24 Nisan 1938 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 6

rn «vel Istan A Evlenmekten nef- ret « eden Diyana ——. A Sığır salonda ilk'gi Bes ihesidir. Mubi, ön ayaklar ile yere basmak- ta olan ard ayaklarından ile li Ir, Bes, Mı bir nevi Herkül veya tedir. 'Yanıbaşında m resmi gös ren bir arkadagr — Bu resmi Hindisterda mı çektir- din?. Diye sönük mi... xi 5 — Evet, dedim. Yarım Saatte gidi- anm bir e ihinin gö- bi rileceği bir Hindistanda, ncü salonda 8oldan . birinci hey Dali mn dan getirilmiş dişi bir arslandır. la arnâs, Bodrum kasabasınm iki-adıdır. Tarihçilerin babası Hero- i burada doğmuştu. Burada milâ « üçüncü salonundaki dişi arslan, Hali- karnas'daki bu mabedden getirilmiş- tir, Dişi arslanın yanımdaki taş İstan köyden getirilmiş Apollonun oğlu Asklepyosa aittir. Asklepyos tıb ilâhesidii r. O, yalı taları iyi etmekle kalmıyor, iile. ri de si Duvarda Diana (Arteys) i istirahat halinde görüyorsunuz. Diyana da Apollon gibi jüpiter ile Rl öğr Yal acıklı ha- zden evlenmekten Ba! Diyanayı gündüzün orman. da adları idare etmek, geceleri de dünyayı aydınlatmak ve ölülerin ruh- larına nezaret etmek vazifesini ver- miş ii üç vazife 2 ii di A ye üç İzli a yüzünd veya day sö ekte Fel e rin altında da Hekat adı veriliyordu. Diyana fazilet ve namus ilâhesi ol- duğu ii il - in ük bir kusuru affet- miyor e zil veriyordu. Diya e gün Dimi Tep hü- dmusun oğlu Akteon ta- Diyana da, amadı. Çoban ik dimona tutuldu. Onu görmek iç linden gelen her şeyi yapıyor, geder lp ile Sevgilisinin mağarası hün iruyor; mir ona iyiler doya ni seyrediyo; bedir, Mihrabında öküz, koç, geyik ile insan da kurban ediyorlardı. ırımda oturan ahali deniz rma rma. uğrayarak kendilerini sahile tabilenleri Diyana namma yaptık! rim mabedin, mihrabında kurban ederler- di, Diyana için birçok ezme ie yapılmıştı. Fakat bun İAzZa Ayi mabed, kinden vi ha m zami ve etüt ir şekilde vi edildi, Diyananm heykelleri av y Bahai ola- em yapılır, e hafif bir edik urluk, birelinde yay, Şile Mü av köpeği ile tasvir edi- lir. Bazan beyaz ie koşulu bir arabada da gösterilir. On beşinci salonda alcak bir bartmada, kurban kesmek üzere b öküzü iple bağl amakta olan yl deli em gör ürsünüz. Mi vvel Ü- ü yüz yıla âit ie sl Tral haresnde bulunm undan sonra ii is eşsiz bir iye olan Marsiyas A - pollona mağlüp olduktan sonra uğra dığı ele başka bir yazıda anlata- cağı Militan evvel üçüncü asıra ait ©- Jan bu heykel, vücudün teşrihe uygun bir surette yapılması noktasından & h ivetl i örülmek ein du eee | Mi Ordumuz iki bin zabit kazandı Yedek Subay okulundan çıkan- lara diplomaları verildi; merasim par.ak oldu Yedek Subay Okulunun Br - ie a yan rmm diplom: ün Subay Klikya in Sey oğlunda sokaklara dökülen halka çok heyecanlı ve milli bir gün yaşatmış- Yedek subay namzetleri sabah er- kenden m mektebin büyük dıktan sonra bir a- halde Harbiye caddesinde, Taksim Kİ glmier Abide ekseriyeti teşkil eden büyük e Halk e tarafmdan çevrilmiş bulunuyordu. e evvelâ tiz bir boru sesile mızla bir. rasim direğe çekilen ganlı bayrağımızla bir- likte binlerce ağızdan söylenen İstik- âl marşı var başlanmıştır. Yedek S y Okulu mlârı tarafını dan ha- zırlanan büyük çelenk ibidenin önü- ne bırakılmıştır. Bunu müteakip bu yıl Okuldan bi- rinci olarak mezun olan Lütfi Fikret rman kürsüye gelmiş, çok heyecan- İı bir söylev vermiş, ezeümle şöyle de- iştir: “ — Yedek Subay e Türk is- nn canlı bir âbidesidir. O kutsi cak Türkün askerlik kar Türk gençliği, o binanın içinde büyük ir emel, sağlam bir imanla yetişiyor. He içindir ki, bütün arkadaşlarımla biri ya Dy iletimin, lp Cant ei rma seve fes daya hazı: uğumMUZU, ye ulust, Türk Gmhuriyei için bütün kudretis mizle çalışacağımızd, asil Türk Tuhti Bu subaydan sonra yine Ye dek dilen Okulundan bu yıl imei le mezun o end n. söylemiş ve demiştir ki! “ — Türk ordusu zafer destanlar rını Tuna, kaynaklarının yalçın ya maçlarına, Basra körfezinin gamlı su Tariş Hüser r denizinin Köpüklü dalga- kadın heykelinden sonra müzeyyen elbiseli bir hükümdür heykeli önüne yi ii lâttan 300 sene evveline ait oldu- ğu Sl Silen bu heykel hangi Hü kilmdar: tedir. Foça sela bulunmuş Ağaca dayanmış bir halde gördü « Bu salonda büyük bir kabartma günüz bir hey) yaş LİR Bergamada bulunmuş - Fevkalâde m ii şekilde ni ve bu heykel ile Akrodinii lu Hunsa e Bu gencin bu hale gelmesinin sebe- İş ve ve ni ELM ie dır. Peri, geni nail bismi ilahları 6 iyim; kendi vilcudü ile ondan bir tek vilcu- dün hasıl olmasını dilemişti. İlâhlar ei emen biran ettiler ve iki vücut it adı ile bir tek vü- cuda aile el u salonda iki yüz sene vveline ait ve semai bütün kıv- ehir tecessüm ettirilmiş; genç bir © siniz. Tetkik eden heykeltraşta, > ari. şii ade kabartma Berga - ir Menadi canlan- Menad si a ei hevvirana rakıslar Türk ordusu tarihin her safhasın - da daima kendisinden adeden üstün silâh ve techizatça daha yüksek Kuv- vetlerle karşı karşı; 2afferiyeti elden bırakmamı muzafferiyetin âmillerini Türk ve rinin ucu cer Biz semasnda ie vas esen ayaklarımı damarları» mazdaki son damlasını akıtımod- Söylevlerden Abide defterine, Okulun birinci ve ikinci sü ek ai EN bie m bi âr, şarab dan damlı gi di çılgınca, gelir dımı, bü- İN bi (ön için HE sü arı ile hak cikan eray 3 bir şekilde canlandırmış, Balıkesir ya- ma ei İL rilen sâz ei kadın kabartması nefis bir sanat eseridir. Mta ev- vel birinci asra a olan eserde, Sa: lan kadma musikinin verdiği aliya büyük bir ann nakşedilmiştir. Greta Garbo istanbulda Artiste on beş yaşında bir çocuk aşık olmuş, > her sabah penceresinin altına geliyor... iğ ü z Mi Greta Garbo Sultanahmet Gröta Garbo bundan on dört sön& ev- tanbula gelmişti. Bugün Avrupa- nm ve öy 5 aa len Mez bir şöhret r henüz satimi ii üenelerinde bulu - Camisi önünde., Kendisiyle berâbör şehrimize gelmiş olan sahne vazır Stiller Greta Garbonun bu seyahatını şöyle anlatıyor: “İstanbula geldiğimiz zaman, oldukça muamelesi ile uğraş- ie ta Garbo bi mekte olduğumuz filmin senar - yosuna göre, Küle Garbo Ödesadan t0- uu bir kürk mantö ile bir iki mü - mağa çi du. Bu cihetten, İstanbul seyahati; olm n- ü Gret Er bizim şehri çok sevmiş ve 07: inde görülmi: yen bira arzu ve şevk ile çalışmağı baş- Jamıştı. ei vk Greta Garbo, etrafmda kendisine $ev- l gösteren Istanbulluları da seviyor. Bilhassa misafirperverlik - Mz e ayran boyu EN eblşimesi Mehmet Ki on beş, on altı yaşlarında bir genç çocuk yad ve artiste tut dur. Hergün sabahları yöre otelin kapı- 'arbonun pence- > Ss $ dışart ç zavallı Mehmet meyus olarak gidiyor. Birgi, ren tv Göturotli” Isvi ini a gidiyor e çevirmekte a filmi ya- birakmağa meel r. Çünkü, merk ŞU olan Film ei iflâs e ilerine M6 para gönderi- yes m kalmış e ir ka İstanbuldan çok gü- zel ii ve hayallerle ayı e OT. KURUNa abone olu- nuz ve edininiz Pa e ire e genç lunuyor, Subayları tebrik eder, vazi- .felerinde mı rma caklarma kumandanları olarak şaha- det ederim,, sözlerini talebelerinin yazdığı sözlerin altma ilâve etmiştir. İstanbul Komutanı Halis de bu meal de birkaç cümle yazarak Mektep Kö- emekten bir mi sonra mekte- bin geniş avlusunda bütün talebe tek- ar toplanmış ve diploma tevzi mera simi başlamı; ık Albay natlı, diplomaların tevziinden evvel kısa bir söylev za mektebin ta» rihteçini anlatmış ış, Yedek Subay Okü- birer ve hazır bulunanlar taratımdan büyük bir dikkatle dinlenmiştir. En son olarak takım takım subay- lara andiçirilmiş ve diplomaları veri- lerek törene nihayet verilmiştir. Bu yıl şanlı ordumuza dinç ve gür- büz tam 2000 ç daha katılmış bu- uvaffaki, i