Yatlliyet ASRIN UMDESİ “MİLLİYET,TİR 29 MART 1929 BUGÜNKÜ HAVA '. Dün en fazla hararet 5 , en az 4 dereceydi. Bukün havanın ekseri- yetle açık ve az bulutludur. —7'-*’&.:_&11', çıkmaya teşebbüs ettim az kalsın yerimden - oluyordum, akşamları tramvay biraz geç gelse uzun uzadı istintak edi- lirdim, buna datahammül ettim. Bir iki ay sonra her akşam eve geldikçe üstüm başımı koklamağa ve bunun delâletile benim nereye giltiğimi anla- mağa ça!ısıyordu, hatta bir gün iştim, üstüme WHaftanın yazısı Evlerden irak !! -- Bu hafta adliyede bir ah- babı ziyarete gitmiştim . Avit- katlık eitiğim zeman koridor- farı,merdivenleri ve duvarları K îmsd bıraktisam gine öyle bul- dum. Adliye sarayına ne bir basamak ilâve edilmiş ne bir — basamak eksiitilmişti. Basamak- far, hep aynı gicirtiyi çıkarıyor, — koridorlarda hep ayni aksler — işidiliyordu, mahkemelerin ve tarafeynin yeri değişmemiş ve i Râlâ birbirlerile uğraş- ?nakhm bıkmamıştı, avukatlar '*!gıe -benim zemanımda olduğu — gibi - hakki, kendi müvekkil- E îedndeı başkasına seza gör- memekte ; yine on kelimede vâylaıe;ek bir şeyi ucu bucağı — ulmuiyan bir könferansa tahvil eltmekte ve hakimler de yine eskisi -gibi buna tahammül — eylemekte idiler. Ziyaretine git- — tiğim arkadaşım, ben girerken | cdasından çıkıyordu, beni - gördü ve: — — Safa geldin ! Otur! ben , şimdi geliyorum! Dedi ve çıktı, — ben de onun masasının yanın- daki sandalyaya iliştim. Otur- Oduk, oturduk bizim arkadaş / gecikti; ben de sıkılmaya baş- ladım. Böyle zemanlarda insan en mamasız şeylerle kendini — avutur, Tast gele her şeyi okur, ben de ayni hisle arkadaşımın yazıfını'ıesınm üstündeki evraka göz gezdirirken birinde şu satırı okudum. — * Müddet iftirak sebebini ber- vechizir izah etmişti , Ben bu satırı okuyunca alt /Jdarafıni öğrenmek istedim ve şöyle hafifçe önüme | çekererek okumağa başladım, saklımda kaldığı kadar size naklediyorum: Müddeinin ifa- desi: | Reis beyfendi! Ben- denizin talâk talebimin sebebi, haremimin beni çok sevmesidir, /— müsadenizle izah edeyim: Bun- dan on üç ay evel haremimle izdivaç etmeden beni tanıyan- “dar şimdi gördükleri zeman şaşı- /— rıyorlar. Bu bir senelik evlilik beni değişik etti. İzdivacımızın ilk günlerinde biraz rahat etmiştim, arkadaşlarımla bu- Şuyor, gülüyor, eyleniyordum, aradan bir ay geçince haremim, akşamları biraz daha erken gelmemi istedi, halbuki yazı- eden çıkar çıkmaz doğru dosyay tefrikası 14 serptikleri gâlsuyunun kokusu 0 zeman aramızda bir felâket vukuuna sebep olacaktı, yazı- hanedeki dosyaya konacak kâ- atları delmeye mahsus maki- neden üstüme dökülen yuvarlak kâat parçalarını, konfeti zan- nederek üç gün üç gece ağ- ladı, bir gün üstümde - kim bilir. nereden gelmiş bir saç teli bulunduğu için tentürdiyot içti, tedavisi için bir sürü masraf ettim. Bir müddet sonra, çok şişmanladığımı bahane ederek tramvaya binmememi istedi, asıl sebebi tramvayda kadınlar vardı, onları görmemek için beni yayan yürütüyordu. Ne çare efen- dim! Geçinmek için buna da razı oldum, Sakallıları pek sevdiğimi iddia ederek iste milşahede buyur- duğunuz veçhile bilâ ltizum bana sakal bıraktırdı, yirmi dokuz ya- şımda aleme gülünç oldum. Derken kılığıma merak sarmağa başla- di ve evvelâ kıravatlarımı - tahrip etti. On, on beş kıravatın en renkli ve güzellerini ütülerken güya ka- zaen yaktı, kimine yemekte benim ağ ıma yemek verirken yağ damla- tarak leke etti, kimisini küçük kedi yavrusuna vererek didik didik et- tirdi ve yenisini alırken mutlaka düz siyah ve ya nefiden başka renk aldırmadı, gömlekleri yıkatır- ken harap etti, elbiselerimin biçi- mine ve kumaşın rengine itiraz etti, nihayet efendim şu gördüğü- nüz kılığa girdim, şimdi haki ve ya düz krem gömlek, siyah ve basit bir kravat üç düğmeli düz kürşuni kostum ve külahlı — bir kamseleden başka şey giyemem. MYLLIYET ASKERİ BAHİSLER Harpte geri hizmetleri Cehede ordu savaşırken onun lâzımdır, Gerisi beslenmeyen bir ordu muharebeyi uzun müddet devam ettiremez ve çabuk mağlup olur , Onunçün geri hizmetlerinin gayet muntazam ve mükemmel — olması şarttır. Geride köylerde ahali nasıl olsa yiyeceğini — tedarik edebilir, fakat cephede , düşmanı elinde tüfeğile bekleyen asker bakılmasını ister ve hakkıdır. Ordunun başlıca ihtiyaçları top ve mühi Fakat yalnız toplar bir iş görmez, onları işletecek — insanlardır , ohalde onların dalmi surette muntazaman işleyebilmeleri için gıdalarını temin şarttır, bununla beraber melbusat da lâzımdır. Karlı dağlarda düşman karşısında nöbet bekleyen ve orada yalnız vatanının istikbali ve kurtarıl- ması için çalışan askerin hakkile ihtiyaçlarını düşünmemek — vatani borçları ifa etmemek demektir. Neferin harbedebilmesi için de silâhi mükemmel cephanesi bombası çok olmalı, ve düşman üzerine çelik yağmuru yapabilmek için de bol topçu mermisi mevcut olmalıdır. Ke- za düşmanın atacağı — mermilerle top parçalarından daha doğrusu ölüm- den kurtararak zayiatı azaltırfak 1çin çelik bağlıklar, kalkanlar, kazma kü- rek, beton siperler, toprak altı mal- zemesi, direk kalas ve saire lJâzım- dır. Yaralananları , tedavi için bol malzemei sıhhiye, ve baytariye ile insan hayvan hastaneleri, sari hasta- liklara karşı tedabir veiyi su temini. Kış için teshin tedabiri, tenvirat ve saire.. Bundan 1mada askerleri ma- nen de beskmek lâzımdır. bunünçin leri eğlendirecek me- kıleler. tiyatro, sinema, Oyunlar, ve VA: TU OJMARTESİ 30 MART Şekip Cafer bey, apartımanını çok sever, oturduğu yere adeta aşıktır. Bereket versin, Şekibin ev sahibi gazete okumaz, yoksa apartımana aşık olan var, deyip, kirayı arttırırdı. Ama hu yazdık- larımı okursa bile hiç zahmet etmesin, zam sevdasına beyhüde kapılmasın, Şekip Cafer apartı- b 'Xısan 1929 günü hiç unuumı)acağımz bir tarihtir. 7ıı:ı muhterem A ehaliye datma büyük ve muntahap eserlerin takdimini şiar edinmiş olanii MAJİK SİNEMASI td KONRAT VAYT ve MARİ FİLBENin GÜLEN ADAM ve mük A RA filminin iraesine başlay Filim daresindi buyükblı' İnsanların mkıp ettikleri ihtiras ve husumet yollarında KONFETİLER Hayatın döktürdüğü göz yaşları gibidir pıcının odasına indi. Sekiz bu- çukta Sabire hanımın kocası indi ve seslendi : — AllasmarladIk, ben üç dört gün yokum.. Bir saat sonra, kapı tekrar çalındı, Şekip ipi çekti, içeriye genç bir bey çirdi, Sabire hanı- ma çıktı. Şekip içinden: Boşuna manını sever, apart aşık- tır, çünkü apartımanda — oturan iki kadına aşıktır. Şekip Cafer, geçen kış Sabire hanıma apartımanda aşık oldu, Seyhan hanımla evlenmeğe, bu yaz, gene Aapartımanda karar verdi. Sabire hanım macerası merdi- Jerde başladı, ve gene mer- hastalar için eğlenceler ve nekah: baneler için ğgazino dans, bilhassa musiki temini lâzımdır... Bir milyonluk ordunun en ufak teferrmatına kadar bu — süretle azim ihtiy temini ve mütemadiy geriden beslenmesi için geride ve memleket dahilinde bütün fabrika ve geceli gündüzlü Artık her gün bütün ne suretle istimal ettiğimi anlatmak- tan bıktım. Sinemaya mutlaka en son akşam kimse yok iken gider, en ön sıraya otururuz, Kadın sesli plak yasak. Kadın budu, kadın göbeği gibi yemeklerin ismini ağ- zıma aldırmaz oldu. Yolda bera- ber giderken nereye baktığımı köntrol edeyim derken kaç kişile çarpışarak başımı belâya soku- yordu. Şu son günlerde kadın re- simleri bastyor diye “Cümhuriyet,, çalışması ve işlemesi içap eder. Yövmiye tonlarca ekmek. yiyecek arpa samam ve cephanenin İstenilen mahalle sevki içinde trenler araba mekkâri kolları ve deve katarları Tâzımdır Bu işler hep vaktı hazarda hazır- lanır. Hangi fırkanım seferde ne iş yapacağı, şimdiden düşünülür. Değir- menler tespit edilir hangi cepheye kaç bin asker ve kaç bin hayvan onun gerisinde bir men- N kı gazetesi de okutmaz oldu. Fakat bütün — bunları yaparken başka sebepler bulmuş ve bendenizin safdilliğimden istifade eylemişti. Halbuki bütün bu hareketlerinin maksadını elime geçirdiğim bir hatıra defterinden anladım, artık şüphem kalmadı. Bu zihniyet bakt kaldıkça bu kadınla teşriki *hayat edemiyeceğim. Buna mukabil müdde& aleyha verdiği cevapta...J Tam bu esnada arkadaşım içeri girdi, tabit ben de dosyayı bırak- uğun için kadının cevabını oku- yamadım, merakımdan çatliyaca- gim, acaba ne demiştir? dersiniz: Şunu bana yaza bilirmisiniz ?, FELEK — Köy hekimi bu renkli, etli ve İştihalı vü- | cuda atıldı. Yeni yanan lâm- banın gaz kokusuyle (Mah- muüre) nin , bolbol sürdüğü bır tefarik kokusunun birbi- rine karıştığı bir ande bu İki haşin ve yağız vücut ta birbirine karıştı. - (Kadir zade) (Mahmure)nin evinden çıktığı zaman gün Gdoğmasına pek az kalmıştı. aktan, yakırdan horozlar ötüyor, —eşekler — anırıyor, İnekler böğüriyordu. Deli- kanlı sabah namazına gi- Jecek ihtiyartlara tesadüf tmeden cve — girebilmek yorzun bacaklarını zor- dadı. Akşamdan — odasının nceresini açık bırakmıcıı 'Pen-: Bürhan Cahit cereye tırmandı ve derhal soyunup yattı. Bu ilk gece âleminden sonra |Kadir zade) artık her şeyi unutmuştu.. Gün- düzleri geç yakta kadar uyuyor, akşam yemektea sonra kayboluyordu. Arkadaşları bir hafta için- de ondaki bu değişikliğin sebebini buldular, Fakat on- 'lara yardım eden yine (Mah- mure) oldu... Yosma kız ka- saba gençlerini birer birer elde etmek için evvelâ ana- lığı vasıtasıyle tahkikat yap- tırıyor; hangisinin daha zen- gin, bu hayata daha elveriş- H olduğunu öğresiyor. Sotnra bir punduna getirip onun yclunn çıkıyord ıil teşkilatı yapılır. Erkânı harbiye ve erkânı harp zabitleri bu pilânları ihzar ederler ve gizli tutulur. Seferde hangi aske- rir nereye gideceği tespit edilir, memlekette mevcut canlı ve cansız vesaiti nakliye inceden inceye hesap edilerek hu arabanın, her otomobilin her nereye — gönderil divenlerde bitti. Şekip hanım efendiye merdivenlerde - rasgelir, içini çeker, sonra yürüyüp gider- di. Bir gece hanım efendi, ken- disini davet edince, seyincinden deli oldu. Fekat ümidi boşd çıku; hanım efendi — kendisini) - sırf komşu diye davet etmişti. Sabire hanımdan ümidi kesınce, Seyhana gönül verdi. Seyhan, kendi halinde saf, çekingen bir kızdı. Namuslu olduğu her,halin- den belliydi. Bir gün Şekip kızın kapısımı çaldı, ve kıza izdivaç teklif etti. Nişanlandılar. Şimdi artık haftada iki gün buluşuyorlar, iki saat istikballerine dayir konuşuyorlar ... Şekip Cafer apartımanını nasıl sevmez.. Bütün kış güzel bir metresim olacak diye ümitlendi, ve güzel, namuslu bir kızla evle- neceğim diye seviniyor. Bir gün,apartımanın kapıcıları, karı Koca, Şekipten ricaya geldiler. — Bir. hastamız var Şekip bey, biz karı koca gitmek mec- yazılır, Sefer ilâniyla beraber mem- leketteki bütün vesait asker eline terlim edilir. Yukarıda azemetini saydığım şey- lerin hüsnü ceryanı ve bu mu- azzam orduların beslenmesi için her fert elindeki vesaiti seve seve h(ikn- met emrine terkeder. MİLLETİN UMDESİ ZAFERI İSTİHSALDIR. DOĞAN YILDIZ müre) nin tuzağına ikinci olarak düşen (Sofu zade Rı- za) oldu. Bunu (Şahin zade Kadri) takip etti. Kasaba gençleri böyle birbirlerinden habersiz vüs- let şarabımı aynı menbadan içip dururlarken bir gece Civar — çifliklerden — birinin ağası olan (Kantar oğlu Süleyman)ın — (Mahmure) yi kaldırıp bağına götürdüğü haber alındı. Bu havadis yayıldığı ak- şam ne zamandanberi ber- ber (Osman)ın kahvehane- sinde birbirlerini göremiyen, ,yalnız arasıra (Mahmure)nin semtinde gölgelerini görüp dişlerini gıcırdatan kafadar- lar bir araya geldiler, Artık işin 'gizli kapaklı tarafı kal- mamıştı... — (Mahmure) nin akıbeti rakipleri tabli bir sürüklenişle kafakafaya ver- diler. Yavaş yavaş birbirleri- / buriyetindeyiz, siz kapıcı Odasın- da oturur musunuz. İş falan yok, yalnız kapı çalındığı zaman ipi çekiverirsiniz. Ne olur Şekip bey bir gecelik bir zahmet... Bü zahmet pek kolay bir şey değildir. Fakat çaresiz kabul etti. Apartımanlarda kapıcıların süzü- nü kırmak iyi değildir. nazaran (Kantar oğlu) üç atlı ile kasaba kenarına gelmiş, sıra söğütlerde ras- geldiği (Mahmure)yi zorla terekesine alıp çifliğine gö- türmüştü. (Şahin zade Kadri) damarlı, asabi bir gençti. Kasabadan velevki bir yos- manın kaçırılışını gururuna yediremiyordu. — Ne durüyoruz biz, di- yordu. Çifliğe gider, kızı alırız. Çifliğe gitmek, kolay bir şey değildi. (Kantar oğ- lu)nun en aşağı yirmi, yir- mi beş adamı vardı. Sonra kendisi gözü pek, vuküatlı, tehlikeli bir adamdı. Böyle civar kasabâlarda bir yosmta düştüğünü haber alınca bir biçimine getirir, yolunu bek- ler, yahut evini basar, çif- Hğe aşırırdı. Mamafi İnsaflı adamdı... Bu kızlarda kasaba gençlerinin de haktkı oldu- Akşam saat sekizde Şekip ka- | edilir. Ne yapacaklardı. Rivayete| h ettin, dedi, bey efendi yok, geri döneceksin. Genç bey geri dönmedi, yukarda — kaldı. Şekip: Adam sende dedi, ben nışanlıma bakayım, Sabire hanım- dan bana ne.,.. Fakat düşünce- sinde samimi değildi. O gencin yerinde olmak istiyordu ... Bir saat sonra üçüncü kâtm hizmetcisiyle ikinci katın ahçısı arasında sohpet başladı. Efendile- rini ele aldılar, çekiştirip durdular. Saat on. Şekip merdivenlerin elektriklerini söndürdü, kanapeye uzandı. Fakat uyumasına imkân yoktu.. saat bir buçuk oldu, ka- pıcılar halâ gelmemişlerdi. İkiye on kala kapı çalındi., Bu saatta gelen kim olabilirdi... Şekip ipi çekiverdi.. sesler du- yuldu, kaba kaba süzlerle bir kadınla bir erkek şakalaşıyorlardı. Her halde - birinin hizmetçisi olacaktı bu kadın... — Yarın gece on buçukta buluşacağız değil mi, —— Evet. —Gel bir yanak daha ver. A Kapı kapandı. İki ökçenin sesi, taşlarda ukırdadı, Şekip uzanarak baktı.. Hay bakmaz olaydı.., Nişanlısı bu gelen... Ev sahibi bey, bundan sonra zannederim ki, Şekip — Cafer apartımanı attık sevmeyecek.. Ama size vız gelir * çil mi. Nakleden Selami İzzet Şişlide Osman beyde Ahmet bey sokağında 84 numarada kâin HİMAYEİ HAYVANAT CEMİYETİ ç Hastahanelerinde fukara havyanları her gün sababları meccanen tedavi Kudretli artist MAHKÜMLAR GEMİSİ Dilber sinema yıldızı John Barimor ile Dolcres Kostello nun muazzam ve muhteşem temsilleri Gelecek Çarşambadan itibaren OPERA DA göKU uıt—ııou — İttihadıMillt <—zz Türk sigorta şirketi arik ve hayat üzerine sigorta muamelesiHl î icra eyleriz. Sigortaları halk için muşaıt şeraiti havidir Merkezi İdaresi: Galatada Ünyon Hamnd'ıdır—ç Aentesi ubuyjynmayan şehirlerde acente aranmaktır B> Telefon : Beyoğlu - 2003 GERaaa $ ihdas edilmiş ve | Devlet demir yolları ve limanları umumi idaresinden: Muntazamatı devam mecburiyeti olan mekteplere devam eden talebeye mühsus olmak ve halen tatbik edilmekte olan 2 n ma yerine kaim olmak üzre 10 numaralı muvakkat fevkatade bir yolcu tarifesi Mayıs 929 tarihinden itibaren tatbik edilmesi takarrur etmiştir. Fazla malütmat almak ve mezkür tarifeden tedarik etmek isteyenler İstasyon ve ya anbarlar müdürlüklerine müracaat etmelidirler. a yolcu tarifesinin Filim ticarethanelerile nazarı dikkatine Memleketimizde birinci bir teşebbüs olmak üzere — geçen sene bir filim silsilesi müsa- bakası — terip — etmiş * olan MAJİK * SİNEMASI 2 - Mayısta başlamak Üüzere bu sene için tertip ettiği ikinci filim musa- bakasına filim vermek Suretile iştirake bilamum — sinema filimi mucirlerini davet etmekle be- raber kendilerine kazanacak filimler için kıymettar mükâ fatlar — verileceğini ve bu mu- sabakaya iştirak suretile intihap haklarını istimal buyuracak muhterem — müşterilerine de hediyeler takdim edeceğini arzeyler. Bu — kabil yeniliklerin fevkalâde mürevvici olan Majik sineması — müdüriyeü — emsalini teksir. etmeği — düşündüğü bu sinema — tarnuvasının * tertibin- den Bdölayı mühterem — müşte- tilerinin — memmuniyetlerini — cel- be müvaflak — olacağım — ve geçen sene — olduğu gibi bu musabakaya da iştirak — suretile taltif huyıımcakla- kospt — seref veyler mücsseset yi TI ümidîh bir iki bafta çiflikte alıkoyup eğlendikten, — oynattıktan sonra harçlıklarını — verip geri yollardı. Bunu bilen (Sofu zade Riza) omuzlarım kaldırdı: —Adarmtı sende, dedi, (Kan- tar oğlu) Kızı nikâhlayacak değil ya, üç gün sonra koöyu- verir. Ve bunu sıkıntılı, korkülü bir süküt taktp etti. Aşıklar kafllesinin epi ka- labalık olmasına rağmen (Mahmure) yi (Kantar oğlu)- ndan almak için biileşeme- diler. Günler geçti. Bazıları yene eski tavla ve altmışal- tt eğlencelerine başlamıslar- di. Yalnız (Şahin zade Kad- ri) ile (Kadir zade Ahimet) bu vakayı bir türlü erkeklik- lerne yediremiyor, bir kena- ra çekilip acıacı dertleşiyor- lardı. !kl genç btrh!r'nden cüret umü tastik eder gibi onları |- lşlere hazırlamıyorlardı. ki (Kantar oğlu) (Mahmure) yi srebest bıraktı. (Kantar oğlu) tam onbir gün onu çiflikte alıkoymuş, tadıyle tuzüyle, sazıyle, süziyle mükemmel eğlenmişti. Çifllik ağası be -âlemler!i yaparken kasaba gençleri de (Mahmure) nin hasretiyle yanznık bir türkü çıkarmış- lardı. Söğüt )altındu beyaz yeldirme, Sen misin sen mi aman (Mahmure) Ağyar elini sakın değdirme İnce beline sakiın (Mahmüre) , Kasabanın yedi'aşık gern- ci bunu içlerinden n'ı.len ya- nık bir müsiki He bestele- mişlerdi. ıma'—mure) nin Aavdetini ilk haber alan (Kadir zade Ahmet) olmuştu. On bir gün ve gece kübuslar, heyecan- lar, kararsızlıklar Içinde ya- şayan (Akmet) en nihayet şuna karar vermişti. (Mah- mure) serbest kaliır kalımaz muhterem halkımızın - GT BÖ D Ecnebi memleketlere giden tüccar ve seyyahlara Banka Kommerçiyala İtalyana Sı,rmayes'ı 700,000,000 (İhtiyat akçesi: 540,000,000 Liret) Travellers (Ssyyahuı çekleri) satar Lirt, frank, İngiliz İirası veya doları frank - olarak satılan bu çekler sayesind ğ nereye gitseniz paramızı ke- £ mali ernniyetle taşır ve her ezaman isterseniz dünyanın her tarafında, şehirde, oötell- erde, vapurlarda, trenlerde bu çekleri en küçük tediyat için nakit makamında kola- ylıkla istimal edebilirsiniz. Travellers çekleri — hakiki sahbinden başka kimsenin kulllaanmayacağı bir şekilde terlip ve ihtas edilmiştir. - 7 _Zmâ Çocuk haftası 23 Nisanda başlar bağdukl köşke götürüp ka- pâtacaktı. Babasının bu işe ne diya - ceğini, kasabada neler söy-- leneceğini, — arkadaşlarının - bu harekete nasıl mukabele edeceklerini düşünemiyordu - Ve hatta en aziz arkadaşı - (Kadri)ye bile bu pilânını - açmak istemedi. Fakat bu- kadar . patırtılı. iİşİ yalnız ? başıma yapmaktan da Korktr (Kantar zade) gibi emrinde yirmi, yirmi beş” kişi olsa kimseyi diniemiyecekti. (Kadri) ondan daka gözü pek bir gençti. İki arkadaş derbal tertibat aldılar. (Matt mure) dahâa kasabaya gel- diği gece yine kaçırıldı. Köşkte rakı, yemck, her şey bazırlamışlardı. Kasabatill: bir saat arkasındaki bağlar atasında — (Kadir - zade)ni köşkü- üç odalı, taştan b kal'a gibiydi. Kapattılar.