7 Mart 1929 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

7 Mart 1929 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

gnbıinıyet BUĞGÜNKÜ HAVA Dün en fazla hazaret — sıfır, en az Önakık | bir dereceydi. “Bugün havanın — poyraz,; arasını — bafil yağmar ve kar simasi üruhtemeldir. FIKRA BİR TABLO Türk Tayyare Cemliyeti- nin başarılmış büyük ' eser- lerinden birini daha gördüm, 0 llli bir ihtiyacın kudretli heyecanından doğan Cemi- *yet bu son eserile de bize — derin bir gönül duygusu vermiştir. Bununla ilk deta resim denilen derin güzelli- — &l görüyoruz, tatıyoruz, içi- — mize sindiriyoruz. Bu, devrl- — mizin duyan, gören ve tespit eden hakiki san'atkârların- o dan biri olan ressam Hir. — Kamptf'ın halk ettiği (Enbi — yüğümüz) ün birkaç yağlı- C voya portresidir. Rengin nasıl canlandığını görmek, bir fırçanın gergin sinirlerden geçerek temiz duygulara — verdiği -sağlam omanayı — bilmek istiyenler bunlara baksınlar. San'atkârın bu his ve renk dahiliğine imanla Iman et- mek için küçük bir serisine bakmak kâlidir. Bu seri umu- — mi birkaç çehre ve manza- ralarını renklendirmiştir. On- ları ebediyete ermağan eden ressamın, onlardan büyük ve harikalı işler yaratan (En büyüğümüz) ü elbette ve el- bette böyle resmedecektir. Cemiyeti ve sanatkârı teb- rik, tebcil ederim. Fakaaatt... Fakat, bire topal deve süva- — risl İsrafil! neredesin? Haydi — gel, pamuk ipliğinden sinir- lerimin içinde Surunu şöyle öttür: -- Ne olurdu Pr. Mr. kam- pi' n adı her hangi bir Ah- met, Mehmet olsaydı. FELEK Uzaktan gelen sesi Dün matbaada - biraz yük- — sekçe sesle görüşen bir muhar- — Fire, aşağıdan şelen arkadaşı dedi ı — Nedir 6? Gine kötü kötü — sesin geliyor ? Ve şir cevabi aldı: —Ben davul değilim kit. e >Ngzkkleri, 36 gündür. bir türlü düzel- — miyen Havaları gören birisi bir — kumaşçı dükkünina girer ve: —Bana yazlık “Bir kostüm- Jükçıkarır misınız? Der, Milliyetin tefrikası 2€ tefrikası 26 sanâ boyatdcak Tükarpin verece Dedim, ve Hemen” yukari fak elim eski, yeni ne Kavlartuyakkabi ipegiiye a pgetti rdim. Kuüçük Hasan hahçeye' girmiş — bemen — orarya - kapımin —dihine Sini mini - alçak - İskemlesine oturmüş önünde DOYA - kutlsu, “elinde fırçalar, — beni bekliyordu. “ Misciğim bu boya kutusunu gör. seydil Hasan onu; renkli oymalı kağıt- tarafına larla: süsleyüş, hatta yar S bir.de mavi boncuk asmış.. Saç- bile meğe — İözum | karını gü Ögörmiyeh bur seyimli fakir çocuğu, butüh Teygialik e Sti nt fik kutosuna has- arzul muhakkak gülerdin. Zavallı Kıımaşrı ince ve hafif ;r)lsr gösterirken, beriki hiddetle : -Vazlık kumaş isliyorum ! Der, satıcı : Paşam bunlar yazlıktır, ince kumaşlar! Cevabımı verir, müşteri de: Delimisin sen be adam? Yazlık dedikse tül gibi kumaş istemedik ya!. - Şöyle katınca, sıcak tutacak bir şey istiyor- dum! Sen bu sene yazın hava- Tarin ısınacağını mı, zannediyor- sun? Diyerek çıkmış gilmişrir. İskele maddesi! Olağan şeydir ! Meşhur Kı- naltada