nazal, Miray Yeli Sel MLiLIYETİN EĞLENEELE dan çıkarken halu tavrundaki garabet ve yörüyüşündeki gayrıtabiilik naza- betmiş, biraz durmasını rice etmişler ve üstünü aradıkları zaman, bu ruhani yolcunün donunun işinde bir mücevher çıkızi balamış- Bu en emin yerine (1) sakladığı lâl beratını istihsal ve imza ettirmek vazifesiyle karşılaşmış bulunuyordu. Tarihte, bu kadar değimli, bu ke- dar ağır bir iş yüklenmiş ve başar İmiş bir millet mümesaili var sı? bil- İ miyorum, . 7 PA MİLLİYET ÇARSAMBA 94 lâhâzamın zavallılığına açırmış gibi yüzüme bakü: — Ayol, dedi, bu asırda ol- Çuktu. Odamdan çıktım, Otelin sessiz merdivenlerinden iki kati indim. 22, 20, 18, 16 numaralı odaların önünden geçtim. 14 numaranın önünde çarpıntıya yakalandım. Bit an tereddüde TEMMUZ, 1929 levhayı murıldandım, kadın ilâ- avdet ettikten “sonra “Foks - 'Trot diyarında” diye küçük bir eser nesretti, Bu macerayı ora- da anlatıyordu. Geçen gece bir) mecliste bunu şifahen yaklet- tim. Sustuğum zaiian, kıvılcım 2. Alaturka bir beşte (4) 3.— Kağığın ağababası (5) 4.— Çocuk doğurtan (9) 5 — Nota (2) Sathi olmayan (5) 6. Rakat edatı (2) 7 İskambilde birli (2) kudur) 7 miş (9) AIBJAN Na — Bab (4) — Tatlının aksı (3) 5 5 — Metronun ufağı (6) 6.— Vakit (2) Balta (5) 8— Çifteyle vurulan (2) .B mücevherler hakkında ne diyeceği |* Ne gariptir ki, İsmet Paşa bu ka- nz e ad t emdisinden sorulduğu zaman tems-| dar ağır şartlar altmdi, Bütün bir/maYacak, . olamayacak bir şey| düştüm, Sonra * anahtarı-sok-| bakışlı bir hanımelendi Sordu: Kalın aktf”(4) Zaman (2) (dn ismi (6) i hüsümet İlemirin ortasında Türkün| kaldımı ki?,..' Geçen sene bu|tum, kapıyı açtım. — Demek Dekobra - kadının B Bayatın aksi ( 9.— Boyun aksi (2) İstiihan men ademi malümat beyan etmiş ve kendi gibi fakir bir papasın böyle kı: ar şeylere mâlik olamıyacağına icaran bunları haber olmadan baş- kasının koyduğunu iddir etmiştir. Bu çıkın içinde bilhassa murasss bir haçın donda çıkışı şayanı dikkat bir hürmet alâmeti değil mi? KALAYLI mili hakimiyetinin ve tam istiklâli- nin beratımi istihsalle uğraşır, didi- nirken, gerisinden onun hızını gev- şetecek, eteğine dolaşacak dahili en- geller ile de didişmek mecburiyetine de kalmıştı. Zamanın Bâşvekili, 93 harbinin sa- raydan idare edilmek İstenmesi gibi, üzel vatandaşımız esmerdi, bu sene saçlarını sarıya boyadı, 8- rışm esmer - oldu. .. Şimdi ma- sasının üstünde, çatalla biçak- ların yanımda parlayan bir şey var, gördün mü? Kocaman oda, bir nim aydın- lığa gömülmüştü. Yalnız, ka-| ryolanın baş ucundaki masahın| üstünde bir küçük elektrik ya- nıyordu. Dolabın * aynasmdan, yastığın üstüne serpelenmış bir yığın sarı saç gördüm. Güzel İdediğini yapmış?... Elektriği söndürmüş, odasına inmiş öyle mi? — Öyle efendim. — Şi halde o adami ya yalan söylüyör, yahut da budaladı! | UCUZ MAL ALMAKL p * öşlerinizi ve kazançlarımzı artarmış olursunuz Ü Bunu nazarı itibara alarak | IP Crm yy vergi alamaz <enebiler her! Mi " Lİ) 4) Mi Ül ilyvet — ii) ve ettir j i > gillayci Çise VS Sek yün gazi gök 5 74) , Mİ ea ML Yuğk 7 > rep ce ökümazsınız. Lâmbayı sön-| ş kar | H 4-'Te e â , kapıyı kapayıp çıkar, a-| | — —— ape z | da kapıcıya birak * BUGÜNKÜ HAVA İİ zeki portanc KE Gebiz Gü) İmar... Gök teşekki ederim...) £ i : , İliş ve serbes bir sahat A « ht İ Haydi”okuyun. i 3 I hararet 25-00 « Sonra, mali vaziyeti de, yaptiği İS ia ar ime e ape AL) EE; 15 derece idi. F izgâr POV“ İl tikrazları faizini bile ödeyemeyecek K , ye İ Saat yarımda' odama indim.) 74 © Wer) öğ A vadileri esecek böva kismen belnürİ| bie haldet — Şu güller ve karanfillerle) na sonra olanı bitehi anlatırsın| Kadn yatağında mışıl mişil| Ş EĞE İKLİMİ CİRİDİAİKİ İlanaktır. Bu vaziyetteki bir memlekete ya-| süslenmiş masada yemek yiyen|değil mi? İyurken, benim gözüme uyku — va kıyan baki st (sim); İmpermterlek| sarı saçlı esmer kadını görüyor) Anlatacağımı vadettim. Acı| girmiyordu. Şafak sökünceye| TL2) m BERBİNN E | ği FELEK değil, belki Müşterek Avarapa keleİmmımun? İkahvemi içtim. Arada sırada 14| çadar uyuyamadım sinir için: Eği > İşe İnel Paşa Lozan'da ö maır.|, Palm Beach'da, , Amerikalı numaralı anahtarı yokluyor-|de dönüp durdum. Dünkü bilmecemizin Bu günkü yeni DON DEĞİL KASA bk kötülüklerin bu hale soktuğu Çe-| bir dostumla, otelimizin lokan-| dum. sie halledilmiş şekli bilmecemiz Bir garip vak'a: Bir katolik papa: |manlı İmperatorluğunun. karmakarı.| tasında yemek yiyorduk. Dos-|. ...... xx... SOLDAN SAĞA: YUKARDAN AŞAĞI: <a, birkaç gün evel yolcu salonun- çe haini el learn esi tumun bu sözüne güldüm: Saatrma baktım, Onbir bu-| Moris Dekobra, Amerikadan ŞE kahveden yapılan şe. ie ve © Nakleden SELÂMİ İZZET 25 ağustos 929 dan itibaren Leipzig Son. bahar. sergisini bütün müzakereleri Ankara'dan ida- re etmek istiyordu. Bu da, hiç şüp- hesiz, İsmet Paşa ve arkadaşlarının bu işteki Tiyakatlerinden bir nevi şüp he etmekti!. Bu, nasil olabilir? «O> mi o büyük ve tarihi ige lâyık gören, | — Gördüm, dedim," anahtar. | Ç — Evet, odasın anahtarı. İ Eski zaman kadınları, beğendik İleri erkeklere mendil atarlarmış Şimdiki Amerika kadınları, hoş bir yüz gözüme: ilişti. Uyumu- yordu, © Parmaklarımın ucuna e basarak yaklaştım, KÜ MAÇ — Geldiğiniz için lütfettiniz! D Aşık göz çok! — Mamafi kapalı göz de az değil — 10 kuruşlukları 25 sürmeniti yolunu bulmuşlar : Sarı piraları kalaylayıp rengini ağarttır İar ımı iş tamamdır. Acebâ aradaki dedi. iark kalay masrafını korur mu diye sördüm: — Kalay mastafı © kadar tutmaz, een 10 kuruşluğu 25 e aldığını far kedince, olanlar kalay inde ederler! Cevabını aldım. HALIÇ «Yol oldu Üsküdara 1030 da ben deniz geçtim.» Mısramı vakıa deniz donması için söylemişler, lâkin İstanbulda sntrepo katlığı böyle devam eder ve mavuna- kedince, olenlar kalayı iade ederler! tarafını sararsa günün birinde «Yol oldu mavunalardan. . » tarzında bir başlangıçla bir tarih mis Ta yazma rası gelecektir. Bundan €n ziyade köprü hasılâtr * müteessir olacak diyorlar! Bilmem ki © doğru mu? F! Askeri bahisler “LOZAN,, m YILDÖNÜMÜ Bugün, Lausanne (Lozan) mua- imzalandığı günün Bet yılını bitirip. . 7 ncisine bastığı m z diği Geçmiş günler, içinde, ber yaldö- Simümde, Saba canlı bir imanla hatırlanıp Şi çe vara bi bey biri de, hiç şüphesiz, (Lozan) im yıldönümüdür. . şBiliyor ve görüyoruz ki, VW: (Versailles) muahedesi, Alman İeti için bir matem günü, galip dev- etler Fransa için de, daha çoşkun; bir mücadele ve mücahedenin eseri ane Lozan İn; hiş şüphe yok, Türk in en büyük N N De <İnönüs, » ve &n ağır şartlar alımda başarılması i- $âp eden, son siyasi bir meydan mu- harebesi Lozan'da İsmet Paşa, tek başma, bütün bir husumet #leminin, umum 5 usta, en kurnaz O Ösmünli imperatorluğunun! ki unun! kiz Türk olmıyan unsurları dini ve bir çok imtiyazlara sahip. ; Ken- i İse devletlere sormadah, tebaası! hakkında her hangi bir karar almak istiklâlinden mahrum? ?.. O Osmanlı imperatorluğunun! ki, 'eenebilere karşı hakkı “kazasını asla bütün dünyanın, asrın Dahileri ara- sında saymak mecburiyetinde kaldı: #r, büyük Gazi değil i? «O3 nun, Türkün istiklâl ve istik- baline ait hangi © görüşünde isabet yoktu ki, bunda olmasın? Buna rağ- men, o müdahaleler o kadar ileri git) mişti ki, nihayet İsmet Pş. “her dar zamanında Hizm gibi yetişen,, büyük Gazi'nin müdahalesini ricaya mecbur olmuştu. | İsmet Paşâ, işte, - bu kadar ağır şartlar altında, © siyasi meydan mu- barebesinde, tam sekiz © ay üç gün çarpıştı. Büylk Şefinden aldığı ilham ve nur ile hasımlarını birer birer yen di; Türkün azim ve zekâsını a kaldı, ve 24 Temmuz 1923 te, bütü Avrupanın gelip ve bize düşman döv etlerine, Türkiyeyi parçalamak iste- yen «Sevr» i yırttırdı; önün yerine “Evet Türk vardır, hürdür; müstekil| dir; ve ebediyen öyle kalacaktır. , diyen «Lozank » imza ettirdi. , Bunun ne büyük bir eser olduğu- “İnu burada tarife hacet görmüyoruz. larma giden erkeğe, odalarının! anahtarmı yolluyorlar. Onbeş gündür kadın halini tetkik €- diyorum. Birini gözüne kestir- di mi, hemen anahtarı garsona verip gönderiyor. Mukaddeme- İye, uzun söze falan hacet yok. Doğru hedefe! Güle söyliye yemeğimizi ye- dik. Kahvemi içerken sordum — Bu sarışın esmer ve ya €s- mer sarışın, bu gece de anahta- rını birine gönderecek mi? — Belki gönderir. Her halde görürüz. Tam bu esnada garson yanı- ma geldi, beyaz bir zarf uzattı. Açtım. İçinden, ucünda No 14 yazılı bir etiketi olan bir anah- tarla, şu kâğıt çıktı: « Bu gece — onbir buçukta — cevaba lüzum yok.» i bir kerre) tım. Masamın altından dizimi dak e Sa eki RE siyasi ve R m a Eni ed — Bu günü, ber yıl, daha coşkun bir) dedi. ia ruhla kutlulamak, gelecek nesle, ib-) — İyi amma, bu güç iş. iler derle dee ayan a Haydi canım!; Keşke emi: bi günkü cçilin en) Glen eni vazilelerinden biridir. Bu gü | Dn Senin yerinde, — Dün, yarın: düşünen feragatli nesli onu :i yapacaktır... k — Y: SA RIZA ni kanaatımez Reisi Gazi Mustafa Kemal hazretleri teşkil ediyorlar, çünkü: Büyük inkilâplar yapan, Büyük © serler yaratan bu dabi bugün Türk! köylü ve çilçisine örnek oluyor. Ziraat hayatımızm inkişafma dım ediyor. Kendilerinin vücuda uyorlar. Büyük Gazimiz çifliğinde makine- sini idâre ederken onun ne kadar bi. bir seciye ve ne kadar büyük va- yar ge ol yük tanını seven bir Türk babası olduğu-| Poincar4 vezmeye geliyor. Cebine nu gösteriyor. Türkün başında böyle bir Gazi ol duktan sonra Türkiye Cumhuriyeti kullanamaz. onlardan hiç hir suretle ilen edebi terüası 46 ÇAPKIN KIZ $i yolu ile Kabataşa ineriz. Yine $iz bilirsiniz. ebediyer kalacaktır. — Usulü nedir? sanlar mezarlık otları deği ler. İnsanca yaşamak ihti; dadırlar. Bak şu tütün benizli) halk etmiş. Yazan : AKA GÜNDÜZ | genç kadınlara, mezar taşlarına oturmuşlar hayattan neşe bek- Sesi munis ve tatlıydı. Biraz daha yaklaştım, mah- çup bir tavurla eğildim. Çiplak bir kol, yuvarlak, pembe, güzel bir kol uzandı. ., Elini tuttum,| uzun uzun öptüm. Ne söyleyebilirdim? Ne yap- maliydım? Bu nagehzühur tim. Bu güzel kökulu yatağa girmeli miydim? Kadınım üstü- ne atılmalı mıydım? Kadın beni sıkıntıdan kurtar- dı. Berrak bir nazarlâ yüzüme baktı: — Fransız mısınız? — Evet. — Çok meninun oldum... Bas na şu kitaptan bif iki parça 0- kuyunuz. i Kitabı. uğatfi, Lamartinin şiirleriydi. Amerikalı kadın ilâ- ve etti: ;. 2 — Şuraya oturunuz ve (Le lac) 1ö'lak şirini okuyunuz. — Demek okuyacağım... — Evet. Bakınız size anlata- yım. Ben gecelefi uyuyamuyo- rum, Uyumak için iyi bir çare buldum. Fransızca şiir dinliyo- rum. i i ba- Fransanın Borçları Fransanın İngiltereye borcu vardır. Bu borçlârın tediyesi için İ9Z1 | kadar yet karşısında dilsizleşmiş-| ma e LAM 1 Birinct sahifeden mabad ) SAYILAR <Ennadiyüi'Ehlis nin ilk sayısını on altıncı dakıkada sağ iç 5. Huda; ikinci sayıyı Kadrinin bariz bir favir neticesinde sol iç Muhtar penaltıdan enfes bir şutle kaydetti. fik devre) 2—0 misafirlerin Tehine bitti. İkincil ö sayıyı onuncu daki- çık Memduh, dördünetiyü beş sonra gene Memduh mü. kemmel bir şütle yaptı. Feni pa- niklemiş vazıyete düşerlerken Zeki nin fazla gayretle ve sağ ayağından ender çıkan bir şütle Fener Jehine ilk sayıyı yapması bu bukrana mani oldu. Otuzuncu dakikada sol iç Muhtar tek başma müdefileri geçerek be- şirici gölü yaplı. Beş dakika sonra raikafirle aleyhine verilen bir frikik esnasında topu veren Alâ Fenerin ikinci sayısını mükemmel bir şekil- de yaptı. Oyunun bitmesine üç da- klka kala sol açık Zolecir Muşırlıla- rin altıncı ve son sayısını kaybetti. — Nasıl oynadılar? — Misafirlerin müdafileri vasat, ka- leci ve muavinleri iyi, muhacimleri gek İyi oynadılar. Filhakika misafir lerin bücum hattı tesanüde büyük bir mevki veren oyunculardan mü- rekkeptir. Bilhasan sol iç Muhtar fevkalâde mahir bir oyuncudur. Hat ta bilâl tereddüt iddia edilebilir ki Istanbul böyle bir muhacimi ya pek az görmüş ve yahut ta hiç görme- miştir, Merkez muavini bir az ağır olmakla beraber çok hesaplı oyna- maktadır. Yan muavinler iyidirler. Müdafaa nisbeten zajf ve müdafiler den biri iyi değildir. Oyün tarzlarma gelince topu bek- etmemek sürat, açıklarla hulasatan: İngiliz tarzı. Fenerlilere gelince canla başla oy- namakla beraber nihayete kadar çok iyi oynayan iki kişi vardir: Fruzan ve Mehmet Reşat. NE DİYORLAR? görüştük. Oyun hakkında “şunları söyledi: — Fenerliler iyi ve candan oynu- yorlar. Fakat lüzumu kadar teknik ve inltesanit değildiler. Bize gelince candan ve sıkı oynamaktan çe- genesinden beri müzakere cereyan etmektedir. Fakat müzaker İntaç edi-| kiniyorlar. lemiyor. Bu vaziyeti bir İngiliz gazetesi yukariki karikatür ile tasvir etmiştir. çıkaramıyor. 1929 da veznede otran Giyor. Poincar& bunun üzerine diyor — Canım bu'ne acele... sin diye sormuyorum. Demek İstiyorum ki artık in- elini sokuyor. Fakat parayı İngiliz maliye Bazıfı «çık parayı» ki: di kendine muraldandı: İşte buraları birer gülüstan- ken Dede efendi en güzel bes- Sonra şoföre sordu: — Gider dersin ki beni çap-|liyorlar. Ölülerle konuşmanın) bilir misin? — Âlâ. Yalnız yolları sen ba-İkın kız gönderdi. Hemşiremi|sırrını arıyacaklarma ölülerle va söyle. Hareket ettiler ve yolda dost-| günde elli kuruş vereceksiniz, ça konuşmağa başladılar: — Kız kardeşin bir işde mi? Birisi nakliyat şirketinde| biliyor musun? buraya alacaksınız ve şimdilik |dirileri koyun koyuna yaşatma. mann çarelerini bulmalıdır. — Bu da iltimas değil mi? “Tavansız bir lâbirentte krvri- —En beceremediğim bir şey. — Silâhtarağa © köprüsünü geçelim de, ben söylerim. Kâğrthaneye doğru hızlandı. — Değil. Kime söyliyeceğinilla büküle “gidiyorlardı. Eyip)lar. Çapkın kız Anadolu türkü- çarşısmm durgun kalabalığını leri söylüyordu. Ve bilinmez ne den, bunlar hep Mehmetle Se- HAKEM Yazımızı bitirmeden evel hakemin, müsabakayı oldukça fena idare etti. ini, ve Sadinin maruf favllarına na- zarı dikkatı calip bir serbesti verdi- Bini yazmadan geçemiyeceğiz. $. GALİP — Bana kifayet edecek Kka-|o halde ilk iki insan da sevişmiş) yoğlunda sokak açarlar. . ler, öylesine ki.. sonunda cen- De 1 — Daha çok sev. Sevgi ha-İnetten kovulmuşlar. Kovulma. em: | telerini onların — gölgelerinde) yatın motörüdür. dar. mek, bu toprağı nm kuvvetidir. Göklerdeki mu- kaddes alevin özü, ocağı gönül lerdeki aşk alevidir. — ii anladığım için. — Öyleyse siz de,.. — Şimdilik evet diyemiyece- Türk demek istedim, Falan filan de- — Aşkı iyi tarif ediyorsunuz|mezler mi? İşte o kabilden, ziyaret etmelisiniz. Bu sergide en müselı flat ve şeraldle mübayai bulunacaksınız. “Talep vukuunda ber türlü tel Leipzigde Leipziger messal fahri mümessili bulu tarafından veyahut alatada Arslan Hanında 1—11 mümeroda HLKELM KOLŞTeN tarafından derhal ita edilir. 3 ve Maaril vektletinin rohsarı resmiyesini haiz Kadınları Biçki Di mektebi talebe kaydına başlamıştır. Tahsil müddeti: 6 ay, 1 ve 2 senedir.” ia Üç aylık kursta yalniz biçki gösterilir En son metot takip edilir. Adres -— Beyazı: Vezneciler, Mücellit presi aranıyor Büyük eb'atta bir mücellit presine lüzum vardır isteyenlerin İdare müdiriyetine müracaatları, * ACELE SATILIL PİANO Müstamel Pleyel markalı bir piano Temmuz kadar acele satılacaktır. Bebek, İsşirah enddesinde, müracaat edilm. İspirto ve İspirtolu içkiler inhi umumi müdürlüğünden: 16 Kalem Kırtasiye Levazımı 27 temmuz 920 cumartesi günü sanı !I de pazarlık sureğf Misafirlerin idarecilerinden birile| alınacaktır. Taliplerin mubayaat komisyönu katipliğine müracı ZAMBAK Ah hocam - Binbir gece - Ah şu hizmetçiler - meşhur Ki lar - Boz Kurt - Binbir çeşit yazılar, resimler vesaire yı LU AĞA) gazetesinde. İstanbu ticaret borsasındar Kalorifer için eli ton İngiliz kok kömürü mübayaa edileceği den itasına talip Olanların şeraiti anlamak üzre Temmuz 999 #& sine kadar Börsa levazım memurluğuna müracaatları ilân olunü eehmetle Sevil kim? rin bir sabırsızlıkla bir Cicim Aliyi görmek istisÜğ Bunun sebebini kendine bi raf edemiyordu. Hürriyeti ebediye tepe”. rüzgârla karışık bir toz oi bi ip olsalardı, bugün PEN seven |sına tutuldular, Saat iler! sevmek, ycan, ne sevecek iki şire-|ti. Çaj kız içti 96 ” hür havayı sevmek, bu denizilsi, ne kavgadan sonra barışacak ia e — Aycan efendi! Sen türkü| sevmek için sevgiliyi sevmek lâ|ahpabı, ne Mehmet ne Sevil ol- zumdır. Aşkm kuvveti Yarada-|mazdı. .. det — Hiç, hiç.. Sözün gelisil Maçka yolundan Kabsi — İşte Çağlıyan köşkü bura- diler. Hasan kotrayı dei K çiyordu. Kücüle kamara” & pısmdan çicimAlinin başı İ | | | | tip. Ötekine henüz iş bulama-| — 22 gören çapkın: Köşkü, larını bir an | gi ş Ya “m. Zaten kendisi de biraz kü-) — Yine çapkın kıza — Burası nefessiz nhrevile-|vilin söyledikleri türkülerdi. — | im. İlerde bir gün gene Top-bir Sani iye Dun | rabe al Ay gük. On dört yaşında. — Orası sizin mi? rin beldesi mi? — varmi Aycan? | kapı Kabataş seferi yapmak fır/dü. ei il aşmağı 3 57. Onu bizim emek evine — Evet Diye sordu. Şoför içini çekti.) — Şimdilik o niyette değilim) satını bulursam olan biteni söy| - Burası ama, dedi. Onu irat ŞaPt eyabi sorma Sagi göndersene. Delikanlı gittikçe “tendirie| Hafif bir gıcırtı sesi duyuldu.) — O halde bir sevgilin var?) lerim. O iyi bir şey Aycan! Aşk) denilen şu bir yığın insana aç-| ie Aaaa pie Di) — Şu Aksaraydaki mi? geliyor, gittikçe kızarıyordu. | Arabanın ervatalarından birisi) Aycan baktı ki Çapkın kızla|denilen o şey iyi bir şey... si-İmazlar. Acsalar oraya giderler.) Ga — Evet, Eyibe inerlerken çapkın kız) mi, yoksa diş mi gıcırdadı? mo-| gayri samimi olmanın imkânı| zin gibi Argo konuşanların (0-| Eğlenirler, serinlenirler, neşele-|5.cak kotraya girdi. ri törün gürültüsünden pek anla-| yoktur. Hemşiresi ile konuşurldun) ( dedikleri insan galiba'ri artar, kuvvet gelir ve daha gibi «sevmeyen» insandır. çok çalışırlar ve daha çok insan şılmadı. konuştu: İplikhaneyi geçtiler. Sağdaki) — Evet, yalnız bir tek var.) Âdemden Havvadan evel ge-|olurlar, Evet, burası ama bura-| — Onu çok seviyor musun? )lenlerin adına;insan demiyorlar| smı sıkıfıkı kapatırlar da Be- Kotra Hareket edincei dar Aycan kımıldamad” Bit — Kimseyi tanımıyorum, öy-İ sordu: İe yerler iltimas isterler. — İnsanları mezarlık orta- — Orası iltimas ini değil, o-İsmda yaşatmamak için. hiçbir raya hiçbir hayvan giremez. |çare düşündün mü? cevap vere-| viran bahçeleri göstererek ken- Gi