21 Temmuz 1929 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

tanımıştır. — İçinde taşan edebiyat SADA faatlerinin teehhürüne meydan veril- zevkini bu sel gibi coşkun akan ne-| eTi devam “d’"h skanlığıma, Csâ- ' meyeceğini ve bunların istihsali için — hirden billur gibi berrak damlalar :"hü LAi Y l M"h:;ı““* Wetaltin, bulşü H ee Haa eümiar bi enritle Çü b z Seditle ealöbi.bu fikirlerinde ha- — duğu lezzeti lukl bildiği | * an v bu ında | Ki pek isabet ür- daşlı da k istemiş- üd hyedıvku, bundıncvelkımuah& tir. Kendi üslübunun muhteşem ve hılıyuk Mtıll:ue k"k. d f:. ";:; g ve mü—b“h.h:ığlz de i Piı:ue“ıl k ti de bu z ş veçhile, bütün diğer lerle çalk kuı:âre İ Se,bu ağır iste muvaf harfler ıguıde Hasan Cennl Beyle |d inmek siyasetini takip et fakıye geniş bir ölçüde kolay- 1 T irtedir: Bitkabi tuaden * Yuna dev laştırmıştır. nE 'ei leti, müstesna değildir. Hükümeti- yi z Hasan Cemil Beyi öteden beri bu :ı:kun biiyük bim, ıevuıç ye Mibar miz Y | — evsaf çerçivesi altında y A ĞD ç z K “İbütün kolaylık ve fedakârlığı gös- l — “yeni ruh”u oküduktan sonra :ıe';:h?ı:hda. 'lı'î:r:ı:!üîâ:;: vBer miştir. — Yunanlılar bir kaç kere 4 Kati Yakta bi b AA nez 'e Ya-| fiki i kabul şler, fakat ar- | lamış, lâkin sorarım: Milliyet ASRIN, ÜMDESİ “MİLLİYET,TİR 921 Temmuz 1929 BUGÜNKÜ HAVA Rasathaneden aldığımız malü- imata nazaran dün asgari hararet 18 azami 24 derece idi. Bugüu rüzgâr poyrazdan esecek hava açık olacaktır, FELEK GARİP BİR MÜLK! Bir mükellef borcunu verememiş Defterdarlık malinı satılığa - çıkar- mış, bu meyanda satılık bir mal var ki cidden emsalsizdir. Bu nadide mal bir gazete imtiyazıdır, hem de rumca. Evvelce ilân edildiği halde talip çik- madığından ikinci defa ilân ediliyor. Bence Defterdarlık bu ilânların para- sını saklasa daha kârlı olurdu, çünkü 15 kuruşluk pul ile yenisi tedarik e- dilen bir gazete imtiyazına talip çıka cağını zannetmek için büyük bir hüs- nü zam lâzımdır. YANLIŞ BİR SÖZ ! Dünkü gazetelerden birinde bir karikatür gördüm, hoşuma gitti. Bi- * risi ticarete atılmak için fransızça öğ- reniyormuş ta karşm.ndakı fransuça değil Yahudice' öğrenmesini tavsiye ediyor. Sallapatı bir arkadaş bunu gördü, dedi ki: — Yanlış! karikatüre yazık olmuş! «İransızca mı öğreniyorsun ne müna sebet! Okuyup yazmaya ne lüzum var» demeli idi. KARİKATÜR VE H. L. Lİ B. Yevmi rufakamızd-n biri bir kaç dır kendi ıirın karika- türlerini neşrediyor. Dünkü resim bizim de arkadaşlarımızdan birine ait idi. Ona sördular; — Nasıl H. 1. H! Resmine memnun oldun mu? — Ne memnun olazayım! Bir b.. 1 benzememiş dedi. Acebâ benzese- şdi?! BURSA VE ÇEK!RGE da çekirge mü B baş- Çekirgesiz Bursa olur mu? -FELEK Neşriyat Iıaya t Yeni Ruh Hasan Cemil Bey arkadaşımızın 'Yeni Ruh” namı altında 'nüçüu H'ımf] Hizmetçim Leonar, sinema meraklısıdır. O gece de sine- maya gittiğinden, elbiselerimi kendim temizliyordum. Arkadaşım Şarli, halimle alay ediyordu. Nihayet dediki: — Ben senden daha beter bi- rini tanırım: Amucam Jakle. Bu adam bir numaradır. Ufak bir seryeti vardır. Para- yı zahmetsiz kolay kazanmıg tır. Bana daima bir şeyi diğeri- yle satmak lâzım geldiğini söy- lerdi: Bunun haricindeki alış veriş sahtekârlıktı. 