10 Kasım 1936 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 5

10 Kasım 1936 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SAK E3 35 ER Seksi ye ME. a BAS İİ Anası nı Gör Kızını Al Yazan: Sermet Muhtar Alus No.13 — Ama kazın ayağı öyle değil. Kodoş kismına yardım Man ola.. — İpipullâh, sivri licanlı, kollarına, bacaklara e kadar A Usuletle e e tıngırdatıyorlar.. vuruyorlar, il hepsi si karanlık, içeride kim- Benç; yosma elbette gönüllerini «der, Hacı berber, yatsı ezanları okundu- ğu hakde hâlâ kapının önünde serili; bir Adet külçe. Sübyan E. e derseni eniz, maşal- le misafir... Külçeyi getirip bırakan üç delikanlı, kuytu kenarlara, duvar diplerine sin - Mişler, dört gözle, kaşıklarında çıkacak kismetlerini beklemekteler.. pe Eran Hemen ayaklanarak yanma yaklaşan İelikanlılaraz — Bu adam can üstünde mi, yoksa Şunu teslim mi eti? Bile demeden m tieden, ayağını atıp ikinci alamağa yama Anahtarı çıkaracak AĞIL mi2. ha Karna a yolma yaşmağınm tarafını, feracesinin göğ| Önel mina düzeltiyor. » Belinin al- tasin dursun dursun diye iç etekliğine bağ- liğe anı “Şeritli “yastıkcığı yola tig 9 nedir bu başıma gelen?.. Bü - İk sinirlerim ayaklandı! diyerek çan - ıyor, 280 lik, iyi mal tü- an a İmış sigaralarından birini adan alıyor, sına yor, Yakacak kibrit?.. Da . — diye avuç içinde sakladığı siga - uzatıyor ve ya fıslıyor; yan!,. ve bu lâfı du geliyor — laleli yakıyor. Bir iki nefes Km lan diş Bü i komşunun teyzeciğim, açar Men Yabancı değil, benim vuruyor: mı - Ay- sada üç de- abeli ia vaar Nazifanım tey - lan külhanbeyleri-) mağı bir sarhoş sanmış; kendini dışarı İ mış: » aman yı söndürün, arka odaya kaçalım. Berberin kapısında| bir 5 — KURUN 17011 'TEŞRİN 1936 — Garip bir davanın sonu rini va elek Bi erkin ilkesi fiy Viyana mahkemelerinde mesleğinin işsizlik olduğunu söyliyen bir adam Hitler'in eski bir arkadaşı çıktı Ressam Hitler en çok tablolarını satamdığı için üzülürmüş.. Hitler'in arkadaşı Viyana rg birinde hakimle bir u ar: — Mesh elm — İşsisizim, — İşsizlik meslek ie leme kalmadan evvel ne yapardı miz Li VAR falan mı? — ray ii ini beraber ça: ü İ pâk olan bu yıllık namusunu payi - mal edip dümbedüdük mü olacak? Çakır Ayşe, kl soldaki kom- şunun kapısma gel ge yi e ecu e di ee e ekle küranım da karşıdaki gölgeleri, basa maktaki i yatan insanı görmüş A anane (mahalleyi bastı!)diyerek, da- ha korkak ve evhamlı olduğu için, tâ bodrumdaki kömürllüğe kaçıp; saklan- miş. Sokak zifiri çıkışında peşine d fakat a i çaylaklıkların. ileri va- zlar. Soldan ğ ri e- Çakır, iyor: | — Yahyat Yahya denilen e suratlı, avurt- ları çökük, irin çarı, iki arka - daşmın burnuna ii Ve kafaya fı- sıltıdalar: — Şu geçmişi kınalı kapı bir açıl - sal, — bir içeri atsak!.. — Sonra da gel keyfim gel!. Ayşe bir daha se yor Yine duyan kim?.. Kafadarlar ayni haldeler... Kadm, üçüncü defa olarak sesleni - yor: — Ali Rızafendi!.. Ve artık sabrı tükenip sesini yük « seltiyor: — Kim var orada, baksanıza bana! Gençlerin üçü de yerlerinden fırlı - yorlar; seğirtiy: Ayşenin birini oradaki meyhanelerin birin - de, çilingir ri si kısmından rum- lar, ermeniler Üç gencin inin kalığı kıyafeti en düzgünce, sima ve şekilce de en rabı - — di Ali Ri isimlisi, Ona hi wi — asl Ali Rızafendiciğim, sanaj olacak, yorulacaksın. ama rica TA la geli pie üzen, ei ye vk niyazlı hitaba rüyasında can atanlardan. Sevincinden male akli or, Ötekiler atılıyorlar: (arkası var) Lâtife EE ölen bir avukat Lâtife yaptığı esnada ölen İngiliz avu. katının şimdi du kalan karısile birlikte bir resmi seriye en e Krüke pare dan Hitler'in annesi ey O sulu boya veya a . Ben de satardı Bu nı sözler erine