a, mıştı. O kadar birbirimize uygun, o kadar birbirimize muhtaç idik Ki, bir türlü k. Fa - kat ve ml tabiat ayrılık - vardı. -söz aramızda biraz k vd her şeye çabuk ina- nir, yagi edilmesi ay bir insa * inadına kavgacı, heye- zan arıyan vi biz adamdır. Hayatı sar hoşlukla geçirir , içdiği ispirtonun zehirinden hiç de korkmazdı. Ben elime bir kadeh içki aldım mı, he- men öleceğim gibi, korkardım, el lerim titrerdi. Askerlik hayatında kimiz de ata binmek için Heyecan . At sırtına bindikmi, bütün ,yorgunluklarımızı, bütün sıkıntı - larımızı ünutuyorduk. Ailelelerimiz zengin değildi. Fa len olduğu halde yemeği bobine - a yerdik. Mart, arkadaşım dun metresi idi. Klod bu kızı, ilk izinli çıktığımız gün ta 1, M zel, küçük bir kızdı, Gözleri yeşil hami çük mu çil-| dırasıya Revi ya; Bu pad iş- tirâk etmek kabil mi idi? ei böy e sanıyor ve seviniyodum. küçük Mart, cok akıllı bir lie Hiç olmazsa herkesi öyle zannedi. yorüu. ipe birlikte ayas er.şamlar, eve geç kalını ni İkide ml icin siler ne ile. - ketâde sebepler buluyordu. vi müzün birlikte yedi, iğimiz yemek ler ne neşeli, ne eğlenceli erdi. İbre Klod çok tahaf bir genç- z Martın sevgisi ona ui gir kalbinde bir başka se sev olarak art ii uçarı ince nce başını o ona doğru çe vimli bir kumru sesi gibi tatlı, e sik, kesik kişnerdi. Arkad aşım bu bulmuş Duygularını , düşüncelerin Sl deg pek kolay : anlaabili zımsa, bunlar, birbirlerine dost ol- maktan m bir duygu ile bağlı - dır. Birbirlerinin aşıkı gibi bir Nr Çok aydınlık ve dondurucu bi fes nefese gelen biri arkadaş kâğıdı uzattı. Bu Martm bir lg tubu idi, Kızm annesi hasta imiş, yanında durup kendisine bakacak, mış, bu akşam gelmesine imkân yokmuş... İster istemez, yalnız, ikimiz masa zamanki şen, kıvrak kahkahalar dat eser kalmadı. Me'yus işimizi bitirdik. — Eh, ne İ siye a kalk da sinem: Dedim. Hiç diynmeşel; — Peki! Dedi. Lokantadan şi Ar. kadaşım boynunu bükm yordu. Bu sırada alinir. düşen bii a ceğimiz yolu takibe başladı. A ani yüz adımlık bir mesafe ardı. Ben dikkatle bakınca erke- din kolunda! zı tanımak iste dim. Uzun ince e yeka eg astaragan mantolu Marttan başkası olamazdı. Bu o Şii Bu laa ir başkasının. una iş, arkadaşımı çok biz se lm “Ah . diyordum . ne olur, şun lar a Gi meleri de Klod kendilerini görmese!,, Bunun için neler , neler feda edecektim, Fa t olacaklar oldu. Arkadaşım - sırada başını kaldırmıştı. Ben g mesine mani olmak için önüne geçmek istedim. Omuzumdan itti, Her şeyi görmüştü. Birdenbire: bindiği bir kısrağı vârdı. Ona “ “VU. ya mi vermişti. Ne güzel at- uşak, huyu re sm sadık bir köpek gibi sahi bine muhabbetli! Klod yarma ge — Bana bir dakika müsaade! Diyerek hızlı hızlı gitmeye baş - ladı. Arkasından koşuyor, feci bir hâdise çıkarmasına meydan ver | mek istemiyordum. O, bu fikirde İtalyan milletinin uhu Bir İngilizce mecmuada şunla- rı uk: Romalıl ü sayılan Jül Sezar, dünyanın ilk gazetecisi id H Jeler ae İm Italyan bir fert olarak öbs | Fakat bir Italyan kalabalığı... Faşizm, Italyan kadınına: Sana kısa etekler, kesik saf yaraşmaz, İtalyan kadını Romalı bir anadır! dedi. rışlarında en cüretli sürücüler, İ- talyanlardır. İtalyanların tayyarecilikte her a sataldirkları görülüyor. Smm 3: de yazı yazardı. in en bü - yük İtalyanı sayılan Sinyör Musso lini de bir gazeteci ve bir askerdi. eski Romanın mi- Mussolini de, Tal Sezar ve bir hatiptir, ında da, ihtiyarlık - larında da ri birlikte soyu nan ve bedeni temrinler yapan ki Romalı He gibi yla etmekted ili beraber Romalılarla i talyanlar karşılaştırılacak olurlar b erine bei nzemezler. Roma Iılar disiplini barp Hindi önireiiüe, bu disiplinin tıpkısını ancak siya- sada ve soysal yaşayışta gösteri - or ve buna “faşistlik,, diyorlar. Halbu ki, kuvvetli özelini Mtalyan < son derece ur. İtalyanın şi malindeki çiftçi ve işçi kadm ve erkekler çalışkandırlar. Ve munta zam çalışırlar. İtalyanlar, küçük işlerden yorulmazlar ve dükkânla rını başka milletlerden daha erken| açarlar ve daha geç kaparlar. 'akat İtalyanlar ğa öi ezler. Gerek Ro mada, gerek Avrupa merkezlerin de zekâ ile geçimlerini temin e - den İtalyanlar çok oldukları halde içlerinde dilencilik yapanlar pek in 2 ca İtalyanların dilenci- sokak musikişinasları bii müsrif geta Amerikada çal İtalyanların İ İtalyan köy lerine yığın yığın dolarlar gönder . dikleri gibi İngilterede yerleşen - ler de ayni şekilde aş eder - le özeti İtal te, Tasso, Petrark ve tirdiler. Bugün de D Kifanelieleri İş ordusunun belli b sında yer tutmaz. Meşhur Alman Generali Lüdendorfa göre İtalyan lar büyük harp sır: bir İtalyan kalabalığı veya kitlesi, İ çok bozguncudur. İtalyanlar » mallara nisbetle çok sinirlidirler. Romalılarsa, belki. de sinirin ne “ Bu günün İta yanları en çok bunu bilirler. eril n haydutla - rın en tehlikelisi ve en korkusu - zu, İtalyan olanıdır. Otomobil ya- | çarı, nm ahırına girdi. Atın sağrı. sını tayyar için elini uzatarak; h, sevgilim, hiç olmazsa Dürli şiddetli bir çifte zaval lr arkadaşımı divara yapıştırdı. ke zaman Son sözü bu ol- 3 3 değildi. Doğruca güzel kısrağı “U & Aradığım Kadın? 8 : g Aşk, Macera ve Hayat Romanı ig Yazan : Kadircan Kaflı Sımsıkı bağlanmış olan ve baş örtüsünün kenarından bir kaç tel al- fn Kendi İrani tekrar ettim: — İşte bir kadın.. Li yokladım. Bir ni ran «aranlığında yalnız başma rü; soğuğa karşı titriyen bir ışık gördüm. dağlar bile sönecek gibi o - söni tü! mıyan bir zama > büyük bir coşkuunlukla Yali w e yaratmak için bir kıwl- cım yetel aş alim gene sordum caba Mean kadın bu mu? , İnsanlar vardır ki, bir yere yeni zy * ? Bölem' 53 girdikleri zaman orada en küçük bir hava kımıldanışını andıran bir baş - alık bile yapmazlar, onlar uzun za - man ora aldıkları halde hiç gel- Mn ve bulunmadıklarmı sa- ardır ki, girdikleri ire ve ballar akil lar ve oradakilerin kalma- 1 ğunu hemen belli eder ve saygı böyle oldu. . Onun gelmesile, yanık bir ovanın yağmura kavuşması gibi her yerden hayat fışkırdı. Eskiden her şeyi birer angarya gi- i yapan hizmetçiler birdenbire can - landılar. rafta bol bir temizlik, her sed iniz bir gülümseyi: Hastaların yüzüne bile artık haya- tın rengi vuruyordu. Hem de bunlar öyle gürültüsüz, EN Hk aylknın hastahaneye gelişi de işte g — o mi? yaygarasız ve zahmetsiz yapılıyordu ki... Bir akşam geç vakit derin kara yl lü, mat yüzlü, ufak tefek bir hasta tirdiler, e başlamıştı ı eski mi Li Tee bi: — Tliyar . Ah. orum... İs- temiyorum Se VE üne 'ın.. Bu ka - dar acı çektiriyor bana.. İstemem. öl- 5 çi bağırıyor ve ikide bir kıy; Bi yum rile karnını dr isi Leylâ onun ellerini avuçlarına al - e sert bir sesle unu... Annen de çekti, e Lavddnam > O devi Bir çocuğun Ml vereceği sa - adeti anlatıyor, canlandırıyor ve inan dırıyordu. De yaklaştım, Beni gördü. Ya- Kadıncağız çok Serer a rını ii bir şey verseniz. selâ... Lavdanam filân. r ferd olmak bakımından fazla mi değildirler. Italya milleti genişlemek, büyümek is - tyebilr Fakat sergi. ferdi umu iyetle kanaat Ve kazan - da parayı yığınak ii Para, ek lâzmı başına, ç Şunu Vi ağırlamağa bei Fakat ra sarfetmek isti “İtalyan çiftçisi iş hayat üye aile hayatı çok kuvvet € aile şerefine cok önem ve dili, İM intikam hissi de kl lidir. Nitekim İtal cenubuna hâlâ kan davaları gü dülür. Bu davuların sebebi, aile şerefi hissinin iptidailiğidir. Bu itibarla zevç, zevcenin mütecaviz hamisidir. Baba kızmın, erkekl. Ben bu sözlerde bir > e bir isteyiş sezdim ve hemen ” Eskiden bu gibi hırçın (gebelerin başlarında bulunan hastabakıcıların ğa mıhlamak istediklerini görür - im, ” Doğuma daha beş altı saat var- 1, Vakit vakit gelen sancılar hasta - — çok yoracak, yeniden sabrı tüke ağ ağız belki bir delilik ya - yerli Tavla ER anlattım. — Ben de düşündüm. Yanında bek- lerim ya pi Gec MY vardı. Fakat bun- ların ie biri bir kaç koğuşa bakıyor- rdı, bir hastanın yanında kalamaz- Tardı. — Fakat. ei — Ne çıkar? Yarın boş zamanla - rımda tanimi arım efendim. eN birini PN — Yan: i uz? Der gibi yüzüme ite ii — O halde bu isi pa; — Buna diyeceğim ye akt büs- bütün bana bırakırsanız daha İyi o - rdu efendim.. ; gelince onu dahe |. fazla gösterişe, it — Demek ki bana da güvenemiyor- ti ladığı zaman ne di yen İtalyan sözü söyledikten ra ona inanır. İtalyan, söyledi ii Mi bile çok güç! sunuz? Uyuyup k — Sözleri Ge Mi mana, olmadığınızı söylem — Bir doktor hastanede h©' ur” in biliniz efendim, vr yoruyorsun nuz. — Te eği Zaten o ii evmem. Uyumak pin ölmek demektir. Haydi SİZ dinlenin!.. 4 e ei şimdi siz mi ka ) efendi, E — ei uykum olmadığın ğ miştim. 3 > Fakat benim de,, nöbei$ zum yoktu da.. ben. pu «ür Ne güzel konu Bi ” sözü ii uzatmış! ie ri de bir ki rınlığın gri bu time ei ilâve et — Sabaha we ae m rısından bir Sa: sizi., Tam yarısı... wi gar). çarka ©