iskelesi tesiratı havaiye | ile yıkılmış, yerine getirdikleri “Nev'eser, vapuru da palamar- ları kıraraâk tagayyüp eylemiş, şimdi Kınalı halkı müşkülüt içinde imişler. Seyrisefain ma- hafilinden öğrendik. ki - eğer havalar sebebile iskelenin inşası teehhur ederse Kınalıyı civar iskelelerden birine ıapmlcrrk- lerdir. vınlıo bir Fikrimizi- sadece - şahsi - bir kanaat olarak yazacağız : Bir kaç zamandır, sabah refikleri- imizden birisi geçenlerde Avrti- pada yapılıp biten bir müsa- bakadan - ilham alarak bizde en güzel Türk * kadını - kim | olduğu anlaşılsın diye bir mü- | sabaka tertip etti. Evvelâ Ay- | rüpada bi müsabaka bitti ve [ biz geç kaldık. Saniyen: Avru- | pada bile yüz binlerce güzel kadın kendini teşhir etmekten çekinerek - bu müsabakaya gir- memiş iken bizde hakiki Türk güzelliğini arzedebilecek — aile kızlarının bu müsabakaya işti- ı raki ve kendini teşhire razı olması pek az — muhtemeldir. Korkarız ki bu müsabaka ne- ticesinde seçilecek kadın bizim güzelliğimizi hakkile - takdim etmekten uzak olmasın. FELEK “Askeri bahisler Almanların mağlubi- yeti sebepleri Büyük harpteo evel Alman- lar yalrız kendilaskeri kuvvet- lerine İstinat ediyorlardı. Hakı- katen o zeman Alman ordusu gerek talimi terbiye ve gerekse teçhizat noktal mazarından di- ger ordulara falk Idi , ve bu faikiyet muharebenin başlangı- cında gendini gösterdi. Belçikayı istila ederken Liyej, Namor gibi mütlhiş kaleleri hallaç pamuğu gibi atarak — sur'atle Marne . doöğru İlerlediler . Müteakiben şarkta ruslara karşı yüzbimlerce esir elde ettiler , ve Lebistamı Işkal ettiler, bu hareket Alman ordusunun satvetini gösteriyordu. Bilâhara Almanlar taralın- dan Romanya, Sırbistar İşgali, Avrupayı adeta korkut- müş idi. Böyle muaazzam bir ordunun. masıl olupta mağlup edildiğine herkes hâlâ hayret eder. Almanlar ordı nn tekem sbNEN ISIK Yanıı —MEBRURE HURŞİT — Peki Hasah; kapıya zel de | görünce gözleri sevinçle parladı, hemen, koştu, önları elimden aldı, mtanının kallarını bir. büyük adam yakariyle sıvadı, küçük iskemlesine yerleşti. Misciğim, ne kadar tarif etsem boş! Bunu görmek lüzım. Hasan öyle güzel, öyle “nur,, gibi bir şey ki insan ona ba kdeli işi gördürmeğe nasıl kıyar, bilmem! Küçük aciyı uzaktan olsun babamua göstermek için Kametl- yeye giderken “ara” sıra dönüp Onar bakiyördüm. * İnce” kolları büyükhir şevk ve menmuniyetle işliyor, mini mini avucuna hiç te yal yan — kocaman İirça - seri hareketlerle kalkıp İniyordu.. Bir Müüdet sonta,; l»ı.n ile konuşurken kamçri nındatı şesi: gel Ürü sösyalistler barbi ne İçin mülü için vıım hazerde en * ufak teferrüatı bile düşünmüşler. ikmal etmislerdi. Bol cep- hane ve bol malzeme ile harbe girdiler, ve Fransızları Paris önlerine kadar sürdüler. Almanların mağlubiyeti se- bepleri tetkik edilirse pek çok Amiller bulunur. Bunlardan birincisi her hu- susta yüksek yetiştirilen —bu ordu vatanperverlikte Framsız- lara nispetle geriydiler, Alman kumandanlarında