17 Şubat 1929 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6

17 Şubat 1929 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Mİ, bee? hi > D. : 0:49» Bak be hemşeri! > Milliyetin sahifesi ha Değiştir o eski bunak kafayı, Biraz etrafına bak be hemşeri! Sihatte olandır süren safayı, Olanı biteni çak be hemşeri! Kendimi okuttum geçecek deme, Hacıdan hocadan şifa bekleme, Derdini doğruca söyle hekime, Canma etmeden tak be hemşeri! Yalancı hekimin düşme eline, Basur için koyar yakı beline, Hap yapıp yutturr merhem yerine, Dediğim vallahi hak be hesşeri! Kimisi dişçidir, çeneni söker, Kimi cerrahım der, yaranı diker, İnsan, ellerinde vakıtsız çöker, Kim dedi kendini yak be hemşeri! Tütsü firengiye çare mi olur, Sulfatosuz sıtma nasıl durulur, Bunların hepsi de fenden sorulur, Biraz etrafına bak be hemşeri! N 2 ? Z ? Z © 8 2 M.S. 1(91201291801018030101401101101203 Her tarafta san'at mek- tepleri açılıyor Eizim gibi: zıraatla fazla oğraşın, büyük sanayii olmıyan memleketlerde küçük san'at- lara ehemmiyet vermek lâzımdır. Hükümeti- miz bunu pek güzel takdir ederek küçük san- atların inkişaf etmesi için çalışıyor. Halkın bunları öğrenip para kazanmasına himmet ediyor. yer yer san'at mektepleri açılıyor. Bu 30 © sanatların en mühimmi mürettiplik ve maki- nacılık gibi matbaacılığa aittir. Sonra doğramacılık, mobilyecilik, döşeme- cilik gelivor. Bu meslekteki işçilere de memleketimizin çok ihtiyacı vardır. Gençler, san'at mekteple- rinin kapıları açık sizi bekliyor. Haydi iş basına! a LİVE Tuhaf bir seyahat Bentovski, Burezki, Kavki isminde üç po- lonyalı yanlarında ter- cümanları Marcel is- | minde birde Fransız olduğu halde seyahate çıkmışlardır. Fakat nasıl seyahat.. Her gün sıra ile bir tanesi öte- kiler tarafından yuvar- lanan fiçinin © içinde oturmaktadır. Günde 18 kilometre yol gidi- yorlarmış. Fransayı bir baştan öbür başa 70 günde katedeceklermiş. İki katı sokaklar Dünyada ilk iki katlı sokak sahibi olacak şe- hir Paristir. (Saint Honsre) köyü ile (kur- (| sel) sokağı arasında || böyle ikinci kat bir so- kak inşası tesavvur e- dilmektedir. Bu sokak-. | tan yalnız otomobiller | geçecek, ve yolcuların | inip binmesi müstesna olarak hiç bir araba yol üzerinde tevekkuf edemiyecektir. Cücelere müjdel (Yeni jersey) adasın- daki otobüs şirketi tuhaf bir karar ittihaz etmiş. Anneleri ve ba- balariyla sevahat eden çocuklar otobüs pa- rasından nasıl muafsa boyları 9 santimetre- den kısa cücelerden de para almayacakmış Otobüslerin içinde boy ölçmek için bir kenara metro taksimatı Çi- zilmiş Yeni çeşit aspirin satışı İngiliz. tüccarların- dan biri Londra bele- diyesine müracaat ederek sokaklarda ço- kolatayı, kibriti nasıl parayı atınca veren makinalar varsa api- rini de bu şekilde sat- mak istediğini bildir- miş. Galiba yakında eczaneler kapanıp bü- tün ilaçlar makinayla yapılacak. Bir nasihat! — Aman azizim, pa- ra cüzdanımı evde unutmuşum. Üzerimde hiç para yok. Bana elli lira vere bilirmisin? — Elli liram yok. Fakat sana varım saat içinde istediğin para- yı bulabilirim. — Nasıl? — Nasılmı. Al şu üç otuz parayı, koş eve... Cüzdanını al, geli Vak'alar Duvar yıkıldı Evelki gece Beşiktaş- Ja ortaköy arasındak çifte sarayların duvai vikildi. Molaylarkalar ca kaldırılamadığ; için tramvaylar aktarma suretiyle işliyor. Öldürülen kadn Torsusta Halit, Şev- ki, Salim isminde üç kişi Halidin metresi Gülizarı © otomobille bir bağa götürmüşler, orada vücudünün öte- sinden berisinden tam on kurşunla; yaralıya- rak öldürmüşler, sonra da cesedini bir kuyuya atmışlar. Caniler ya- kalandığı zaman üzer- lerinde kuyuyu ber- hava etmek için bom- balar bnlunmuştur. Üç kişi yaralandı Her zaman söylüyo- ruz, tramvaya asılma- yın, başınıza kaza bela Fakat, kim dinler... İşte dün gene Galata- ya doğru gelen Beşik- taş tramvayına salkım salkım asılmışlar, der- ken yanlarından ge- çen bir kamyon çarp- mış, üç kişi yaralan- mışlar, hastahaneye kaldırılmış. > YEN | po / Türkçe dersleri İbrahim Necmi Bey 7 Bu kitaptan bir tane alıp 7 okuyun. Daha yarısına gek- neden oküyup yazmağı ka- 7 ideerile birlikte öğrenecek- sini Bundan daha kolay Z belleten kitap yoktur. Duy- dum dırvmadım demeyin ha! e UMUM pEvvel zamanda | ROAR : Sakalını eskitti Eski beylerden biri İkmış ki gavet uzun Ili bir adam, ala- ne kaçıyor, ar- kasındanda uzun boy- lu bir köse ha bire ko- valıyor. Merak edip sormuş: — Bu köse herif, aca- ba sakallıyı neden ko- valıyor? Birisi latife olsun di- ye cevap vermiş: — Efendim, kaçan herif ötekinin sakanı çalmış, zavallı köse almağa çabalıyor. Bey, bu bözü sahi sanarak sakallıyı adamlarına yakalatıp yanına getir- Miş: — Sen bu herifin sa- kalım çalmışsın şimdi çıkarıp sahibine teslim edeceksin! Aman efendim o sakal benimdir. Cahil bey dinler mi? — Atın sopayı, saka- luteslim edinciye kadar dövün! Emrini vermiş. Herif kurtuluş yolu olmadı- #ını görünce demiş ki: — Efendim, müsvde edin arzedeyim. — Söyle. — Bu adam, on sene evel sakallı idi. Saka- hnı eskitti. Şimdi be- nim sakalıma güz koy- du. Versem, yine eskite- Bey, bu lafa inanarak sakallıyı serbest bırak- Miş — Ben giderim o gi- der önümden tin tin gider. — Sakal. — Bir kuyum var hep içine tep içine. — Mide. > Havuz başında bir kişi, ne erkektir ne dişi, — Harem ağası. — Kesilir dağılır, yenmez bakılır. — İskambil. — Bir evim var siv- ridir ucu, taştır dışı, boştur içi. — Minare. — Sarı sarı sarkıp durur, düşeceğim diye korkup durur. — Limon. — Sarı tavak dalda yatar, dal kırılır yerde yatar. ; — Ayva, Afgan gençlerinin zaferi bekleniyor 2 0 İlk baharda, Afganda mühim hareketler beklenivor. Her yerde olduğu gibi Afganda da gençlik bunaklığa galebe edecek, bu muhakkaktır. Zekâ ve Çalışkanlık Dünyada insanların bir kıs- mı zekidir, bir kısmıda çalış- kan. Hem zeki, hem çalışkan olanlar büsbütün mes'ut ve bahtiyar kimselerdir. Fakat çok defa bu iki has- sayınefsinde cecmetmek müş- kül oluyor. Çünkü zekâvetfitri bir has- lettir. Zeki olayım! diye kast- etmekle insan zeki olmaz ça- lışkanlık ise temamiyle son- radan iktisap edilir. Şimdi size tavsiyemiz, Z€- kanıza güvenip işi tenbelliğe vurmayınız.. Çalışkanlığada kendinizi alıştırarak refah ve İrahatakavuşunuz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: