ERE — ara Tahiti adalarında o Yerliler beyaz insahları niçin kıskanırlar ?.. - Tanerilâhının şehvani arzuları - içinbakir kızlar merasimle nasıl kurban ediliyorlar. #yük Patrik yanl, Tahiti lisanınca Harı pe herkesi hay ette big kacak geniş adımlarla yürüyordu. pe siyah pakt bein yak; teki medi si aa ği olduğu hal- de Mi “olm nmeden ve yorulma- gök kubbesini Ke (Hina)ya, yani ii yüksek sesle dua ediyordu. Kımıl - dadıkça, ipek sin kırışıyor, ve Üze- Tindeki sarı çi; agi ii ağ in ve e fmı sarmış olaı yüzdüğü ölü il ea di beraber pırıl pırıl yanıyorlardı. Bu bir dini âyü iti ö ün bu ruhani âyini dinliyordu. Ayni zaman: ui patrik, Oro ismin- 'ahiti adası ilâhmın vekili Taner İ- Yâhı idi, Adalıların ii mi Oronun adaya be- y 7 8 B EB GE B bugün yapılan âyin de bunun li, “Taner ilâhı yerlilerce vande: iş Jan bu kı nl biz disi mâbede kadar getirecekti, &kiz kur- banın ali kendi enüz el adile: - ve miş, çiçek kok- di mış ve hattâ, gözyaşı nedir bilmi - za vi A ai içerisinden seçilmiş ve m ilâhları memnun edecel dar bol akmasi için bütün yerlilerin ei ile WE senedenberi beslenen gürbüz ve dinç kızlardı. Hepsi, çırıl sp. Jak soyunmuş, birer bi e mii 5 sonra, dağa da a rkasmı takibe bı Hepsinin elleri e ipek e Jâlarla bağlanmış, başları çiçek Di : leri ile süslenmiş olan bu kızlar biraz ronra, kendilerini keskin satırı ile kur - ât Oripayanm önün- de diz Dora açık ve » teker teker, si ie inslerinin binbir yıltıcı kokular içerisinde saklanmış ola et parçalarmi kol tan sonra, ölü duyacak, ve Oripayanm önüne, bu ye Pak yermi o duğu sarhoşl iliki, olacakla; lari siz pir ike nyal Siyah Ki pırıl yanıyor, güneşi n yi ddes li gözleri lu. > ye ve parlak ay ise, in âdetleri mucibince unları in DER İZ aki için 2 bali ak çıkmıştı. n ku saçan etlerinden siken bay e etrafa saçıldı. ses oldu. Bu Binrhainetiiz Gezdi Oripayanm kur- banları, teker teker içeriye sesi idi. Bu sesle birlikte Taner ilâhmm. gözleri leş ara; bir çakal gibi etrafına bakmıyo; 5 kir on- Bütün Hirarlir feda edildikten son- ra, mabedden çıkan cellât Oripaya ks tırmı Tan zim çevirerek üç kı sallayor ve Da : iti ve Havaryurilarma vaadettikleri Sai bu: satırla ver- diler demek istiyordu. Bu sözler üzeri- erii etrafmı sarmış olan yerliler, oynayor, tamlar çalıyor ve sıra ile yanmdan kesi ellerini ik ve vi yi eden çizgilerin dokuzı öpüyor! 'aner bey m bele bni sarkan sa - k 5 ii ordu. mit, re) ami re, ii li içerisi- konserve kri olan yeni kurban parçalarını koklıyo! — Mul ii ie Bali Vekilin ie vere larini ünlü kulun cellât Oripayanın mü - kaddes ve keskin satırı ile verdirdim, di- yor, ve tekrar etrafımdaki müminleri ile duasma devam ediyordu. Neticede her iş bitmiş ve Taner ilâhm şehvani kur- banları verilmiş olup, Tahiti adasına Sa- adet ve bereket yağması bekleniyordu. Tahitililerde Beyazları Kıskanmak Nasıl Doğdu? Taner ilâh şehvani kurbanlarını ver- dirdikten sonra, mabedin dar yolunu süs- ir e ağaçlarının arasından Bir kere daha gerisine dönerek (Fa - re)yi yani Kime mâbedini selâm! tan sonra, ellerini kaldırarak nazi bir ilâh olan iğ - Hoe yıldızını selâm- ladı. Fakat, başını çevirince “danseden ö dol larını gi gölgelerin e& mt gör - , Bunlardan birisi ho - Aroho di - yerek şarkı sö) . Dikkat edince, bunun kendi karısı Ruri olduğunu gör - için? Kadm halinden pek yorulmu- ga kii Fakat, anlamakta geçik- medi, e in esnasında Avrupalı - larm yasi lunmamıştı. O gece bi miştı, İsmini bir daha anmamaması lâ - zım idi. Onunla konuşmak, bir arada yat- u mak ile, Tahiti adasına, ulu Oro ilâhınm beddualarmı yağdırmış olacaktı. Zira, ri mukaddes günde Tahiti güzel - lerinin esrarını beyazlardan bir bahri liye satan, ilk kadın olmuştu. Artık Oro liyol nun için Taner, ev e emri üze; e y anerin muyafık göreceği işkenceyi sor- ii mağa gi Rüri i işitince, derhal ince diline Ürük” Ve kapi hiç kimsenin haberi olmadan, Pahile: yani beyazların vapurlarinm bulundü: tarafa doğru koştu. Zira, beyazlar a - daya HkiioeİMK Limanm bir köşe - sinde duran (Piroglör) kayıklardan bi - ber atlıyarak Kibl beyazlar vapur- a İltica etti. Mukadde: di tün adalılar âyin mi bulunurken; <k koynunda ği olduğu beyazı buldu. — Gel, bir evim var, beraber otura - lm. Vapurdaki ri hep birlikte ine - rek Rurinin evinde konakladılar, Fakat, yerliler hep onlara reyi t ile im bir tek söz olsun Ma iri F rada kaldıkça, ir Ukta yi mmuştu. Aradan le geçmi sile Ruriden olan kiz çocuğu evlene- çağa gelmişti. Bi Tahiti ada - smm en güzel ve vat delikanlı olmuştu. Onunla evlendirdiler. Bu suret- le, Tahitililerin nesline yeni bir nesil bulunamadılar. ip Artık, kıskançlık yavaş yavaş > oluy Seneler eşi bakire kızları kur - k âdet b zaman adaya neş'e ve bereket kedi zaman zarfında Tahiti- iler; Lie bile değiştirmiş '© bu adalar Amerikadan ve onlar bir şeyler hatırlayorlar vOda: —Ulâhlarm ölüşü idi. Fakat, bir taraf- an da: — Mâhlar ölüncüye kadar Tahiti de ei e ardı, rli kli bir türlü geri dönmek is li dü, noksanlığ dikleri bir şey gemi Ödü r tarafı aydınlatan güneşin, hayal ve rüya gibi kendini göstermesi i 2 Işte, bugünkü Tahiti adaları, ebek viyaklayınca.. Melek ben be küçüktü, fakat annesi bir ço- Yeni gelen, zi ak ciyak bağırıyor, LR yaly rdu. ir gü ordu Bu bana kardeş Gi en gök ünden e değil mi — Öyl ! Leylek şan ucun- da gidi, Tadi içeriye attı! elek, düşünceye dalmıştı; parma- ğr ağzında, ee syn ufa - cık griye bakıyo: z rültüden hoşlanmazlar, değil mi?.. Bu- nu onun için buraya göndermişlerdir!