1 Mart 1937 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 2

gil Kristof Kolomb ve Napolideki sinema Kenan Hulüsi Yazan: Kısa bir Akdeniz yolculuğunda Napoliye ayak yeri gün bir kov- y filmini görmek için bir çatı a tını açık havaya değişerek sinema- ya giren bir dostum, seyahat gişti mi? “Yani seyahat, deri ve di:- şünceleri bizden aynı insanları gör- renkleri bizimkilere bsnze- yaprakla- mek, miyen çiçeklere, ağaç ve. i rmek, « ihtiyacı için mi yapılıyorlar e YA e Seyahate çıkan bir iy ne leri görmek ve görmemek: istediği- ni hiç bir vakit kati bir ere dir muz hisler, ancak bir ayrılığın ifa” desinden başka birşey değildir. D. ha doğrusu bu, nesillerdir edin1* gimiz bir em emiş hüz- nümüzü tahrip istememe- mizden ileti visa Kendi kendimize gunu eek mecburiyetindeyiz: anlai- .da, bugün bir seyahat arzusunun lerin kablettarih bir arzu olduğunu görüyoruz. Belki de eğer ona cam İk olarak görmek kabil. olabilse ve bir mumyasmı da. yapacak olsak, müzeletimizin “bir köşesine koya- yek çocuklarımıza bir ders gibi de “takrir edeceğiz. Bu arzu, bugün “bizim için bir Mamut filinin iskele” “tinden: farksızdır. Kendi kendime bunu düşünü- yorum: Kizildenizden bir gün Af *rikayı dolaşarak Mısıra gelmek -he- “yecanmı küçük ve oynak flikain Tında bir rüzgâr gibi hissetmiş olan. üç yıl. sürecek bu” uzun yol culuğa sevkeden durulmaz arzu ne İeketlerinin ceplerine siz madenlerin parıltısı mı? İkima di hareketler mi? . Baharat iklim lerinin keskin kokusu mu? He: şeyden evvel dünya üzerinde ilk keşifleri yapanlardan biri olan ve Yeni Gine sahillerine 'adım” atan Finikeli gemiciler yalnız Şu ve Su maksatla değil, karışık bir takım hislerle hareket ediyordular. Mü Cafaasız vahşileri ansızın basarak mallarını yağmaya veren ve sahil lerinde yelken indirdikleri memle- rada birdenbire demir alarak ken: dilerini rüzgârın yeniden idaresine terkettikleri dakika bir' korsan ru hunun en canlı kımıldanışını e yorlardı, Esir ticaretinin ilk şü leri baştan başa bu heyecan dolu seyahatin bitip tükenmez menkibe. leri ile doludur. Asya denizlerinde, en hafif bir rüzgârın yelken direği" ni yalayıp, gesişini. sgörünmez bir nebi mutavaatile: bekliyen insanlat ber şeyi, birçok da bu heyecanli. ıma bir cevap olmak üzere yapmış” lardır. Kristof Kolombun yeni bir dün- yaya ayak bastığından bihaber ölü” şünü söyliyenler yanılıyorlar" Bel. rüzgârlı bir yaprak gibi dalgalanan ilk ve'pervasiz denizcilerin yeni bir muhit karşısında duyduğu ve sade. yecanmdaki ; bu şiddetli atmosferi ımdan ve gelip kapatmıştır. ce seyahat yehecanından gelen ifa: | takviye eder. bir âmil ea n desinden başka birşey değildir. arsıulusal:sulh için de ayrı bir kıy- Şu halde, bugün, seyahat her | met demek idi. “Günlârih: peşinden : Beş dakika meselesi Başta Fransız hava nazırı Piysç Bereket versin ki köyünde yükseklerden koğüp gelen müthiş bir kar cığı yolun üzerine >? olan Kot'un teşebbüs ve i ve ei âlem böyledir: Bazan insan için bir işte beş dakika geğikmek vi? ik bazan da hayattır! Birçok: iyi" tesadüflerden e etmemekte olduğu gibi bazan fena tesadüflerden kurtulmak, W tesadilere kurban gitmek de sadece bir beş dakika meselesi oluyor! İşte bu A m Kot olduğu halde Yelleri oralar yüksek memurlardan 18 isürekkep bir ka metre irtifada olan * Tarentez kafile yolun «bu“noktasından bu ie ile zavallılar bu tekil N e El istifade etmek Hasan Kumçayı Türk - Amg iktisadi münasebeti için Yeni bir formül lâzım Bazı Alman müesseseleri Devlet bankamızın açtığı kredi ile bizden yokbahasına ar malları Amerika ediyo: Gele gibi Türkiyenin eski müşter ürkiye ile Almanya arasında | esâsen ötedenberi sıkı bir ti- cari faaliyet vardr. Tüzkler Alman fabrikalarının eski bir müş- terisi idi; Almanlar da Türk ipti” dai maddelerinin daima iyi bir ek- idi. anya Büyük Hirpte sömürgelerini “ kaybettikten sonra bir takım ilk madde “ihtiyaçları ancak serbest bir pazar olan Türki” yede bulabiliyordu. İki memleket ere, sbiettetler gaşyçut plan büyiülerdmyebuhranın- dan sonra bir katidalin “kufvetlen di: “Çünkü dünya bulranr'millet- leri döviz ilealış veriş yerine mâl mukabilinde mal satmâk © usulüne sevketmiş*olduğu' için “Türkiye ile Almanya arasında tatbik edil ring sistemi de iki memleketin kar. şılıklı ithalât ve ihracat nisbetlerini bir'kat daha artırdı. Bir halde ki e ve &vvelki yıllarda * Türkiye Almanya arasindaki iktisadi mü” a adeta memleketler içir dahi nümune olatak' gösterile- bilecek bir dereceye gelmişti. Faz- la olarak bu vaziyet Türk ve Al- man milletlerinin dostluk hisleriri cısı Fakat bilhassa birkaç yıldanberi se, yol ve takiatimize e takın dıkları lâkayd seramoniyi -görme- meğe imkân yoktur. Nitekim bi zim » içimizden b de meselâ Na- e gün bir kovboy filmini, . kısa tile olsa bir seyahat sonundaki heyecana feda"etmekten mek istemediler. «Kitap” dünyası bugün insan zekâsınm ıbdalarından ve hayali. mâceralarındari ; ziyade seya şkal larına da anlatılmak. istenen yabancı yakala" ile dolup taşıyor. Bügün, seya- Hate; çıkan bangimizde bir Stanley gözü ve bir Livingston teması v: Nansen, Mak Klur ve ali duyduğu heyecanı bugün bir ota mektep talebesi hem de oturduğu yerde duyup yazabiliyor. Ne Tiber, viçin hissetmiyoruz. İçimize gelen | bu kadar güzel ve istikbal için ü yahameiların, bigilerir çok* eski | mitli bir pll, ilerliyen Türk — AL i t, medre* rınca cinsinden, üzerinde seyrettiğ. i çekinmemiştir. Kristof Kolombun: | miz denizin her karıştaki devrinir: xuhu hangi seyahate çıkan insandâ | ve canlı mahlukuna kadar sıhhati.i ar Belki bu da çok:tfabii!. | bir kere daha araştırmaya Tüzumi lodan balans duymıyacağımız derecede vesikelr “yeni. “keşiflerin tadını aldıktan ve bizi lâkayt bırakan bütün esrazı ora bunu yalnız kendilerinde pi me dimi. ei siz'de beride; bir gün ve her şe yerde keşfinden haz duyduğumuz deniz ve yabancı memleketlere çi” debiliriz. ize sinemaya da uğrarız. Bunu Di Kızıldeniz üzerinde duyduğu seyaha: heyecanını hissetmemekle beraber, : yapar hat deri ne Seddi Çin, ne Ganj vene de Büyük ei bitip: tüken mez sularındaki esrar, 'ne size ne de bana mechul değildir. Elimiz. deki Se kitabı ve yahut reh- le, ayak bastığımız toprağın ka yi mi? Henüz tahlil sine 'e rağmen, oturduğumuz Gider ve belki de Napo- rız; ve hiç bir vakit bir Finike: ve ismine de seya- . erilerine dön man iktisadi münasebeti şim denbire eleği hattâ biraz da Hiç lanık bir manzara almıştır. li buriyet Merkez Bankasr Alma ile iş yapan ihracatçı mücneeler tatbik ettiği krediyi kesmi: m dan dolayı şimdiye ka: Ai - Yağan 'krediile “mal “getirebilenler de peşin tediyat ile iş yapmağa mec bur olacaktır. vi iş niçin böyle oluyor? E Rp erşeyden evvel söyliyelim ki ali Merkez Bankasının al- dığı tedbir. biir zaruret idi. Zira bir Alman ticaret müesseseleri uriyet Merkez Bankasının verdiği kredi ile kliring sisteminden memleketimiz için zararlı bir şekil de istifade yoluna sa lardır; takım tığı kredi ile Türkiyeden bu müesseseler — zahirde arsrulu” sâl' fiattan yüksek, fakat hakikatte düşkün bir markla ödemek hesabı ile yok pahasına — aldıkları Türk mallarını kendi memleketlerinde sa- tacakları yerde fiat kırmak suretile Amerika gibi Türkiyenin eski müş” terisi olan memleketlere devretme- ğe, bu mallara mukabil aldıkları dövizi Almanyaya çekerek Türki- yeye mark ile borçlanmağa mışlardır. İşte bu tarz muamelenin neticesi olarak Türkiye son yıl için de Almanyaya milyonlarca liralık mal satmış, fakat bu mallarm be: dellerini alamamış, olar: doğrudan iv» başla- bugüne kadar bizden .döviz ilesmal almakta “ola: bir takım yabanet müsterileri Rİ betmiştir. Herkes derhal tasdik eder ki memleketimizin mailli “ekonomisi ui tarzda zararlı ve istikbal için teblikeli hir muamele olduğu gibi devam edip gidemezdi. n içindir ki Cumhuriyet Merkez Bar- satım muamele- 3 in kası bu türlü alım m hi maksadile şim” diye kadar tatbik ettiği kredi usu- lünü kesmiştir. Devlet Bankasının bu hârekette tamamen haklı oldu” Şunu tekrar etmeğe mahal yoktur. ürk — Alman iktisadi inüna sebatmın aldığı bu vaziyetin sonu ne olacak? Bu svale verilecek cevap, Tür kiyeden ziyade Alman; yanın, hare- ketine bağlıdır; . bir takım Alman yahut| 7 Fransızca “L-ntransigoanir tesinden: Almanya 500 onluk ig daha yk Sn le / n milyar marki Ee gi 1 hi ınuyorlar. > Geçenlerde B. Henry Leporit orsam, man 15 milyor halde; “Madem ki Ann saklanma rejimi li) ee çi Bugün işi i yor. B. Ruzv 7 el k için biroçk masraf yapmış VE lışıyor bri ri Karabük fa ydi sında çalışac? Karabük demir ve çelik f nın kurulması işini üzerin€ sed şirketinin müdürü Mak€ Ji kişitik mühendis heyeti nin Türkiye yeri aleyhinde bir şekilde Miri ” nk yecek yeni bir formül bi Ul zımdır. Müsbet netice vd ki ce iki memleketin karşılık” müesseseleri tarafndan kliring 6s“ atleri icabıdır. , asım