'Tutulduğu şeylerden biri de hediye idi. Kimsenin kimseye menfaatı haricinde bir şey ve- receğine kani değildi. Her hedi- yenin mutlaka bir çıkarı vardır der, kimse kimseye durup du- rurken hediye vermez. Her he- diyeden sonra bir şey ümid e- dilir.. . Fakat yaşadığı muhitte, a- mucamı kimse anlayamamıştır. Hasis olduğu — muhakkaktır, kimseye metelik sektirmez. İy- ane istedikleri zaman, beş frank vermek için, beş saat iyanenin ne maksatla toplandığını insa- na beş yüz kere tekrar ettirir. Sonra tutar evine, bir para ala- mayacağı kopuk - kiracılar ko- yar. Bu son kiraciları için: On pa- raları olmayan, : on para etmez insanlardır demişler. — İyi ya, diye cevap vermiş, mutlâka muavenet etmek lâ- zımsa, böyle insanlara etmeli- dir! Sana amucamın asıl parlak bir şeyini anlatayım. “ ları muhtelif ve nefis yazıları okur- keni ilk hatırıma gelen söz “Matbui- yetin sihri” oldu. Bu bedialardan ba- zılarını daha evel parça parça ökü- muş, hatta bir ikisini muhterem mu- harririnin kendi talâkatlı ığımdın pladık Geçen -akş uşağı Gasto- Nakleden nun bir ahpabi gelmiş. Biraz çı- SELÂMİ İZZET # öikmde indundağ Haa Hele'bu yazıların cn gığuııdı y&l « 5 w" lm ni yazımızın sade tebciline değil, hem de en yüksek semere ve netı üdaf: ait satırlar dinlemiş idim. Fakat şimdi hep bir arada, biri ötekini tamamlıyan bir topluluk içinde görünce her par- “çanın sihir ve kuvveti de artmış gi- bi olüyor. — Hasan Cemil Bey, tahsilini Ayru- panın en yüksek ve yeniliklere en çok göğüs açmış bir diliyle yapmış- tır. Alman edebiyatını asli metinler- - de okumuş, Şillerin, Götenin, Lesin- gin, Fihtenin eserlerini asıllarından bulmak beni hususi bir surette de se di. İşte bir ir ki üs- lübü biraz fazla ihtişama, adeta aris- EFENDİYLT UŞAK kıp gezmek için izin istemişler. Amucam tabit izin vermiş. İki arkadaş, eski hatıraları ya- dederek kafayı iyice çekmişler. Gaston eve gelir gelmez do- ğrü amucamın odasına girmiş; koltuğunda gazete okumakla vakit geçiren efendisinin karşı- sındaki koltuğa oturmuş, biper- va ayak ayak üstüne atıp baş- lamış konuşmağa, Bugun gehyorlar “Ennadiyül' Ehli,, ilk maçını 23 Tenımuzda Fenerbahçe ile yapacak 23 Temmuzda Fenerbahçe, 26 Temmuzda Galatasaray, 28 Temmuz- da da Galatasaray Fenerbahçe muh- teliti ile karşılaşacağını yazdığımız Mısırın maruf “Ennadiyül Ehli -Na- tional Sporting Klüb” futbolcuları “Reşit” vapurile bu sabah limanımı- za muvasalât edeteklerdir. Evvelce de yazdığımız gibi, bu ta- kım Mısırın en iyi futbolcularını ih- tiva etmekdedir. Mısır milli takımı da en çok oyuncüsunu bü — kuvvetli takımdan almakdadır. — - Yedi ıenedır üstüste Mısır şampi- onluğ olari bu tak içki 1 mutaassıptır, ne içer, ne de içil-. mesine müsaade eder. Fakat Gastona ağız bile aç- mamış. Sözünü kesmemiş ga- zetesini okur gibi yapmış. Çün- kü sinirden ne okuyabiliyor. ne de üşağının saçma sapan sözlerini işidebiliyormuş. , Nihayet Gaston bir hayli söy- lendikten sonra sızmış. Bundan sontra almış amucamı bir düşün- ce: “Biraz sonra Gaston uyanıp ayılacak, benim karşımda sızdı- ğını görecek, yaptığı münase- betsizliği anlayacak, mahçup o- lacak, sıkrlacak, utanacak, üzü- lecek. Biçare adama yazık değil müğ” Ve ne yapmış bilir misin? Uşağı uyanınca mahçup ol- masm diye, kalkıp soğuk odaya gitmiş. Üstüne battaniye ört- müş, başına takke giymiş, baş- lamış gene gazetesini okuma- Ba: Ben sana bir Şey söyleye- yim mi?... İyliğin fazlası e- nayiliktir. Çok iyi bir adam oldukça e- nayidir! Yunan muzakeı'ıtı 11 inci haftanın ikinciliğini Fey- ziati lisesinden 263 numaâaralı Nezihe Hamdi Hm, kazanmıştır. Nezihe ha- nımın yazısı şudur: “1l-inci haftanın en mühim habe- tokrat bir temayüle maliktir. Bu şi-/ri-olarak “Hakimiyeti Milliye” nin verilü're eski yazı çetçivesi | “Bıktık, dık!,, serlevhalı mık:— önEKİ Tarbi Pa SS DA atiaı Te İ AŞ , |nekliğini e Fıkıt_ yeni yazının milli lîf*_n DÖ “Hakimiyeti Milliye,, gazetesi bu yesini yüksi ü le inde, Türk noktai nazarını nasıl kudretli bir yatdı ve ko- flrca izah, tahlil ve müdafaadan laylaştırıcı olacağını takdir ederek, kendi ruhi meyillerine, senelerden sonra müzakerenin teehhür edebile- ceğini, fakat Türklerin hak ve men- miş olduklarını kabul ve itiraf mec- — buriyetini duyarlar. Çünkü bu par- ça parça yazılmış yazıların toplu şekli bize yalnız mütekâmil bir kül- Yal — für nakıli önünde olmadığımızı açık $ Ce BA — kopup fırlamadığına şaşılır. Ak - demek istedi? ve aşikâr bir surette gösteriyor.“To- riste İfijeni” mütercimi “Yeni Ruh” ta ancak “Musanın ölümü” gibi bir iki tercümede görünür. Fakat “Ye- ni Ruh” u dolduran ruhlu yazıların şoğu, bizzat bir kültür neşrini de- ruhte etmiş küdretli bir mübdi ö- zı âleminin yeni ve parlak bir yıldı- zının tulâunu — herkese bildiriyor. Muktedir ve temiz muharririni be- nim gibi öteden beri tanıyanlar, bu yıldızın kuvvetli şualarını bilirlerdi. Fakat “Yeni Ruh” bunu bütün Türk okurlarına olanca parıltısiyle tanıt- Bu mesut parlayışı hem Hasan Ce- mil Beye, hem de Türk okurlarına tebrik etmek bir borçtur. İ. NECMİ î:myenp eizki irikasız 43 — — — ÇAPKIN KIZ — Mağazaya gidiyorum. —?? — Şimdi daktiloyum. -— Bravo! Ne çabuk öğren- Genç, fil dişinden, karanlık — gözlü kız başinı öyle bir sallayış salladı ki kürreriin mihverinden | Saray kızı bu baş sıllayışlı ne — Ne çabuk mu - öğrendim? Çok çabuk ölmemek için. Fakat bunu göylemedi, belki daha a- Zırinı duşundugu için söyleme—ıdedır Ben bin tııı'lü behane ile sevgılı- vaı-, bir büyü, bir sihir, bilinmez 'bir ber yürüdüler. bi yazayım mı? Yazan : AKA GÜNDÜZ — Benim saçlarıma birtek kır düşünciye kadar haber vermiye ceğini yazdı. — Hâlâ Ankarada mı? — Evet. — Öyleyse çabuk ihtiyarla, saçına düşecek ilk beyaz teli ça buk gönder. Tramvay yoluna kadar bera- l Ayrılırken Şadiye dedi ki: —-Senin haberin yokmuş gi- — Ylazmayın. . Kabahat ben- gitmedim. Aksarayda bir şey. ında çok yi her halde bir zühul neticesi