16 Ocak 1929 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

16 Ocak 1929 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ğ t n Evea ll XX Gazıiıip xanma nemşerı!ı""o' İkbal demlerinde dostlar çoğalır, Yüzüne gülerler, kanma hemşeri! Hele bir düş te gör, hepsi dağılır, Yalancı mumuna yanma hemşeri! w&_ Yenenle yanana dayanmaz dağlar, Hoş beşle pek çabuk geçermiş çağlar, Satılır çiflikler, okunur bağlar, Dünyalık tükenmez sanma hemşeri! Rakı meclisinde kafayı tutup, Yarın kaygusunu arkaya atup, Varını yoğunu bir pula satup, LAT SAA N l MERHAMETİ DE GÖTÜRDÜN! Eski Beylerden biri, Kır atına binip çifliği- ne giderken bir su ba- şında üstü başı param ! 5$ parça, hastalıklı bir | adamın, yürekler para- layacak bir sesle inim inim inlediğini görün- ce hayvanını durdura- rak sormuş: — Neyin var baba? İhtiyar belini doğrul- tmağa çabalıyor gibi yaparak Beye derdini anlatmış: — Ben filanca köyde- nim. Belki değneğime dayanarak yürürüm diye yola çıktım. Fakat ayıplama be- Paradır dünyanın 000;_003“00.09 AA KXAAKIZILIIII TU Ördek mancasına banma hemşeri! Felek bu, attırır kündeden seni, Firtına görürsen indir yelkeni, Çıralar misali yanme hemşeri! | : M.S E Xx imanı, dini, YY NN Ana 'şefkati Ana şefkati bütün mahlükatın tabiatinde çok derin yerleşmiş bir - kuvvettir. İnsanlar da K olduğu gibi, hayvanlar- da da hakimdir. Hatta kurtların, ayıların çok defa yavrularını mü- dafaa etmek için ken- di canlarını feda ettik- leri görülmektedir. * Keza Annelerimiz de çocuklarının iyi veya fena tabiatli olmalarına bakmaksızın ayni şef- kat ve muhabbetle on- - ları bağrına bastırır. Bir kazaya mı oğra- dik, işlerimiz mi iyi gitmedi, hapis mi ol- duk, yaralandık mi, paralanarak, çırpına- tak, bizi arayan, so- ran odur. — Şayet, — cehennemi bile iâldimlıı mes- — — 0 — — — ke ;ı/ttıha; etsek.bizim- nescine, ruhlarının her teline, kanlarının her damlasına karışmış ve sârılmıştır. Fakat her insani his gibi. bazı fevkalâde vak'alar, heyecanlar karşısında — kuvvetini kaibedebilir. Mamafı, fazla ana şefkati yü- zünden hayatı heder dlmuş insanlar da yok değıldır Taşraya — gitmesini istemediği için oğlunun | terakkisine mani olmuş, | keza evladını çok sev- mek yüzünden onu ev- lendiği kızdan kıskana- rak evdeki rahatını berbat etmiş annelerde yok değildir. Bunun için annelere acizane nasihatimiz ol- sun, evlatlarına göste- recekleri şefkat ve'mu-| habbeti daima onların iyiliği uğruna sarfetsin-| ler. Onların istikballeri için İâzım gelirse hatta muknbbetlerınden feda MAAAAMAAAAAAMA, BAAA, yim, Açlık bir taraftan, ihtiyarlık bir taraftan, çeşmenin başında bir göğsü imanlı geçse diye sızakalmışım. Seni mutlaka Allah gönderdi.. Beyin bu acıklı söz- | lere karşı merhamet damarları kabararak | sormuş: — Yerin baba? — Hayır beyim, aha ! şu —görünen ovanın ilerisindeki köy... ER Ha_x'vmıa hinebi' lirmisin? — Halim yok ama, şayet zahmet olmaz da tutuverirseniz... Hadi öyleyse.. Bey, ihtiyarı kucak- | layıp hayvana bindir- miş. Fakat iki adım atar atmaz kendini hasta gösteren ihtiyar, hayvanı dört nala kal- dırıp sürmeğe başla- uzak miı İ | maz mı?.. |* bir. müdcet Bey, elinden kurtulan hay- vanın gidişini seyret- | ten sonra: — Zarar yok ihtiyar; o hayvan gibi daha | ahiriımda düzüne ile | hayvan var. Fakat sen benim sade hayvanımı diye bağırmış, benim | |/ değil merhametimi de henhergoarüyomınl tin halka mahsus S |Evelzamanda| VAK'ALAR » Tren Kımı Sıplıııdı (Afyon kara Hisari) civarında Dinar - Ka- baklı arasındaki de- mir yolnna rüzgârın çokluğundan kum, taş, toprak yağmış, tren kuma saplanmış treni kş-tarup yürüt- mek için lâzımgelen amele ğönderilmiş. K yıkta Kavga Kasım Paşslı Rama- zanla kardeşi Muhar- rem dün yemişten Salihin kayığına bin- mişler. Yolda iki kar- deş - kayıkçıyla - kav- goya tufuşmuşlar, sil- | İe tokat derken kayık | devrilmiş, hepsi denize dökülmüşler, neyse yetişenler üçünü de urtarmış'ar. İKİ OTOMOBİL TOSLADI Dün Darül'acezenin TI numaralı otomobi- Atalar sözü —ii Si 108 — Elin acısı pa-; muk gibi dokunür: 107 — Elin iyisin- 'den kendi kötümüz $| iyidir. 108 — Elin ağzına bakan avretini tez! korkma, suya geldi kork... 110 — Elin köyünde horoz olmadansa kendi köyünde tavuk olmak yektir. 111 — Ele giden ye- le gider. ğ 112 — El yahşı bızâ yaman, el buğday, £ biz saman. 13 — El, eli bilir merkep yolu bilir. 114 — Elden gelen #öğün olmaz, oda £ vaktinde bulunmaz. u5 —- El içinde yasiyet ettik, ölme- 3 mek olmaz. (© LERGA DUĞUZ VEYEAU KUK ö ©6 KFUT RIRDAN PKUAUAUUMN fıkrrlar DEMEK SİZDİNİZ? Tanınmamış bir şa- ir, yazdığı kitabı ba- sacak bir tabi bula- mamış ve nihayet ken- di hesabına basmıştı. Kitap camekânlarda senelerce durduğu halde bir tane bile sa- tılmamıştı. Şair, bir gün yine kütüphane önünden geçerken ki- tapçı çağırdı: W UMALAR AAA ı-ww—m——_—ı—w—_ aa dakkas at Di M —Hele şükür dedi'" . bu gün ilk defa olarak bir kitabınızı sattım. — Acayip! Kim aldı? - Bir Hanım... Aradan yine uzun za- ZA gö - |liyle 164 numaralı baş- |ka bir otomobil Pan- galtıda çarpışmışlar, manlar geçti. Bir ak- şam, umumi bir meclis-! te taktim edildiği bir | Z | kadın şaire iltifat ettiz| — Ben sizi çok iyi ta- nıyorum! Şair kızardı: — Acaba nerden Ha- otomobillerin ikis de | nım efendi? kmlmış. bereket ver- — Bende bir kitabı- sin kimse ölmemiş ve | nız var.. yaralanmamış. FERİDE HANIMIN LİRACIKLARI Şevki isminde sabıkalı Eyinte oturan Feride h'ımıııııı 80 lira- sını aşırıri Şaırı.le. yeniden hay- bir | ret alâmetleri: — Fakat size kitabım- dan bir tane gönderdi- ğimi hatırlamıyorum. Hanım güldü: — Şüphesiz.. Fakat ben satın alım okudum.| Şair, bu cevap üzeri- ne heyecanını gizliye- miyerek, gözlerinden, derin bir minnetle ka- dına baktı: —Demek sizdiniz! Te- yakalan-| şekkür ederim Hanım efendi. | — 0 A İ t boşar. 49 — Ele geldi||Günün haberlerı arasllıda Harici INGİLİZ DONANMASI Harp — gemilerinin, umumuna birden do- nanma derler, Ingilizlerin de Ak de- niz ve Atlas denizi gibi büyük denizlere mah- sus ayrı ayrı donanma- ları var. İşte İngilterenin bu iki donanması birlikte manevralar yapmak için Ak denize geçmiş. Bazıları: Ingiliz do- nanmasının bu nüma- yişi acaba yunan liman- larını ziyaret eden Ital- yan filosunun hareke- tine bir karşılık mı? Diye soruyorlar. w'”m evcccE BEKALALLERE. Milet mektepleri için | Dbet YENİ Öl Bizde eskiden kimi yerde basma metroyla, kimi yerde arşınla satılır, ekmek kiloyla, diğer yiyecek, içecekokkayla tedarik edilirdi. Şimdi bir kanun yapılıyor, arşın, okka dönüm, kalkıyor. Bütün âlemt mede- niyetin -kullandığı metro, kilometro ve kilo kullanılacak, Metro bir buçuk ar- şın, kilo 312 buçuk dirhem, kilometro 1000 metrodur. — Şimdiden hatırınızda kalsın ha! errALLLALAKLAKKADALA Mıllet Aliabesi (g)yi biliyo: nıgar alı ubüz (3) ona benzer. Yalnız üstünda bir işâ var. ( ) İşatetilk) (g)(1) yi incaltr, birbirine benze' kelimeleri ayırınak için heceleri uzalır. (Her hakkı mahfuzdur ) Güğ d

Bu sayıdan diğer sayfalar: