limen, Anasını Gör Kızını Al muştası Yor, Necibe ile ifakat, aşağıya e yorlardı: — Yenganım, ayol Mim buraya!.. — in kaydeş? Eda, artık usul ve dei dinlemiyerek oda kapısma gelmiş. — Beyciğim, girsene SONU ÇAPAN OĞLUNA çikiyor. Aşıkla Zavallıcık sersebledi, alıklaştı diyor- sak artık büsbütün de Devehanlı Küçük | Müseyin veya Hay- dür değil aş onlar kadar “budala, “ibiş olmadı ya bu.. Minareyi çalan kılıfmı hazırlar elbet- te.. Kemankaş Süleymaniyedikeler çar- Şambadan, yani nikâh gününden şu kı- rr atmıştı: — Bizim velinimet ka Mahmut bey fı ikat zımnında beni Bursaya izam yağ Yarın EE rakiben ve Mudanya; olmamaları ii adeti veçhile yine | böyle, kâtip ağzı lügatlar paralamış, tali Yaverlik gö ka; Gül Me lie gel!.. derlerken sormuş- > Çamaşır mamaşır götürmiyecek- Misin? Bir hafta era mi mi dura- Roman Yazan: Sermet Muhtar Alus o No.57 Kin görmeyin ne halde. Öyle bir . Ver bakayım bana 25, 30 #ürmüş sürüştürmüş ki paskal olup çık-| kuruş!.. diyerek sokağa koş- miş. rastık: | rmiş, kasaptan bir okka kıyma, k lar; gözleri ie kilim sirinler Mim 5 Yanakları galibarda; suratı un) dirhem pastırma, halka sucuk alı; Şuvalma girrsiş gibi düzgünlü.. dönmüş, hemen mutf: başma Meşrepten bahsedilmez ya, onun da| geçip köfteleri ğa girişmişti. gözleri Cibalili de.. Büyüğü, yi ablası da, Boy gösterdikten sonra, Şahaba Oğlum, demişti, bak, Bursaya gi — Hadi aslanım, dedi, buyur ri diyorsun. Haberin olsun, bir hi ta Yukarı; gir heli koynuna!.. isterim e ayaklanmıştı. Samur Eşref ko- İstedikleri va lu sıfayıp yumruğu sırtma yapıştıraca — Şeftaliyi “ye eş Bir iki ok- kacık olsun alman Elin deyip de Bur - sa bürümcüğü bana bir hotozluk getirirsen, emin ol o kadar makbule ge- çecek ki... Dur bakalım dur, ha birkaç da kestane... Lahavlenin boncuğu, kestane mı desene.. — Vapuru mahsusla maiyetimde birçok sil 1 miner ve polisle beraber Er orum. ica ederim, lâfa tu! lm Bey geni yi ie demi ve atmıştı kendini A vesi ine, için gü ünç ta a var. Er - tesi perşomba sabahı, iğün günü, cağız boh; hi öpmüş, karısı lamış, arkasından bir ta su Nile sonra caddeyi tut- muştu. Haydi yine liye Malay Bolr- çayı bir kı se - peti Meli ide a içindekileri safi remişlerdi. raları beyitleri, kıt'aları okuyup duru- yordu. Her şeyde olduğu gibi sevginin de bir haddi, hududu vardır. Şahaptaki muh. in di i çok ştı.. Bu ne bu yahu?.. Böy- il ü mi? Meselâ yan; inden kıpırdar gibi olsa, — Ne var gülüm, kalkıyor rusun? diye sorgu. Eda oda kapısına sun? Sen yorulma, ben veririm!,. (Su- rahi da, Su: ş olsam dim!) — Aynaya yapışık sakızını alacek - İ tm ii ben!.. lığın bu derecesi olmaz Taze i kademhaneye gidecek 1 davul zurna yoksa paşaları beyl vezir zade - leri, malreöyeiileri tepmiş, tercih etti inden caymamış! Fakat Ma sörüzelir, bna gitgi - inlilk de: bir şaşkınlık b sd ilecek ll - sa, paça günü 'arkolunacak derecede bir di, neş a m ir sersemlik peyda ol o Xi il EL Kai dili durmaz, afacn, kız, kâğıt kavaflığı yp hadi di kendini denk almış, ustasının ten bihlerini dinleyip, muvakkaten e a. ba ve ağırbaşlı bir hal im. &*-| rak haber vermiş. Bır haydutia polisler arasında Muharebe oldu Nevyorktan bildiriliyor Amerikanın en korkulu Soz hir. sızlarında ve en vneşhur banka soy. guncularından biri olan Brunett, şe. dir ortasında hakiki bir muharebeden sonra ele erir ele Muha , Nevyork hal — ile aş dt m ya: Bunun üzerine, haydut kapıyı kendi açarak teslim olmuştur. Yalancı tablo! ressam, sahtekârlık davasile mahke. meye HEMİ Fakat, ressam mahkemede kendi. ani şu şekilde müdafaa ederek beraat m ei Bu ak sahibi O, bunu bir sahtektbik gi Esrarengiz: bir kadın Olacak vakalar evvelce; keşfedilebilir mi? 26 sene evvel Sen nehri üzerinde geçen bir facianın hikâyesi : Nev York'da İl SEZAR Dün ve Yarn tercüme makiekaşriei Fiyatı 40 kuruşt Imsak Yılın geçen günleri Yun kalan günler 5 — KURUN 211. KANUN 1936 mas 1910 senesi Noeli. Madam L. e ii yk bir toplantı yapıyor ve b n en tanınmış kimselerini davet amin MadamL. devrin en meşhur ii artistidir. Bütün Paris ona hay du 1910, yani büyük harpten evvelki esut seneler, Avrupanın en m çağları idi. Yirminci asrın den niyeti bü tün t *o geze ii işa in atı Li Sai ; peliriedi y bir gemiye ki ar arasında Fra;e yoktu. m 14 ısrarlara rağmen ai Ti yüksek m ermiş gibi, sek si a e yüz. mekte idiler Inız edikodu ermlrin uğraşıyordu. — nca filâncaya falan rolde âşık ölü ? Yakında filân ördi izim en biri denli in. | ” Sandalla iii Nehire düştü uhakkaktı. yecanı beyaz per. m a Yatın arka tarafına çekilen ve tek başma La > Ky eğ di EN ik a nkü toplantısın. da bu iösömümien ve o iyi ait örlirdinlzrdei bahsolun. rü du. mek için, im kalırdık Sama Misafirler arasında uzun müz ii kaybetmiş yu. dın . Salon varlanmıştı. ışıklarından daha o ie ceki faciadan sonra, Parisin özli e me şöyle bir rivayet dolağı : mağa * boylu, un rine ll Yalnız, in m n birisi Madam L. zintiye een miri ti. Acaba bu kadında, va kâları ev: in serme hassasr mi etin 20 “Tanımıyor musun? a e ğpm — Fraya, — Fraya mı — Evet. Paristen uzak kalmanın| dı. i gün cezasını çekiyorsun, Frayayı Pariste| ortadan kaybolduğu ölmez İ tanımıyan yi — Artist Yİ — 3024 numaralı ayır. e bir kadın.) arabası plâkamı kaybettim. Si Daima yalnız yaşar. Hayatını Li çıkaracağımdan eskisinin hükmü yol seye anlatı Çok zengin bir aile. İl den olduğunu ve tek başım e Yenikapı Mermere'lsr caddesinde eğlenmeğe ;oldiğini senıyoruz, maralı hanede Saim Tümacar © | Gezintiler: — — —— —— . .. .. .. . Bir Gürültü Fabrikası! S. Gezgin : Umduğunuz ve beklediğiniz bir O ğim bir sırada, kubbeler inilti, gırıltı eyin, ile dolar, ağır çeçekiçlerle Sev a rlırdı. tamtersile karşılaşmca, elbet - şte ben, dün böyle te sarsılırsınız. bir şaşkınlığa dım. İlkin ş tım.. Sonraları vr Gerçi atalar: “Umi döner Bu demirci dükkânmı, bu ce r muma!” demişler; fakat burada: hennem sesli motörü kütüphanenin ki “ummak” sözü “ümit” manasm- altıma koyanları araş ğ leğil, hayal ve kuruntu yerinde n “Evkaf” mış!.. Belki bir yan - kullanılmıştır. Şimdi niçin şaştığımı anlatayım: Geçen ortalarına doğru, bir ay kadar “Nuruosmaniye,, kitap sa - lışlık olmuştur, diye meseleyi goze teme aksettirdim. Bir okuma yerinin altında gürültülü fabrikası p mu hiç edim... Yeri: Okumak, her | yaptılar, haklı olduğumu söylediler. i ın vaki şeyden ön: Beynin çaga ali bir kitabı em mesine, fiki ir p: safra, posa , ancak bu - ken nasılsa satılan bu dükkân alın. dı. Dün, yine yolum oraya düşmü: ü. Tam kütüphanenin altındaki kepenklerine ya imasma Ir, ruosmaniye” kitap sar paklı pıştırılmış bir kâğ da eşsiz yazmalar, değerli kid gıt gördüm. Sat güzel bir okü uma yeri, uyanık me uğunu bildiren bir kâğıt! Demi izgü her şey u yüzden orada di” di ar irüyecek; başka bir motör zır! vanmı incelemek, bana eski Roma Ya okumak istiyenler, ne ya zindanlarında, değirmen > - ten daha zor geldi. G. m yap - lacak? Madem, ki böyledir, va “ raklara kaç kere yeni baştan dön - düm. Hepsinin sebebi gürültü ol-