olarak, Yugoslavyada mağlup edildiği gaze- telerimizden birinde intişar etmişti. Halbuki bu takımın altr senedir Mı- sır haricine çıkmadığı mühakkak ol- duğuna göre böyle bir mağlubiyetin varit olamıyacağı da aşikârdır. Esa- sen “Ennadiyül Ehli” yi ve oyuncula rını yakından bilenler bü — takrmın Yugoslavlara mağlup olmıyacağını da bilirler. “Ennadiyül Ehli” nin futbolcuları arasında Houda'lar, küçük Muhtar ve Hindenburg namile maruf çok iyi ve beynelmilel oyuncular vardır. Bun ların şöhreti dünya futbol — âlemine yayılmıştır. Diğer futbolcuları da bun lara yakın bir şöhret sahibidirler. E- sasen Ennadiyül' Ehli futbolcuların- dan yedi sekizinin son olimpiyatlara dahil oluşu bize bu hususta bir fikir vermeğe kâfidir. Bu münasebetle En- nadiyül Ehli nin son bir resmini ka- rilerimize takdim ederken Galatasa- ray ve Fenerhahçelı gençlere muvaf- fakiyet temenni edenz * * DAVET Galatasaray ve Fener Bahçe klüp- lerinden: Mısır şampiyonu Nadiülehli takı- mı bu sabah saat yedide Hidiviye kompanyasmm “Reşit” vapürile şeh rimize muvasalet edecektir. Galata- saray ve Fener Bahçe muhtelitinin üç sene evel Mısirir kardeşlerimizde gördüğü fevkalâde hüsnü kabule a- yni suretle mukabele etmek bütün Türk Sporcularına terettüp eder bir vazife olduğundnn blıtun 'kulup merni Ga- lata Gümrük yolcu ıılonundı ispatı vücut etmeleri hassaten rica olunur. a vt böda TENİS ÇALENC KUPASI , /Türkiyede ikar n her cunun iştirak edebileceği Tenis se- nelik turnuvasına Ağustosun ikinci günü Modada başlanacaktır. Hert oyuncu kayit harcı 4 lira o- lup Temuzun 25 inci günü — öğleye kadar Umumi kâtibe tevdi edilmiş olmalıdır. Oyun günlerinin tarih ve saatleri Milliyetin 30 ve 31 Temuz — tarihli nüshalarında ilân edilecektir. Kayit üeretlerinden — hasıl olan meblağ - masarif tenzil - edildikten sonfa - her tumuvıdı galip gelenle- re veril sis olunıcaktır Yerli malları —— ..05—- Sergi için hazırlıklara -- başlandı | Birinci sahifede mabad J Ancak kanaatimce cümlesinin bir- leştiği mühim nokta yeni Türkiye- mizin ve bütün inkılâplarımızın teme- li olan (Cümhuriyet) tir. İstihsal edilen milli zaferlerin se- meresini eski ve mütereddi saltanat idaresine bırakmak onları ziyaa u- ğratmak neticesine varırdı. Ve idare altında milli varlığa asri inki- şaf yollarını açan içtimai inkilâpları- mızı tatbik çok müşkil ve belkide im- kânsız olurduü. Bu itibarla Gazinin en büyük eserinin (Cümhuriyet) oldu- ğu ve (Cümhuriyet) in Gazi Hazret- lerinin her birisi gek büyük ve çok mühim olan eserlerinin tacını teşkil eyledığı fikrindeyim efendim. İstanbul meb'usu Dr NURETTİN ALİ **& * H. Nimetullah Beyin cevabı Gazinin en büyük eseri:.. Milletin ölmez varlığına olan ruhundaki “iman” dır. Çünkü ruhun imanrı “irade” yi kendine rameder. Ve irade bu imanın sevki altında artık hiç bir şeyden yılmaz bir “azim"” hnlınde tecelh ede- rek fküre» yi için harekete geçer. Vatanın yemderı doğuşunu kendisine medyun olduğu- muz Gazide bu büyük eser tecellx et- miştir. Memleketin her türlü varlıktan ta- mamen mahrum olduğu, bütün fert- lerin ümitsizlik gayyasına düştüğü, bütün ruhların artık karanlık ve hiç bir halâs çaresi kalmamış bir istik- balden başka bir şey görmedikleri bir ande milletin iradesi ruhundaki ima- nın sevkile Gazide tecelli etmiş, ve Gazi içtimaf varlığın en derin izlerin olduğunu sezdiği milli azmi kendinde gösterek vatanı içine düştüğü ölüm karanlığından kurtarip hayat aydınlı- ğina çıkarmıştır. Darülfünun müderrislerinden HALİL NIMETULLAH ** Reşat Beyin cevabı Gazinin en büyük eseri — fi- krimce — esir ve mutaassxp Osmanlı İmparatorluğunun enkazı üzerine — bu kadar az bir zaman zarfında — de keşfettiği kudreti, henüz ölmemiş| a şar ae — lnkara yanuını Vi B!rıııcı sahifedan mabat ] Yangında açıkta kalanlar 130 ai- ledir. Bunlardan 120 si civardaki bağlara, akrabalarının evlerine yer- leştirildi, mütebakisi Zencirli camii- ne iskân edildi. Hilâliahmer bunla- ra muavenette bulunmuştur. Dün şehrimize öl seyyah geldi Bugünlerde şehrimize çok yah gelecektir. Dün Loit Triestinonun P! Vilson namındaki vapurile Şt 350 seyyah gelmiştir. Bu se€! ekserisi İngiliz ve Amerikali üzre mulıtelıf milletlerden t! Emlâk sihipleri yanan & en kazını toplatmağa başladılar. 2 gün zarfında enkazı kaldırmazlarsa ema- net kaldıracaktır. İmar müdiriyeti yanan yerlerin Vaziyetini tespit ediyor. Yeni plâna göre inşaata müsaade edilecektir. Yangından telefon, elektrik, su te sisatı bir çok yerlerde bozulmuştur. Zayiat mıkdarı yüksektir. Felâketten en ziyade demirciler, sobacılar, keresteciler, kuyumcular, sebzeciler, elbiseciler, balıkçılar mü teessir olmuşlardır. İSMET Pş. Hz. İN TEESSÜRÜ . Yangından müteessir olan Başve- kil İsmet paşa Hazretleri, dün ken.- disini ziyaret eden Hakkı Şinasi pa şa ile bu hususta hasbühalde bulun- muşlar ve bilhassa küçük esnafın, yangın dolayısıle uğradığx mühim zarardan teessürle bah işlerdir. et . Seyyahlar dün $ zin şayanı temaş:ı mahallerin leri Kapalıçarşıyı gezmişler V gitmişlerdir . Bugün gene Loit Triestino miramis ve Çelyo vapurlarile gelecektir. ş S LARA U S YE S DOLANDIRICILIK İzmirde İtalyan tabaasınd tuvan Pipitoni isminde bir şa landırıcılık maddesinden dola) dei umumiliğe verilmiştir. Pipitoni, Kâzim efendi ismi zattan kendisini Standart kunt sına yerleştireceğinden bahis almış ve bundan maada, kut müdürünün kartını taklit etm ERZURUMDA BİR İNTİ! Erzurum kız muallim mek' lebesinden bir hanım mek intihar ISTANBULUN TEESSÜRÜ Ankarada vukua gelen yangının şehrimizde büyük bir teessür uyan- dırdığını yazmıştık - .Istanbulun bu büyük teessürü Vali vekili ve Şeh- remini Muhiddin Bey, dün Ankara Şehremanetine aşağıdaki telgrafla bildirilmiştir. ANKARA ŞEHREMANETİNE Yangınların doğurduğu iztrrap ve felâketi pek acı tecrübelerle yakın- dan tanıyan Istanbul halkı namına Ankaranın uğradığı ateş felâketin- den dolayı büyük teessüratımızı arz z —e İnihaplar TİCARET ODASI İNTİH Istanbul Ticaret Odası münhal azâlıklarına fırka —1 namzet gösterilen Zahire bors si Murat ve Istanbul Ziraat İ müdürü Cevdet beylerin müt! intihap edildikleri anlaşılmıştı! BAKKALLAR Ci MîYETIı Ticaret müdiriyetince fesh garsonlar cemiyeti idare heye habatının yeniden icrası için d miyetler mürakıplığine müraci Istanbul Vali vekili ve Şehremini M 'DİN Felemenk sefiri Baron Rengers Ankara harikzedeleri için Hilâliah- mere iki yüz lira teberruda bulun- duğu memnuniyetle haber alınmış- tır. Hayran horsasında müstakil, lâyik ve kâmil bir Türk Devleti kurmasıdır. Çünkü milletler için tevakkuf yok— tur. Tekâmül etmiyen milletler geri kalmış demektir. Asrımızda geri ka- lan ı—mlletlere hakkı hayat yoktur. Çünkü Lâyizm ebatıla, hirafata set çeken bir şehrahı tarakki ve tekâ- müldür. Çünkü müstakil olmayan mılleder benliğini duyamaz ve ınkılap yarâta- maz. Askeri, milli, siyasi, iktisadi, il- mi içumı! bütün inkilâbat ıçın istik- lâl en büyük kuvvettir. İstiklâl, Lâyizm ve — Tekâmül: Büyük Gazinin mübeccel şahsiyetin- de tebellür eden bu üç mümtaz vasıf; işte Türk Milletini gayesine iriştiren ve iriştirecek olan kuvvetler. Bu üç küvvete istinat eden — Türkiye Cümhunyetı — Ga:min ya- Bir istifa Hayvan borsası idare meclisi reisi Kara Mustafa zade Ahmet B. dün istifa etmiştir. Ahmet bey kasaplıkla iştigal etme diği için kasapların mümessili ola- rak idare meclisinde bulunamıyaca- ğını borsaya bildirmiştir. Borsa meclisi bu istifayı kabul et- miyerek, feragât etmesi için kendi- sine '*müracaata karar vermiştir, NE KADAR KOYUN VAİ.? Son zamanlarda şehrimize koyun Muvaridatı artmıştır. Hayvan borsası komiserliğinden aldığımız malümata göre, Istanbulda (15,000) kadar koyun mevcut olup gunde iki bin koyun sarfedilmekte- Bılhıuı Erzurum, !zım: ve Hıy- eder ve daha büyük ve feyizli bir hamle ile zaten yeniden yüksel! ıl:l.boalîl;_ştur Bfkkaıüîî cemıye - mühteşem Ankarayı temaşa gP VP ile müteselli olmaktayız efendim. YENİ VAGONLAR Şark demir yolları idaresi ! padan (200) vagon celbetmiştit E Fdi l ( GÜMRÜKTE MÜSABAK “Rüsumat idaresine bir kim alınmak üzere cumartesi günü ! baka yapılacaktır. A TRAKYADAKIİ TETKİKÂ' Trakyada teftiş seyahatine ! Maarif Vekâleti - teftiş heyetl Ridvan Nafiz B. şehrimize gelt Dün kendisini * t eden bir harririmize Rıdvan B. tefd.ll' kında şu malumatı v * Trakyadaki seyahati sinden çok memnunum. lull' rında bulunduğum mıhep .rinden ekssrisi muvıfhklndbd 1.:_ e M. JANSON MESELESİ 'Terbiyei bedeniye — muallim Janson hakkındaki tahkikât dt ktedir. Burada bul dığım son safhadan malumattaa degllli Aynı umuıdı mıntakası -dal rattığı Gemlik sahili sıhhiye idaresi şefi REŞAT LK M. Seida Beyin cevabi. I— Gazının en biıyuk eseri hiç d Türk Devletidir. IL.— Bugünkü beşeri hayatta en muvaffakiyetli cemiyet şekli devlet denilen müessisedir. Yalnız bugünün devleti ne teokratik, ne (1'&tat c'est moi) diyen devirlerin, ne de mü B Erzurumdan yola çıkarılan küllı- yetli mıktnrda koyun aurulennın A- ğ i ve fiat- lerin mühim surette düşmeıı muhte- mel görülmektedir. YENİDEN İMTIHAN izünüü a muvıffık iki ay sonra yeniden imtehan edile- ceklerdir. —— ADALAR lÇlN 60,000 Lira v Adal tık onlarda an'ane haline giren, milli bir şekil alan ve dünyaca meşhur dö neklikleriyle bundan tekrar vaz geç- mişlerdir, . Kim bilir, belki de karşılarında, her şeye boyun eğer zavallı Osmanlı devleti var sanıyorlar!. Yunanlılar iyice bilmelidir ki, kar- şılarında cılız Osmanlı devleti yeri- ne, zinde ve her şeye kadir bir Türk Tilmektedir. ——— ..———— PAPA EFTİM HASTA Papa Eftim efendi kalp carpıntı- sından ve midesinden muztariptir. Eitim Sürpagop hastanesinde yat- makta ve on günden beri tahtı teda- vide bu]unmıa?dır milleti; zevk ve sefa inde koşan| — Osmanlı Padişah ları yıer;ne de, ken- dini millete vakfetmiş bir Gazi var- © millet ki; kölesi olacağı devlet- dan ayrılırsam toprağı alınmış karanfile döneceğim zannediyo- rum, — Melankoli. — Ne derseniz diyiniz, bu bir hakikattir. — Bu imansız hakikati ben- leri kendıne köle yaptı. . O Gazi ki; puçılııımık üzre bu- lunan bir millete, kendi akıl ve deha- sı sayesinde, bu günkü hayatı verdi.,, belin muhıyyel. ınoıum girlıete mü- ledi ihtiyacatı ıçırı 60 bın lira tahsis - Yerli malları sergisi içi yı| şabih ( am. birliğine bir çok eşya gondenlmıştı: benzer. —— Sergıye tahsis olunan Halk fırkası| Asri devlet mcihumundı mddî lar icadı ancak dahilerin harcıdır. üst katı 24 Temmuzda te- Eıılıyet sahalarında ;oıkerdığı zinde- Guiııın “vatanını mihtevlıleriu kir- sellüm ol k- serginin ü da manevi k l ten-| li h at- başlınıcıktn Sergği için bu- de albüm mıye eden bir hılk kütleımın ınte— tıgı ilk adımdan ta,son harf inkılâ- k 10 bin tahe y bını kadu ııkerî ıtyaıî, nüı—î ve| tur. Bu albümde yerli mall: ne-| devleti mahsuldi bir iktisadi: isadi relerde ve ne suretle yapıldığı göste-| gürbüzleşdirdiği bir cemiyetin mad-!| silsile te!'kü eden — bütün eserleri, di refahını muhafaza ve manevi şe- refini temsil eden bir firmadır. Bundan dolayı Osmanlı İmparatoör- luğunun, milliyet mefkürelerinin re- vaç bulduğu bir devirde çökmesini ne kadar tabit görüyorsak, o iflâsın arifesindeki kozmopolit meşrutıyetle onu takip eden hayalperest turancılı- ğin muvaffakiyetsizliğini de ayni ko- laylıkla izah edebiliriz. Milletlerin hayatında müessir olan ahval ve hadisattan istifade büyük 'Türk Devletinin bugünkü ve yarinki satvetinin temelleridir. Bugün ne yalnız düşmanlarımıza karşı zaferimizle, ne yalniz şahsi sal- tanatı yıkan cümhuriyetimizle ne de sâde içtimai ve iktisadi terekki adını- larımızla müftahiriz. Bugün Gazimi- zin eseri olan hepsile, bütün bunların muhassalası olarak halk saltanatı üzerinde alem olan “Türk Devleti” yle, en büyük eserile, iftihar edi- yoruz. adamlara vergidir, Lâkin öyle fırsat- l Edirne emini Besim B. de Istanbula gel tır. TİYATRO VE SİNEMALAR Kuşdili Hilâl Sinemasındt 22. Temmüz Pazartesi aki Naşit bey ve Dümbullu İsmall * di birlikte karşılıklı komikler l(l bakası Hafız Ahmet bey he ( Baskın ) H.P. Vı.ryıte. Dans. Eyi ve zengin bir KRl MADENİ ALMAK a sundayız. teklifat: Rişar ! Woyvoda han No 7-10 Gal posta kutusu 447 ye £8 derilmelidir. Bar | Gazino icara verili) Ankarada — Yenişehirde ! Sirama Bahçe ve Gazinosu bitan yurdu olmak üzre 5 hınmıştır. İki sene müddetle muszıı( şeraitle icara verilecel Şartname Millt Müdafaa kâleti -Daire Müdürlüğünden MAHMUT SEİDA nacaktır. ei -— KAREETCE lerin nehirleşeh, taşan dedi ko- düları onların «en hafif fısıldıla- rını bile boğamamıştı. Şimdi bi ri gözünün nurunu orada, biri parmaklarının ve gençliğinin servetini burada israf - ediyor. Fakat sevişiyorlar, kombinezon | suz bir aşkla » Wynrlır Ne fatir, ne satir 1 tekmeli duran, kurşunsuz kubbeler Aile yuvalarının kırıntıları, Ağaç ve yeşil olduklarımı! zannettiren tozlu öbekler. Mezar bulamamış bir cesedin üstüne yaldızlı kelebek kon- müuş acısını veren elektrikli tramvaylar. -En sevgilinin göğsüne sap- T SRADI: Topkapıya gıden kxvrınulı |cadde eskisinden eski. Enver efendi tekkesine gi-' den dar ve toprak sokak içinde Bingülü bıraktı. Top kapı karakolunun önün- den sola saptılar. Kan ter için- de kalan Eşitek: — Işte bizim ev, dedi. Bir karanlık gözlü, karanlık - saçlı yaz saçlı, saman renkli, mavi gözlü bir erkek.. Ve ölçüsüz, tarif edilemez bir aşk.. Hâlâ o aşk ve hâlâ o ayrılık. Yan yana oldukları zaman birbirinden u- zak, uzak bulundukları zaman | bir kız. . Sonnkırkynşmdıbı—hıdı Yangın' ııhsıdıı geçıyor— ğ -bir /—mamure halinde gördüğü bu yerler; şim- di asırlardanberi insan uğrama- mış sahralara dönmüştü. şim-| gibi burada tutuülabiliyor.. “Şehremininin labalığı bile yok. - Bir iki mimarisiz - yeni mek- ' Issızlık, üç buudlu bir cisim in - zarzavatçı ka- y-: - Saray meydanından gelen ha y, beni bırakımyor. Bııra— birbirine-en yakın. Bozuk- tinet — (ven bu-ihtiyar kadın çapkın kı- 'kim olduğunu — söyleyince ihti- ada hâlâ bir. yangın koküsü nım? Sen misin kızlarn'nxlı taran? Sen misin her akşaâff a ettiğim meşhur çapkn'l[ Senmisin bizden olan? B" |olan senmisin? İskemle, kırık masa, © minderi, hasır, saç mang; narı fistolu örtü ile ka| kahve takımı. . Dedi yürüdü. Bu kızın de de-| yemiyeceği bir- - |lanmış hınçerler hıhnde duran kıhve içer misin abla. Asmanın | Hepsi hepsi asma çardağıl rin İztırapları çapkının hatıra-| Kuvvetli hafıza - bazı telefon ve işık di e ne iyi pi-|na yığıldı. “â sına doldu. Bu hassas ve temiz| çok fena. . Bakkıldan kuru peynırle do— girir. - J .| Kuyunuün çıkrığı gl!; kızın bir kış süren macerasını| Birdenbire lköy ılk nen bir kız çocuğu " 4Çarpık bir kapıdm girdiler. | Ter temiz taşların ucak noktası noktasına biliyordu. tanıdığı M tün tafsilâ| Tramvaya nedense binmiyen| ' Zaif ,ihtiyar bir kadın karşı- ri serinledi. kll"î Yirmi yaşında, fil dişinden, | tını hatırladı. » iki ihtiyar kadın. ladı. Çanakkalede kalanbaba-nmkıfesı oçW çezvi sından ve gureba h çıkmayan anasından sonra eli- ne kalan torünü Eşiteki çok se- za biraz.hayretle baktı. Torunu yar kadın ağlayarak çapkın kı- zın boynuna sarıldı:- di tüyü yelp 'altınr üfledi. Kedi çapkınl“ ğına sürtündü.... — Sar bir cıgara. —Cıgara içmem | ne, — Ama benim p"' kahye de cıgarasız içi — Sw misin o melekten ha- g ğ

Bu sayıdan diğer sayfalar: