5 Eylül 1935 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 9

e elan — ere gin yol alin u kumandanı | r İngi- avin k ör larını “küçük iz, Fransız mu krüvazörlerini nasıl ba tırdı?,, başlığı altında yazmış tır. Türk askerinin şanlı bir. d a ol sahramanlık dan “askeri mecmua,,dan al a bileği. ii Yüzünün şahit olduğu bü: Ni “avaşlarda her Türk zabitinin İ AYatı; tarihi süsüliyen destanlar. doludur. Herbiri bir epopeye vi teşkil edebilecek «lan inen abele, erin — ne yazık ki — < bile ne kuvvetli bir kalemir EN n3 de kudretli bir fırçsnr riyle tespit edilmis değildir. di, ün öğünmesini sür a iden değil; öğünmeyi $indendir. O; yarattığı ie zi yalnız bir vazife clarak ya Ye onu mahviyetin inziva ve Zayi, , be İM en büyük yararlık| pe bir kahraman'n destanı ül vi mais dinlemek de - w ” na kendi kahramanlığı hi - ri eladiği mede bile; kaba - 1 meyd. bir çocuk ahrabiyetişle Ga görü - b ki bir askeri neslin ma - b Heryoklaris teçhizi için se - itin merkabeleri birer kuv K yin Türk zabiti için; Mek, e fazla mahviyet göster ma: adığı ha —.... me Büyük Harpte İngiliz, Fransız kruvazör- lerini nasıl batırdım ? Gizli bir emirle gece yarısında meç- ul bir semte doğru hareket etmiştik Yazan: Mütekait topçu kumandanı M. Ertuğrul Rİ 7 İri — Dağ beriye NN erleri deniz m Ven korunmak için > üs cephaneliği 5 ve 6 —— rak okuyucularımıza vermeye | Kin içinde saklama'ctan! gene bu bataryamla A mizin menziline Andeliti zi. 3 — Gemilerin limandaki yer gerilen ağları gös- Se it ZE) 7— ' partarundan kılıcını PLEVNE, Bulgaristan muhabirimizden: Trenin penceresinden, ırtlarında dikili An ler dikmiş ler.. Kendi ölüleri i- çin, Plevne istasyonundan şehre doğ ru, yeşillikler, ağaçlar arasından geçerken, arabacım, oyasından geçmekte olan diğer bir arabacı ile Türkçe selâmlaştı. — Sen Türk müsün? dedim. — Evet, ağabey — Beni Pa Piza tabyala - rına doğru götürsene!.. Şehrin ortasından dört nala kos turulan atlarımız bizi alabildiği - e durduk. Burası, Gazi Osman Pa- us imparatoru Aleksandr ile karşılaştığı yer.. Bahcenin dört köşesine Türklerden kalan met - ruk toplar yerleştirilmiş, ei a eski Türk tipi bir ev, Evin içi mu- harebe aletleri ile Mailimiz, bir pazara benziyor. Odaları dolaşıyoruz, o Rus ve Türk zabitan ve pre elbiseleri.. Plevne muharebesinde kullanı - lan her sistem silâhlar.. Süngü - ler.. Kasaturalar ve saire Köşedeki bir odada (duvarı kaplayan yağlı boya büyük by tablo var. Gazi Osman . Paşa; R aral 3 si kahramanlığnma hürmeten kılı - cmı geri veriyor, yaralı olan Os- Ye bir Türk yaverinin inat etmiş, « Rus im- geri alı- man Paşa ln doldu.. Dışarı az Dik bir yokuştan tırm güzel bir parka girdik. İsxobelef Mütekait topçu kumandanı B. Ertuğrul mir buyurdular. Bu hâdiseler; komutanı bulun. duğum küçük Erhard dağ topla rından müteşekkil bataryamla Bü- yük Harbte Meis adasında “Bena- mi Krea;, İngiliz kruvazörünü v2 Artalyanın gva sahilinde Pari dö Fransez kruvazörünü ve Ki va ğımı Si dıktan s: sonra çilem dolayı açıklarda bir yelkenli e yığımızla Aleksandr kzı vazörün: batıımaktan ibarettir. Ben; bir asker dina Bin ite bariyle bütün o marazi mahviy maniasmı yenerek büyüklerimir. emirlerini yerine getirmek üzre bu hâdiselere ait şu makaleyi yaz- dım. Bu yazılar arasınsia herha'- de mahviyete aykırı düşeceğine e- min olduğum bazı hatalarım ola. caktır. ram af ile görülme sini rica ederi BİRİNCİ MES BASKINI VE NETİCESİ (1 No. lı Paftaya müracaat) 1916 senesi 1. Kânunun üçün de Aydında iken Almanyadan ys: ni gelen Erhatr dağ toplarını te- sellüm ederek kısa bir talim dev- resinden ve atış teftişinden sonrz ayın Ve meçhul biz ir Si pa onunda 991 No. lı trenle De- nizliye yollandık. Çok gizli tutu- Denizlide bir gün kal - Elmalı) yolunu güderek ayın yir - bir havada neşeli bir yürüyüşle a- yın yirmi üçünde Kaş kasabasına geldik. Burada mıntakı kuman- danı Kaymakam Cemal Beyden Ee vaziyet şivdu: rmada bulunan beşinci ordu iznim General Liman Fon Sanders; Akdeniz sahilleri - miz için bir tehlike teşkil (o eden Meis adasını işgal ve orasını tah - kim etmek kararını veriyor ve bu kararını yerine getirmek için İz mirde bulunan 15 lik seri sahra o - büs eze kumandamda bu- lunan dağ ryasını, (o Binbaşı Şule idaresindeki bir Alman tay yaresini, jandarma mülâzımı Mu- hiddin Efendi (o kumandasındaki yüz yirmi kişilik mürettep piyade bölüğünü tahsis ediyor ve bu taar- aresini asıl mesleği papas- lık olan ihtiyat Alman mülâzımı Ezelberke veriyor. Her iki batar- yaya topçu kum spdani sıkatiyie X ib ui Binbaşı Şimitkolboyu; obüs bataryasını muharebe esna sında idare etmek için muvazzaf tiyat bir ellerin e verili idiğ nesi diğer d leri tahrik edi yor; daha başlangıçta hoşnutsuz - luk ve peri gibi O isiplini bozan çirkinlikler nazarı dikkali irem ii var) ld me 9 - KURUN 5 DYLÜUL 1935 Seyahüt Notları TUNA Muna üzerinde işli yen vasıtalar kı.. o General İsxobelef Plev- muharebelerin« iştirak et- tiği için, parka dı konul uş.. Parkın içinde eski Türk kahraman askerleri önünde çökerek can vermiş olan belli başlı Rus general ve zabitlerinin kemiklerini bu camekânların içi- ne toplayıp yığmışlar.. Müze — abide namı verilmiş erse — ami kapısındaki oy iüzileki ven SE e menem yazmış- lar. Üyüxün tepesine çıktım. Bura- sı Osman Paşanm son müdafaa hattı imiş. Bütün vadi ayaklar altında kalıyor. Ruslar burasını zaptedebilmek icin 24 saatte op müdafaası karşısında Yerlere se - rilmişler... Leşler bu civar hen - dekleri doldurmuş. Arabacrm: “Bu Şevket Bey tabyası imiş,, diyor. Tabyanın bas ucunda duru; sperlerinden geceleri tebdili kı- yafetle atlayıp geçerek (Ruslara hizmet ettikleri halde, Osman ile muha» ü asaletini bu ebe di çarlar sözleri ne güzel an latıyordu. Koltuklarım een Bugün Plevnede, Osman Paşa ahfadındar beş bin kadar Türk Kovanlık yaşamakta olan Türklerin güzel bir mektep leri var, Tü Ke imani yu- ar yam er ve rençber likle geçi mir red Geek ve münevver e Tü ek genleri de var- Ş a Plevneden sonra Ruscuğa gi- di siren a kasabasmdan son-| ra, tepele; a örü başlıyor. Trenimiz yükseklere tıre manınca gözlerimizin önüne güzel kıvırımlarile Tuna, bir tabak gi- bi seriliyor. Tuna... Gazi Osman Paşanın yarasın « dan akan al kanlar. Plevne kena- rındaki Vit Merin karıştı, . Vit Tunaya aktı EN şahlanarak Tu» nayı 2 geçtiler, Tuna, onlara yol vw men Türk kızı) Tuna yunda yanık türküler söyledi!.. nurum ovasından Rusçuğa iğ ime an (kaşları kara Ali- ye) Ba an akan sulara ka- e ei gömülüp gitti, da bıraktığı nişanlısı (Civan çe Tuna boyunda hıçkıra 70 senedir arıy akan, Edi Karak — Niğbol n terih ol hakanım, ölüm var, nüm yok) dedi. Gürliyen bu ses, kale bürcünden Tunanın suları - Türkü sinesinde barındıran Ada- kale! Sorarım?.. Acaba, hangi Türk kızınm gerdanından çalmmış bir elmas parçasıdır o? Adakaleyi Tuna besler, kucaklar, hazin şıpırtıları ile Tu- na ağlatır.. uda kalesi. Budapeşte... bir bize hep . ürkün şehametini hatırlatmaz mı?.. Saçını, başını Buda kale- sinin yıkık duvarları dibinde ko- Silistirenin, Vidinin, Rusçuğun, Deliormanın bugünkü Türk kız - ları anasının bir (tek kuzusu) o- lan (Müftü kızıma) yanık mersi- sta ir hâlâ ağlaşıp du- > mb dinledik.. Kız dinledi S Kız - eyeceğ G zel Tunanın şiirlerini, tü dinliyeceğiz! Tananm iniltisini gece gündüz dinlemekte olan öksüz söğüt dal- larma bakarsanız, o göreceksiniz dir, ii onlar da ağlıyorlar. yeri ağarıp ta gün yüksel- mele ie kle d lerini