il SE RAR SEE AA SL m RIZK * ir i d Tüy eümleyi soruyordu; tekrar Ya Sr musunuz?.. mayı Suali bi 3 hiç şeylerden hap ği Na Yüz ydı; ye Groşenkanın bal, il Osm, A eng il ir eri dar karşılaya ye girdiğim arora, Beyo 12 mamıştım; sa- b Yed” bir korldor gibi u- : takıp, “avarlara 7 ly ina ye Yİ doğ, b Yahut (lk zaman- a b” doğruya Yu- M il ırakmıştı. Halil mak dükikalarda Yuyan- Banyp 8 bi eki itimadı kü Os- N le kadar a ii ay 8 Vi: mami 1 Halil Osmano- sa aşi hi bağ işler ya- Otların istedikleri tiz #tirmek.. Bilhass İhatloriçten lak Yakı, ali ame a ran bunu ne Iş bila, 28 gibi r ola” “ only gyo he alıy, on el Kan ân in , “dan inde disini ala- Bİbİ gene baj Ali A Keçer va: .dı Yokş, Sek Groşen- Edebi roman: 73 OSMANOFLAR ) aa kenan Hulüsi kitin söylemek lüzumunu duyuyordu. Bir Groşenki nü imkânı yok buna edemezdi. Onun için Halil Osmanof “ne var, sorduğu dakikaların sükütu bir İk tahammül 9 © »' bir köşesinde Yl meli bi- est; De ü- k şarti! eğ ne a nm He Me kesmez ve gi varsa sormazdı bile. Groşenka âdeta mukadder suallere cevabı verecek ustalıkla muşur; ve belki pa kendisi bile dı. Belki de GENE onun bu va- ziyetini ei eme! ni li Gn m bilhassa kendisini din- Groşenk& gördüğü kü halde dal ma isle erinin kendi- bu tablolar- .VeG üşünceler konuştu- nmış BİZ” ve Gro- Osmanofa burada Sikin hikâyesini an- e çalışıyordu. Halil Osmanof onlarda istifade e debilecek Kelimeler bulabiliyor mu? Belki de, ilk zamanlarda Halil Os- manof onları hakikaten dinlemiyor- Halil Osmanofa mbilir, belki alsa Osmanof ağlayordu. — Ağlayor mu?.. (Devamı ver) KIRUNaA ahune olu- hLZ ve eaininiz tamamen ©9 | tam 16da Edebiyat de Büyük şairimiz Hamit Dün Gençlik Üniversitede samimi dahinin eserleri teşhir edil bir şairin m ihtifal d yapılarak i ezarına birde çelenk koydu Büyük şair BERE ölümünün. yi dönümü münasebetile gisi muhtelif yerlerinde büyük kişinin huzurile edilmişti Bu yam en büyüğü Ü: site gençliği tarafınd. ei konferans salonunda yapılanıdır. irkaç gündenberi bugünü büyük bir sayğı ile anma için hazırlanan ü- bp gençliği, ihtifalden sabah sant 10,30 da kalabalık bir ka- bl al halinde e idin a gitmi muzlarında ta - yi ek paran lerden yapılmış Ka bl eğ çelengi dâ- hinin ruhuna ith: mezarıma bırakmışlardır. İHTİF. o in Konferans salonu Hâmi- iin yıldönümünü anmak İ- a sesin süslenmişti. Salonun ö - nindeki Ke Me du » varda Hâmidin manâlı sümleriyle dolu Freak asılmış b - unuyo: Gnl. matemlerini anlatmak için bu allam önüne ince siyah bir tül oymuşlar, iki tarafıma bayraklarımı- Iş) ii Salon, bütün bride. profesör loçentleri, mi in tanm - mış edipleri, lise vi ve müdürleri, Üniversite gençliği ile en baştan başa dolmuştu. Saat “e Bayan Fikret kürsüye “ — Saym dinleyin iri baş- lıyoruz,, demiştir, Bu sözlerden sonra kürsüye geli Edebiyat fakültesi talebesinden Meh » met Kaplan heyecanlı bir sesle Mak- bâzı parçalar okumağa başla- Salona derin bir sükün çökmüştü. Makberin son mısralarma kadar bu sükünet devam etti. Mehmet Kaplandan ay» ni genç kız sözün ML ee - tlakda olduğun enin,, meşhur hitab ol du. Üçüncü hatip ei Onivrae Edebiyat önemi Ali geldi ve söze göyle başlad — Üniversite göneliği, Hâmidin lümlnün yıldönümü, dolayısiyle ben- den bir hasbihal yapmamı istediler. erdber ne yalan söyliyeyim çok kutsi bir vazife olarak üzerime za yea herkes tanır, fakat o - nu manâsile anlı; hakikaten ho Denilğili an ne feylezof, ng ruhiyaitçı, ne de fikir adamıdır, O bunların hepsidir. Fakat ben Hâmidi asıl şair olarak tanıyorum.,, Pei Nihat bundan sonra (oHâmidi Roca tan bahsetmiş o Sözlerini şöyle bitir - ekin — > Hâmi taşan bir nehirdir. Fa- kat içinde te n bir katra bulamazsınız, Râmit, bir yanardağdır fakat içinde lâvları yoktur. midin Yalnız bir şey aransa bulunmaz. Çünkü o her - şeydir. , Üniversitede yapılan toplantıda bulu » liyen ta Aziz gençler Hâmide karşı göster- diğiniz, kadirşinaslık, onun ruhuna ferah, verecektir. Ali Nihadın sik alkışlan: bir ahenkle muhtelif UŞtUr, Daha sonra Bay İsmail Habip, kür- süye gelmiş ve sözlerine göyle başla- — Mekiörem Üniversiteli genç ar- kadaşlar; Hömit ölmeden birkaç gün onun yatağı başında oynatan bir li şairimizdir. 65 yıl düşünün bir kere! Dile kolay geliyor... O ölüm yatağının başında bile tit - tek elleri ile kalemini, elinden btrak- madı, Hazırladığı eser hakikaten & - debi zevkimizi okşıyan bir kitap de - Jil, iyi bir ibret dersi veren bir eser- di İsmail Habip, bu eserden, muhtelif parçalar okumuş, Hâmidin ge ns lesinin ifade ettiği manâ; o zamanki saray Yetilirn ke ge ntinlar talebe, ve gençlik namına söz söy- Hâmidin cümleleri arasmda çok iyi bir şekilde okumak mümkün olduğu « . nu söylemiştir. lu eser, hazırun arasında büyük bir alâka uyandırmış, ve zevkli din » lei ismail İp, z den muhtelif parçaların okumasını ua tirdikten sonra Hâmidi zaman tenkit erden onun hiç bir ei sı ana hatasında bile onun bü- yük at bulunduğunu söylemiş, zerin söyle bitirmiştir: — Hâmit, | > lde ereye git miş, ” dünyayı lp rel milletlerin o tarihlerin bahsetmiştir. olarak Geni ielğe içine girdi. Bi ki gayesi e idi. Bunu şimdilik anlamağa im - hasta olduğu için ihti- ab m gösterilen eziz 2 ei dan ker sl. sona pl eee söylemiştir. Meraklı e pm arkadaştan öğ- renmiştim. e maden suyum binlerce sesi suları in nek geli- yormuş. Kimyevi yaşıtları, tadı, has- ala a. tesirleri bakımın- ii apılan hesaplar, bu meli ver- yel yurdunda böyle üstün bir sü yun kaynamasını görmek, elbette En kesi sevindirir. Fakat düşünüyorum, ki > a şe dılış iv nina ge- regi ki me edem ai önceye değin çi ahisar maden ekle perişan bir halde idi. işin een m içinde ea in yüzde kaybediyo: Kaynak çi Me son- ra, iş düzeldi. Güneş ışığından mütees sir olmaz boy boy şişeler yaptırıldı. Halkm kolayca Ea için ucuzlı ir. Bunlardan iri Eminönün de, öteki rain ii içme Bergün bir çüncü io intikal — Canım, demiş, sel Ye cevabı: elindeki go idi, ; ... Bir diplomat cevabı ihtilâletlerden Rogfor politikaya dair konuşurken söz Ü-! etmiş. Dostlarından senin şu adamla alıp Yeremediğin ne idi, adığım şey elindeki hükümeti, veremediğim şey de gene fıkra : Görüp düşündükce: Maden sularımız YAZAN: S5. Gezgin rüz kere artacak. Şimdi bile halkı almıyor. Kapıda nöbet bekliyenlerin gittikçe çoğaldığı rülü,; Kızılay, acaha neden koca İstanbul. da yalnız ikisinden başka içme yer- leri açmıyor? Kadıköy, Adalar, yaz göçlerinin biriktiği sahalardır. Ora larda da neden böyle birer maden Su- yu sebili kurulmuyor! başka ve daha önemli bir nokta da var: Bu küçük, beş kuruşluk şişeler, ni- bü- besin halk yüzde yüz maden suyu içe- ya e faydası türlü. derdine candan sarılışı ile milletin kalbini ka- zanan Kızılay biraz daha fazla edecek, Umarız, ki alâkadarlar bu düşünli- şilmüzü haklı bularak bize uyarlar ve dediklerimizi vanarlar.