Dünya sanma ucu Sonra sana derler Alacaklı yüzü soğuk hemşeri | Bir iken olur on, on olur yetmiş Şişer de kaz olur tavuk hemşeri | Çeşme şarıldarken testini doldur, Kafa tutup deme harmanım boldur, ya agaç olmazsa Köylünün biri Istan- bulda büyüyüp zengin olmuş oğlunu ziyarete gelmişti, oğlu babasına ikram etmek için hususi (Ootamobi- xi» Kuyruk hemşeri! «xx... . |line bindirdi. Köylü df a : | şimdiye kadar hiç bin-| Deme ö''ünç yiyen keseden yermiş N mediği otomobil gezin- N tisinden pek memnun oldu. © N Şişli - Büyükdere 4 yolunda otomobil hızla pd) giderken bir ağaca 4 çarptı, durdu, bereket ; versin içindekilere bir bulunmaz yoldur, savruk hemşeri! allkam Evel Zümüü iade: mn yade . Keşki Haberim olsaydı... Eski Abbesi halifele- | — Bu cariye benim rin zamanında Yahya- | canımı sıkacak bir şey yı Beremki isminde | yapmıştı, © kendisini “ çok cömert bir vezir | korkutmak için böyle — vardı. Bir gün Esmai | yaptım. ç isminde gayet çirkin | Ozaman Esmai şu bir adamı çağırarak | cevabı verdi: . sordu: — A benim efendim — Cariyen var mıdır | bunu bana evelce söy- — ya Esmai? leseydiniz, hiç olmazsa — Hayır efendimi sakalımı filan taramaz, Vezir emretti, harem:| kendime çeki düzen den şen, şakrak, sevim-| vermez, yataktan kalk- li bir cariye getirdiler. tığım gibi gelirdim! - ;Beremki Esmaiye: Bağa Yİ bei lerifin Bilkikamte” Yi sana bağışladim. - Esmai bu ihsana çok | da yemek yerken ken- E &vindi, etek öperek disine hizmet eden zen- câriyeyi © kabulleridi. ! ciye dikkatli dikkatli Fakat cariye Esmainin bakarmış. Bunun farkı- suratına bakınca ağla- | zenci sormuş: mağa başladı. — Beyefendi, beni ta- — Beni bu kıyafetsiz, | nıdıklarınızdan birine çirkin herife nasıl layık” benzettiniz galiba. gördünüz. Ölürüm de —Havır.. yalnız, şu > yine ona gitmem. I beyaz kıravatınız hoşu- © Ozaman Vezir Esma- ma gitti. Niçin bu renk- bi | te kravat bağlıyorsu- yerine-2000 altın versem! Duz? razı ölür musun? p i “iye döndü:” zenci dişlerini göste- Esrgat bunu Canına'| terek gülmüş; minact bildi ve cariye- | — Efendim, başımın yi tekrar hareme gön- | neredenbaşladığını bu Bağını bahçeni durma çapala, t oğluna hayretle sordu: 4 Sevmez boş gezeni kimse çabala, 4 — Peki oğlum, eğer Serçe kuşu gibi konma her dala, 4) önüne agaç çıkmasay- ğ Baş ol, olma sakın kuyruk hemşeri | ? dı, bu mubareği nasıl ) BS 4) durduracaktın? | Han kapısı gibi açma kapını, 4 Sevgi Çereiye kaptırma eski tadpını, N Şakir Bey evlendik- Sağlam keresteyle kur da yapım , 4| ten sonra vazifesi icabı ) Arama yatacak koğuk hemşeri ! : Anadoluda uzun bir ) 4i seyahate çıkıyordu. ; H stasvonda kendisini sey olmadı. Babası | teşyie gelen karısı son söz olarak: > Kuzum, dedi, mu- hakkak her şehirden bir kart göndermeyi unutma! — Ah, karıcığım, de- mek beni bukadar me- rak ediyorsun ha! — Eh, senide merak ediyorum amma, asıl kart koleksiyonuna me:| rakim var da. Göntülden geçeni bilirim! Vaktile herifin biri peygamberlik iddiasile ortaya çıkmış. Yaka- layıp hâkimin huzuru- na çıkarmışlar. Hâkim sormuş: — Peygamber oldu- ğunu söylüyormuşsun, delilin nedir bakalim? — Delilim şudur de- miş, ben her kesin kal- binden geçeni bilirim. Meselâ bu ande sen için- den «bu dam, yalancı- j diri» diyorsun. Hakim kendini tuta- mayarak gülmeğe baş- lamış herif te bu vesile ile ucuzca kurtulmuş. Dalgınlık Ahmet Efendi yeni e bir de çocu; sineği Çocuğu e riyordu: ir gün gene evin ö-! nünde arabayla dolaşı- yordu. Karısıara sıra pencereden sesleniyor, fakat o aldırmıyordu. Nihayet: —Canım ne istiyor- sun? dedi. Karısı cevap verdi: — Çocuk yukarda ağ! hyor, sen boş arabayı “derdiler Vezir gülerek | kravat savesinde an maiye dedi ki; liyorum sokakta gezdirip duru- zaman arabada yezdi- i Alevler İçinde bir Kız Kadıköyünde Paris . a mahllesinde oturan 146 — Baş olda'ne başı olursan ol! 147 — Baş üstüne |$ deme, ayakaltına al da işimi gör. ii ©—B iğ se bak, girdiği küme- "Ese bak! — 151 — Bağ dua de- gil. çapa ister, 152 — Baka baka üzüm olsun, üzüm yemeğe yüzün olsun. 153 > Bağ bakımsız olmaz, at yularsız olmaz, 154 — Bağı olma- yan kişi, martaval yemek işi, ıs — Bakarsan bağ, bakmazsan dağ kundurcı Hasanın kızı (5 yaşında Neriman dün mangal yakarken etekleri tutuşmuş, vü- cudünün bir çok. yer: leri yanmıştır. . Piç Mehmedin Marifetli Meşhur yankesiciler- bseninnenı kanan Ne söylediğini o bilmezi Herifin birinin buda- laca bir kardaşı varmış papaz olmuş. —Birader ne işle şelmeşgul? diyesormuşlar, Demişki: — Gündüzleri kilisede dualar söyler! ! — Ya geceleri? Geceleri de ne söyle- köprü üstünden geçen İmei bir Madamin içinde ! Meşhur o Napolyona | İ , Sebzevat neden pahalılaşıyor? j Dikkat ettinizse bu sene Istanbulda sebzevat ateş pahasına,5 kuruşluk pırasa bile on beş ku- ruşa satılıyor. N Erbabı bu işi tahkik etmiş, sebzevat bu se- | ne Türk konservaları Avrupada çok rağbet | bulduğu için konserve yapılıp oraya gönderi- liyormuş. Bu bir! Ikincisi. sebze ekenlerin bir çoğu tütün ek-. meğe başlamış'ar. Tabi sebze azalmış. j Hani bir cihetten sebzenin pahalıleşması | halk için sıkıntılı isede Avrupaya ihracatı. mızın çoğalması, tütüncülüğümüzün terakkisi | de hayırlı bir iştir. i Zarar yok pırasayı 5 kuruş fazlasına yiyelim de esnafın, tücarın cebine para hariçten girsin.) 4990000005009200220022000040000550800000 d den Piç Mehmet dün /f olur. $ Köylüye mahsus ziraat dersleri 3 e| sonsekanin ae. sen.n..anssasanama mans mi A 1 liği | fi N Çiiçilikten maksat nedir £ı Her çifçinin istediği | her toprakta herma' 10,000 İira bulunan çan- teklifsiz okluğu kadın- tasını çarparken yaka-| lardan biri şu ricada lanmış. Piç Meh me- | bulunmuş: ii ç din şimdiye kadar 7 Haşmetmiap, LL tam 55 sabıkası var. | den bir resminizi iste- mış. Onbin hırayı el zu Napolyon, hemen cebinden bir avuç Na- çantasında yin polyon altını çıkararak Madama da ne diyelim! nazikâne kadına uzat- Kendi yatağı, sanmış e Şe ge Ebüssu- > Buyrunuz Madam, ut caddesinde polisler işte size bir değil, bir a tane resim! Bir daha bıçak taşımaf Fransa' ile İspanya / arasındaki muharebe j olurken bir Fransız ne- feri kıt'asına dönerken zabiti ile karşılaşm /| Zabiti DEER pair altında bir şey taşıdı- ım görünce yanına rmış: ( 7 Nedir o... — Efendim, bıçak... — Biçak mı? Sen bı- çak taşımak yasak ol- “uğunu o bilmiyorsun galiba.. Ver bakayım şunu. Almış, bakmış: bir'de ne görsün, âla bir şişe şarap. Şişeyi başma di- kerek, -son. « katrasıne kadar içtikten sonra: —Hadi, demiş, bu se) ferlik affettim, bir da- verde up uzun uzamp; yatmış birini görmüş- ler, kaldırmışlar! baks mişlarki! İeş gibi Sar- hoş. İsmi Hüsnü olan bu adamı evine gön- yorsun. dei ha bicak taşima! dr şey, fazla mahsul aj- | sul yetişmez! niçin2 maktır. Fakat fazlafİşte bunuda bilmek mahsul almak için nasıl| iktiza eder, Bu bilinii âraat edileceğini bil | se her şey kolaylaşı mek lâzımdır. Tarlaya tohum atıne Ekdiğimiz tohumun (mahsul çıkar. büyür ne olduğunu, yetiştir- nasıl ekilir, nasıl büz diğimiz mahsulün na- | Yür, nasıl mahsul ali sıl yaşadığı, sürdüğü- b ma nüz toprağın neye Kerim Ömer yaradığını bilmessek | fajBo'derderi ak hal ziraat mektebinden mezuf ve Berlin Pariste tahsilini ik mal etmiş olan Berlin muhs hiç bir şey yapamayız. Şu halde bunları öğ- renmek lâzımdır. » İl birimiz Kerim Ömer Bey yer Siz de bilirsiniz ki ZIyor. y Kıraat başlangıcı —9— Yeni okuyanlara lâzım ilk kelimeler (*1 Toz Kum Taş Çakıl Kaya Çamur Batak Mağara Sahra Bayır. Vadi o Yamaç Dağ Tepe Nehir Menba Sahil Göl Çeşme Sel Memleket Vatan. Deniz Ada Lima Boğaz Körfez Dalga Buruf (“1 Bunları güzelce okumaya çalışın manasım bilmedi “niz kelimeler varsı büyüklerinize, tandıklarinza sorun