erton, yazıhanesinde o- m Onünde bir yığın ga akşamı İ ii kız, a bir oleik ver - : Salem Bae küçük Pe- Ortalık a ri şek- vE görüyorlar bu adamm. Uzerinde açık renk bir palto taşıdığı farkı yor. Yü- zl Kami ncak, iki mi ya- | el e uu eri take ala da söyle. olmuştur. Arkadan yak cd da- yor. Uç adamdan ikisi Yemi takibine girişiyorsa da, İk nl 2 şma koşup, yardım et ık istiyor, Lâkin vallı rl lr Kafasma bir Ea re bir şey sl 1 Ona pala > si örgülü si 1 pa ir tüccara yapılan bir sipariş mektubu- sağ Bir kenara fırlatılmış olarak duru- ğ Mar grit, kn güzel, minyon bir kızdır. Kendisi Londrada tahsil görmek- tedir, ZN tej gom bir kız... Birkaç ku- Tuş parasını almak için merhametsizce ğa muvaffak me na e koşan bir katilinin hâlâ adığını en Fakat, bir iri gümüş kolsaati bulunmı sai Rob dışarı çıktı. Nat Pinkerton başını salladı: Ee “ i Po lis hafiyesi Natpinkertor enson şatosu cinayeti- ni nasıl meydana Şe yollandı . Fakat işittiği sözlerle gazetelerin yaz- bir şey ilâve etmiy yürümeğe başi Şimendifer küyrsünün yanma kadar geldi, Sonra oradı n Robin: şato syülğindel pe evine > - radı. Karimı gönde Bir dakika sonra, gi e almmıştı, Nat Pinkerton, Bayan Robinsonla karşılaşmca : — Affedersiniz Bayan, dedi, Sizi böy- ? rada ne ile meş- gul olduğunuzu bana anlatır mısmız? O- turuyor muydunuz? Biraz tafsilât veri- niz? Bayan Robinson, elindeki örgüyü ırakarak, polis hafiyesine düşünceli gözlerle baki — Burada oturuyordum, yeni müslin perdeler almıştım. Onları hazırlıyor rutubetli pi dik küçük in arte bulunmuştum. Margrit he - en atılarak: *— Ben giderim Bayan Robinson, dedi. Sizin ku akşam dışarı Iz ie değildir. Sonra ben çukolata da al- istiyorum.Her iki işi birden yapa- rım., Kız, bu sözleri söyliyerek, hemen zen- cir örgülü ke Aldı. Çanta bu sira- da konsolun üzel hu, yle n başka örmüş - sag ki ve köpeğimi de ala - rak dışarı fırladı Nat Pinkerton bu arada Bayan Robin- Sual sordu; bir Zannedersem, omi ürtün - mek üzere bir şey elm in yukarıya, yahut aşağıki hole olacak. — Hayır. Kendisi, henüz barullarını açmamış olduğu için, ona kendi kirmizi şalrmı verdim. Onu omuzlarma âtarak Çeviren : Hikmet Münir — Evet, e Mahkemede şalmi gör- düm. Margrit, bir eteklik a ia sonra?. lik Artık zavallı «sürmesi Biçarenin ni mu düşüne- mi zamanda koyu renk — Son zCAĞIZI e ii felâketine vi rek yüreğim parçalan: Birkaç dakika sonra Nak Pinkertoı Bayan Robinsondan izin istiyerek ayrıl- dı. yan Robinson evinin civarmı, en küçük noktasma kadar gösteren bir ha- rita bulunuyordu eli , bu hari kaldırıldığını gösteren bir a- Taşların yerleri hâ- Nat Pinkerton sal baktı. Sonra etrafma arak muhiti gözden geçirdi. Hiç bir kimse yoktu ortalıkta. İlerde bir golf sahası görünüyordu. Aylardan ağus- erten, yüzmek ! Soyunarak suyun içini buradaki su, yarı bele kadarmı Nat Pinkerton bir adım daha med Su, boynuna kadar geldi. Suyun dibine dal- dı. Orada hej bii bir EŞ kadar kaldı. e erton, iy. ,eşit dalmak - adetâ rmuş gibi sü- yün ki Bö üç ve dalıp çıktı, göz- lerini açik tutuyordu. Böylece üçüncü yun dibinden bohçe gibi bir şey kardı. Tekrar toprağa ayak ei bunlari muayene ediyor, bir tal e al güneş altımda ri le ku - rulayx ni Soni yavaş giyindi. Çıkardığı bohçe vu pe içindeki taş - ları attı, ve geri döndü. sonra Nat Pinkerton, tehir e- kadar uzun boylu ve yakışıklı bir adamım istintak salonunda e Artur Vilton admı taştyan bu adam, Bayan Ro- binsonun yeğeni imiş, A Şir vi mükâle - İlik va imlie e ü meleri ehemmiyetle dinliyor, bazı notlar alryordu. ar MN SR tan $ol Robinsonun evinr gitti. V inzal göni RR Artur Vi ton ile pine istediğini bildirdi. AT seke ae salonuna dılar, Bir köşede oturmakta 0- Tan Vilton ayağa kalktı, onu karşıladı. Sizi mahkemede gördüğümü ba - tırlıyorum, dedi. Halam, bize karşı gös- terdiğiniz alâkadan iy > u başımıza gelen bu felâket esrarımi Li elinizden ein LR izi çok minnettar bırakıyı - tad... Hakikaten bu cinayet, bizi müthiş bir istırap içerisine soktu. ma arkadaşlı! dayım. vallı maktül kızcağızın başka yakin ii bası da yokmuş. Nat Pinkerton piposunu ateşliyerek — Halanıza yardımı ör bul ulamalecği mi se oruma, dedi, İl adliye len eşyayı gi esnada bir gey dikkat celbetti. Oldürülen Margrit sarışm bir kaplamalı fir - keteler varmış t£ o akşam ği * a mamen ölüp ölmediğini anlamak isti * Fakat, onun Bayan Robinson ol- alıp “ir Ne dersiniz? Tahmin” lerim doğru ur? id ki yeğeni, başını sallr- y hak z, hâdiseyi yepyeni bir 2” viyeden ner dedi. Size bir içki i ikram © ir miyim? Mai a i ıt edip: — Hayır, teşekkür ederim, dedi, Vilton, kendisi, içki Şer Klik gi- derek bir bardağa visl Sonra 0- nu eline alarak Seki sre ir ves ni sanıyorum. mekle beraber gittiği yol için Dan ari bei Ancak, ben, argrit o gün koyu renk bir eteklik gi- yiyormuş. Halanız da koyu renk eteklik vi Margrit, ve balanız vücutça ayni rilikte.. Margrit, çayırdan geçtiği sırada se karanlıktı. Saçları ve kısmen yü- zi şal ile b e e va nızın köpeği vardı... Bana öyle geliyor diy rn ei halan mösiee öl- ei * AT Pinkerton bir taraftan da pi- posunu çekerek izahatma de vam ediyordu: e Margrit, halanızın kır- mizi şalımı almiş; ayağında koyu renk e var, ezmeli da halanızm köpe- ra Saatlerde halanızm adeti, köpeği ies kti, Fakat o akşam, hava ran olduğu için kendisi çıkmadı, ye- 'argrit çıktı. Fakat katil, o akşam ji ceye ii bir harita alarak tetki » Cinayetin vukua geldiği dere bi gittim. Bir kıyıda üç tan8 taşm yerinden almdığnı gördüm. Bu hayli min ediyor, İstasyondan ren bi ordu. Onun için dereyi o mm- tıkadan yüzüp karşıya geçmekten baş * ka çare yoktu. Katil böylece derenin a atlayıp öbür tarafa geçti. Şapka * mi saklamıştı. Üi, bilh; ehemmi yı an verdiğini zannederim. Zira açık bir başla başkalarının Kr celbetmesi m Idi. oElbiselerinin rslaklığns gelince, hirs değildi. Birisi soracak olursa, bir kayık kazasma uğradığıni va yliyebi ia yele il kendim derey? filhakiks zımgelirse, un yanıbaşmda di bir ni o iii de mila bilirim. Şarjöründe bir kurşuni kalmış i ruvelver. j Ruvelveri paltosunun cebinde taşıdığı muhakkaktır. Fakat paltoyu dereye & ” cebin die telâş ile rovelverin dep | dışarı çıkması ve olarak ş a olması da muhteteldir. Nat krem burada, karşısmdaki #” damm yüzüne dikkatle baktı ve sonf” ithamkâr a tavırla ona sordu: filton, dedi , — Söyleyiniz, Mister Halanızı öldürmek İstmkiken: Li bu genç kızı nasıl öldürdüğünüzü bir dei siz söyler mi Ki yenen köplürmüş, ili