3 Ağustos 1929 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 2

3 Ağustos 1929 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TEPEDELENLİ ALİ PAŞA n VASİLİ Geri... yakarım seni?! Bir adım ileriye gelirsen senin beynini patlatırım Milyem Teirikası. 80 — Hoy, kimsin? Sokulma ya-; d genç torunu cevap — Berim! Sen kimsin? — Ben İsmail bey. Veli Pa- şanın oğlu... Mehmet Paşa ( soğuk mah- zende burcu burcu ter döküyor- du.. Ya o ağarık gözlü Arnavı- dinletemezlerse İşte devrik gözlü koca Ama-| Vut ta elinde yanar meşale ile taş kemerler arasından çıkmış-| ti. İsmail beyle Mehmet Paşa- ya doğru bakıyordu. Karşıdan karşıya ne istediklerini soruyor du, İsmail bey: — Büyük babam sana haber göndermiş. Cephaneyi teslim etsin demiş... — Bunu sana kim söyledi be- yim? — İşte şu Paşa! — Anladım. Bana Ali Paşa- dan nişan getirmiş mi? — Büyük babamm tesbihini getirmiş. — Ne.. Tesbihini mi? Öy- leyse getir göreyim onu. İsmail bey Mehmet P: dönüp tesbihi istedi. Hurşit Pa- şanm kethlidası sevinç içindey- di: ! - Ben sana demedim mi Sul- tanım? diye (o mırıldanaraktan zebindeki tesbihi araştırıyordu. — Tesbih işte. Buyurun be- raber gösterelim! Teklifinde bulundu. Selime doğru ilerlediler. O ne? Selim kuburunu çekip Mehmet Paşa- nm göğsüne doğrulttu haykırdı — Geri... Mori yakarım se- ni! Mehmet Paşanın dizleri bur- kuluvermişti, . Elindeki tesbih “Çartt,; diye-yere düştü. İsmail bey tesbihi" aldı. Selime döğru| ilerledi. Selim kuburunu Mehmet Pa-| — Bir adım ileriye gelirsen| senin beynini patlatırım. Orada| dur. dedi. İsmail beyi yanma çağırdı. Tesbihi alıp tanelerine bakmaya lüzum görmeden püs- külüne baktı. Evet yumuşak ipek püskülde Ali Paşanm attığı. düğümler vardı. Selim korkunç korkunç başmı salladı: — Paşanın parolası böyleydi. Cephaneyi teslim edeceğim be- yim! Cevabını verdi. e İsmail bey Selimin aklına getirdi: — Ya büyük babamı öldürüp tesbihini almışlarsa? — Yok takkesini, saatini ni- ye getirmediler de tesbihini ge- tirdiler? Paşa bana tesbihini şu kemerin önünde gösterdi. Nah şurada püskül ipeklerine bu dü- ğümleri attı. Bizi kimse işite- mezdi. Bana: Tesbihimi görün- ce mahzeni teslimi et, © emrini verdi. Teslim edeceğim! Selim elinde tuttuğu meşale- yi ayakları altına attı. Ü: basıp çiğniyerek iyice söndürdü Kubrunu bilene sokmuştu. Sak İsuaiaktan mahzenden çıkmaya| hazırlanıyordu. Mehmet Paşa en o korktuğu tehlikeli adamın böyle birden kuzü gibi olüvermesine şaşmış| kalmıştı. Sevincinden Selimi ön Jiyerek yalvardı: — Aman aslanım bir yere gitme. Ali Paşa seni istiyor. Selim iki yanına. sallandı, sor du: — Ali Paşa nerde? — Paşa affedildi. Istanbula gidecek. Seraskerin yannda. aydi gidelim Mori! İsmail beyle o Mehmet Paşa Selimin ardına düştüler. Cepha nelikten dışarıya çıktılar. Mah- gen kapısı önü Ali Paşanm si- Tâhşörleriyle kaynaşıyordu. Mehmet Paşanm © getirdiği) sıçramıştı. Birden Çadırdan; |neşti. Prasss AYHAN Paşanın kaleyi teslim et inandılar. Hep birden Tepede- leninin sadık fedaisinin etrafı- nı aldılar, Selimden cephanenin teslim edilip edilmediğini anla- mak istiyorlardı Selim başmı sallayıp tasdik) etti: — Evet, dedi, Paşa cephane- yi teslim etmemi emretmiş, Be| ni yânma çağırmış. İşte gidiyo- rum, Selimin cevabı ağızdan ağza | kale bedenlerini dolaştı. Bütün silâhşörler artık müdafaaya lü zum kalmadığını anlayıp kapıla rı açarak birer yana dağıldılar. Mehmet Paşa o İsmail beyle beraber hazinelerin bulunduğu mahzenin kilidine erimiş kur- Şun akıttı. Köse Paşanın bera- berinde getirdiği çavuşla iki bal| tacıyı kurşun akıtılmış kapı ö-| nüne nöbetçi diktiler, Hurşit Paşanın eski kethida- s1: — Buyurun Sultanım! diye İsmail beyle Selim Çamiyi önü- ne kattı. Yanyanm © şimdiden boş ve sahipsiz kalan kalesin- den çıktılar. Evelden hazırlanan o Hurşit Paşanın askeri ardına kadar 2- çılıp dayanmış kapılardan içeri- ye daldılar. Artık Hurşit Paşa karargâhı na yanaşıyorlardı. Yolda seras- kerin Kaftancı başısı Mehmet ağaya rasladılar. O Kaftancıyı Hurşit Paşa göndermişti, İsma- ile beyi alıp Seraskerin çadırı- na götürecekti. Selim Çami bir adım önde gi diyordu. Kaftancı, Mehmet Pa- şaya gizli bir-işaret çaktı. Meh- met Paşa İsmail beye dedi ki: — Buyurun beyim. Şu ağa devletlü seraskere paşanın baş! kaftancısıdır. Sizi büyük baba-| nızın yanma götürevektir. Kaftancı başı İsmail beyin eteğini öpüp koltuğuna gir İlerlemeğe başladılar. Fedai Se- limin akli başinâ gelişti. Ya kendisi? Kendisi ne olacaktı? Silahma el atarak haykırdı — Dur bire kaftancı. Beyi ne- reye götürlyorsun? Mehmet Paşa hemen Selimin koluna girdi: — Yiğitim, onlar seraskeri, çadırma gidiyorlar. Nah işte şu önünde “Tuğlar” dikili olan ça- dıra. Ali Paşa oradadır. Sen be- nimle gel. Benim. çadırında karnını doyur. Rahatet. Onlar görüşslinler. Sana haber yol- larlar, Paşalarm yanına nasıl gidip irebilirsin? Haydi erkeğim. lenim çadırım işte şudur: Ye- şil pencereli çadır .. Gel baka- yım! Selim sesini çıkarmamıştı. Öyleya, Paşalarm yanma ken- diliğinden gidilemezdi. Selim boynunu bükmüştü. Hurşit Pa- anım çadırına götürülen genç| İncil ğin dan bakakal-| mıştı. Mehmet Paşa: — Haydi yü- rüyelim. Dedi. Selimi kendi ça- dırına doğru götürmeğe başladı Çadırın önünde başları sarıklı palabıyık Askerler geziniyordu. Mehmet Paşa canavar bakış- Ir vahşi fedaiyi bir kere çadırm kapısından içeriye dehdiye bil- seydi... Alt yanı malumdu. Çadırın iç yanında bir çalışta kıl keçeleri ikiye biçen usta Cel- lâtlar bekliyordu. Çadır önüne geldikleri zaman Mehmet paşa bir adım geriledi. Selime kapıyı gösterdi —Haydi yiğitim. Sen benim misafirimsin! Dedi. Bu, Mehmet Paşa ile .Cellâtlar arasındaki “Parula” idi. Selim Çâdırdan içeriye gir-, | İzarı itibara alınmamıştı. H Çinde Küle olyor Japonya müdaha lenin aleyhinde.. LONDRA, 2. A.A — Röyter ajan. 8: istihbar ediyor: Çin - Rus ihtilâ fanr halletmek üzre alt devlet mü- messillerinden mürekkep bir uzlaştır- komisyonu teşkiline dair M Stimson tarafından yapılan teklif na- Bunun baş hıca sebebi meselenin bu safhasmda hangi şekilde olursa olsun harici bir müdahalenin lüzumsuz ola an serdedilen müte Japonya, meşeleni ğruya iki devlet arasından halinin e ha doğru ve ahvalin buna daha mü- sait olduğ. de bulunmaktadır. Bulgaristanda İçtimai müze Sofyada mühim bir müze açılmış. tır. Bu müzede Bulgaristanda #ihhi- ye ve muaveneti içtimaiye sabasmda simdiye kadar neler yapıldığı göste. rilmektedir. Bulgaristanda sıhhiye ve içtimal yardım için tahsis edilen para 899 milyon 337 bin levadır. Diğer taraftan da himayei etfal için neler yapıldığı bu müzede büyük Icvhalarla gösterilmiştir. Şimdiye k dar 10 milyon 980 bin leva sarfeğil miştir. Bulgar salibi ahmeri tarafından şim. diye kadar son dokuz sene zarfında Tİ milyon leva sarfedilmiğtir. Bir de Bulgaristanda Şarki karip Amerikacemiyeti tarafmdan vaki olan doğrudan do. yardımları göstermek Üzre te dilen tablodan anlaşıldığına göre & kür cemiyet oradaki Bulgar muhacir erine 126,000 parça elbise tevzi et Bundan başka Papa tarafından da miştir, Bulgar hayır mücssesatına 1 buçuk milyon ve geçen seneki harekette &- çıkta kalanlar için de 3 milyon leva muavenet edilmiştir. Gene bu malümattan anlaşıldığına göre Bulgaristandaki hekimlerin ade- di 1480 dir, Engilterede Başvekilin seyahalı LONDRA, 1. A, A— M. Macdo- nâld, Loaslemöuth a gitmiştir. Mu- malleyh, bir kaç tetil gürtünü orada geşitecektir. SABIK MALİYE NAZIRI LONDRA, 1.-A. A.— Sabık maliye Bâzırı'M. Churchill, Kanadada bir se- yahat yapmak üzre vapura binecek- ti ir, İNGİLTERE İLE CENUBİ AMERİKA LONDRA, 1. A. A— Lord'Da bernon nun riyağeti altında bulunan ve İngiltere ile Arjantin ve Brazilya arasındaki #mai, ticari ve mali mü- betler hakkında tetkikat yapma- iliz iltisat komi- syonu yar ampton” den üy- rılacak ve 20 Ağustosta “Buenos Ayrese” varacaktır. Komisyon, 11 Eylülde Rio de Janciro ya gidecek, oraya gitmezden evel “Montevideo yu ziyaret edecek ve Töğrinlevvel or tasına doğru İngiltereye dönecektir. KOMÜNİST NUMAYİŞLERİ LONDRA, 1. A, A.— Glasgovr da 3,000 komünist nümayiş yapmıştır. Hiç bir hadise olmamıştı LONDRADAN HİNDİSTANA LONDRA, 1. A. A.— Düşeş Bed- fort bu sabah Lympne tayyare karar gâhından uçmuştur. Bir hafta zarfın. da Hindistana gidip gelmeğe ve:bu suretle 10,000 mil messfe katetmeğe teşebbüs etmiştir. İŞLEMİYEN ŞİMENDİFER Londradan bildirildiğine göre em- saline tesadüf edlimeyen bir şey ahi- ren İngilterede olmuştur. 14 kilomet. ro imtldadında olan bir şimendifer hattı artık işlemez olmuştur. Bu hat 1879 da yapılmış en eski dar hatlardan biri imiş. Bu şimendi- ferln artık işlemez olmasının sebebi otobüslere rekabet edememesidir. Bu hatta işleyen trenler saata ancak 24 kilometro süratle gitmeğe mezun i- iğler. Halbuki otobüsler 32 saat gi- debilmektedir. Onun için yolcular o- tobüsü tercih ediyorlarmış, ROMANYADA NÜMAYİŞLER BÜKREŞ, 1. A.A — Yüz kadar ko) m Kişnelin başlıca caddelerinde nü yapmağa teşebbüs etmişler- dir. Tal Dümayişi menetmek iste miş ateş teati edil gri Çadırdan dışarıya başsız bir gövde oğradığı görüldü. Boynu- ndan oluk gibi kan fışkırıyordu. Başsız irsarı gövdesi Silâhlı. meğe davrandı. İşte Başını ai uzatmış: giriyordu ya- ul... Mehmet Paşa üç adım geriye gındaki Yatağan bıçağını elin- de sağa sola savuruyordu. Paşa geriye kaçtı. Başsız adam bir kere daha dö- .« yere yıkıldı. cavuşla neferler de'öonların i- |Hoy... Diye bir ses geldi.Son- Bu'çadıra girerken ansızm başı 'CÜMARTESİ e e ARİÇTEN ALDIĞIMIZ HABERLER Atina mektubu H.Tenizelosun seyakalı Tamirat 'mesele- sinde haksızlığa uğramışlar çok evel takarrür etmişti de toplanacak olan sına iştirak edecektir. Tamirat İ lesini ve Young planını tetkik edi ile nacaktır. e kurüva- zörüne bindi. Atinadaki İtalya sefi ri de kendisine refakat ediyordu. Baş vekil Birendiziye çıkacak, oradan Ro- maya gidecektir. Romada M. Musso lini ile görüşecektir. Diğer taraftan söylendiğine göre İM. Venizelos bu siyahattan istifade ederek Türk-Yu- nan mesaili hakkında İtalyan, Fran-) sız ve İngiliz ricalile de görüşmüş o-| lacaktır. Fakat siyahatan asıl mak:| sadın bu olduğu. temin edilemez. Çünkü M. Venizelosun - Avrupa si-| yahatı Türk-Yunan müzakeratınm inkitamdan çok evel tekerrür etmiş bir şeydi. Mamafi Türk » Yunan me- selesi hakkında öemiyeti akvama mü racaat edecek olan Yunanistanın bu üç büyük devlet nezdinde zemin b sırladığı anlaşılıyor. Hatta beş on gün evel Londrada sefirinin İngiliz hariciye nezareti Dez dinde Türk - Yunan mesaili hakkın da izahat vermiş olması da bu mak sada atfediliyor. Hakeme” müracaat hakkında M. Papa taralından Ankarada yapılan teklifin tesri edilmesi de göstermiş. ki Atina hükümetinin maksadı Türkiyeden alacağı cevaba bir an €-| İvel muttali olup ondan sonra M, Ve- nizelosun Roma,sParis ve Londra si- yahatına çıkması içindi. Hakeme mü Tacaat için bir G&lif yapılacağını e- velce haber vetitiştiki'Bu haber de. tu .ciktı. Burs tYâben “Ankirdkin noktal nazari'bürade henüz resmi su r&te belideğildii Fakat Yunan bilkümeti bu baptaki tahminlerini gazelelâr vatitasile izhar! «dip durmaktan geri kalmamıştır. Pi haklka gazetelerin neştiyatna gör Türkiye hükümeti hakeme müracaat hakkındaki Yunan teklifini kabul et- memektedir, T4Bü bu vesile ile bizim aleyhimizde bulunup duruyorlar, Hat| tâ bu gazeteler Türk gazeteciliğine nasihatler etmgğe bile kalkışarak va ziyeti kolaylaştırı için hükümete yardım gösterilmesini, artık Yuna mistanın azam? fedakârlık yapmış ok) duğunu #öylüyöğlür. Ru feğakârlık. lar acaba ne gibi şeylerdir..? Şimdi bir| hariciye nazırı «M.'Mihalakopulosun | döha 928 mayfeildin beri istediği,t kip ettiği gayçyiYunan hükümetinin! tatbik etmeğe.başladığını görüyoruz. | Bu gaye malümdüt ve evelce bahset. miştik Yunan haticiye nazırı ihtil: cemiyeti akvana havalesini istemekte- dir.Bir takmiYuffaif gzeteleri vardır ki bunlar hükümeti cemiyet akvama müracaat etmeden eve! Tütkiyeye tek işte size bir hülüsasi AMERİKADA HAPISA- NE ISYANI VASHİNOTON, 1. AŞ A.— Pede. ral bapisaneği südürü Üeavenwortk | hapisanesinde bir ısyan esnasında bir mahpusun telef ve üç mahpusun da mecruh“olmüj öldüğunu bildirmekte- dir. Mahpuyalar, kendilerine verilen gıdanın fenalığından şikâyet etmiş o. duklarından igürülü - yemekhanede başlamıştır. mektepliler müsabakası 18 üncü hafta 13ünçü Haftanınen mühim haberi nedir? müsabakası başlamıştır. Gelecek | Ağustos, Cu- cevap! günü akşamına kağar kabul edece- İBu seyahat inkıtadan |t AĞUSTOS, 1929 Balkanlarda Komünist tahrikâlı Sırbistanda gizli teşkilât bulundu BELGRAD, 1. A.A ir komünist teş Polis gizli keşletmiş ve erilmiş bir murah- pte bir takım ko münist evrakı yakalanmış olduğum- dan bir çok şehirlerde tevkifat ya- palmıştır. BELGRAD, 1. A.A.— 1 Ağustos ın memlekette sükün içinde geç- şir. YUNANISTANDA SUKUN ATİNA, 1. A.A— 1 Ağustos İkün işinde geçmişi Mranza sa; JA ğgustos sükün içinde geçti PARİS, 1. AA— Gerek Pariste İve gerek varoşlarda öğleden sonra da) Jaynen sabahki gibi sükün içinde geç- iştir. İşlerini terkedenlerin mikta- rı pek azdır. Ameleyi işi brakmağa teşvik edenlerden 100 kadar kişi tev- kit edilmiştir. etlerde de vazi- yet aynidir. Bazı yerlerde ehemmi- yetsiz vak'alar zuhur etmiş old haber verilmektedir. Bir çok tahı ılar tevkif edilmiştir. PARİS, 1. A. A — Yüzlerce komü- nist nümayiş yapmak teşebblsüinde) bulunmuştur. Nönmayişçiler polis ta- rafmdan dağıtılmışlardır. Vilâyetler deki tevkifat yekünu 700 e baliğ ol muştur. Bunun ellisi ecnebidir. Vilâ- ede bazı hadiseler zu kaç polis memurunun yal ve bir takım kimselerin tevi miş olduğu bildiriliyor BRİAND KABİNESİ M. Briand onbirinci defa olarak ikât luyor, Fransanın bu pek mühim dev- let adamı bundan evel on defa baş vekâlete gelmiş, on sekiz kere nazır muştur. Hariciye nezâretini on de fa işgal etmiştir Şimdiye kadar başvekâlete hangi tarihlerde gösteren bir listeyi derce- diyoruz 1 — 24 Temmuz 909 — 30 Teşri- nievel 910, 2.—:8 Teşrinisani 910 — 27 Şir barpıl; 4 3 — 21 Kânunusani 913 — 18 Şu- bat 913, 4 — 18 Şubat 913 — 18 Mart 913, 5 <--20; Teşrinievel 045 — 8 Kâ- nunüevel 916. 6 —12 Kânunuevel 916 —17 Mart 917, 7. 16 Kânunusani Kânunusani 922. 8 — 28 Teşrinisani 925 — 6 Mart 926. 9 — 10 Mart 926 — 15 Haziran 926. 10 — 24 Haziran 926 — 17 Tem-| müz 926, Bu süretle M. Briand şimdiye ka- İdar 5 sene, 7 ay ve 12 gün başvekâ- lette bulunmuştur. Şimdi onbirinci defa olarak kabine eşkili vazifesini almıştır. Poincare kabinesinden temamen far- lar bu kabine de de — mevkilerini faza ediyorlar. M. Briand baş il olmakla beraber hariciye meza- retini de muhafaza etmektedir. MUHTELİF TEFSİRLER M. Polncare'nin istilası Fransa ba- İricinde muhtelif, tefsirlere uğramış- tar, Bunlar arasında şayanı dilkat ba- #1 mukayeselere de tesadüf edilmek- tedir. Meselâ bir İngiliz gazetesi meş hur Janne d'Are ile M. Poincare yi birbirine benzetip diyor ki: «Birinci- si baykal: kurbanı olmuştu, i- kincisl ise kendi kendini feda-etmek suretile Fransayı - kurtardılar.» , Di ğer bir İngiliz gazetesi de diyor ki <M. Poincare bir diktatör .. değildi. Milletin vekâletini almıştı. Daima de mokrat olduğu için millet kendi hak- kındaki İtimadın: geri aldığı takdirde çekilmeğe daima hazır bulunuyor. du.» olan Viyanada çıkan «Naye Renin tahliyesi işinde Almanya anlaşmasını, bu bapta İngiltere ile uyuşmasını ilâve ediyor. Diğer bir Alman gazetesi de M Briandın, Almanyanın böğrüne sap- lanmış olan dikeni çekip çıkarması beklendi; o £iz. I3üncü haftanın enmühim haberi için alınacak netice (âli Pazar günü Mânedilecektir. Cevap- larınızı, Milliyet müsabaka memurluğuna gönderiniz. Müsabakı haftanın NOt ten yatkim haberinin s4 Darillünun ilahiyat Fak olduğunu bildirmek ve uiçin o 'Cumı tahrikâtçıları tevkif| -İ süz ve epey muntazam oldu “Haydi gel & Fransız kabinesi riyasetine geçmiş 0-| ksızdır. Evelki kabinede bulunan na-| "7" Galatasaray günün şampi yonu oldu İstanbul mıntakası tarafından ter tip ve “Cümhdriyet” refikimiz tara- fından himaye edilen denizcilik te vik müsabakaları dün Beykozda ya: pıldı. Daha erkenden Galatasaraylılar sarı kırmızı bayraklarla süslenmiş vapuru, kotraları, motörleri, fıta ve sandallarile Beykoz koyunu istilâ İ etmişti. İ B.M. M. Reisi Kâzrm Paşa Haz- retleri yarış sahasını teşrif ve iki üç İ saat kadar gençlerin müsabakalarını seyrettikten sonra avdet ettiler. Yarışlara biraz teahhürle başlan- masına rağmen patırdısız gürültü- Yarışlara Galatasaray, Beykoz, Or taköy, Üsküdar iştirak etti. Altınor dulular bütün fıtalarile yarış saha- ma gelmişken heyeti tertibiye ile alarında çıkan bir ihtilâf yüzün. den yarışlara girmediler. Yarışlar umumiyetle Galatasaray ile Beykoz arasında cereyan etti. Ne ticede az bir puan farkileGalatasaray Dolar PARİS,26 Temmuz — Harbi u- iumide Alman orduları Paris kap laşırken bir mezah gazete- sinde şöyle bir karikatür görmüştüm İPariste Bulonya ormanmda bir Fra İsir çocuğu mürebbiyesile sabah ge- #intisi yapıyor; çocuk afacan bir şey- i relibiyesi ona bir türlü söz miyor. Nihayet hiddetle tstü- yerek bağırıyor Aruk çok © oluyorsun Piyerl döneceğiz. Çocuk bacaklarını, pe mış, ik elini kalçalarına | Almanca şu cevabi veriyor — Nayni Karikatürcü anlatmak istiyordu kil Fransa harpte mağlüp olursa Fran- siz çocukları Alman Tisanı ve Alman hattının esiri o olacaklardır. Vakia | Fransa mağlâp olmadı ve Pransız ço-) cukları mürebbiyelerinin Fransızca) suallerine Alinanca “Nayni" demir orlar. Fakat Cermen istilâsmı dur- duran galip Fransa Anglo - Sakson! tahakkimünün önüne geçememiştir. VE bugün “yalnır- Framaz çocukları değil bütün Frahsa “Yes!,.” diyor. Bu hakikati anlamak için uzun teteb-| bulara, ihtiyaç” Yok; Pariste“beş von günlük bir seyahat, bir kaç müşahe- de Anglo'- Sakson ırkının dünkü ga- lip Fransayı bugün ne hale koyduğu- nu göstermeğe kâfidir. Viktor Hügonuri, Volterin, Mon- teskiyo ve “Lamartinin-vatannda. fi-| İkirlere, kalplere, kalemlere, vicdan- |lara kadar uzanan bu desti tahak küm, politika ve para kıskacı içinde | kıvranan bu Fransa, bilseniz, ne e- Hm bir manzaradır!... Bir zaman- İlar İnkılâibr kebir ordularının yıktığı İ Bastil zindanlarınm enkazı üstünden bütün dünyaya hürriyet marşını te- rennüm etmiş olan Paris şimdi İngi liz politikasına rüşvet vermek ve A- merikan zenginlerine kaside söyle l er gibi aç- dayamış, | 921 — 12 İesecek siyaset rüzgârlariyle Balını itten gelecek öcyyah akınları rasında bütün irade kabiliyetini kay- İbeden Fransız milleti günden. güne| benliğinden fedakârlık yaparak Ang- lo Sakson ırkının keyfine, arzusuna kaprisine “teslimi. / nefsetmektedir. Fransızlar şimdi Anglo akson şive sile konuşuyorlar, onların tarzmda yürüyorlar, onlara göre düşünüyor. İar, orlar gibi gülüyorlar, onların be- genecekleri yemekleri pişiriyorlar, on İların okuyacakla, OE lar, onların boşlenacakları. piycak oynuyorlar, sokaklardan » salonlara, sefahethanelerden - palaslara, hamal- lardan polislere. cambazhanelerden akademilere, panayır sergilerinden Rü dö-la Per'deki muhteşem mağaza lara kadar her yer,'her-şey, herkes onların hesabına ve onlar için çalışı yorlar, İngiliz politikası ve Amerikan do-| ları: İşte iki bayrak ki her hadisenin İ tepesinde dalgalanıyor; bu bayrakla” Avrupanın en maruf bir gazetesi |rın takılı olduğu değneğin öteki ucu) yabancı avlayan kadın tel İraye| vicdanların kim bilir ne kadar derin-| yakaladikları ecnebiye ilk prese» de Briand kabinesinin harpten) liklerine girmişti! Fransış milletinin |liz lisaniyle arzı hizmet e mütevellit meseleleri tasfiyede devam hakiki simasını tanınmaz bir hale ge-|her hangi bir dükkâna gi €deceğini yazarak Fransanm artık | tiren bu Anglo - Sakson tahakkümü) tif giyinmiş bir mö: İ umumi hayatın hemen her safhasın» 'da o derece aşikârdır ki onlar bile in- kâra Yüzum görmüyorlar. Hatta bir gün Fransız dostlarımdan birisi bu tehâkkümün umumi hayatta ne ka- ittiğini anlatmak için ban: esinden ; Müderris İsmafl Hakkı bey tarafından ( Gübizm ) hakkında Da- rüllünun İlâhiyat Fakültesi bir numaralı “dershanesinde bugün saat 16 da umuma bir konferans verilecek, İspirto ve İspirtolu içkiler inhisarının Kabataş enbarında mevcut mlstamel kapı, çerçeve, direk, dö. | bir zindan karanlığı basacti şeme ve kaplama tahta parçilariyle “molos, taşı Ağustosun. onuncu artesi gönü sant (4 ten 16:5 uğa'kadar mahallen bilmüzayede" | muştur. Yine onun içindir a tapan garis! ire hastalanıyor. Yattıkları © İsme vererek muhaberenin -İ ğı yukarı vaziyet buna yal günün şampiyonu oldu. Müsabakaların neticesi Şöğ İki çifte hanımlar: 1 (G. Siğİ ek Müptedi: 1 çG.SMİ 3 (OK) İki çifte Müptedi: 3 CÜ) Üç çifte Müptedi: 1 (B) 3 3(0.K.) , Tek çifte hanımlar; 1 (G.S)8 Üç çifte kıdemli: 1 (G.5.) 2 Tek çifte kıdemli: 1 (G.S) Zİ İle çifte dirşekli: İlci çift 3 (OK. Üç çifte hanımlar: 1 (B) 2 © Bu yarışların içinde en rağ! bukludan Beykoza kıdemlik 1 cs) İĞ hlar kazandı. Galiplere kupa ve madali rildi Günün şampiyonu Galatat ona iyi bir rakip olan Beykoz ederiz. — Pariste aç kalmamak içitii sızca bilmek kâtidir; fakat sıkışıp ta bir derde düştüğü! behemehal İngilizce konuş “İki bu sıkıntıdan kurtulabilef Paris revülerinin birinde sey g Otellerin birini ran bir adamcağızın karısı bi lefon olmadığı için otelin ur lefon salonuna koşuyor ve © matmazele doktorun telefon " İrica ediyor, fakat kabil olamii hat meşguldür ya telefon i matmazel aldırmıyor. O birisi geliyor Nev - Yorkla re etmek istiyor ve derhal N buluyor, konuşuyor... Del bekleyen zavallı adam bir def telefon ettiriyor, yine muhabef min mümkün değil .. derken & rr bir zenci geliyor, Vaşing annesiyle konuşinak İstiyor, Dİ ka içinde karşısına Vaşingtofği yor ve zenci İle annesi görü İnc. Hastası için pijaması ile yen adamcağız bir kere gaba; riyor, “karım fens halde hast diyor, fakat yine muhabere dilemiyor. ... Tam o esnada kadın geliyor Los Anjelosdali'i ile konuşmak istediğini söylül derhal yol açılıyor, âşikane 1 başlıyor. Doktorla görtişmek rm saattan beri çırpınan ad uk sabrü tahammülü tüken an işinde aklına bir tedbir telefoncu kıza: — Matmazel, diyor, baml yorkta falan numarayı verivef Bittabi numarayı alıyor, Öğ yorkta karşısına çıkan adami” — Azizim, diyor, Pariste doktora lütfen telefon edini# iii otelin filin numaralı odasına Briand kabinesi kendinden evelki mekle meşguldur. Manş denizinden) orada bir hasta vardır. sak sand) yatroda eğlenmek İsterseniz glo - Sakson zevkli, yahut den anlar bir adam olmalısınf” kânlarda hörmet ve teshilât BÖğ isterseniz ya kıyafetinizde ASİ Sakson hali, yahut lisan liz şivesi olmalıdır; otellerde İyİ bir oda ve geşmi hizmet terseniz ya İngiliz pasaportu meli, yahut porföyünüzden ö karmalısnız; şık İokantalard. F tenin yarımı Ef ca yarısı İngilizcedir; tyate9 if larındaki satılan ilân varakfi dörtte üçü İngilizcedir; Ani son ırkının hoşlandığı zenci ğe cazbant musikisi mahalle KOÜ nelerinden On dördüncü LAİYN nin yaşadığı Versaym kapi dar her yere nüfuz öt Sakson zevkine hizmet etmiğ yacı ile en maruf tiyatrolar ce piyes oynuyorlar; Bul üret, Bu, belki mübalagalıdır si si ö yah ve şakrak bir Fransiz Kızr iizce bir kaç kelime ile Anglo - Sakson ırkından hut hiç değilse İngil öyle bir silâbtır ki bununla dalma yol açabilir, dalma teyebilir, daima kolaylık ve Hirsiniz. Çifçi için yağmmıf, güneş, ciğerler için hava, GÖL ii ları için pınar başları, Mef celerde vapurlar © için vi kar fırtınasına tutulmuş l çin bir çatı altı ne ise bugü” için Bahırı muhitten gelec0”, di akınları da odur. Amerika rin sokaklarından ayakli gün ne olacağı pek kesti bütün o zevk ve ihtişam kaktır. Onun içindir ki € risin ve bütün Fransanın Mg ©

Bu sayıdan diğer sayfalar: