Zehi rli kahve Bir günlük zabıta hikâyesi Çeviren: Nurullan -——— Ataç de, ya Karakola kadar sürüklenebilmiş, şimdi — Ne diyorsunuz? dedi. Nikola... Fakat cümlesini bitiremedi, gözleri ka onu | İ ato . Teyyar komliseri Mösyö “Altın Sürgü,, kahvesinde bilârdo | » Matiyö Lökont, masasının üze- | o; hali çok fena! | evine git. Doktor Lüka k Ii dimdik, pardesüsü uçarak gelmişti. | için saatin Kenz bir selâm verdikten has. ; da ka- | tanın ee gitti: sendeli; p lemurlarını diyorlar. Ne ile böyle acele hareket etmesine, kapıyı bu. kadar şiddetle vurmalarına hiç te alışık . olmıyan komiser hayli şaşırmıştı: —Gir, İl Kapı hemen açıldı ve polis memi p — Bay ei dedi, e Nikola Burdon gelmiş, istiyor. Ken disini zehirlediklerni iddia ar ii me de bakılırsa gi erçekten p Barnuan eli e naki rez bek koş'dal kayı. Evvelâ içinden bir küfür savurdu: Bu l madı; İki memur Mösyö Burdon'u kol. i A tutmuş, içeri getiriyorlardı. Ko. miser: | dedi; şimdi doktora mi imi neredeyse mi Komiser e gösterdi, kendisi salağı; yerleşip “şimdi anlarız, der — Zehirlenmiş: zehirlendiğinizi biliyor musunuz? vi bulantılarla kıvrılan Nikola Bur- don — Hani i, dedi, sıçanlar için kullanılan ğe a var, topisin diyorlar, zannederim — ön Ben size ilâcmızı getirdim. 'un öğürdüğünü emi 2 bulanan komi e d midesi bi Hastayı yanımızdaki m > bel ein ie Ora dan daha rahat eder: NE Es Burdan ari odaya götü- lükten sonra komiser çenesini elleri Vi aldı, ne yapacağını düşünmü- ye başladı; memurlar da onun vereceği İn bekliyorlardı. Nikola Burdon karısını katiyetle itham etmişti; zi kere bu işi tahkik etmek lâ. eri miser Mk pe i Teşekkür ederim, Mös; nt; © buraya kadar gelebilmekten çekim kes miştim... All doktor Sa... Nikola Burdon ellilik bir adamdı; bü fön Şato - yarda herkes onu sadece 4 adi nsan di tanırdı, Fakat > adların her ü yoktu; Iztırap yüzü i me korkunç bir hal vermişti; yaban domu © basık alnından ter daneleri damlıyordu. | * Komiser onu biraz teskin ek için beylik bir takım sözler lie Kğ o.daha iki ,dar titredi: yine bulantı gelmişti. Elleri Ta milas b iki büklüm ol inliyordu. * Neyse ki çok sürmedi, biraz sonra Ni- ç kola Burdon, elinin tersile Dn sildi, © doğruldu; iserin doğru su öyle pek de iği izahatı vermiye —Sizi zehirlediklerini söylüyormuşsu.. müz. dedi.... ga Eveb efendim! Zi sever, hiç düşmanınız yok! — Var, efendim, var... Sie de NE içinde... Dy kol karım! Şimdiye kadar gerim kime söylememiştim. a! Erkek RPELA ciddiyeti de, sr de artan — — Yaz dedi. ii özlerinin 6. üne gelmişti: otuz beşlik, çirkli sevimsiz, kalım cak kadarzayı! Şii kendi de, karısı da büarayna gk. satmışlar, Şato-Teyyar'a çek İerdi; az sonra “birici kk ela Mara ,- Ki o zaman otuzunda vardı - Burj'da hn varmıştı. Arası çok gi “dt, damat da işini bıraktı, gelip kayın ba. | basmm yanına yerleşti ve artık bütün günlerini giydi iyordu; memurlar serimi ili odadaki koltuğa kadar götürdi .omiser içinden: “Acaba o. yun mu sy diye düşündü ama deminki kani . Bernuan'ı kadının ii haa evde hiçbir şe. ye dokunulmamasını tenbih w ve ken disi, Şato - Teyyar'ın ii imi dok- klerini dü. ye başl Kadinin babası ile annesi, bir sene ev tı hafta ara ile ölmüşlerdi; ikisi de ayni hastalıktan. O zamanlar nun Kolerin olduğu lim imi omiser, iki zavallı ie ile karısı de zehirlenerek mi ölmüş erdi? Belki de Margrit Burdon, vi nI el önce babası ile n kurtulmak istemiştir. .. ser, ertesi sabah yari koştu. Nikola Burdon ia oldukça iyi geçirmişti; onun ha- li pek fena değildi ama karısınınki çok fena görülüyordu. Na Burdon'u bir kere hai etti. Burdon'un ire göre kayın babası ile kaynanasını da saat sekizde — Onlara da a an A olacak, arına konmak istiyordu. Ben önce ir yanrni şüphe et. rar verdi. P. ini iki ra işaret a yola çıktı. Burdon'un evi önüne vardıkları zaman | dedi. Bir an evvel mii içeriden hiçbir ses, gürültü duymamala. rına hayret ettiler. Kimseler yok gibiydi, | medim; zaten doktor ei işinden; İ e olacak, tarafa iü; eder, onu KİRİL) hiç 'akat'bi durdu, birinci kat pencere. lerinin İni bir ışık peyda olmuştu. — Orası ni odaları, dedi, o “© — Hadi irmek için zorluk çekmediler; ka. pılar kiliti aa yieinçi kata çıktık- ları zaman Bernuan ik dedi sırada kapı açıldı vı n boy. lu, zayıf bir kadın e çk Margrit n idi. Komiser içinden — Demek kismi dedi. Kadm fena bir halde ii ani ranan yüzünde küçük gö yerlerin. den fırlar gibi açılmış, e di Ne var? dedi. İyi ki geldiniz, ben bura da kimsesiz, nız ölecektim O'da bulantılar ili Komiser: — Neniz var? eliyle — Bilmiyo: .. Demin tir fincan > mi içtim, ekini gün zama) beri bir fenalık ke Belki e diye yatağa uzandım. — Kocanız nerede! z Kadın ölkeli bir sesle: m ede olacak? dedi, yine kahveye gitmişti ekl di, sonra çağırdım, çağırdım, se. si hasis olduğu için eve hiz- Li m be Komiser bunu hatır. ladı ve içinden sötilenmiği dedi. e deyin meydana çikacağını Belki kadının ağzından birşeyler ka. pabilir ümidile: — Kocanız vr karakolda, dedi, 8. Siz Lüka da bir gayri. tatbiilik görmemişti. Fakat ben de'onlar ca işi anladım. sırada Burj'dan istintak hâkimi M. Tiyeblen geldi ve komiserin başladığı istievaba o etti. Nikola Burdon karanının elinde bir şişe topisin görmüş. Kahveme koymuş olacak, e e man ne a Mz di.. Ömrümde - ile hemen ba tar ae o: zaman işi anladım, stintak hâkimi Tiyeblen beyaz saka» nı sinirli sinirli çekerek; arınıza bir şey söylemediniz mi? il sordu. —öylemez olur muyum?.. Beni öl. dürmiye utanmıyor musun? dedim.. — Ne ceva; i? — Küfüre başladı... Ağzından küfür eksik olmaz e Ben - bileni fena- laştığırız Doktorların ikisi de ld onlar da Nikola Burdon ile karısının arsenikle zehirlendiklerini söylüyorlardı. âç arsenikle ya. rdu. ML Burdan tek. rar isticyap edildiği zama! — Karım bütün mal isine kalsın da tekrar kocaya varsın diye beni öl. dürmek isterdi. Benim kendisi için çok ihtiyar olduğumu söylerdi. Komiser: Kocasını sevmediği dei akşama —. kahvehaneden, meyhaneden çık. dedi. “vip Here sert bir sesle: e babanız? dedi; on- a m ieüri Onları da öldürdü nüzl.. Bu sefer Madam Burdon fena halde vi m küçük gözlerinden en şimşek. —One Mi gerçi babamla ama ben onları annem sert insanlardı çok severdim! İkisi de karm ağrısından öldü... Doktor Lüka" 7 si Me Sonra sesini değişti, — Ya beni kim han m Ben bir de kendimi mi zehirledi! İstintak b — Olmaz ye mr yal dedi; yaptık. meydana çıktığını görünce... — Meydana çıkmak mı? Kim Beyda na çıkârmış? — Siz bizi Pirin A ça IŞIYOTSUNUZ Bunun üzerine ie Mü Tiyetli tılar ba utanmıyor mu. ve demiş. Siz de ona külür savurmuş UNUZ. Madam Burdon bunları hayretle din. lemişti: Hiçbiri doğru değil, kavga falan etmedik... Bine vir e > sa sete b ben de hatırları Kadını şka bir pi ii ka- bil ii İstimlak ak hâkimi dışarı çıkın a ie İğ eli dedi.-Bu karı iyile. iyileşmez Burj hapisanesine kaldırı. Tiz. »». ünler geçti, Nikola Burdon sürat- le iyili ui. i kendisi hâ. lâ ağrılar geldiğini iddia ediyordu âma doklor Lüka: .— Birkaç güne kadar kalkar, dedi. say hâkimi, Pomel ile. karısının da açi onların ahşasını çı- kartıp tahlil için Karisi gönderdi. Ve kimyagerlerin raporu, Margrit daha iyi. len geldi. Pomel'lerin de arsenikle GlklEnii oldukları muhakkaktı, Şato-Teyyar ahalisi galeyan içinde idi. Birkaç defa hastanenin önüne top. lanıp kadının idamını istediler. Nikola Burdon'u da, istemiye istemiye hastane den çıki şidı. lar, Kahveden kahveye götürdüler. Mr kat Burdon, bilârdo oynamak teklifini kabul etmedi, hiç hâli i olmadığını söy- — Size varmadan önce bunu düşün- Tüyordu. Başmı salıyarak: memiş mi? a X — Onu verdiler, Bu ii diyordu, Ah! bilseydim leşmeme artık imkân yok? istintak bük ile komiser, kadını | Fakat yavaş yavaş yine eski hayatıma icvaba gittiler. Onun halı biraz iyi. | başlamıştı. Evi, adliye tarafından mü. leşmişti; hastanenin baş imi doktor | hürlenmiş olduğu için “Altın Sürgü, ika, kendisine sual sorulma: nün üstündeki otelde bir oda tuttu ve maneat km bahtan akşama kadar ahbaplarile doğru ii fre nil bi 5 İstindak hâkimi, Küçük k asaba: “tün mallarını içlerinden hangisi sağ ka. lırsa ona bıraktıklarını bildiriyorlardı. Artık Margrit Burdon'un suçlu oldu. ğunda kimsenin şüphesi kalmamıştı... Kimsenin değil, kadının sözleri, hali, komiser Mösyö Lökont'a tesir etmişti. Zaten o, doktor Luka ile konuşmuş, şiş man Nikola'nm hayatı hiçbir ei onun karakola geldiği günü ani ça: “Bir komedya: mecbur ol gi inde arda b it . nihayet istintak hâkimini etti ve ertesi > Nikola Bur don'u aa çağırttı. Şişman herif kol tuğa yz si ol e den daha ne İstiyorsunuz? de. dit m bitkinim... öğ) — demmyal Şeyler değil... rakacaksı. Karımı hapise yapsınlar,. Edepsizin biri idil... Gözlerinde bir kin şulesi anki Bu nun farkına varan Mösyö Lökont lan nefret e; değil mı? Öteki şa: şte: — Yani. diye söze başl — air İniz,, aran, aylara ay idil beni öldürm e kalktı; Ke paylamak iyor e Adalet, dediğiniz ra sizin h samnekliğizl gibi öy- le çabuk kandırılmaz, Burdon! Nitekim hi Ke de işin seği zam sizin bü- yaptıklarımızı Kİ babanızla aranı siz sekizi mişsiniz, Öteki dona kaldı.. Komiser devam et. ti gidip gördüm; u Sefer başka bir eczaneye gitmiş, ze. hiri oradan almışsınız. Başlamışsınız 9. nu Hye yavaş zehirlemiye.. Kadının zamanlarda mide arından an şi. My a bütün komşular sağ la et karınıza da > kendi kahvenize de İrsa damla dee içmişsiniz. Sizi, karınızın hatmisine ilâç koyarken görenler var. İnkâra kalkmayın. İtiraf ederseniz ceza nız daha hafif olabilir! ğrusu komiser de bunları korka kor ka söylemişti; çünkü ne eczacıyı e aga ne de Burdon'u, karısının fini ir korken gören olmuştu. Fa. Gi be sapsarı kesildi: amet edin, merhamet edin... Karım tn gk eziyet ederdi, ne yapa yım?... demiye başladı. İtiraf etti, lr ik çer gibi . Komiserin mile döğru bm ti. ii herii — kif edip hemen bir otomobile “ Bürj'a e. istintak e Merde Tim etti. Ke Nikola Burdon on sene küreğe ari terinden, Burdon'ların ate irki | istetti; bu vasiyetname ile karı koca, bü sl İse kre . Hem |