vatan — aşkı kati derecede idi: Fakat bu aşkı efrada temamile telkin ederek ikmal etmemiştir. Yalsız | malzemelei güveniyorlardı , bundan Almanların kendi va- tanlarını / sevmediklerini iddin etmiyorum , Fransızlara nispetle az yetiştirmişlerdi. Fransızlar — memleketlerini çiğmetmemek için kanlarını seve seve dökmeği biliyorlar ve Pa- risin önünde Almanlarla ndeta gırtlaklasıyorlardı. Bugün bir Framsız neferi her şeyden evel vatanperverdir. Memleketini çok sever, köy- lerinin zaptolunduğundan katiyen keder getirmeyip, bilâkis Al- manzlara karşı daha ziyade ve büyük İatikam histerile harp ediyorlardı. Bir Fransız. neterine - harbi ne için yapıyorşunuz denirse hepsi bir ağızdan — vatan için derler. Büyük harbın sonlarına doğ- yapıyorsunuz? vaz geçiniz diye efrada gizli gizli telkinatia bu- Tunuyorlardı, bu husus bir müd. del sonra tesirini gösterdi ve Yik defu Alman balriyesi harbi İstemeyiz — sedasını — çıkardı, bu gsesler bir milddet sonra şiddet kespetti ve önüne geçl- lemez bir hale geldi, (1918) de Fransız - topraklarıı koşmak halini aldı, bu esnada © muazzam kara ordusu da harbi | İstemeyiz sedasını yükseltti. | Harbi Istemeyenler Versay mi ahedesitin ağır maddeleri kar- şısında rerikleri sarardı. Cebheyi yanlış düşüncelerle terkedenler Sulh masasında merhamet di denmeğe — başladılar . Düşmün daşmana — mevlut — okumazdı , | Eransızlar (1870-1871) harbindet kalplerinde kalanacıları çıkarı- yorlar ve muazzam Almanı li letiyorlardı. Harpte toplar, kalalar birr cismi camittir , onları işleten İnsanlardır , yalnız azımi sağ- lam korkmaz olmalıdır. Onun bunun ifadesile vazifesini terk- edenler bilahara daha acı ne- dameilere maruz kalırlar. Tasanların göğüsleri her za- man toptan, tüfekten sağlamdır. Bunun en parlak misali | Çu- anak kale | dir. Orarada Türk göğslüle düşmanların mllyonlar- €a merimikine karşı dürmüş ve en nehayet mağlup düşman donanması çekllip gitmiş ve Türkün. muhterem — şehitlerile ördüğü kale üzerine o şehitlerin kanlle boyanan bayrak yük- selmişti. uıııııw İstiklâl harbinde Türklerin yatanperverliği bütün dünyaca tasdik edilmiştir. Harpte her Türk vatanımın tehlikede olduğu- nu anladı, küçüğünden büyü- güne kadar herkes cepheye . koştu , hentiz büyük harpten çıkan vatamperyer Türk evlâdı burada da kendini — gösterdi , başta (Ulu Gazlleri| olduğu halde hiç Azmini kırmayarak nihayete kadar azminde devam etti , ve beklediği parlak zafer güneşinin doğumuna kavuştu. Bugünkü Türk genci İstikbale kemali emniyetle bakar , çünkü yaptığı fedakârlığın mükâfatını görmüştür. Azimkâr Türk © lâdı her zaman için daha par- lak zaferler yaratmağa hazır- dir, çünkü ©o fedakâr, ve vatanperverdir. g Doğan Yıldız a Veşhur -— KONTİNETAL azı Makinesi Beçnelmilet rakkamlarını havi olup Türk ve Lârin kurufatları yazı makinelerinin —en — mükem imelidir. Nuva Bronsoviga Beynelmilel rakkamlı cn hisep makinesi ulup —müteadir bankalar ve imali mücisiseler tarafınnan kullanılmaktadır. Güyet — sahlam — öldüğü için kat'tyen bözülmüz. TÜRKİYE , CVMHURİYETİ YEĞÂNE DEROSU A, Homştayn Kumpanyası Beyoğlu tekke caddesi S83 tumara “Türkçe hurulatlı Kontineotu! makinclerinin yeni — Lâtin değiştirilmesini yazı alfabemize gö't deruhte ederiz. İLÂN Hendek İshakoğlu - Kirezlidezesi ormanından — gayti mamül — metro mik'ap hesabile ikibin sekizyüz sek sen beş meşe tüçbin doküzvüz kayın eşcatının beş senede kal ve ili beher metro mik'ap Meşe dokuz İira bir kuruş kaşın bir İira yetmişbeş kuruş bedeli — mukatfeti ile ilân ve şartnamesindeki — mevat — mucibince kapalı — zarf usülile © 3 999 tatihinden 16 * 02 tarihine kadar müzayedeye YaZedilniştir talip- Terin Kocaeli. orman müdüriyetinde komisyona müracsatları ilân ölu Rakırköy dairesinden * Cemiyeti umumüyül — belediye” aza intihabatına 8-3-990 Cuma vabahından iübaren zirdeki veçhile başlanacakuır. Cuma Cumartesi Zeyünlik; Veni- köy ü Pazar Pazaresi Kartalepe , Şa- kırağacı Salı Çarşamba Perşembe Cevizlik, Yenimahalle Almanlarda vatanperverlikte bir parça daha kuvyot göster- selerdi, böyle harbim neticesinde Almanlar daha müsalt şartla Sulha kavuşurlardı Galiplerin metalibatı h hi üztenmi min Gel Hasan, içeris gel-bak | babam seni göfmek istiyör. dedim. Zavallı yavrucuğun 'nc “acıma: cak bir hali vardı. Bayalı Urnaklarım — göstermemek - avuçlarını sıki, öi Kapamıştr Fakat Misciğim sana anlatamam, bütün bu sefil kıyafetine rağmen onda, karşısındakine öprmek, mek hevesleri veren öküdaz cana yakın bir güzellik ve bütün İbu kirliliğine — tağmen, — gözlerinin mayiliğinde okadar saf bir temiz- lik vardi kâ. Babam yaşını Sordu. On üç imiş. Annesinden — başka — dört tane kardeşi varmış. -Ein büyük- leri 0 imiş. -Bunu — söyler Banki daha ziyade büyümek iste- Yormuş - gibi bovnu — uzanıyı başı doğrülüyor, gözlerinde “evin erkeği bc'qml. demek ? hazzı ile muzatler bit işık yanıYordu -Ba- bası macangoz imiş, beş'ay evel k Uwılmı’hn evel Hasan annesi “artık £ babalık —ede- sev- le Cuma Cumattesi Yeşilköy Pafar umümü Balâda gösterilen ebaki muhtere- menin dairci belediyede mevcut bu> dunan Saridığı ge yarmış, — Hasan da önebleri götürüyormuş. “Allah ne- verdi ise,, yiyip geçiniyorlarmış- İşte Miüsciğim, Dbütün bunları dura; 'düra ara sıra içini çekerek bir türlü açmağu cesarec cdeme- diği küçücük' yümülü “avuçlarile işaretler yaparak anlattı. Sözleri- 'nin bamı yerlerinde şsuyor,kim bilir belki de mini: mini muha- kemesi ile ufacık hayatını " niçin böyle yabancılaraı anlatrığını sörü- yordu, fakat babam da, hen e suallerimize — öy “veriyorduk ki küçüğe yine em- Niyet geliyor, dertlerini anlatma- Ka devam ediyordu. JParüşıhı yerdikten - sonra - ya ni başında kapıya giderken ona: Sık sık gel emi Hasan? Bizde boyanacak çok, ayakkabi olur. Dedim. Halbuki başka dü- şüncelerim — vardı. O sirada ba- şını kakdırdı, yözü kızardı, yat kundu, gözlerini indirdi, söyle “mekten gibl. oldu.. vazgeçer gevlerini atabilecekleri tatlı bir şekilsi İlk sene, Yakacıkta bir “köşk . Leyla ile Mecnun, gece on bir- den sonra- otomobille- gelirler. Yılbaşı gecesi evlendiler ve.. koyun koyuüü, Yakacıktaki köşk- lerinde —ıhnlılııunp a diler . Onlar gibi güzel İkinci sene Çocukları olmadı. Eğer — olsaydı, — belki ismini- Sevda koyaslardı.. Eski günlerin — hatırasına — hürmeten.. | Yöksa çocuklarının ismini Sevda gene koymak için başka sebep yoktu. İkinci yıl başinda, bir yere gitmekten bahsedemediler...Yalnız Beç Vakit köcası mırıldandı: Üçüncü- sene — Canım sikıliyot katıcığım Neden? — Bizim mudür bey bu. gece bir ziyafet ” veriyor. Yıl başı şe- refine —yalnız erkekleri , davet eti Öyle * katar' — verdiler. Bu şene kadınsız eylenecekmişiz. — Olur şey değik Doğtu. Ama- babul. etmemek tuhaf olacaktır. Hakhsın. — Sen ne yapacaksın? Sensiz — canım — sıkıdacak.. Biliyorum va Samı beye davet- lidik. M Ben darılmasınlar. kelmiyorum — diye Burların yetine bana bira zacık, reçel veremez misiniz? Diye sordu ve mahcubiyetini yenmek, bunu göster- diği gözleri yaşararak ilaye ettk Beniti için de kaç gündür reçel diye y k teşiri ebilr için ile Tetin Nustala riyor- Niscigim, Şi küçük fe ! Eyde »teçel - pişirebilmek, için uZzun — masraflara katlanmıyacak larını bilen bu mini mini ve ba- bası küçüğüne- reçel götürmek bu henliz hayatı anlamıyan vay- Tüyu sevindirmek için o günkü ekmek parasını feda etmeğe razi! Bilemeni' ben mi -6 gütü'çök mssastım? Fakat Hasanın ürkek balı yanaklarından süzülen göz yaşları o kadar içine dokundu ikâ hemen oraya, onun önüne çimenlere - diz. çökmüş, -mendi- Hmle Bü zavalir — çocuğun kirli yanacıklarını sildim. - Yasan, sen kardeşlerinin babasısın, razı misin, benîk se- ui öTÜYÜT musun, şu ü sevişen 4ki çiftin, ! Beyoğlu barlarında. 0 'cilerinde işleri neydi 9. Yakacığa geldiler, küçük bir masa başında yemek yediler, sonra soyurup yataklarina yattılar. Ama uyumak için değil, ısın- mak için yattılar. Birbirlerine sarıldılar.. ve karar verdiler Doğacak — çocuğumuzun ismini sevda koyalım — Çafer bey davet ediyor.. — Evet. Daha bir çok arka- daşları “davet crmiş Gidecek miyiz? Nasil istersen, — Gidelim bari, letim. Sabıalik' karşı geldiler, ürbirlerine arkalarını Güttil soyundu! ( dönüp uyudular. bahlama. — Peki., Son kaçta gelirsin? Üçte gelirim. Ben de gelirim. Sabah — saat 7 vmabil “durur. — Maşallahi. Carin - sıkılma- mişt. e Senin dahir &vet * gelmeye” coğini tahmin ettim. — Nc yapayım kalkaı Odalarına girdiler, ve.bi rinc karşı kabahatları - varmışta, affettirmek istiyorlarmiş gibi, bir- birlerine sarıldılar. xin — önünde iki Dokuzay sopra bir. çocukları oldu. İsmini Sevda koymadılar. Sebebini süyleyemem, Şelâmi İzzet ç Önu T lakrını zavallılığını hissettirmeden “yar: dımlarımı kabul ettirmek İçin Bak Hasan, dedim. Miad ki artık ablan oldum, len, nasıl 3en Düyunu L Tran LU. S A Çirme Azadak D.Y Tünel Elektirii Rihtim Losdra Pazls Atina Roma Bükreş Brükset Solya Prag Bertin Viyana Kuzalca Sünter Sert Dönüle Sert Çaydar Falüye Kürutya Ekstem Bictnci deresi | geyikli | nede beher pararı buç saddak | Neyse istediğimi kardeşlerini düşünüp" önların ta. | tekli i yapmağa — çalışıyc bundan sonra bün de “Sin; şefkati borçhu — ölacağinı. bakayım, beni duruyorsun süylesene cığım, anladığal, desone , Misciğim, biliyor musün —bu küçük çapkın" Dana ne — cevap verdi? Gözleri dola dola, dodak- ları titreye titreye: Sen anndmin masalırıdaki Peri kızısın. ben sana“Peri kızı,, diyeceğim. dedi. O sırada babam da- beni ça fırıyordu. Hasanı orada biraktim, gitüm. Ona küçüğün hazia- çale- bini, benim cuvabı. w zavallı aileye yardım etmek — istediğimi söyledim. Misciğim - bilsen Babam da ne tat'ı.Hemen memauniyetle — Para mat verelim, ngpm, ne dersin? ıiıyı.ı x0 dıı. Söyle *eyetalıla , anladın ma ? Ne | | T. Tütün Romanya Bulgarletan Zahite maktalar Hemen annemi buldüm, Zavallı ihti cık benim'deli gibi acele acele Boman Tiyatro İSTANBUL İSTİKRAZLAR İstikrazı dahtli müvahhide | İkzamiyeli demir yolu SENETLİ İş hankası Anadola demir yolu vay. S Şirketi D1 Su Şirketi A $ ea0 $. 1 Teletön $. $ M Kczü $ $ Hayriye d, * 3 gicketi k şirketi Şirkeri. H. Paşa Jirman şirketi ÇEKLER Newyork Çeverre Ansterdanı TICARET ve ZAHIRE BORSASI 6 Mart Buğday Vumayak Yamusak aht e00 Küşyemi Un Kksını yamuşak garben yazı vol ormândan KA ESİ günü vekillerinin müdüriyerinde mü e veraktiri uzlamak Jonaoo kağası ucmanımn Sazı yaprak arasındaki şimalen boyalı kariyı arasındak ” sökü y içeri BORSASI o2 ai 1924 vwı ESGARI | « K | İ | Çanao. — oac0 J aa0 H0li ı Tşön “ iksö 4000 . 000 o0 00 “ana H00 ua aüçe 0000 a 0900 (wr5nD 1250,00 üva M 20“9A,On. Bi 1 G00 | | DanaŞN vaNüDO — Y0NUN Kastamoni Vilâyeti Orman M, Taşköprü Derbenc şarkan pi sırtı ile battı bala ile gevikli yazı venüben — derekuz iylasila Osan Yaptak (eti a #fdaki yol ile mahdot 1-8' namaralr dahilinde — meyost SN00 metremikâp deyrik çam eşçan #.<e Çıkanlmak — Üzere birey müddet ve kapalı zarf usülile YN mamul metcemiktlu 128 kuzuş. 20 pora bedelile müzayedere çıkarıldığından tılip olanların 25.3.02 sası 15- de teminat akçalarila. v hamileni blzzat Ve y ymu stamonide orman kkil komisyona teyenlerin mü nt eşlemeleri koştum, gece. Mmes'eleyi ahlatışıma şaşırdı. kaldı. anahtarını anladı! kilerin vetdi “ve- büyük bir yembil bulup arkamdan geldi. Miscigim; “ağlarlarım zaman ne bu iğim sevap, kim bilir küçük Zembil. açıldığı sevindiler bağtıştılar, ece- annem bir yandar bu hakkında bana UZzUN “nutuklar - veriyor, bir- yan- dan dü>yardım. ediyordu. Kilerde ne bir miktar köy buldumsa zembilc düm, &v üstüne de iki kavanaz reçel; hani gece-snnc min de kayısı lardan. O-çak evdiği incir ve ile Gulzar kuliplarindan Torap bahçote çıkatdılar. Retep ağayı çağırdım Ve Hasanla bera ber gidip zembili çacağuh #nnc- Sine: vermesini. süyledim. Bal yürür! sanu Omuzuna çıvan bahçe kapısına doğru , Hasan da boya Kütü- yurdü, küçük

Bu sayıdan diğer sayfalar: