L'?i k_____” — ZNillizet ASRIN ÜMDESİ *MİLLİYET,TİR 8 Temmuz 1929 | BUGÜNKÜ HAVA Dün tzami haracı 929 asgari l.lıdı Bugün — rüzgür — mutedil pDüyraz ececektir. Ulava açıktır. — FIKRA — SİYASİ TERBİYE a. | |me) den ibaret olduğunu bağı- Mızah, |lir, onun için bu «Tediye bilan- cosu» işile alâkadar değilim ve olamam. Yalnız bir şey nazarı dikkatimi celbetti:İstatistik mü tahassısı M. Jakar ismindeki zat bu 44 milyon açığın (vahi- ra bağıra söylüyor. Tertip edi- len bilançonun ifadesi ile Bel- çıkalı istatistikçinin iddaası ara- sında 44 milyon lira var, lâf de- ğil Acebâ kimin sözüne inana- cağız, resmi istatistiklerin hula- sası olan bilancoya mı? Yoksa M, Jakara mı? Eğer aradaki MİLLİYET M 'ARŞAMBA iııkây'e. Kayıp şemsiye — Miguel Zama Bös sıldı? — İpekli, iyi ipektendi. Pariste, belediye dairesi. Bir kadıncağız, süklüm pük- lüm, odalardan birine girer. .. Dört tarafta masalar, bu ma- saların başında memurlar var- dır... Kimi konuşmakla, kimi — Bir zamanlar fırka disiplini diye | fark az buz bir şey olsaydı aldır- esnemekle, kimi de çalışmakla, geyden . bahsederdik. Bu, ayni ja mensup iki adamın bir bi 'ağız dolusu küfürler savur- beyaz, dıırnniıı kırmızı rey pu- a attığı bir acayip devirde idi. o wakit hepimizin dilinde <A- nn (ıııııı disiplini, aman fırka di- İ) iplini!» sözü bu lçın:;n ;i:ıln:x etin yegüne anahtarı gibi idi. 5' B mmsmsabön lürinde yç İtla girip düzelmesi için malüm o- ikalar çıktı, bunlar bir çok can /mal pahasına bastırıldı " ve o ka- hasretini çektiğimiz fırka disip- mihayet telessüs etti. Hükümet yınıî,h iç bir tarafında olmadığı gağlam ve — yekpâre bir üstüne dayandı; kafası din z t ve refah sahasında — müşahede filen eserleri vücuda — getirmeğe şladı. Fakat... kat, göreklerdeki ve kafalarda- lâteot anarşi duruldu mu? Disip- Tin dediğimiz bu şey kendi içimizde Bir rubi, fikri ve vicdani inzibat kud | ve şumulünü alabildi — mi? Hiç netimiyorum. Böyle bir ideal bir- ik uzun, ciddi ve esaslı bir. siyasi iyeden sonmra ancak temin oluna- di; şin esasen fırka disiplini sözü dir. Çünkü müşterek pres üp, başka türlü hareket etme- Muhal kılacak kadar birbirine bağ . yapıştırmış yekyücut kılmış- Artık bünlâr arasında — hüsusi ut hisseder; aileden evel fırkü bunün akdine ol nüdün en çok görüneceği yerler bile için için bir — didişme, bir ne, bir nifak dir. Ayni fırkanın organı ol- ati söyleyen ve hakikatta da öyle olan gazeteler arasındaki mi hatta unlar bizim — için içimizdeki — karışıklığın gaşalığın yankılarıdır; bunlar m siyasi terbiyemizin — nekadar olduğunu gösteren alamet- söka liııııımx toprağın içinden akse- bi boğuk, bularık bu . tesleri iz, anlayınız ve ibret almız.. YAKUP KADRİ — 'F BERMEN n u Milyonluk - ihtilâf Son günlerde “tediye bi Su” ismi altında bir met'ele çık- h. Sizin ve benim bundan anla- te giren ve memleketten çı- n mal kıymetleri yekünları a- asındaki fark! Âli İktisat Mec- çe tertip edilen bu bilanço- n sene de 44 milyon li ik fazla mal katın almaktayız, iııuı para ıkyhıne bir şe- » Bir çok anlamadır iğım şey- d ekonomı iş ıcrı ge- 1 T pıd;. 'aşımızı başımızı aldık. Bu y:tu- Artık durula- Müsait olsun. “Cicim Ali dedi ki: — Ben zaten öyleyimidr. — — Ben de öyle olacağım. — Olamazsın. — Olurum. — Olamazsın diyorum. —Olurum dedim ya... n Ml gittim, bir ev hanı- ferah umran, asayiş, irfan, ik- | sıtması hüküm sür- | mayacaktım, lâkin 44 milyon, ©! |boru değil! , Gündüz misafirleri Arada bir işidiyorum, gazete- de okuyorum, şu günlerde güpe - İgündüz evlere giren bazı cama- törler» peyda oldu, bunlardan biri verdiği ifadede ; — Gündüz gözüyle çalışma- nın hâli başka; hem ben gece sokağa çıkamam korkarım! de miş. Kardeş hırsızlarda bile ha yat pahalılandı, tatirlandı. İnkişaf! Elgan ahvali artık bir. kutup, macerası kadar karanlık ne ka- palı bir,şekle girdi, okadar ki biz bile içinden çıkamaz olduk. Dün kü gazetelerden birisi — birinci sayfesında Nadir hanın kaçtığı nı yazarken, ikinci sayfada ayni adamın kâbil üzerine yürüdü- günden bahsediyor. Bir aralık Efgan ahvali hakkında kullan- (dığımız sinkişaf — etmektedire cümlesini terkedeliden beri cid- den güçlük çekiyoruz! Yünlerin hali Gümrükte bilmem kaç balya yün geçirilirken balyaların açıl- ması lâzım gelmiş, ve açılınca sr |balyalardan yün yerine sâlep ve kürk çıkmış. Bu mes'eleyi mal sahibine söyledikleri zaman: — Ey! Allah büyüktür. de- mek yünler' sâlep olmuş, buna- da şükür! demiştir. FELEK ERED EOETT TTT LLE OT İrtihaller BORLET AAAT AM T Va Edirne valiliğinden mütekait merhum Reşat Be, ihal eylemiş ve ce- mazesi büugün zevalde Kuzgun- cuktaki hanelerinden metfeni mahsusuna vediai haki gufran kılımacaktır. Mevlâ rahmet eyle sin. ... Sabik Pereveze meb'usu Ham- Kavga ettik. Akşama ka-|tirdim. Bravo.. ' dargin durduk. Sonra ye-|kadarı da fazla. di bey vefat etti Merhum kırk seneden mütecaviz muhtelil hiz- metlerde bulunmuş, tesalya ve balkan harbinde fevkalâde ya- tarlık göstermiştir. Mevliâ raâhmet eylesin ... Edirne valii esbakı merhum Reşat beyin kerimesi ve şeker şirketi veznedarı Behaettin beyin haremi Didar hanım irtihal ey- ımız şudur: Her sene mera | ledifinden , bü gün Öğle neme sında Cenazesi Kuzyuncukta nak- kaşta kâin hanelerinden kalkdırı larak nakkaş kabristanında vedisi hak edileceğinden bilcümle ak- raba ve eviddanin iştirak eyle: mek üzre vaktı mezkürda Bey” lerbeyi camtinde hazır bülunma- lanı reca olunur. AF KIN KIZ T Yazan: AKA GÜNDÜZ 'fen buyurunuz. Hiç gülmedi, kalktı; — Teşekkür ederim ç?pkın ıhııhm Etiketleri o|kız hanım, dedi. Bu bapta sizi ve riayet etmeğe vaktı|lilka ettiğim zahmeti azime. Alt tarafı hep Arapça idi, ben| de Arapça estafurullah efenddim dedim. Barıştık. O gün bugün durul ma stajımda devam edıym.m, nasıl? Muvaffak — olacağımı ü- mit eder misin? —Ümit değil, kanaat bile ge Bravo arma bu — Zarar yok. Sonra eksilti- riz. Normal hale kendiliğinden Cıcım Ali efendi! Dedim.|gelir. — Başka neler yapıyorsun? verandenin — göşesine| — Sabah jimnastik, banyo, » Yumuşak İr bir|kahve altı. Sonra okuyorum. kanapede geâum Türk edebıysuna merak - sar- t meşgüulduürler. Masadan birinin arkasındaki duvarda şu yafta vardır: Kaybolmuş eşya Diğer bir masanın arkasında da şu yafta göze ilişir: Bulunmuş eşya Kaybolmuş eşya masasının :memıım.kem.ıli dikkatle gazete sini okur, bulunmuş eşya masa- stnm memiuru da, bir şeyler he- sap etmekle meşgul olur. Bittabi hiç kimse, odaya bir kadının girdiğini görmezler. Kadıncağız bir müddet iki masa arasında tereddüt eder, ni hayet, hesap yapanı rahatsız et mektense, gazete okuyana hi- tap etmeği daha muvafık bulur. Masaya yaklaşır. Memur başını,; kaldırır: — Ne var!.. —Kayıp için geldim. Kaybol muş eşya masasına mı müraca- at edeyim, bulunmuş eşya ma-, sasına mı? — Bu da lâf mı bu?.. Bulun- muş eşya için bulunmuş eşya- ya, kaybolmuş eşya için de, kay bolmuş eşya masasma!. . — Şey efendim,, Eşya kay- bolmasa bulunmazda, .. — Sözü uzatma, ne istiyor- sun? Evelâ bir tim., — Sen de mi? Bu semsiyeyi güya kaybedeli kaç gün oldu? — Sekiz gün. —-Sekiz gündür âramadın da tam yağmurlu bir günde mi arı yorsun? — Tabii efendim, iş güç sahi biyim, yağmur yağınca şemsi- yem hatırıma xeldi şemsiye kaybet- Peki Semsiyen na — Tabii. .. Neden daima,kay bolan şemsiyeler ipeklidir? N den hep ipekli şemsiyeler ara- nır?,. — Gayet tabii, pahalıdır da ondan. — Peki peki... Bu gü pekli şemsiyeyi nerede kaybet- tin? — Bilmem efendim, eğer bil- sem kaybetmezdim. — Şu güya - kaybolan, güya' ipekli şerasiyenin sapını tarif et bakayım. —Sapı adi tahtaydı, eskiydi, cilâsı bozulmuştu. . . Neden gü- lüyorsunuz? — Hatırlamıyor gibi bir ha- lin var da. .. — Size öyle geliyor.. Hem tamamiyle — hatırlamasam da, olur. .. Acaba beni kaybetme- den bir şemsiye mi arıyorum. zannediyorsunuz? Ben ne bileyim, tasrl emin ola- yam Kadıncağız kızar: — Nasıl mr emin olasınız?. . Size ispat ederim ve hırsız olm- dığımı görürsünüz, kendinizin kurnaz olmadığına emin olursu nuz... Ve, öbür masadaki memura hitap eder: — Kaybettiğim kıymetsiz bir! şemsiyemi aradım, Şimdi &iz ba, na, bulduğum bir şemsiye için bir makbuz veriniz., , . Kadin, paltosunun altından, kalın ipek kumaştan yapılmış, sapr on sekiz ayar atından nefis bir şemsiye çıkarıp memura u- zatır. Sonra ilk konuştuğu me- mura döner: ,| — Herkesten şuııhc etmeyi- niz, bu huydan. vaıgeçınıı. Kur nazlık değildir İhi. Nakleden - İzzet MILLIYETIİN EĞLENCELERİ Bu günkü yeni bilmecemiz Soldan sağa: 1 — Usu(5) Bir cemiyete men” sup alan (3) 2 — Sporcu - nidası (1) Omuz örüsü ) 3 — Sikmu (6) 4 H 5-4 ç ıııçıı 'n g Tkk r Nata () * 9 — Uzak nidası (2) Çift do- ğan çocuklar (D a dım, Öğle yemeği siyaset. Sonra iş ve nakış. Daha| sonra makinede çorap, fanile, caket örgüsü. . — Hele hrle hele! Ticarete mi başladın? — Hayir, kışa öksüz çocuk- lar için. himayei etfale göndere ceğim, Haftada bir kaç gün de civardaki Matmazellere Türkçe .|ders veriyorum. Vaktım olursa balığa çıkıyorum, kotraya- bini- yorum. Kürek cekiyorum. — Aferin çapkımım! — Demek beğendin? — Sori derece, son dereci Çapkın kız bir saniye düşün- dü ve gülümsiyerek: — Öyleyse nişanlanabiliriz. Dedi. Hayret bey tahif bir sesle sordu: — Kiminnlennnn? — Seninle. — Ne? ! Benimle mi? — Öyle ya. — Anlayamıyorum. — İhsan, bağ komşularımıza | öyle demiş. Tabil bu bir istihza| inden — sonra| Dünkü bilmecemizin halledilmiş şekli Yukardan aşağı : Soğuklanmak (6) E. :gir(2) Musikt (3) Önün ıı:lüı(ü Bir vemiş (4) — Keremin aşıkı (4) Lezzet (3) Karışık zerzavatli yemek(8) Beyaz (9) Köpek (2) 8 — Çocukların oynadığı yuvar- lak taşlar (6) 9 — Zamar (2) Altın (3) sin, i. Fakat hakikat niçin olma-| 'l K XMI“/ İm Boman— Spor mısır takımı 21 temmuzda geliyor Olimpiyatta uğra- dığımız hezimeti telâfi etmeliyiz Galatasaray-Fenerbahçe kulüpleri- mizle Stadyom idaresi bir — ecnebi futbol takımı getirtmek hususundaki yeni bir teşebbüslerini de muvaffa- kayetle intaç etmişlerdir. Bu sefer mevzuu bahs olan takım, milli takı- mımızı Amsterdamda yedi sayı - ile mağlüp eden Mısır milli takımına en fazla oyuncu vermekle maruf “En- nadiyül — Ehli-National — Sporting Club” dür. Bu kulüp mümessilleri ile alâkadarlar arasında cereyan eden müzakerat neticisinde, 21-26-27 Tem- muz tarihlerinde üç maç yapılması takarrür etmiştir. Müsabakalar ber- mutat misafirlerle Galatasaray, Fe- nerbahçe ve her ikisinin muhteliti arasında olacaktır. 1922 senesinden 1928-1929 mevsi- mide dahil olduğu halde Mısırdaki yerliler, cenebilerle ordu ve — hava kuvvetlerine tahsis edilmiş olan kı- raliyet kupasını ve 1923 den 1927— 1828 mevsimi de dahil olduğu halde Mısir Şampiyonluğunu ve Prens Fa- ruk kupasını kazanmış olan hu ta- kım yaptığımız tahkikata göre şeh- rimize Amsterdamda takımımıza kar $t mahut galibiyeti kazanan — Mısır milli takımının on oyuncusu ile ge- lecektir. Bu klüp mümessilerinden biri dün alâkadarlardan birile vaki muhavcre sinde Türk milli takımının — futbol federasyonumuzun hatası yüzünden Merkezi Avrupada malüm ve nama- lüm takımlarla bir sürü maç yapma- 1 yüzünden Amsterdamda pek yor- gun olduğu cihetini kabul etmekle beraber şehrimize geldikleri zaman yine ayni neticeyi alacaklarını söy- lemiştir. Biz burada, müsaadelerine iğtiraren, bu hbusustaki fikrimizi yaz maktan nefsimizi men'edemiyeceğiz: Mısirli misafirlerimiz bizi - mağ- lüp ctseler bile ayni parlak neticeyi alamıyacaklardır. Hatta mukavcme- timiz karşısında bir az da hayret e- deceklerdir. Zira biz de futbol fede- rasyonumuzun © zaman ne — derece hata ettiğine emin olduğumuz — ve İbunu her zaman yazmaktan çekinme diğimiz gibi Galatasaray ve Fener- bahçe klüplerimizin çok daha doğru bir hattı hateket takip ettiklerine ve edeceklerine de eminiz. Galatasaray takımı son İamir sey- ahatı dolayisile kâfi derecede idman x bir halde bulunmaktadır. Fener” bahçe klübü futbolcuları da munta- zam bir çalışmar ile ayni formu elde edebililer. İlk maçın deme için &n nümüzde yirmi güv bir vakit vardır. Oyuncuların iyi bir hale gelmesi ve bü oyunculardan mücerrep ve kuv- vetli takrmlar yapılması kabildir. Bi nacnaleyh Galatasaray—Fencrbahçe oyuncularından ve idare adamların- dan dileğimiz, Mısırlılara karşı olim piyat hezimetini unutturacak oyun- lar temini için çalışmalarıdır. Bu gün karilerimize — Mısırın en meşhur müdafilerinden ve “Ennadi- yül Ehtlinin oyuncularından “Ras- my” gin resmini takdim ediyoruz. Bu takım hakkındaki diğer malüma- ( ve resimleri peyderpey neşreğece ğiz. $. G G n GA Istanbul sahnesi gençlerden mürekkep bir hey'- et bu nam altında şeçilmiş pi- yes kadraşile yakında temsillere başlayacaktır. Tahrir ve takip için Bir efendi. isteniyor Tercürci halini, adresini mek- tupla Galatada, Bozkürt hanında, Orak adresine yazmaları ZAYİ: Anadolu Ahzr Asker şu- besinden almış olduğum terhis vesi. 319 tevellütlü Halil Oğlu Timur. Dahakı kolay OKTT GÜS <T AU C Birirci sahifeden mabad ) Anadoly — sahili elektrik ve Ankara-İstanbul - telefonundan havagazı — aksiyonları, — Istanbül | evelce yalnız İstanbul tarahı abö- Elektrik şirketi tarafından satın | neleri istifade ediyordu. Bu güne alınmıştır. den itibaren Beyoplu aboneleri Buranın — imtiyazıni — vaktiyle | de istifade edehilecektir. kadıköy teşebbüsatı sinaiye şir- İdaredeki noksanlar keti tarafından —alınmıştı. - Âksi: yonların almması Üzerine - şimdi Ktabul Elekrtik şirketine intikal etmiş oluyor. Halbuki bu İmtiyazın Şehre- maneti tarafından alındığı yazıl- miştir Şehremini - Muhiddin Bey, bu neşriyatın dogrü - olmadığını söylemiştir. MenBERi Bir çetenin tenkiit Jandarma müüfrezeleri Rize-Ot hududunda meşhür şakl koç ve Alman mürehassısların — posut ve telgraf teşkilâtimizi noksan bulmalarını tabit addederim: çün- kü 'biz de bu noksanlığa kanilz. Mütahassıslar raporlarını verdik- ten Şanra yislahata — ve teçkilâtim tevsöne başlanacaktır. otomatik telefonlar İstanbul telefonunun şirket buçuk sene zarfında binbeş yüz aboönesini ve dört sene zarlinde bepsini otomotik hale koyacak- tır. şakınd a bu işe başlanacaktır. rından üçünü sağ de meyyiten istisal Memurlarımızın: mesai — sasl etmege muvaflak olmuşlardır. Ta-| bir tecrdbe olmak üzere — sekiz kibat şıddetle devam etmektedir. Bir çok dehaletler vuku bulmak- tadır. Mütemadiyen çalışan mahal- H zabıta haydutların - faaliyetine mani olmaktadır. — . Matbuat cemiyetinde Matbuat cemiyeti idare hey'e- ti dün toplanarak İkinci reisliğe Âli Naci, muühasipliğe Ali Salp, Idare azalığına Ali Fuat Beyleri Intihap stmiş ve cemiyete ait muhtelif İşleri görüşmüştür. Haa M. jansen geliyor Ankara — plânı — Kabul edilen mimar M. Yansen, bu gönlerde Ankaraya - geleçektir. Plânda ya- pilması Tâzem gelen bazı tadilâr, kendisine yaptırılacak ve Plân arazi üzerine tatbik cdildikten sonra müuhtelif senelere taksim edilecektir. Büyük lilmandan ümit kesildi Trabzon feneri önünde kaya- lığa oturün Büyükliman — vapu- rundan gelen Mmalümata nazaran yapurun — kurtarılabilmesinden ü- mit Kesilmiştir. Alemdardan gelen bir telsizde fırtınadan vapurun yanına yak- laşmak kabil olmadığı bildiril- mektedir. Alemdarm avdeüne dair bir haber yoktur. saate indirilmiştir. Şehirler arasında telefon tesi satı yapılmak için bir ecnebi şir. ketle mukavele yapılmıştır. Tase” tikten sonra şirket derhal tesisatır yapmağa başlıyacak ve en mü- him şebirlerimiz birbirine rapte” dilmiş. olacaktır. Yeni makineter Avrupaya asmarladığınız yonl Bu makineler makineler - geldi . İzmir, İstahbul Ankara ve konya gibi kesif nüfualu şehirlere taksim, edilecektir. ——— .e DAHİLİYE VEKİLİ KARSA VASIL OLDU Kars, 1 ÇA.A.) Dahiliye ve- kili Şükrü Kaya bey, ordu mü- fettişi, İzzettin, — kolordu kü- mandanı Sedat paşalarla birlilke te saat 14 te şehrimize gelmiş- tir. Müsafirlerimiz, müstahkem mevki kumandanı, vilâyet erkâ- İnt ve halk mümessilleri tarafm: $ dan selim nahiyesinde - istikbal $ | edilmişler ve şehrin methalinde ııken mektepler, esnaf cemiyet- ve kesif bir halk tarafını karşılanmışlardır. Vekil Bey. e rıkamıştan gzlıüuı selim — vt benlikaryelerine uğramış ve hal Üreymameedyrisükeş < T aşak ee l aai Şark şimendifer kumpanyası ümhuriyet sadalarile kar” banyo mevsimine münhasır b | SASIN € - Müşarünileyh köy! mak üzre Filoryaya 15 günlük | ge bir müddet tevakkuf edeteh pasolar yapmıştır. Bunlar yüzde |ahali jile hasbehalde bulunmuş- 25 tenzilâtıdır. lardır. İttihadıMili —— Türk sigorta şirketi arik ve hayat üzerine sigorta muamelesiH | icra eyleriz. Sigortaları halk için müsait Ş şeraiti havidir 2 | cezi İdaresi: Galatada Ünyon Hanındadı: Acntesi ubuynmayan şehirlerde acente aranmaktadlır. Telefon : Beyoğlu - 2003 Yazp> Ilarik, hayat, kaza ve otomaobil sigortalarınızı dj S Galatada Ünyon hanında kâin Ünyon sigorta kumpanyasına pyatırınız. | Türkiyede bilafasıla ierayı muamele etmekte olan | | önyon — ,Rumwmım bir kere uğramadan ı.ııi')ıuııqııı İ Telefon; Boyoğlu - 2002 tereyim. — Yatak odasınınm yanında ki iş Ve İhsanla bağ kornşuları ec-| odasına girdiler. Cicili bicili se- mebiler arasında gecen Indııeyı kiz bebek fanilesi, caketi ile on araba ile uğrayarak nasıl öğren | beşten fazla bebek çorabı vardı.| giyi yavaş yavaş anlamağa baş diğini bütün tafsılâtı ile anlattı.| — Hayret bey bir küçük çorabı|layan çapkın kız hissetmişti. Hayret hey âacı acı gülerek: — İhsan iyi çocuktur. Dal- gınlıkla, yahut bir sinir buhra- mr ile şakasını fena bir tarzda yapmış. Onu affetmeli ve bu bahsi kapamalı. — Kapayalım ama sonra tek rar açalım. — Kah'kah kah kah! — Ne gülüyorsun pamuğum. Anlatamadık miı? Her şeyim ciddi oldu, — Fakat böyle yine ufak te- fek aksak târafların kalmı — Tabil. Henüz staj devre- sindeyim. Diploma aldığımı id- dia etmiyorum ki, — © halde diploma aldiktan sonra bunu konuşuruz. — Benim de ıoytedığını baş- ka bir şey değildi ki. Gel sanâ fanile çorap makinelerimi gö aldı, baktı, baktı ve içini çekti. —Ne oldun pamuğum? — Sen de bu kadar mini mini, çoraplar giymiştin: — Fakat annem giydirme- mişti. Hayret bey duymamazlıktan, gelerek, bir caekt aldı: — Sen de böyle caketlerin i- çinde cırpınmıştın. — Fakat babamın kucağında, gi İkisi de pencereden denize baktılar. Çapkın kız gözlerini yumdu, Hayret bey gözlerini Bi ct Hayret bey çapkın kızı sevi-| yordu. Hayret bey çapkın kızı takip ediyordu. Hayret bey çapkım kız ağlıyordu. kamı zayi eyledim. Yenisini çıkara- cağımdan cakisinin hükmü yoktur. için Hayret bey esrarengiz kalbi-| yapacakmı? nin bütün hamlelerine mukave| — Hayret bey de onunla be! met etmesini biliyordu. — ber aw:ı bei 5 mektup Hıyreı yin sevgisini, sev- AA M Köy çocuğu, a j Bende yalan yok. Dos do Tusunu söyleyiveririm. İşte bö le: Bu ilk mektubu sana y Çapkın kız Hayret beye bak- il nkçıbüdmnnlml—nn go—dıbışhdmv:yım nülleri hatırlardı. Ve ortasında|sekiz on bulundhğu gönüllerin çarpıntı- |ilk kâğıdı elime aldım, larını dinlerken Hayret beyin| — Senin o: sesini işidiyor gibi olurdu. — Eğer önce sen y Baba dostü ve aşık... yazarım. Elli iki sene ve yirmi iki se-| — Diyen tatlı gururunla, b e nç, tatlı - gürürüm N'hıyetsiz emniyetlerin mef| varki 'd'"d' SUKDAŞA ÇELDERĞİ humuş.. n Hayret bey ve çapkm kız, . | düşündüm ki nihayet bir do Çapkın kız. olmasaydı, - bu|'9a yazıyorum. “;'"" burtl mevzular şayanı dikkat mevzu- alldjk;nh:othan g bi lar olabilirdi. Fakat ortada çap| yadin hatırlatılmasından b kın ' kız olduktan sonra bunlar| PiT sey değildir. Ne vadetmiştin bana? ikinci ve hatta üçüncü plana gel ; a dyodlardı Hemşireni göndermi; u ydin. L Mabadi var ) — Ö Çapkın kızın kalbinde merha metle muhabbet mücadele ha- lünde idi. " Çapkın kız acaba bu deliliği