; Ş mım ğ ('umımiz.-ıw'm?ıwzrı ” mmım İ ğwmnüî memııwqu;mwmüw Hlımm İstanbul, — Ankata caddesi, No 100 —ü a Nus«lh PARA CANBAZLARI ——ce— - Makine medeniyetinin en bü- Mahzurlarından biri de pa- Ya ve sermayeye hudutsuz bir Hır. H4 Ve cazibe vermiş olması- e Büyük smaat, büyük ka- lara, büyük kazançlar bü- ö":flk_dcre yol açmıştır. İş n, bir hizmet yapanın bir di bekelemeğe tabii hakkı küyeçe Fakat herhalde nimet te göre olmalıdır, Bugünkü a t şeklinden herkesin kutu n Eattunu kazanması bile çe T meğeledir. Her millette €kseriyeti gündelik mai- in için bin türlü sıkm- Ahari tedir. Bu sebepten, hüar, “Ardaki hayatın en büyük nması içtimaf ve iktisadi daletin teminidir. bir kuvvet bir imtiyaz Müpe (UN cemiyet içinde ancak tine bir nisbet dahi- N ni en büyük bir adalet d"" Fakat — maattcessüf bu mümkün olmıyor. tiriey YaYanın bir de fesat ka- küyyeç Ve ahlâk bozucu bir hiyeçe Vardır. Para kendi haki- 'nİ tesis için hiç bir vasıta- lmaz. Her yere hulül »- « her nazara hoş görünür; yı!îa Şampanya ve kadınla - mx opunların / hayallerile ni Zer, .. ve nihayet ce- bir etin -bir münamahauyîdın, bujekdiletinden istifade yolunu Voke, İîlnl_erce_ kişinin istirap Kim e luğu üzerinde kartal Bir g:nm kurar. bi mud':"i*'?bış sermayesi ile, € ihtiraile, ortaya bir herhan, Yar, ve beşeriyete, onun ek f.ı"b" ihtiyacını tatmin 'nâ:ıe hizmet ederse, MÜe mükâfaç VeK yüksek olsa bi- Jenilemez, İ Bgörmesine birşey GÜ ' vkin de Ahııd servet ve _ın.ı.m_—ı“_tlu_z bir şekilde MN edilmeşieki imkânının te- terakkinin doğu- S ı kr Önee Lmı:yî:u'mhyuı Simsarının, * miplnei bir kalem darbesi: anlamak da müşküldür. Ü Müh;, cemaat Hâyatımın 1 mesuliyetlerini de- Tin ve gece gündüz en basit ihtiyaçları- temin hususunda güçlük leri görülürken, diğer ta- " İşi gücü palaslarda dalka- n _' €tmekten ibaret olan Va inların büyük rakamlarla he yi İK yapmalarında içtimai ÜRE bir hizmet tasavvur olu> Şekmek “ Vi Bi bile kür5 b “ Şöyle dursun bunların aşlr meşguliyetleri fazilet tx.m iyetle — mücadeledir. Karkan ların anlamadıkları ve h“_':khn şeyler — bunlardır. ğ n ""“di sahte bir tebes- S bar, Sözlerinde mütereddit bir h. b hareketlerinde yalancı imiyetle, onları arkadan Dara ASA çalışırlar. - Havadan bu yoi':m'nık itiyadında olan Saay POlit ruhlu sımrfın va- VÜ d, g Simi, milliyeti hep para- i Ndo,;f'::dvıunm felâketini de, . de yalnız tufeyli ben- ş::[ş'" istismar ederler. . . Türjğ SÜN size türk dili ile bin ; h'kmıy'v“" komplimanlar ya- ğ Fenkçç Yrn arkalarını dönerek Tezjeç TAhkır etmekten çekin- : "nş,î:'_' ahlâkr ve devlet ka- 3 :ıı..,,,_ içtimaf adalet ve fazilet idir, ra aman vermeme- Tik öğzerlet hazinesinin uya- j '“h'“ü"' bunların altüst ettiği W Stbişan, SYatın - güçlükleri ile J 'h.. zi Ve bu vatanın her za- # tüi Olı ön '“:lnnı noktalarından Wİ &e pe) Mütevazi esnaftan zi- Bİ Sbterini larda ve kulislerde han '_"_' dolduran bu bazirgân- Hİ *t he Etmelidir. Cümhuri- :ıa Ümceie l e. fazilet ve adalet Aka y dir. Hizmete ve istih- Ti K cu': Bara, .. Halkın hük- Riz : Biri Paçi - yer (hele hak- Tet . *t) öbürü bakar; İ “Mın Baneti akar; kıya- ZEKİ MESUT Telgraf adresi : İstanbul, Milliyet Gazete ve malbaaya ait huzuslar için müdiriyete müracaat edilmelidir. Müddeti çeçen anshöler 1D karuştur. Gelen evrak geri verilmez. Ve bir komisyoncu- ğ&' Â Istanbul, 3911— a a Dünkü maçtan bir intiba Güzel ve hararelli bir müsahaka Ennadiyül'E G.S.hakim bir ouyun oynadı. Oyunun bitmesine 3 dakika kala ilk ve son gol Dün Taksim Stadyomunda rettik. Evvelâ misafirler, onları kışlar arasında sahaya çıktılar. Mısırlıların halka karşı Salr gün küne müşabih tezahuratı, alkışlar, nutuklar v.s.... v.s.... Niha- yet oyuncular yerlerinde. Hakem Burhan Bey. TAKIMLAR ENNADİYÜL'EHLİ: Kaleci: Hamdi. Müdafiler: Rasmi, Ri Muavinler: Sury, Rwsk, Süleyman Muhacimler: Memduh, $. Huda, M. Huda, Muhtar, Zobeir. GALATASARAY: Burhan, Vahi Muavin: Suphi, Nihat, Mithat Muhacimler: Mualih, Şadli, Nec- det, Lâtif, Rebii. OYUNUN TARZI CEREYANI Stadyumda belki bilâ istisna her kesi mütemadi bir heyecana düşüren bu maç, İstanbulun ender gördüğü tel ve hararetli bir ın=bıkı o şampiyonu haklı bir. galibiyeti kaybetti. p Galatasarayın Oyunun üçte iki: faikıyeti ile üçte biri de mütevazın geçti. Misafirler ancak bir iki dakıka süren diç dört akınları jstisna edilir- se kat iyen faikiyet gösteremediler. İlk devre Galatasaray müdafaasının hacimlerinin çok tehlikeli akınlarına rağmen sılır sıfıra neticelendi. İkinci devrede ise Galatasaray çok daba gü zel ve hakim oynadı. Hatta bir ara- lık misafirler tek kale vaz'iyetine düş tü. Fakat ne faide ki bütün bu hâkim oyuna rağmen ya direğe carpan mü- kemmel şütler, ya kalenin sağ ve so- lundan geçen yahut ta — Misir'ların kalecisinin eline gelen toplar Galata- sarayın dün sayı çıkarabilmekteki ta- *.. Yazın ilk at koşusu Altı koşudan biri Halkın koşulara rağbeti artmakta.. İstanbul yaz at yarışlarının birin-| xi dün Veli efendi yarış çayırında ya- pilmiştir. T Dünkü yarışlarda Vüli vekili ve Şehremini Mühiddin B. erkânı hükü-' met ve kalabalık bir meraklı kitlesi hazır bulunmuştur. Yarışlara gidecek halkı Sirkeciden trenler ve Yedikule tramvay - tevek- kuf mahallınden otübüsler yarış sa- hasına taşmakta idiler. Yarışlarda intizam temini için a- zami ğayret sarf edilmekle idi. Bu yarışta bahsı müştereğin bil- hassa geçen senelerden - fazla rağbet kazandığı göze rdu. Yarış hakem heyeti Sipahi Ocağı reisi Şeref, Miralay Ferhat ve Hasan Tasim beylerden teşekkül ediyordu. Koşulara saat (3) e (10) kala baş- Jandı. İlk koşu satış koşusu idi ve Üç yaşında yerli kısraklara — mabsustu. Bu koşuya Selâmet, Atila, Yavuz, Cemile, Sada, Mühip ve Süleyk is- minde yedi hayvan iştirak etti. 14400 METRO MESAFE Yarış mesafesi 1,400 metre idi Sü- leyk ilk çıkışta rakiplerinden büyük bir fark gösterdi. Neticede M. Har- vartın bindiği Şaban aj Süleyk birinci, İsmail B. in bi B. in Cemilesi ikinci ve Hal Sadası üçüncü geldi. Bu koşuda birinciye 200, ikinciye 75 üçüncüye 25 lira veriliyordu, İkici koşu dört ve daha yukacı yaşta baliş kan İn- liz at ve kısıraklarına mahsustu Koşuya Banan Il, Ferdinand. İnarist, Yuryat ve Seyyit isminde beş hayvan iştirak etti. Yarış çok heyecanlı oldu Yuryat daha başlağıçta huysuzluk ederek sahayı ter- ketti, Banan İl ve ist dalma becs koştular ve bir boyun farkile yarışı bi! diler. Bu hayvanların sahipleri birlaci ikinci ikramiye olan 475 Hrayı paylaşacak- Jardır, ündüi M. Arkadinin Fer- dizandi gel Köya meralesi 1600 metre. d. —B913 hli:1, G.S.:0 yapıldı.. misafirlerin ikinci oyununu sey- takiben de Galatasaraylılar al- lisizliğini gösteriyordu. Artık oyunun bitmesine dört dakika vardı. Bu sı- rada. | HAKSIZ GOL | Bu sırada taç atmak Galatasarayın | hakkı iken bu hakkın “Ennadiyül' Ehli” ye verilmesi Galâtasarayın ta- izliğini itmam etti. Misafirlerin sol açığı topu ortaladı, demarke bir vaz'| iyette kalan sağaçıkları topu zaviye-! den kaleye soktu, Galatasarayın çok; güzel ve daha hakim oyunundan ve | | sarfedilen çok yüksek gayretten son- İra oyunun bitmesine üç dakika kalan | yapılan bu gol, misafirlere tamarr haksız bir galibiyet verdi. ; YAZIK Galatasaray fena bir oyun oyn saydı bu haksız golün dünkü güzei maçı seyredenlerde tevlit ettiği tecs- sürün belki de onda birini yarat- mazdı. NASIL OYNADILAR? Galatasarayın gösterdiği oyun © ka dar güzel ve fedakârane — idi ki hiç bir oyuncusuna kusur bulmağa kale- mimiz varmaz. Zira gördüğümüz bası münferit hatalar bile, dünkü müsabakada Ga- latasarayın lehine bir netice icap et tirirdi. Misafirlere gelinde, yukarıda da yazdığımız gibi Galatasaray - gibi bir hakimiyet gösteremediler. sG TERFİ MÜSABAKASI Mühim maçtan evel İstanbul Spor. - Süleymaniye arasında yapılan terfi müsabakası 2—1 İstanbul Spor lehi- 'ne neticelendi. ncisi dün yapıldı. Birinel koşuda birinci gelen Süleyk Ramındaki at Üçüncü koşyu (Handikap) siklet verme koşusuydu. Mesafesi 2,000metre — İkrami- yesi dört yüz lira; Koşu baştan başa beyecan içinde geçti. Son dakikaya kadar: sonlarda olan Nasip| son bir ğayret hamlesi yaptı va: kiplerini geçerek birinci geldi Akeylün dâa bir at başı farkla ikinci geldi. Bu iki at da Karaca beyharalarında yetişmişler- di. Nasibin binicisi Zeki B. bütün mahare- tüni göstermişti. UÇÜNCÜ KOŞUDA Dördüncü koşu olan halis kan üç ve Gaha yükarı yaştaki İngiliz at ve kasırak- karına mahsus yarışa Rahmi B. in Mistin. geti, Fuat B. in Rejanı ve Celâl B. İn Kapyrinis iştirak etti ve xıkı bir n sonra Kaparini — birinciliği, — Mistinget, ikinciliğ ve Rejan üçüncülüğü aldı Son yarış dört yaşında hiç yarış kazan mamış yerli Arap at ve kısıraklarına mah- sustu. Bu koşunu mesafesi 1200 metro, ikramiyesi 200 liraydi. Koşuya 14 hayvan iştirak etti. Çok heyecanlı bir koşudan vonra prens Halim. beyin Sörusu birinci, Ahmet ağanın Rahmi beyin bindiği yaşa rı ikinci ve yene prens Halim beyin Nebi- lesi üçüncü geldi. Yarışlara gelecek haita devam edile- cektir. Mlilliye Hzn ran aa aei Silimt zameb'unsca MA EENELU'E ŞermmJJaHH Millet mektepleri mezunlarına hediyeler Gazi Hünin ihzarını emrettikleri kitap yakında basılacaktır Reisicümhur hazretlerinin, Millet mektepleri mezunlarına tevzi — edil- mek üzre ihzarını emir buyurdukları kitabın yakında tabına başlanacaktır. Kitabmn başında Reisicümhur hazret- ':ı"'"'d" *:: fotoğrafileri ve fotoğrafın itında da «Millet Mektepleri - Baş- muallimi Gazi Mustafa Kemal> Haz- zetleri ibaresi bulunmaktadır. Diğer bir sahifesinde ise bu yük- sek ve şerefli hatıranın hediye edil- diği mezunun izmi ile, okuduğu Mil- let Mektebinin ismi yazılı olacaktır. Kitap, Rcisiclimhur Hazretlerinin Büyük nutuklarırım gençliğe hitap eden kısımları ile tezyin edilmiştir ve ayrıca teşkilâtı esasiye kanununu ası kitabın tertibatı ile meşgul ol- maktadır. Kitaptan bir kaç yüz bin nusha basılacaktır. eei — Gerginliğin zail olmak üzre olduğu kanaatı mevcuttur Çin ordusundan bir kıt'a MOUKDEN, 25. A, A— Bazı Şayialar hilâfına, Harbinde vaziyette fevkalâde bir sükün büküm sürmek- tedir. Mühim: şahsiyetler, mahsus bir surette gerginliğin — zail olacağı mütalâasındadırlar. MÜZAKERATA GİRİŞİLİYOR. , ŞANGAY, 25. A. A.— Fransız el- çisi ile Çin hariciye nazırı, şömendö- fer ihtilâfi hakkında görüşmüşlerdir. Hariciye nazırı, Nanken hükümeti- | nir muslihane bir surette halledilcceğine kani olduğundan do- Brudan doğruya müzakerat icra edi- kebileceği fikrinde olduğunu söyle- miştir. Nanken siyasi mehafili, Man- çuride ittihaz edilecek tedbirler hak- kında ayni fikirde değildirler. Fakat, hiç kimse silâha müracaat edilmesi Mmütaldasında bulunmamaktadır. Ki- rin valisi olup Mançuri hududunda seferber edilmiş olan kuvvetlere ku- manda etmekte — bulunan “Tehang- Tso-Siang” ile Harbindeki Sovyet konsolosu arasında vuku bulan mü- lâkat müzakerata tekrar girişileceği ümidini takviye etmektedir. HAREKET ETTİLER MOSKOVA, 26. A.A.— Çin mat- lahatgüzarı, Çin sefareti "memurları, sefaret işlerini Alman sefaretine tev- di ettikten sonra Fenlandiyaya mü- teveccihen hareket etmişlerdir. TEKLİF EDİLMEDİ BERLİN, 26. A A.— Almanya- nn Çin - Rus ihtilâfında tavassutta bulunmağa davet edilmiş olduğuna :&ır olan şaylalar tekzip edilmekte- İSMET PŞ. HZ. / Başvekil İamet Paşa — Hazretleri dün Yakacığa gitmişler ve civarda tenezzuhte bulunmuşlar, akşam Üze- Ti köşklerine avdet etmişlerdir. şvel müsteşâarı Kemal dünl’:ndikuıllmct?çllı.ni;;ı'- n ret etmiştir . —— Saffeti Ziya Beyin cenaze merasimi Evelki gece Yat Kulüpte vefat e- den — teşrifat umum müdürü — saffeti 'a beyin cenazesi bugün saat 1i de merasimi mahsusa - ile Boyacıkö- yündeki yalılarından kaldırdarak Ru- meli Hisarındaki aile makberesine defnedilecektir. # Ârlı ae " İstanbulun nüfusu 384065 bekâr var Evli, çocuk, ihtiyar, kör ve topal mıkdarı 927 senesi Tetrinievelinde yapılan| umuml tahriri nüfus memeleketimiz- de yalnız kaç kişi olduğunu değil, hu- dutlatımız dahilinde — yaşayanların yaziyetlerini, muhtelif — farkları da göstermiştir. Onun için cumhuriyet bBükümetinin yaptırmağa — muvalfak olduğu bu tahrir şimdiye kadar biz- de hiç yapılamamış tarzda fenni, o ilmi esaslara. bilhassa memleketimi- zin ihtiyaçlarını anlamak — itibarile | mübim kaidelere istinat eden bir tah rir olmuştur. Bu sayede yalnız nüfus adedi de- ğil, yukarıda dediğimiz gibi hepimi- zin ne iş yaptığımız, iş ve fealiyet i- tibarile kesafet arzeden yerlerimiz ve daha buna benzeyen bir çok malü- mat ki bunları bize ancak fenni ye- kilde yapılan bir tahrir temin etmiş- tir. NETİCELERE DAİR 28 Teşrinievel 927 tahririnin mu- fassal neticelerini göstermek üzre İs- tatistik umum müdürlüğü büyük bir kitap vücude getirmiştir. Bunu açın- €a her vilâyetin nüfus taksimnatını, muhtelif farkları göz önüne getirebi- diyoruz Mesela: — İstanbulda kaç bekâr, var âcaba. . ? diye hatırınıza gelecek bir süalin cevabını burada bulabilir- siniz : BEKÂR VE EVLİ ADEDİ İstatistikten anlıyoruz ki şehrimiz deki bekârların adedi 384 bin 65 tir. Evliler de 319 bin 952 kişidir. Ma- mafi şu evlilik, bekârlık bahsini bi- tirmeden ilâve edelim ki kocası öl- müş, yahut zevcesini ebediyen kay- betmek felâketine oğramış - olanlar da ayrıdır. Bunlar, kadınlı, erkekli 80 bin 862 adedini buluyorlar. Kocasından boşanmış, -yahut karı- sını boşamış olanlar da 9 bin 21 kişi- dir. ÇOCUKLAR, YAŞLILAR İstatistikte mühim olan bir cihet de yaş itibarile olan kısmıdır. Çi kü memleketimizde çocuk ölümünün derecesini ancak bu rakkamlarla an- layacağız. Elimizde bu adetler bulun duktan sonra önümüzdeki 930 tahri- ri neticesile bunları mükayese edebile ceğiz. İstatistikten anlıyoruz ki meselâ memleketimizin İstanbul vilâyeti da| hilinde 1 yaşımdan küçük çocukların | miktarı 927 Teşrinlevelinde 17,815 idi. 1 ve 2 yaşındakiler 32 bin 235; 3 — 6 yaşındakiler 55 bin 886, 7—12 kiler 63 bin 960; 13—19 ara- da bulunanlar 330 bin 698, 46—60 arasındakiler 116 bin 919 dur. 61 ile 70 arasındakilerimiz 41,548 dır. 71 den yukarı olanlarımız 16 bin s4Tdir. OKUMA BİLMEYENLER İstanbulda okumak yazmak bilme| yenlerin 927 deki miktar 481 bin 244 idi. Okuma bilenler de 313 bin | 200 kişi idi. Harf inkılâbından sonra) tabildir ki okuma bilenlerin adedi arttıkça artmıştır. Bunu bize 930 tah riri çok iyi gösterecektir. NE İŞ GÖRÜYORUZ? Memleketimiz halkını gördükleri iş ve mensup oldukları meslek itiba- rile ayırmak çok faydalı olacaktı. İş- te şimdi istatistiklerden bunu da öğ- reniyoruz. ZIRAAT MI, SANAT MI? Yalnız İstanbul vilâyeti dahilinde | giraatle meşgul olanlar 89 bin 517 kişidir. Sınaj işlerle oğraşanların a- | dedi 52 bin 856; ticaret ile meşgul olanlar 70 bin 100 kişidir. Serbest işlerle meşgul olanlar 13 bin 392 dir. MEMURLARIN ADEDİ 'Yalnız İstanbuldaki memurların miktarı 13 bin 409 kişidir. Hakimler 3 bin 396; Orduya mensup olanlar 18 bin 917; Posta, telgraf ve telefon- da çalışanlar 4 bin 226; muhtelif iş- lerde çalışanlar 35 bin 767 kişidir. DOĞDUĞUMUZ YERLERE GÖRE Nüfus tahirinden memleketimizde bulu- nan bir çok kimselerin aslen burada doğ- mamış olduklarını da öğreniyoruz. Mese- 1â Tatanbuldaki nüfustan aslen — burada| imuş olanların miktarı 791 bin 873 tör. İraklı 61; İranlı 4 bin 222; Suriyeli 230; diğer memleketlerde doğanlar 590; Almanyada 1,163; Arnavatlukta 1,352; İngilterede 642;. Avusturyada 630; Bel- MALÜLİYET ÜZERİNE Memleketimizdeki muhtelif ma- lüller de rakkamlar ve istatistiklerle gösterilmiştir. — Meselâ — İstanbulda 1,643; 2,164 sağır; 370 topal; 1,307 çolak; 352 kanbur vardır. 5,477 de diğer muhtelif malüller vardır. Görüllüyor ki 927 tahriri bizı gok şeyler öğretmiştir. Önümü tahririn neticesi de belli olunca her- pek del Sında 118 bin 415 tir 20—45 arasın-| Yı neti, Sene No 1240 ÇNN * » gpltür gaç aaf Gazetemizde çikan yazıların hukuku mahfuzdar Han — tarifesi Türkye v ha g — 400 ha Snel . 50 150 « dact 80 HÜ0 « #rçi * — .800 İnkıladan sonra — Miliyetin büyük atkeli « Yunanlılar yeni- |Gazinin en büyük eseri nedir ? FAZIL AHMET B.İN CEVABI den düşünmeğe başladılar Garbi Trakya Türk- lerile Istanbul Rum- larının mübadelesi... ATİNA 25 (MİLLİYET) — İn- kıta oldu, Yunan gazeteleri bir takım geyler yazdılar, fakat şimdi bu neşri- Yata bir sükün geldi. İlk Hia ve 'teir. geçtikten sonra artık siyasl ü de de şimdi herkesin düşünmeye baş- kadığı, ve tekrar bir yol bulmağı düşündüğü anlaşılıyor. Yeniden mü- zakerata girişmek yolu aranıyor. Fa- kat bu hususta ne gibi bir zemin bu- hunacaktır. . ? Bize kalırsa bunu bul- mak müşkül olacaktır. Bu — gidişle, Yunan hükümetinin hakeme müraca, at etmek yolunu tutacağı anlaşılıyor. Lozan muahedesinin 44 üncü madde sine ve cemiyeti akvam misakının 16 imcr maddesine istinat ederek böyle bir teşebbüste bulunacağı anlaşılıyor. 927 den beri hariciye nazırı M. Mil halakopulos hep böyle bir müracaat tasavvurundadır. Acabâ buna nihayet bir gün karar verecekler mi? Fakat daha mühim olan bir cihet vardır ki © da Türkiyenin böyle bir şeyi kabul edip etmiyeceğidir. Faraza — hakem her hangi bir karar verdiği takdirde Türkiyenin bunu kabul — edeceğini hiç kimse temin edemer. lesi meselesi çıkarıldı. Siyasi mahafilin, hükümetin hep bu fikirde olduğu iddia ediliyor. Fa- kat buraya gelmiş olan Rumlar böyle M. Mihalakopulos bir şeyin aleyhindedirler. Yunan hü- kümetinin bu hususta ne diyeceğini öğrenmek meraklı bir şey olacaktır. Efkârı umumiye böyle bir sebep- ten dolayı yeniden bir çok Rumun 'unanistana — gelmesini istemiyor. 'Türk » Yunan münasebatının girdiği vaziyete böyle bir mübadele tercihe şayan görülüyor. Bir de şu- np söyliyelim ki hiç bir gazete şim- diye kadar böyle bir mübadele fikri- Hi gayri kabili kabul addetmemiştir. J Yİ UNAN EMLÂKİ Yunan emlâkine vaziyet için alâkadar| daireler tarafından icabeden hazırlıklara| devam edilmekte olup bir taraftanda T- pa idarı Maliye şubelerinden — verilen| cedveller mücibince Yunan emlâkinin kıy-| metlerini tespit etmektedir. Şimdiye ka- dar fazla kıymette olan 27 büyük parça Smlâk tespit olunmaştur. Bazı emlâkin Yunanlı malı olup olmadığında tereddi füğünden bu, kabil emlük hakkında Geçen gün kendisile görüştüğüm çekirdekten yetişme bir tüccara sor- dur — Hakikaten, ticaret âleminde söyle- kadar hât bir buhran var mı? nildiği Varsa bumun başlıca sebepleri nedir, Tüccar dedi ki: — Buhran vardır ve bu yıl, şim- diye kadar gördüğümüz kötü yılla- rın en kötüsüdür. Sebeplere gelince bunlar çok ve karışıktır. Onun için size yalnız sebeplerin bir tanesinden bahssedeceğim ahlâksızlık.... Har- bi-umumi, ticaretin kenidine mahsus| adap ve erkânımı kırdı geçirdi. Piya- Sayr İpsiz sapsız bir. takım vurğun- cularla, maceracılarla doldurdu. Her| gey de ihtikâr ve dalavere bir pren- sip haline girdi.» Abhlâki ve manevf amillein ticaret sahasında bile ne kadar mühim bir rol oynadığını inkâr etmek kabil de- gildir. Her hangi bir iktisadı davanın mutlaka bir psikologie tarafı da | mevcuttur. Bizim burada mevzuu- bahs etmek - istediğimiz mesele bu değil belki umumiyetle hayatımızda hissettiğimiz dedirginliğin, — rahasız- lığın, muhtelif buhran arazının en zi- yade hangi kaynaktan geldiğini araş- Irmaktır. füs ettiğimiz havada toz gibi kayna- dığını ve mesamatımızdan içereye dol duğunu hissetmeyen kalmadı. Buna i| karşı, ya bulunduğu cemmiyette, ya kendi nefsinde mücadele — kudretini halde çok lehimize olarak bir fark gö- receğiz. Bir asır hastalığı «Eseri ölçülmez ilhamlar ve şehametlerden dohun- muş bir şeref neşidesidir.. Fozil Ahmet Bey Gazi Mustafa Kemal, mi izreti. Bundan|nefsi korkunç derecede keskin olan başka herkesi hayrete düşüren bir | vatandaştır.. Dünyada hiç şey ortaya atıldı: Garbi Trakya Tür| ona, kendisini yetiştiren mi |klerile İstanbul Rumlarının mübade-| türüm, sünepe ve zelil olması kadar |katil bir manzara göstermedi. İşte (en büyük feyezanlardan daha yay- gn ve kudretli olan ilk feveranının Dence ruhi sebebi. Ancak bizim bir yanlşımız var; Çok defa bu yalçın kudretin görünen ufuk üzerine çık- |mış eserlerinden bahsediyoruz. Ve İsanıyoruz ki onun ucu bucağı bu e- serlerin işaretlediği noktalarda bulu- nabilir. Halbuki hakikat hiç böyle de- gil. Göklere doğru saklanan bir bom- babın fethetdiği mosafe yalnız hava içiüdemi mahbustur? Belli ki Gazi, duvarları nehayetsiz- liğe dayanır bir hur, ve medeni Tür- kiye yapısı kurmak idealindedir. Bütün zaferler ve inkılâplar hep © gaye ile günden güne daha yokarıla: ra eriştirdiği millet ve medeniyet ça- tısının taşından, tuğlasından ibarı Sürektiz dünya varlığı içinde nilikle eğlenen, bir çelmede ebediye- ti altına alan bu adam, asırlardan be- ri türke düşman olmuş mukadderatla döğüştü ve onu yendi. Demek ki eseri, ölçülemez ilhamlar ve gehamet- diıı'dm dokunmuş bir şeref neşidesi. Siz bana bu eserin en güzel unsu- Tunu soruyorsunuz ; İşte hiç tereddüt etmeden cevap veriyorum: Onu yazan el, FÂZIL AHMET, Miliye yabeleri tetkikat yaparak kat! va- ziyeti tespit odeceklerdir. K KOMİSYONUN BİNASI Bu meyanda Muhtelif Komlayonun ğal eylediği Beyoğlandaki binanm sabi bi Mavrokordatonun da Yunanlı olmayıp Ras olduğu iddia edilmektedir. Bu cihet de Tapa Kaydile anlaşılacaktır. / Taepu ideresi bir taraftan da öç milyor lira kıymetindeki mektum firari emlâkini tespit etmektedi. levislere, mukadder şeylermiş gibi boyun iğip razi olmak yeni bir hayat düstürü haline girdi. Geçenlerde ahpaplarımdan — biri kendi oğluma bazı nasihatlarda bu- lunmak istemiş, delikanlı umuzlarını silkmiş, gülmüş: — Siz bize bakmayın biz «Je men fichist'izs, demiş, Fransızça da «Je m'en fichist> hiç bir şeye ehemmiyet vermeyen, herşeyle alay eden adam demekcet Hakıkaten çocuk asrımı iyi hi miş; bu lakırdı, yalnız bizim değil btün dünya gençliğinin — inandığı yegâne prensipin adıtır. Pek te hakları yok değil Çünkü, harpten evelki nesillerin yetişdiği &- lem — buna şimdiden eski dünya di- yebiliriz — bütün ahlâki, terbiyevi prensipleri ile beraber, büyük bir â- fete uğrayarak, çoktü gitti. On do: kuzuncu asrın mahsulü, bütün o be: geriyet, adalet, v. s. v. . düştüları, bütün o manevi inzibat, o âfetin zu huruna mani olamadı. İnsan ondo. kuz asırlık bir medeniyet tecrübesin. nin mahluku olarak meydana çıktı. .© vakitten beri insanlar kendileri nin bundan başka bir şey olmadıkla, rını, bundan başka bir şey olamıya, caklarını zannetmekte ve bu zanna göre yaşamaktadırlar. Her yerde sirf «havas» Üzerine mücsses bir nevi « debiyat, bir nevi san'at, hatta bir ne vi felsefe bu yeni zihniyeti, bu yeni hayat ve insan telâkkisini tedvin edip bulana ise hemen hiç rasgelinmez.San ki barbi-amuminin — bıraktığı bütün c K —— duruyor. YAKUP ZADRİ