Bir tokat ve bir öpücükt!... İN Elika, kocası Tuğrulun onu zana dokunarak: — Artık kavga etmiyeceğiz, değil mi rl , dün akşamdanberi ağrıyan m e henüz üzerinden git Tek: 2 i dedin? Dedi. Otomobilin gü- etmiyeceğiz, değil — Bilmiyorum, diye cevap verdi. — Eğer sen, biraz wyaal olsaydın mu: Halbuki nı adar ii rk ediyorsun, ik pek — Evet. Öyle çabük hrslanıyorsun ki. t run farkı Pk im? ildim. — Evet, Senin tablatin böyle.. geçen mn a Sakalın. ayni hurslanmanın eseriydi yo rum. e beni de tokatlamıyorsun ru, otomobilin e gen ınlıkla az daha yanlış bir istikam: ti Naklede, | Hikmet Münür İL Biraz ahlayıp, ofladı. Sonra mel yolun ağaçlık bir kenarında durdur Mehlikayı kolları arasına aldı, Mel bike şimdi hıçkırıklı bir sesle şunları mıril. My Tuğrul! Dayanamıyorum. Se- nin in böyle eninde a a Gi Tuğrul tam vicdanını sesile konu- yim gbi Doğrusunu istersen Mehlika, dedi. Ben en bopanmak diye bir gey düşünmüş m — Fakat bu Bitiş, bist oraya vardı. Halbuki Tuğı iyi bi bayat arkadaşlığı yapmağa ahdetmi. bam dişi e utangaç bir eda ile Tuğru. lur. yüzüne — Biliyorum. Fakat senin hiç bir Yek mu? Benim için ehemmiyeti yok canım, kat gideceğimiz yerin senin için de Beri olması lâzım. — Hayır, hayır. Ben senin sözünle Sa etmekten başka bir şey islemi, Peki i, gece eve dönmeğe gecikir. sek nerede kalalım? — Fakat ne kadar çok ısrar ediyor- sun. Budala, Neredö istersen demedim lun yeniden canı sıkıldı. Me öv e bir hayretle bakıyo ae Mi Ge En nd ta Mehlikanın sesi, hâlâ kulağında vızlr. yordu: bilrsi lim, Sen nereye istersen oraya gider kalırız, E VLENNENİN ilk ayları geçtik, nü 8 ğin. Dal mesut yaşayacı ÜN ie ME ekin “deği mişti, Yaptığı her şeyde A Tuğru ni boşuna gine mayülü vardı. enden kalkıyor, lan ekiş a5 bıçağı cı. 1, dedi. “Yeni evlenmiş ves çitin Sai geçirmesi için çok mü- program hazırlamışsn. Ne. ars & iyorsun sen. ne zırrltn var bil- nn — Eber yin İşte bana ağır Jâkmrdr söylüyor em Tuğrul bu ara zivanadan çıkmak derecelerine gelmişti. Fakat karısının 8 — KURUN un İLAVESİ . — Etmeğe çalışacağım, dedi. Fakat #en şu dakika için, bu ciddiyeti bırak- alışın, giya yeni evlendik ve birkaç gin göyle kendi. halimizde yaşayalım yoruz... ii eşeli olmamız lâzım de- il mi? — Pekâlâ, pekâla.. Görüyorsun ya Ne isti z Piyorum. Seni dinliyorum. — Hele dinleme de bak... Her ne ise, bu akşam nereye gidelim? ai rıyordu. Gazetelerini gayet iyi bü. hazır kei yemekte etin rafı ona Ve ve e a ısrar & indi. m man, önün > he her eb tt hermiş ibi e mağ inliyordu. Bir Titife yaptığı sar hkahalarla gülü: yordu. Hiçbir arakedni tenkit ötmez- di. Turaş yi bilse, ni onu dahi yapa. caktı. Fakat, ni Br Gür rağ İşeyler olsaydı, Tuğrul gayet mesi icaktı. Fakat o kızıyordu. Kendisini en sanki, »r işlerini de kendisi görebi- i abla bunlara neden kariş- er ve ona, hdeta hizmetçi gibi çalış. ken jinemaya gitmek İster - misin ci. mi? — Mükemmel... Hem o kız, o filmde gok güzel oynıyor. — Ey demek a Con Krow- fordun Me S5 ri > Ben san biri ünde seansına gide- yek o filmi gördüğünü etmistim. — Gittim, fakat görme — Ne demek istiyo, — zi bal se, ba en Karam İmini müş olacağım. T vr bu gidişin kendisi ve bsi bir Ez Metini e iii beg ay oluyo ve tashih ett ay üçgün. a aydanberi evliyiz. Ve ben ar. yi inan en 78 başladım. Yani, ip gey yakm he Erir Üni ağa e alış bıktım. Arada hir, ben eteliğin — Fakat canım, benim'istediğim ge. usun? Tuğrul bu söze kuru bir gülümseyisle mukabele etti, Daha ilerisine gitmedi. kat bunun üzerinden bir hafta Feçtiği zaman, Tuğrul birkaç kilo kay- payamyen TELE a kamu. br be en Kunurunu ki o. çiir a leri- he dalmış ai an pie — Neyin var Tuğrul? Diye kımılda-