salonda İnerken Hakim ö.. pol bu bay Hitler,den niçin ay- rıldını — Sarılar mila siyasetten başka şeyle uğraşmaz oldu. Meis bu sözleri söyliyen Re- inhold Hanisch is A böyle yakından yaşamış bir adamım Miş anlatacak birçok şeyleri ola- a işte, bunu merak eden bir gazeteci, mahkemeden sonra gidiyor Hanisch*i buluyor, Kl konuşuyor, LE BERABER TL Hitlerin ii arkadaşı şunları anla-| tıyor: “1909 da köyden mi işaramağa Viyanaya kim beş par: yoktu. Viyanaya iy yürüye yürüye gelmiştim. m bir ie hudi sığı- nağı va z zayıf, . yu benzi sarı, aç biilâç birisi yatıyor. Hitler'i Sığmağa geldiği zaman elbiselerini etüvden geçirmek istemişler ve kaza» ra yakmışlardı, Onun için, süratı da bir Dk söylenip duruyordu. m Adolf Hitlerdi. şirk aminn teselli etmeğe ça“ lıştım. Az zamanda iki samimi dost olduk. va ressam olduğunu söyledi. O n “Neye çal le dedim. “Viyasada ya kim ev yapılıyor. Dus varları boya ze en makkaş eğim dedi. Akades Yil fakat satamadığını söyledi, O zama — Beraber ipi yemi yap, ben satarım, retle, Biriniz çalışmağa ka“ rar eaiiini Fakat, ne fırça alacak paramız vardı, ne boya alacak para“ MIZ.. Sen Nihayet bir gün babası öldü. kardeşi Me Ondan 30 kuron li di. a 50 kuron göndereceğini er unun üzerine Hitler sığmaktan çıktı. Küçük bir oda tuttu. Ben yine (Lütfen sayıfayı çeviriniz) Sir Henr fet sanasımda. e eee düşüp ü: daydı. cı bir İskoçyalı, bir api vagonda seyahat ediyormuş. Kendisi tık nefes olmasına rağmen arkâdaşlarına bir deli ai de uzun hitabelerde en ister h başlangıcında gülmeğe mr Çünkü hikâyenin eli şişman avukatın anlatışı ii ” şuna gitmekteydi. Fakat birebir avukatın geriye doğru ke İL yüzüne kapat- tığını gördüler .Bir saniye sonra ar- ası üstü düşmü tü. isafirler arasında bir doktor ye- rinden sıçrayarak avukâtın yanma koştu. Avukatın ağ bir mektep arka- oktor da hemen k sü. muayene ettiler, o zi- yafeti idare eden Lord Askuite bi Meşhur avukat Sir Henry Bennet We m) hb BAN, ayle Ve ağır dağıldılar. vukat Bennet! ndan sonra bir | sandalyeye kalka ve etrafma bir Dn Mn ei r müddet nra da evine üiştür. e gileenn adliye sahasında çok Gezintiler: PERVANE VE ARI Karanlıkları gönlümüz ve gözü- müzde taşıdıktan sonra, güneşe ka - vuşuruz. Analık tadma bile, kes. kin bir sancı meye İnme ei bilez anın e Kemiği göz gili dai biriktiğini görürsünüz. Gebe — karnında kıpraşan endisini yiyeceklerini bile bile doğurur Eser denilen şey de, san'atkârm gönlüyle beslenir ve belâya bakın, ki en güzelinin dişi, en keskin olur. Bu, çoktan halledilmiş mesele üs- tünde duruşum, eski bir davayı ta - si için değildir. Bir kaç gün nce, yazdığım bir “Gezinti,, nin yanl anlaşıldığını gördüm. r oku; uyucum, benim san "atkâr C ları “pervane” ve “arı edişimi beğenmemiş. kileb İnel rüyor. Ben, kimi san'atkâr pervaneye benzer, kanatlarını ateşe gü - cenmeden, duyduğu acıdan sızılda - madan ölüp gider. Kimi (arı) dır. B döndü “eli kei . şahsiyet olan Sir E iy Bennet için “Hayatında Dİ sihişek lâtifelerden birile be- raber gitti,, deniyor. ze göğüslü çiçekleri soldurarak bal yapar, demiştim. Belki acı; fakat ne yazık, ki bu S. Gezgin değişmez bir gerçektir. Dünya san'at tarihindeki mini çelenkli alımlar, kı, esere basamak yapmaktan çe- kinmediler. o Kıyamıyanlar, yarım ldılar. Ok uyucum, — Ya Fuzuli?.. Ya Hâmit? Diye soruyor. Fuzuli'nin yaşayışı krank “Külliyat” ından anladı- e de büyük bir hastadır. “Vale içinde bile hicran gecesine engin köpürüşleri duyulur. Makber- den “yok olmanm,, azabını kaldırı « nız eserin emer boşaldığını gös rürsünü; Oki ipi kibar bir alçalışla kültürsüzlüğü ileri satını verdiği i için de teşekkürler ede- rim.

Bu sayıdan diğer sayfalar: