Ea - bitti. Birdaha onu görmiyecel okur. Yalnız okumakla d inandığı bir isimden Selesi gibi, büyük bir arniyet ile karşıiar, Fakat onun için mesel? bu kadar kalmamıştı. hiz metçisi, alk ğa bir iki liranın cazi e dayınsmadı. Olanı, a anlattı pan a dımı, buluştukları gürü ve yeri gıtlatıverdi. Hele lr 7 pek haincesine bir hareketti. Bahçenin en güzel bir köşesin: de, billür gibi suyu olan b İlk buseleri burada taati etmişler di. Ah, bu mabet'ne kadar mu Çi yalnız ikisi giriyordu mir sarmaş dolaş olarak gir mek içir yemin etmişlerdi. Şim. di... Ocof, bunu düşünmek insa. nı çıldırtır. Ne haince bir teca - vüz: Ne müthiş bir valışilik! Karısı, Sevdada da bir anı'ı ye vardı, Demek ki, büyük bah *çenir”tenka' yollarından geçerek buraya geliyor, âşıkı gelmişse bu- luşuyor, gelmemişse bekliyor. Ne küstahlık, ne feci ihanet dostu Mülâzımla ne yaparsa yap sın. Bu, büyük ağırlık midesini tı- kadı, yemekten kesildi; ini sıkan bir mengene uykularını k: V miş olan eşyayı görmeye taham - mül edemiyecek, belki «e orada düşüp ölecekti. Evet, gitmek iste miyordu, amma ve onu gö türüyordu. yirmi metri muıştr. Hayır, otların üzerine dakika sonra hafif bir ayak ses: işitti. Başmı çevirince Sevdanın gelmekte olduğunu gördü. Yüre ği, göğsünü delecek derecede hız: İr ve kuvvetli çarpmava başladı Yavaşça çekilerek bir büyük ağa cın arkasına saklandı. Sevda, azl Küçük e kapısına doği iki pit) sali “elindeki anahtar la kapıv" açtı ve girdi. Tuğrul giz- den etrafı gözetliyor » n yoktu, karısı Kimbilir, belki orada İlcasiy, le geçirdikleri tatlı saatierin hate rasını yaşamak istiyor! Belki de kucaklaştıkları divanın yanında diz çökmüş, Aşk Mabexi'ne heye canla bakıyor! İmzasız mektup yalan söylemediğini, oda hizmet çisisin bir iki lira alahb'imek için bir takım masallar uydurmadığı - >» ki.z temin eder? Çok mütees sirdi. Ağzından bu sözler dökül- dü: h, ke sana hak sız yere iftira etti (Sonu yarın) üşündükçe ümitsizliğe düşü yor, artık bundan sonra yaşamı - yacağını anlıyordu. Sevda, o ka adın onu unuttura bunlar maziye karıştı. Son kararımı verdi. Sevda, yenı Yeni Neşriyat Idare mecmuası İç işleri bakanlığı tarafından her ay mun an çıkarılan İdare mec- 89 1 da çıkmış - tır, üshada idare âmir ve me - murlarını alâkadar eden kararname- ler, tamimler, tayinler ve saire bul bl lale yapılmaktadır, ederi tavsiye © Aradığım Kadın? Kaz EE İn 225 Edirnede Büyük bir güçlük giderildi Hususi muhasebe aylık- ları muntazam verebiliyor| Edirne, (Özel aytarımızdan) — Buranın coğrafi vaziyeti malüm - dur. Bu gayritabii durum karşı- sında hinterlandı büsbütün daral- hususi muhasebe müdür- nü, kendisine bağlı olan ve kendisinden para maaş beklemek mevkiinde bulunan birçok yurd - daşları - bilhassa son yılın ilk ay- ları zarfında - ağır bir müzayeka - 7 üşürmüş, iki üç ay maaş ve- SH vilâyetin yüreğini sızlatan bir en- gel, nihayet, devrilmiştir. Üç ay. Irk maaşları askıda kalmış olan hususi muhasebe veznesine bağlı memurlar ve bu arada bilhassa ilk okul öğretmenleri eylül maaşlarını da almış ve bütçelerini düzeltmiş bulunmaktadırlar, Edindiğim malümata göre husu- si muhasebe veznesine “e bağ| k olanların da, ay sonun ala - cakları verilecek ve artık düzeni - ne girmiş olan bu işin son arizası| nukları karşılı - yakm zamanda unutulmağa mah.) yor, yer gösteri - küm bir hatıra olac: Hisli| yorlardı. Yukardan aşağıya sıra ile: Mudanya köy bali parmağımı böyle önemli bir nokta-| Biz, Bursadan munın genel görünüşü, köy bayramında kır sah ya israrla basan ve tam bir başa:| bir obü: ve ursa Halkevi rrma erişen ilbay: Osman Şahinle,| halkevi namın. i danya arkadaşlarına. ve huassile, ubonlar iğ atlarda uman mi li hal ari marşını sl ve arkadan Yalı e ij köy bayramı nasıl oldu Mudanyanın Tirilya kazasında güzel bir toplani Bursa aytarı ii I1Z- dan) — Mudan- ya ürek i ki yıldır yaptır- dığı köy bayra »- mı, bu sene mu- danyanın Tirilya zasında Yalı çiftliği köyün - yapıldı. muş, bir de açık sahne hazırlat - mıştı. Mudanya ilçe- Salâhad - din, şarbay Ta- lip, halkevi baş kanı; gelen ko - ka karşı ru hir ei se- zilmektedi Kars li B. Esat Öz Oğuz, başlıbaşına bir müze şehri olan gü zel Edirneyi yakından görmek ve dostlarile görüşmek üzere evvelki gün Edirneye gelmiş, umi mü- fettişlik baş danişkanı Sabri Öney e Edirne saylavlarının refakatin- de şarın gezilecek ve görülecek her yanını gözden geçirmiş, bu arada Türk mimarisinin en değer li anıdı olan Selimiyeyi gördükten sonra tekrar İstanbula dönmüştür. ehçet Perim Burnu biraz uzunca idi ve göze çar- pıyordu. Oldukça, ie sin Pei et - Mas, Macera ve Hayat Romanı a . Yazan : Kadircan Kaflı Giriş... Makaslar, çi pensler, iğne - m ve Geri aha yi nn çeşit a - tabakıcrların ri ma dün zile eitimrei çe armakları arasına sanki u ik ağızların ir sürtün- mesinden, penslerin işlemesinden do- ık veya sesler vardı. ça üzecek kadar bir nefes darlığı duyuyorlardı. Hastanın 3 bir ve ei eb e tu. Be tüs nı açılmış, barsaklarından bir kısmı pi dışarı rıkarılmıştı. ir Ömer İlhan bir apandi - akika bile sürmedi. # e sit amlza yapıyordu. di Bölem: 1 tanm barsakları yıkandı. Kar - nma e a yer dikil - di, sarıldı ve ki oni kapi İn öm e pa ira alkolde yakı - | yorla; a? Tlhan musluğa doğru a - dü. Ellerini sabunladı. Ovaladı ard en ufak bir ei bile EE pi sandalyanın ik b el çi- viliyen marangozdan farksızdı tü. rak el- lerini bileklerin: birine sürttü ve pm ada sallıyarak ku” ruladı. Otuz iki yaşlarında genç bir adam- yu Bip ve Ksm saçlarını arkaya ğru tara . Geniş bir zoe sık ie a) ve ni gök ka- dar bulutsuz ve derin ai vardı. e bir gü - mseyiş sezili; mr “Söz, söylerken, sık ve iri dişleri beyaz parıltılar ya - ıyordu. Çenesi, geniş ve ortasından ikiye ayrılmış gibiydi. Ortadan uzun bir boyu vardı. Ge - niş ei dinç, güçlü ve çevikti. rtrlmış ve üzenilmiş bir aşkın e- seri anki her halile gösteriyor- du. — Ömer İlhan Be zag atör bur: adi adı e konuşanlar, bir hastabakıcı bular bir odacı idi. Bir saniye son- ra odacı içeri girdi ve doktora bir kâğıdı ne — Size bir telgraf. Dedi. Telgrafı bıraktı. İmzalattığı mak - buzu alarak odadan çıktı. Onu has - tane kapısında bekliyen postacıya ve- recekti, Ömer İlhan parmaklarınm arasın- daki kâğıdı rip ari Adrese da- ha iyi bal Ona hiç Sit gelmezdi. e lerinden ve babasile annesinden, ay- er mektup alırdı. Filari ge- leceği günler hiç bir n o günl rastla; ü gibi aym ortalarına değil, baslarma rdı, y ie bayram yerine biranön - nmiş olan bayram yerinde neşeli bir ie. labalık kaynaşıyordu. Bursa say- bizden önce nalı, atlr, eşekli mi toplu o- larak gelmekte iyorlar - dı. Bunlar bürili yerine ekle | ken, alkış sağnakları kopuyor, mu zika durmadan çalıyordu. Biraz sonra ilbay da geldi. Mu Kâğıdı açtı ve bir bakışta okudu: “Ayın yirmisinde yanımızda bu - lun., it İlhan Ferit İlhan, Ömer m babası idi. Fakat neden oğlunu böyle ansızın çağırıyordu? Ne olmuştu? gi niçin: bul Die sm böyle gün göster- mişti uz Bi da, annesi de Sl insan- ar değillerdi. İşte asıl bun için, aldığı telgrafın şu bir kaç sözü al - tında bir sır aramak elden gelmiyor- u. Henüz epeyce vakit vardı. Bnunla beraber hemen odasına çıktı, O günkü gazeted. Gi gidecek ilk va - purun ilani ara Üç yıldanberi İzmirde bulunuyor- du. Orada kendisini iyice tanıtmıştı. dip emire; kadar sekiz on ameli- t daha yapacaktı. Memlek ir inin her ünü işleri de “ca Banlarn Hiç iz kahr Kime rakmalı?. Vapur, ayin on saat on dörtte kal rarıyordu. ve yeniden ameli - yat salonuna idi Yür Gençi yorlardı: önlü a odur. Yı Tan boşlui di Çalışıyordu. Fakat biraz önce ai - takdir edildiler. mindeki kız, en ziyade mw onun sözlerin Tardı: Ta ve Mi ere da güze söyliyerek bayramı kd Bundan sonra at ve ları, atletik koşular bük ol lar oyna urulan sahi ndı. ütfen sayıfayı sevi dığı telgraf, kafasının içinde yer lu tırmalıyor, onun rahatını kaf ordu. * Konya REM son smıfmd8 dersi... Yirmi dokuz yaşla” Kimiz X erisi felsefe ii m, (Niçe) den, ( (Bergson) düşüncel: a Hire çarpıştırıyor, iş bir düşünüş öğretmen, anlatıyor ve # den bir çoğunu nof “Allah... her tarafta onu arf, — görür, Öyle ise Allah ve rı ayrı e in Bunlel se So) ii bir şey V vari da sidnri Bizi üzen, rini, aşamak isteği, idi lir, Kanı Pep Sen granit pla ak yüüi k bizi hem kork Tu r bir sna söl EE ufku #