1 a. i » —— 6 — KURUN 51. TEŞRİN 1935 ae Yazan: Wells (Baş tarafı 2, 3 ve 4 Birinci teş- rin Tl adır.) bir taklak attr. Yeşi- Tims, rar. bir renk aldr. eni - dar balıklar, ve gene ziyadar, ca yapılmışa benziyen Hatim ; geçtim. Böyle böyle denizin dibi- ne e doğru daldıkça yıldızlar birer lu, bunları, belli belirsiz esrarengiz bir tarzda hissediyordum, etrafım- da gördüğüm her şeyde hafif bir ürperti vardı. Ve bu müddet zar- fında da, oturduğum sandalyanm tekerlek gürültüsünü, yanımdan geçen insanların ayak seslerini, u- zakta bağıran gazete müvezziini işitiyordum. emadiyen denizin , dibine, ları açık, gözleri sabit ba - kaşlı balıklar etrafımda mütema-. diyen dolaşıyorlar; yanımdan ge'- lip geçiyorlardı. Bu balıklar, hiç görmediğim cinsteri şeylerdi. Vü - cutlarının etrafında, harici şekil - leri ziyadar bir kurşun kalemiyle sema tespit edilmiş gibi, ateş- birer hat vardı. . Hadsiz, ipa Lila biribi- rine dolaşm en e mahlük, | Garibe | ME : H. Varoğlu Hissettiğim korku o kadar bü - yüktü ki, Oster'i ikaz etmeğe uğ- raştım. Şayet hemşireniz o esna - da gelmemiş olsaydı, bu yarı ya - sı kapayalrm, çok korkunç... Tamam üç hafta, “Davidson” bizim ayi k âlemlerine ait oldu - ğuna kat'iyyen kani bulunduğu - muz manzaralar seyrederek, ve muhitindeki eşyaya karşı tama - men kör bir vaziyette, bu garip hali yaşadı. Bir salı günü, eve geldiğim za- man, Yan ihtiyar babasma te- sadüf ettim. Zavallı adam büyük bir sevinç kindeydi Gözleri yaşa- rarak: « — Baş parmağmı görüyor, de - di, baş parmağını görüyor. Evlâ - dım i A olacak değil mi “Bel - ni “Davidü ori,, un odasına koştum. Elnide tuttuğu bir kitabı gözleri - nin önüne kadar getirmiş bakıyor, sessiz sessiz gülüyordu. Parma ğryle kitapta bir yeri işaret ede - rek: gesi geçti sonra yeke ein Bana doğru, ne olduğu belirsiz ziyadar bir kümenin aheste aheste ilerle - 'diğini gördüm; bu küme yaklaşın- ca bunun, yüzen bir cismin-etrafı- na milyonlarca minmini balıklardan müteşekkil * bir kitle olduğunu anladım. Bu cismin ne olduğunu da balrklarm neşrettiği balrklara yem haline gelmişti. “ 5 Yıldırım Dört kadını nasıl öldürdü ? Sürekli bir yağmuru - lıyan şiddetli fırtına arasında düşen yıldırımlar Namrunun Fındıklı deni- len yerinde bir kadını ve Tarsusun Ka rabucak mevkiinde de bir aileden üç kişiyi öldürmüştür. Ölenler Mehmet babanın karısı, kı, zı ve gelinidir. Ayni yerde bulunup ğ da bir talih ese kartaln karısmın ku in EMEN, zkar ni gözü önünde mii şöyle anlatmiş- tır: bahleyin hava biraz bulanık . tr. Tarlada toplanmamış kozamız var- Bütün siki mi lerin tik, Aradat ii, giddetli bir yağmur başla adı. Az sonra doluya çe. vird, Tarla ortasında çok'perişan va- ziyete sizin , kızkardeşim bir hey- benin e İris ben de küçük çocuğumu bağrıma rak onlardan az ötede dolunun dinmesini bekliyor- dum. Bir de baktım, bir şimşek yalazı! parladı,ve ondan sonra da şiddetli bir Uşak Halkevinde Bütün komiteler bir arada toplanar? yaptıkları işleri konuştular itün komitele - Jışma iş leri birer birer saydı. Spor şube- tığı işleri sevinerek'ar - kadaşlarma anlattı. Evin kuruluşundan bugüne kadar Uşak Halkevi dershaneler komitesi. işler üzerinde duruldu. Birçok tandaşlara uzatılan yardım v nin bundan sonrada devam si kestirildi. kia kadar “ gördüğü değerli ödevleri, bütün| lerce talebeye İba, yapı”! -lG Tüddi. da le ;| gürültü oldu. Ben. de sersemleşmiş z ağa ie 5 ii ni Digi i izel ri -İ yeti yiğit Ayağa alkteğni b yi kurulları ta: değerli yardımlar N > Bermutat kayaların üzerinde - | Zaman bir MeybeğiDaşlakmin. dekerek Pe n tü e di a komit: idea yim, gene bermutat penğuen kuş- doludan kurtulmaya çalışan anamın, vinçle; karşılandı. kok da! itesi ve yapmcağı işler is iz £ a uçuşuyor dölaşı » | okızkardı şimin, karımın yerde simsi - Ke di vasi sa e nda, Komite b kanı kadaf yorlar. Denizin sathında aras gm yattığı Sözüm ai Meli dü. — z iz ke i bir balina görünüp kayboluyor... zenlendiği ve bütün kitap ve mec-| cak işleri saydı. Grlriliriyob bi Şimdi göremi; , çünkü skala suçluları mualarm ciltlettirildiği ve yeni - | ramımızda yapılacak gösteritin çok karardı. Fakat şuraya birşey ber ettile den değerli izerler sağlandığı ve| nemini duyurdu. Bu şubenin çil OYU A 2 rüyor eğe vini Adanada ei Ayini yap.-| bu yoldaki çalışmalara hız veril .| masmdaki hız yerinde görüldi MS OITAZI, maktam suğlu-;fabrika iği görüldü. » ç , Kemitelerin işler görünüy. mma belli belir-); * Abdurtahim İnç oğlu, ğe ağ Si i Dershaneler ve'kurslar'komite-| Halkevi inde her kof?! siz bir gölge halinde gene görüyo: | leymanla arkadağlarınm asliye ceza| sinin iki ğu. bir) ye verilen ödevler üzerinde gö' rum. li hakyerinde ala ta olan duruşma.| çok vatandaşların sa; sayısınm çoğa | meler yapıldı. Ev Başkanı kon”! Bu sabah beni giydirirlerken bu| tarı bitmiş, suç sabit a plinle ak vardığı görüldü. Ve yönetim ku » lere dileklerini tazeledi. Den Kekin vekdmpe içind yuvar:| hepsinin beraatlerine karar veril rulunun çalışması sevinçle karşı -| kadaşlarm bugünkü vi landığı â dol âle-| gö ndı, sy min sanki bir tarafı delindi. Elini > — şubesinin bugünkü musiki - dan; sonra da a ayni! hazı elimin üstüne koy. Hayır, oray: l olan değişik ü ları ve al » Sa Hah işte ye e simdi ileri i öylece meze diğe verim incelendi. Gençlerimi- Srra kömitelerin nen | rum! Baş pi armağınn dibi. mi âlem, si lekeler ha - ve ba-| dinlenmesine geldi. izi nok-| Tini şarılar elde etmekte bulunmaları! faydah (düşünceleri o dinl ü < Ba parm ğ m) ğe, e yelaşmağa başladı.| derin bir sevinci gerekleştirdi. Cumhuriyet bayramımızı yanında salip - şeklinde dizilmiş rüyet derece u- Köycüler şubesinin köylerimi -| yan günlerde yıldızlar görünüyor o itibaren “Davidson,, un halinde bir iyilik görülmeğe başladı. Gördüğü hayalleri nasıl anlatıyordu ise, şimdi de görüşün- lişirili eçkke ve bu âlemin| orasmda burasında açılan delik - lerden, etrafmdaki hakiki dünya- yı görmeğe başladı. (Arkası var) ze yaptığı faydalı geziler ve s0 - nuçları başkan tarafından arka - daşlara anlatıldı. Bu yoldaki di - lekler tazelendi. Sosyal yardım şubesinin yaptığı Halk faydalı bir gezi yapılması mi rildi. , Bütün komiteler kardeşlik # ve duyguları arasmda Ev bel Hale ayrıldılar. İs E Aradığım Kadın? İ MM Aşk, Macera ve Hayat Romanı IM Yazan : Kadircan Kaflı Bu mektuplar Çara gösterilmiş ve o ipne çıkmıştı. #4 Mahkeme şaşırmıştı. Korsakof da ha din Ge ma suçu iş- yeni bulunuyor: az sonra mahk başkanı ge Bi bir zarf yalan Ohemiin nihlistlere yazdığı iki mektubu mn iki ie ere iz akya Mahkemede büyük ir şaşkınlık gö. rüldü. Bakanlar kurulu ve mahkeme i bir toplantı yaptılar. işin aslını meyda- mektu ida mihlist di. nında son bir mektup ie geldi. Baş- kana yazılıyordu. hem merak ve'hem de in içinde a . gıldı. Sekize katlanmış olan büyücek). Bölem: 15 bir lm: ortasında şu yazilar gö - rüldü Bl kör düğümü çözmek ini evski oğla No. 754 Sen Petersburg Üç manga atlı, Nevski caddesinde dörtnal w esime g 74 kli bul. du. Bur: büyük bir apartrmandı. Zabit ii işle birlikte yukarı si te adı yazılı adamm dairesi. masasının üstünde bir kart vi: gördüler ve okudular: Eberhat Olştayn Z Yazı mühendisi Gani in ince bir yazı ile şunlar var << Rus bakanlar mahkeme m > ine yazılan mektup için o: bin ruble ağn bildirir, la nı'sunar, Bu kepazelik çabucak ört bas edil. di, Fakat Korsakof o kadar utanmış - tı ki hi ttesi gün Çardan izin tedi, Ukraynadaki çiftliğine çekildi. O akşam Hasan Bey Kont Ostrofs- kiyi ziyaretle: — Geçmiş olsun!. Dedi. Sonra şunları ilâve etti: — Yarm İstan önüyorum. Al laha ısmarladık, demeğe geldim. ma) Sonyaya artık askla bahsetme- di. Salonda piyano çaldılar. aim — bir ay ışığınm elendiği yeşil! apraklarm ve dalların altında gezin- dile er. İkisi de susuyorlardı. irisi aşkımı, diğeri de minnetdar- lığmı anlatmak için söz bulamıyor - ardı, Sonya bir aralık sordu: — Sabah kaçta gidiyorsunuz? — Tam sekizde... Uğurlamaya mı geleceksiniz?. — Kim bilir. Beraber gelsem iste - mez e razı oOolmıyorsa, bunu oz doğra mu?.. Fakat, belki şim. di razı olu bile, eğ si bir: insanı en büyü ni e bağlantısının iairilabea yırdığımı biliyor, bunu olduğu gibi kabul edi . yordu. 5 Hasan Beye bütün gece gizli bir ses: — O gelecek... Bana inan, o.gele - iy Dedi, Yol elbiselerini giymiş, avluya in- mişti, Sırtmda neredeyse ayak bilek- Jerine er inen. bir Kafkas kaftanı, nda boz bir kalpak, ayaklarında rirmiea ve elinde gümüş saplı kam . çısı vardı. Araba hazırdı. Saat yedi buçuk olduğu halde henüz kimse gö- inmüyordu. Şimdi onun içindeki ses ikileşti: — Gelecek... — Gelmiyecek... ölü — Gelmiyecek... pakikalr birer saat kadar uzu - gelen olmuyordu. Bir yaklaştı: zır. gidebiliriz. — Biraz daha.. Saat sekiz... Sekiz buçuk... Kimse. ler yok.. Genç adam, sinirli sinirli do- e rordu. yemem cizmelerine vu- başmı. kapıya ei stay doğru mz ydi, gidiyor Bu e zeki arzusuna kaka va kazanılan çetin bir zaferin; yorgü” luğu seziliyordu. .. O gün akşam üzeri küçük bir # sabada mola verdi. Yemek yi sonra yola çıkacaktı. iye ay ışığı vardı. Gece başk durakta kalarak ni bekliye€ b Bezgindi, kalbi derinden derin? lıyor, ağrıyor, üşüyordu. ad Yed z daha atılgan olm a gat niçin? SonyasıZ Her şey ai ancak onun meg lik ard Mimi lem “ gür Eleyim- semalarla süsliyel di, W bol a nun sesinden hayatın güzell ları menşur gibiydi w Birdenbire uzaktan w gen ydi mal ve tekerlek gürültüsü duf” Bir araba kası gibi ww geldi ve e Arabadan genç bir kız fırladi. Pi Sonya ei . g. E ım. kapısını açtı. İd tin af li len rülen al x gili ve oyun oayanlari rdan 0 lalgın duran iii yle mörül. na doğru kı Herkes ordu. g0 İki sevgili kacaklaşbilar, Sonya Tuk;soluğa. yalvardı: > m e ei elim. Hemen şimdi (Arkası var)