24 Kasım 1935 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 3

24 Kasım 1935 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

aretler D insanlık . : > Piyasada şeker sıkıntısının sebebi m Anadoluda isteğin fazlalaşması çabuk gelip geçen bir buhran doğurmuştur sı adarı ışığa çıkınca hayrettir. alınız; gözlerini bin yıldan önünde bir medeniyetleri kapalı bir cihan kur- Bu Me icat korkunç: üstünde anlaşılmıyan parçasıdır. t bir ve nihayet kitap ve sözde gevelemiştir. i— İran üstüne Demir ve çelik z getiren bir rilmesi aşınan duydukları olı Turan harp hikâyeleri ortaya Arap tipik ilerlemişler önül Tanınmış geliyor topraklarında Hı eybel iadı n kazânın duruşması aha sonra 1934 çare Arap ve Acem bitaraf bir ilim ç asırdır, ii EEiA evlerinde ve ir Teşekkür haftalariyle, dönmiyen “Tan,, ve Posta., arkadaşlarımıza Dostumuzun “Eski ederiz. Galatasaray merkezi YTL 'TEŞRİN 1935 m | JGezintiler ; “Amiral,, mi, Şair mi? “Çanakkale,, deniz savaşında Fransız ilanen kumanda eden Amiral “Guğpratte,, bir kitap yazmış. (Anal) in son sayısınd. el dür İlk herşeyi Miri amli emir yağdıran» dan daha değerli bir tanık bulu- nabilir mi? Bu yüzden değil midir ki, her güzel esere başlamadan önce yaptığım gibi, sırtımı yastığa dayamış ve cigaramı tellendirmiş- tim. Bu hazırlığın ayrı bir tadı vardır. Okumağa başladım. Meğer, bi ransız e öven bir des sa, ya iyüye çektiği için mi?... Bu yer inadı, Kahramanlı en, Böyelek kimin elinden gelebilir? gi sop nel gösteriyor. Falan öyle yapmış, filân da böyle işlemişti, diyor. Doğ lusa karşı acı gerçeği yaldızlamı- ya kalkışması, benim hiç hoşuma gine Fakat bu kitaptaki potla yalnız bununla da bitmiyor. lan sonra tü sarı yüzlü ölülerle kaplandığı bir sırada, Kumkaledeki “Erer köy,, lü Rum kadınlarının, get; kızlarının kıyıya indiklerini, elle- rindeki çiçekleri bu cenazeler üs» tüne serptiklerini ve sonra diz çö vede duaya başladıklarını da an latiyor. > Ey ulu Tanrım! “Sevantes,, i ne diye bu kadar erken yarattın? omboş “Erenköy,, den elleri def- neli, çiçekli kadın kalabalıklarına — hemde göh gibi gülle yağar, denizden torpil fışkı. rırken — balo verdiren bu kahra- man Amiral, onun elinde kimbilir ne şanlı bir şey olurdu! Evet hep biliyoruz ki, bütü, bu edebiyat ve destan şatafati; le çevrilen yı klarda gerçeğir gölgesi bile yok. at acaba bu uydurmanın ruhtan kopan, geler lerin iç yüzünü gösteren bir yam da yok mu?.. klise var, Amiral daha savaş başlamadan kendisinin böyle çis vaa am karşılanacağı rmuş ve bu kuruntular kafa sali sali Kuruntu af- benzer. Dumanları arasında en tatlı hayaller, en umulmaz cen- doğar. s. acagin Pr

Bu sayıdan diğer sayfalar: