Şehirden- Parçalar Tavşan Küstü, Niyet Çekmiyor: “Sabrın sonu selâmettir. Hiç korkma tuttuğun iş olacak!,, Niyet çeken tavşanlardan bri. İstanbulu tlerinden yavaş yavaş — göbeğine doğ” ru ilerliyen bir nevi esnaf var Kuş falcrları... Bunlar şehre doğ- ru yaklaştıkça, galiba bir yenilik olsun diye, kafeslerine kuş yerine horoz ve tavşan da koymağa baş- lamışlar... Bu nedir?. Fal mı?. Eğer fal ise böyle açıktan açığa nasıl icrayi sanat! ediyorlar. m Pin ve: Kı baktırı, ya bayanlar, kamet! Diye iş iş orlar. Gi Kadının yüzüne rapla kırışmış ye sevinç epi metleri eğime e iç ie son- ra ini — Kalbim çarpıyor. Ama çok çok çarpıyor. Demek kurtulaca- ğım!. Anlıyordum. Zavallı kadın doktorlardan ziyade bu kuşun ga- ına İl İki köylü çektikleri kısmeti o- ku: sonra konuşuyorlardı: — Ben bu iş olmaz diyordum. Bak Mn varmış. Vaz geçmeli bu işten!. — Aman kardeşim, ir pa- zar çarşıya uymaz. senin. Kazanayım e elin- deki de gidecek.. Zavallı adam, belki bir kuş yüzünden galiba kârlı bir teşeb- büsü yarıda bırakıyordu. Bizim Babıâli caddesinde bir tavşanlı falcıya rastladım. O, di- Zerleri gibi bağırmıyordu. Sebe- bini sordum: — Tavşan dargın, dedi. met çekmiyor!. Yanındaki seyirciler izah etti- r: — Tavşanı dövmüş de darıl- MIŞ... Kısmetçi onların sözlerini ta- ladı: — Tam bir saattir dargın... İğ Kıs- Gelen müşteriler gerisin geri git- Şimdiye kadar horozlu kıs- Vurgunu vurdu git- ti. Bir kaç kuruş kazana: Şimdi de tavşan küstü. Sordum: tiler. — Günde kaç tane satıyorsun? — Belli olmaz. Bazan seksen yüz kadar satıyorum. Bazan da otuz, kırk. — Kismet kâğıdlarını kaça a- hıyorsun?. — Kırk tanesini iki kuruş: — Demek ile kırk kuruş kazanıyorsun. Ta rasını vererek kendi kısmetimi kendim çekti İşte 22 numaralı niyette ya- zanlar: “Azizim teşebbüs edeceğin şey- den sırrını sakla. az hayır görür. sün. Nikâhtansa müşkülâtla sağ olur. Beklediğin haber geç £ Sabrın sonu selâmettir, sozünü unutma.,, 41 numaralı niyette yazanlar: “Ey niyet sahibi, bilmiş ol ki talihin müsait ve bahtın ele ksai ediğin arslan karnında ba- Uk kursağında gi pa ei büs ettiğin şeyde, mazsu yetten vaz pedi iğ ter ha- rlıdır.,,, Bütün bunları tahlil edecek de- ğilim. Fakat günde a zavallının bu niyetlere inana- rak aldandıklarını düşünüyor, on- lar namına acı duyuyorum doğ- m. Zarar g rel, Bu a caktık. | iki kuruş sermaye , #5 darğın olduğu öçin pa- kim bilir) söylü Tun İLAVESİ Ukranyanın hükümet merkezi Harkofa gidiyorduk. Bir Okyanos gibi li a ai bir o vadan un düzlüğü içinde Kanli Köyler yele fakat bu egin düzlük hiç bi de kanburlaşmıyor, ve a e : tmda bir tek hörgüç görünmüyor. Earl epeir traktör fabrikasmm ifesi, bu ovaları - işletmek ve ri ari Azak denizine varmak İ için bü- ek lâzımdı. He Sovyet Rusya muharrirlerinden bir heye- tin refakatinde sekiz Avrupalı muharrir, görülecek her yerde du- raklıya duraklıya Kafkasyaya gi- diyorduk. Ovalar içimizde dağ sevindirmişti, Fakat Nalgik şehri- ne, vardığımız halde bir dağ izi Bugünkü Kafkasyada görülen tipler. görmemiştik. Gece karanlığı, içi. mizin iştiyakını sabaha kadar bek letti, Sabahleyin konduğumuz ote lin penceresinden Avrupanm en A Hi selen bu dağın Gamı dört e yaşıyordu: Kabar karsklar, Ruslar, ve lmnle Bunlardan her birinin kendine gö. re müphem an'aneleri vardır. Kabardaylar, Şimali Afrika « dan gelme kabileler olduklarmı kil ederek o zamanki Rusyanm vi a olan Petersburg'a götür- stü. Memleyetin bütün sürüleri şrafm elindeydi. Toprağm karışı bile çiftçilere ait Rus ihtilâlinden sonra halk da ayaklandı ve memleketin Z > Ş eline geçirerek bugün ekilen yurtlar içinde yükselen şehirleri Kafkasyada Bir Petrol kokan bir kadife parçası... Gürcüstan tezatlar memleketidir Yazan seyyah: Maria Teresa LEON daylardan bir muhafız bölüğü teş. n belli başlı serveti olan otlakla. © kurma; dı. Bu himmet sa- yesinde yakında Nalçik Ka: yanın en güzel pere olacak. u malümatı aldıktan sonra burada Kolhozları ziyarete çıktık £ Kolhoz Rusyadaki kollektif tarla- lara verilen isimdir. Buradaki An. dreyev kolhozu 1200 kişiden mü- teşekkil 312 aileyi barındırıyor ve bunlar 2400 hektar araziyi eki - yorlar. Her ailenin bir evi, bir ine- ği, tavukları, domuzları, kazları bir küçük bahçesi vardır. Evl hepsi de temiz ve rahattir. Mem- leket kadmları peçeyi atmış bulu- nuyorlar. Halbuki bir zamanlar, srmsıkı kapalı idiler. Erkek kı? bütün çocuklar mekteplerine de vam ediyor ve eğlenmek imkânla- rını da buluyorlar. İlk önce çocuk ları mekteplere alıştırmak için bir gün > mektebi, doktor, ebe ve bay - tar yetiştiriyor. Ehliyetli çocuklar Moskova Dera alli gönderili yorlar. Nalçik'in dağlarmda gezdik. Ve kızaklarla dolaştık. çe son a Bakü'ya hareket ett tismar eden yabancı si en mühimmi, fen ve edebiyat mü- kâfatları sahibi (Nobel) e aitti. Bununla beraber Fransız, İngiliz. İtalyan imtiyaz sahipleri de Ba- kanını emiyorlardı. Bu yi ni burası a kavgalarının oldu. yn ski ik bir kaç gün önce, > bir petrol kuyusu: nun © sağl badi ve Bakü- t bataklığına çe- Bakü, Hazer v limanı: Mi Tiflisin re İpe virdiğini ha si Me Bakü'ya vardığımız zaman, herkesin bu hadiseye karşı gelmek için uğraş- tığını gördük, Yirmi bin fıçı do lusu petrol doldurulmuş olduğu halde rey eşe tehevvü. Bakünün havadan görünüşü.