikte olup sonra çıkarılmış olan bi- rinden şüphe edilmiştir. Mamafi he- | nüz tahkikat bitmemişti KADIN Sl! LE Pozantide İbiş oğlu İbrahim na- mrnda biri bir kadına tecavüz etmek istemiş, fakat kadın İbrahimi tabanca ile ağır surette yaralamıştır. Mecruh Adana memleket hastane-| sine getirilmiş isede ölmüştür. MUALLIM KURSLARI Adana mıntakasında muallimler 5 gin açılan A ve B kuralarına 450 mu- allim iştirak etmiştir. İZMİRDE BÜYÜK BİR TÜTÜN DEPOSU YANDI İzmirde gece Namazgühta Türkler çarşısında Selânikliİbrabim Evin be- yin isticar etmiş olduğu tütün mağa- zasından yangın çıkmış, ve mağaza kâenilen yandıktan sonra — söndüri bilmiştir. Mağazada (2000) balya tütün var- dı, yangın saat bir buçukta — ansızın olmuz getirilmiş, tur. Mağaza muhtelif kimselere ait idi, bina ve binadaki tütünler siğortak idi, siğorta miktarı S0 bin Hiradır. Yangının nasıl çıktığı henuz — ma- Yüm değildir, atılan bir sü ktiği zannedilmekle beri yanmış olarak brrakılan bir lambadan da çıktığı muhtemel görülmektedir. İbrahim Emin bey ithalât ve ihra- cat komüsyoncusudur. Bu mağazada tütünleri işletir, ih- raç ederdi. Mağazada 300 den fazla amele çalışmakta idi. Hatta İbrahim Emin beyin mağazayı satın almak i- çin bina #ahiplerinden biriac — 1500 lira vermiş olduğu sabit olmuştur. —>eem — Bir izdivaç İsveçten bildirildiğine göre muhte- Kit mübadele komisyonu azasından M. divaç merasimi 29 Temmur tarihinde Skövde şehrinde yapılmıştır. Yeni ev lilere mesut bir hayat temenni ederiz. Hbaret bulundu Afyon, | Bilecik, | İ Muhlar Pş.nn nıııhıkeıızsi[ Vekillerin müda-! faa ettikleri noktalar Müruru zaman var ı yok mu meselesi Eskişehir, 1, (Milliyet) — Divanı alide Mahmut Pş. nn muhakemesine | bugün saat dokuz büçükta - teki başlandı. Trafeyn vekilleri Yusuf Zia, Alaattin Necati, Hüsamettin ve Münip Beyler gelmişlerdi. - Esasen dar olan muhakeme salonu samiin i-| le dolmuş - koridorlar — galabalıktan geçilmez bir hal almıştı. Reis İhsan Bey sakin sesle muhakemeyi açtı Layiha tetkik edilmiştir bir di- z varmı? dedi. Muhtar Paşanın vekili Yusuf Ziya Bey ayağa kalkarak cevap verdi: — Millet meclisinin divanı alinin teşkiline ve müekkilimizin mühakem| eye sevkine mütcallık kararı salahiye ti teşrüiyeye müstenit bir karar olm.: yıp bir mezuniyeti mütekaddimcde! cihetle Seyri sefain € müruru zaman kararile hal e- divanı a- salahiyti taktiriyesinin nduğu şeklindeki 8. tın ilmi hiç bir vakur biz| vekiller nin hadi: bulunmadığını olduğund n bahs il ukay ettikle hasebei umumi: nunün ça 130 ne altında kananı duğunu v mahiyeti ki her n a olursa hadisenii nin ka dığını v ksadıyla t alastikiyet vor- mek istediklerini ve bononun tarihi imzası değil seyri sefainin bono bede- lini maliye nezaretinden tesviye eylı İngilteredeki şirketin ifl: sının tesviyesi neticesinde istirdi mümkün olmadığı tarihin müruru #amanı adiye mebde olması lâzım ge- leceği tarzındaki müddeiyatın da hiç bir ilmi kıymeti olmiyacağını da be- yan etti bi Şf Ziya ve Necati beyler asa. ve seri bir. tarzda — £ t ta bulunuyorlardı. Müruru raman üzerine tarihlere temas ederek daha bir çok teşrihlerde bulundular. Bu ladın - | Deyanat arasında Dilhassa divanı a- Hinin hudut ve salahiyeti hakkında Mütalaalara tesadüf ediliyordu. ACEBA MÜRURU Z VAR Mi? YOK MU? ü el baş eli - L ekta. tekil İmesi için evel ürde bu mühim va; ilmi muadelenin halli lüzam kn::ııı daarn vekilleri müruru zamau irerin: tmekle ilk hamleyi yapan bir peh a galebesini Karanlş eee | v Ziya bey ve arkadaşları dai-| MA ayni mevza üzerlnde müteselai ber anatta balunuyorlar ve hukulku Gmumiye- e müruru zamaa yoktur tabirinin bile da. Vağın zafına delalet edeceğini rörliyerlar. d M Mühtar B bonoyu 17 Tei ',':“_lrlll ve parada müllis şirket tarafından smmuzda alınmıştı. Şu halde mebdei tarih ancak 18 Temmuzdu, ve Dalarş göre ynu:d.:u zaman vükü bulmuş demek olu- Yü;ul Ziya bey: — 22 Nisan 1928 de baş vekâletten mec- tezkere yazdmış ve iş buradan Anlainlyoram bir burada bukek, diyordu. Mi ttende davayı hu Turunırda teşriha bile bakları kalaanımı Müteakiben Hüsamettin be; ...ı mamına söze başladı: İŞee G DanEebİ bir mücadeleye ba Sözlere hiç bir cevap vermi; zi SAĞ yağline hâkim ve mümesedi olan bir şekli idaredir. Teşkildir esasiye mize göre diğec makanilar ve diğer teşkildt arasında çok büyük farklar vardır. Biz M Mahtar ya- yayı bir müttehim olarak — göstermiyoruz. Öndan yapınış olduğu bir zararım tazmiti.| ni istiyoruz. Dava budar. 107 inci madde) ise müruru zamanın hiç başlamamış bir| halidir. Bu davada en mühim nokta meb-| Gei hareket olacak tarihin tesbitidir. Mü. Yuru zamanın taalluk ettiği hadise ne ise) D'mhüı—ııı kendi piriyle temassı olan) oktayı Sramalıdır. Bir me xaman matar zarrir olduysak o tarihten itibaren devı etmek hakkma malikir. Bir daha eei dava| etmiş olsaydık Mahmut Muhtar paga zinc: N€ Oluyursunuz? paranız Kayıpaır oldu d yecekti — Ve bu pok döğra olurdu. İlk SaaaanaarE vit taksit 25 mart 30 Zöre Zi teşrinizani 028 in meb- dei hareket a lrandirr isamettin bey bu celsede daha asabi| görünüyordu. Sözlerini çok kuvvetli söyli yor ve müddelyatını mantdela hadısatla Fiklerle teyiz ediyordu. Hüsamettin bayin. oturmasıyla hasel olan decin sükütü müd. de umuml Nihat beyin ve tok Sevİ dağıttı: ve mürüra zamanım gayri va- Fit olduğu mütalansıyla müruru zaman te. kilfinin rettisi talep etti. Mühakeme veci. len layıkanın tetkiki ile kararım tefhimi| zumnımda pazartesi gününe barakıldı. Halkta muhakemeye karşı bir tehacüm vardır. Salon ise pek dar geliyor muhake- 'TALEBE YURDU Bu sonci dersiye iptidasına kadar Maarif cemiyetinin İstanbul ve Bur- ne kadar İstanbula gelecektir. sadaki talebe yurtlarına öllişer yatak| ilâve edilecektir. İi | | İ|Mükam Kâmil, laz Atıye, sabıkalı Müteferrik H. Doktor mu? | Dişçilerin kullana- | - öi cakları ünvan bir mesele oldu Son günlerde Diş tabipl vanı da bir mesele oldu. Diş tabipleri cemiyeti bir zat bu kususta demiştir ki — Diş talibplerinin bir çoğu, mem tekı 'de Doktor unvanının tabip mukabili olarak kullanıldığını ve harf inkılâbının icabatından olan - sadeliği nazarı itibara alarak tabelalârına Dok tor uavanımı / vazettirmişlerdir. Asıl dikkate şayan olan cihet şudur: Diş- çilik mesleğinin müntesipleri birinci derecede diş tabipleri,ikinci derecede diş cilerden ibaret olmak üzre iki kı- sıradır. Halbuki memleketimizdeki diş çi sanıfı, asıl diş talibiplerine yaklaş- miş olmak - için tabelalarına «Diş muayenehanesi» ve <Diş tedavihanc- sis gibi tabirler — koydurmaktadır. timız, bu yanlışlıkların tashi- lâzım gelen teşebbüsatta bu- uştur. Bunlar, tabelalarında sa- dece dişçi unvanını bulunduracaklı için Diş tabiplerinden tefrik edilme leri kolaylaşacaktır.» Hükümet, ce- |miyetin bu husustaki — muracaatını ehemn arı dikkate almıştır ain Un erkânından | hi ANKARADAN GELENLER Mazhar — Müfit, n Beylerle, Tandız a- Ankaradan| & |KARIŞIK PETROL SATANLAR Petrol inhisar — idaresi, olza yağını petrole karışı retile hazineyi izrar edenli da takibat icra etmektedir. Bu sure- zluk yaptıki taya teslim gayri Türl yaraladılar Evelki gece dört kişi Hasköy İ|tük antrepolarının önünden geçe | ken antrepo kapıcısı Osmanın üzerine atılmışlar, sandalye ile vurmak sureti- le başından yaralamışlardır. Osmanın feryadı üzecine yetişen devriye müte- cavizlerden Cemali yakalamış, diğer. leri kaçmışlardır. Osmanım yarası ağırdır. | KAMA İLE YARALADI Üsküdarda Selman ağa mahalle- sinde oturan esrarkeş Hüsnü sarhoş- hukla evelki gece arkadaşı — Lütfüyü |kama ile yaralamıştır. | —Hüsnü yakalanmıstır. ALACAK KAVGASI Periköyünde Boğaz sokağında navut Faik bir alacak meselesinden döğüşmüşler, Kâmil yaralanmıştır. Her üçü de derdest edilmiştir. EĞER KARAGÜMRÜKTE YANGIN Karagümrükte Nesilşah Sultan ma- hallesinde Sofacı çeşme - sokağında Haşime hanımın hanesinde —lamba parlamasından dün yangın çıkmış, fa kat itfaiyenin gelmesinden evel sön- dürülmüştür. n | İşurası da muhakkak ki doğmuş denecek bir çocu Şok sevdiğim şişman bir dostur dün tramvayda sıcaklardan şikâyet ederken — Birader, diyordu, elime ne al- sam hemen yelpazeye inlılâp ediyor. Hele gazeteler. Bu sıcaklarda az da| işe yaramıyor hal.. Zaten gazetele- tin serinlik vermek hassaları malüm. Bir de şöyle sağa sola doğru salla- yınca mübarekler vantilâtör tesirini | yapıyorlar.» Şişman dostuma — nasıl| hak vermem ki o bu sözleri söyler- ken elimde çarşaf gibi bir gazete ha- bire sallıyordum. Şaka birtarafa ama sıcaklar sahi. den bastırdı. Hani bu gidişle nerde- yse lüzuci bir şekle girip ter halinde damla damla eriyip gideceğiz, Eminönünde bir bardak buzlu ay- ranı yuvarladıktan sonra bayağı se- rinledim, kuruşu toka edip köprüyü kem koluma biri dokundu ve a- e şapkasını çıkararak — itizar — Affedersi benzer bir taral c alınmadı ü 1 sahici bir Madamın ta beni o Madam Madam! Madama Mümkün olursa çıkıp şöyle biryor günlük kah de di n baktım yirmi dan. evvelki ahbaplar- — Nasal, ihtiyarlamışım değil mi? Uzun seneler biribirini görmeyen in- sanlar arasında hemen daima ilk söz- ler bu bahis üzerine açılır. Hakika- ihtiyarlamıştı. Onun da benim gibi yalnız adı genç kalmıştı. Fak: gönlü ihtiyar lamamış: S — Çubukluda saza — gidiyorum! Derken derhal yirmi yaşında bir de- dükanlı hali aldı. Sonra yürüme baka- Tei — Y sen? Diye sordu. Eğer baş-i e' için yelimı' Bğaler PaCi © — Aririm dedim, benim bugünkü işim gezmek, Nerede eğlenti - varsa Baftada bir gün ben ocdayrn. Şimdi anladın mı? Dereden tepeden konuşurken kar- gamda oturan yaşlıca bir adamın ku- cağına hemen de yeni doğmuş dene- 'cek bir çocuk getirip braktılar. A- h bıraktılar,, Bir Madam, kalabalıkta fazla kışmış veyahut fazla sıkıştırılmış cak ki yer gösterenler olduğu halde ayakta durmağı tercih etti. Derken, kmonatacı — Haniya buzzz... diye geçerken elindeki tepsi Madamın koluna çar- Psp zavallının üstünü başını sırsıkları! ettiz — Kale utanmıyorsun? Kırılan bardağın parçalarını top” larken — Ne yapalım Madam, kaza bu. Bardak kırılaın da gönlümüz kırdıma” n Burun taralında bir çocuk tuttür” muş: — Hoşaf anne, hoşal isterim annef — Oğlum sana vapur içinde hoyafr nerden bulayım? — Bul anne, hoşaf anne, anne, Çıtır çıtır çekirdek kıran, fosur cigara iç dej Si isterimi fosur çocuğunun — altını iştiren, nutuk söyler gibi bağıra bağıra konuşan, her cinsten her çe İsitten yolcular arasında hepimize taf h bir vakıt geçirten bu seyahat, va- purun Çubuldu iskelesine yanaşmasi- le nihayet buldu. Şirket “vapurları, biraz hapisaneye benzer. İnsan kale kapısın girer gibi kollarını salirya İsallıya girer de çıkarken iğne gözün den geçer gibi müşkülâta uğrar. Bu sefer de öyle oldu. Evvelâ çımacıla- rın sesi duyuldu | — Ayak! Ayakt... Sonra takır takır merdivenin ileri rülmesi ve nihayet itile kakıla is- keleye çıkış. Arkadaşım, bu kargaşa lık arasında beni kaybetmemek için koluma girerken — Yahu, dedi, iyi ki insandan üs” telik bir de ayakbastı parası almıyor- lar!. Bu ne rezalet canım. Çubuklıyu size tarif edecek deği lim. Burası ne bir köy, ne de hatte' bir mahalledir. Eğer sahildeki —sırd . | yaklarla gazinonun hemen yanıtadak' meşhur suyu ve bir de küçük gezor fabrikası olmasa belki adr bile anıl” mıyacak. Fakat Çubuklı, büyük bir |köy olsaydı acabâ onda tenhalık için: de seçilen bu kibar hususiyeti bula- bilecekmi idik?> Mesoll azinoda toplanan e kadar Seçmer ei naN Ballç Adeta korkarak, çekinerek yürü” yorlar. Mesirelerde gürültü g* eğlenmeğe alışık insanlar çoktur. Halbuki Cumayı burada ge- çirmeğe gelenler hiç te o gürültücü insanlardan değiller. Masirlk bir kavasın başındaki fos, üç dört yaşındaki bir çocuğun o ka- damcağızın bundan pek memnun ol- duğu iddia edilemezdi. Can sıkıntısını ima eder bir tarzda başını sallıyarak karşısında — oturan genç kadına baktı. Belki torunudur, diye düşünürken bizim arkadaşı ikaz ettiler ; — Gördüğünüz kadınla iki sene dar hoşuna gitti ki dönüp onul bakıyor. Hani bıraksalar, belki dip püskülünü koparacak. Bahçe; tenhaca gördüğümüz bir köşeye o- turduk. Herkes derin bir vect içimde çalgı dinliyor. Ortada çıt yok: Sade Çıt yok değil, şöyle kaleme dolanacak alaylı bir mevzu da yok. Bunu bizini evel evlendi, kendi çocuğudur! — |arkadaşa açtığım zaman dedi kâ: Bir ağızdan: — Zarar yok, bu Cuma de; ağır — Eh, dedik, yetmişinden — sonra | başlıların nasıl eğlendiklerini yazmış” gelen devlet! diye buna derler. — İolursun. M. S. | KAHVEDE UYUNUR MU..? Beyazıtta Emin ustanın kahı de muükim Bolulu Hamdi peyke üstün de uyuürken cebinden $ Hirası çalın- mış, Haydar isminde biri şüphe üze- baş| rine yakalanmıştır. ee — İktısadi H. Uzüm mahsulü bu sene bol.. 'Trakya bağcıları yaş üzümlerden Boma imaline müsaade istihsali için hükümete müracaat etmişlerdir. Ge- çen seneye nispetle Trakyanın üzüm mahsulü yüzde elli fazladır. KREDİ MUAMELATI HAKKINDA Şehrimizdeki bazı ecnebi bankala- ların kredi muamclatını durdurdukla- rı söylenmektedir. Ticaret müdüriye-| ti, vukubulan ihbarları nazarı dikka- te alarak tahkikat yapacaktır. — KAZA VE NAKLİYE SIGORTASI Ticaret umum müdürü Naki B, bugün yeni nakliyat ve kaza sigorta tariflerini hamilen Ankaraya gidecek tir, Bu sabah tarife komisyonu topla-| narak tarifelecrin kat'i şeklini tespit) edecektir. Bağ müzayet Halkak zirkat mektebi rektörlügün. den: Maktebe Sit 15 dönümden ibâ- ret döct kata bağın bu senekti üzüm muştür. Tüliplerin şerditinı ânlâmak üzre her gün: müzâyedeye - iştirak) içinde yevini ihâle olan 14 Ağustos 929 günü aaat 14 de Def- terdarlik binâsında zirâr mücsseseler, mübayaat komisyonune gelmeleri. | dan fazla kula habalaj lahla, Kâal ve çenberleri salışı Mâliye kırtasiye deposu baş memurluğundan: Dolmabahçe ve Saray burnu depolarile devairi salrede altı ay zarfında hası) olacak ambalaj tahta, kâae ve çenberlerile lüzumun sandıklar depoda mahfuz şarinamesi mucibince 11/8/929 tarihine müsadif Puzar günü zevall saat on dörte pe- zarlıkla- satılacağından -peyderpey kaldırılmak üzre İşliraya talip olanların altı aylık satış bedeli muhammeni olan 1500 liranın yüzde yedi buçağu nisbetinde dipozito - akçesini Defterdarlık veznesine teslim ve makbuzunu himilen yevmi mezkürda Dolmabalıçede m * liye kırtasiye deposunda müteşekkil satış komisyonuna müracıat Deniz âlııılııık Misyonundan ; 3500 ayak Amerikan vidalası — kapalı zarfla İhalesi 24/8(020 Cumartesi saat 14 te. lm"'"" P"f'"* kapalı zarlla ihalesi 23/8/929 Cumartesi saat 15,5 Milt müdataa Deniz küvvetleri ihtiyacı için yukarda yazılı eşya hizalarindâ. müharrer gün ve santte ihaleleri icra edilece Şartnamelerini görmek isteyenlerin her gün vermek * ist yevmi ihalede muharrer saatte Kasımpaşada deniz satınalma yonuna müracaatları , yenlerin komi- Öinsi eşya Kesilmiş yapılmamış şekerci kutu kapağı ve pirinç kapsol Kuruçeşme antreposunda mevcut bilâ sahip eşyadan balâde cins ve mıktarı muharrer kutu kapağının icra - kılınan — müzayedesinde resmi gümrüğü ayrıca tediye edilmek üzre cümlesi 58 Hirada Calibi uhtesinde olduğundan daha (azlasına talip olacakların 118)929 « müsadif Pazar günü satış komisvonuna müracsalları.