29 Ağustos 1935 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 5

29 Ağustos 1935 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Y Yapışık ENG ve Ç4 Ü sölem 17 KANA Bunlar Siyamda n r apışık ikizler de ii ın öz amlı ikiz mek yl ülünün 15 | ana, dos- ; turun verdiği cevabı aşağıda okuyoruz. benim eski İş Mister Hanter, sözlerimle “tum, bi . Zavallı dostum! Neyse, li Bnlğı kiraz geçince, bana tun öyledi: — ha öğ e iğ yer: aşlıyo- mü temaslar yapmış La daha vakit bulamadık agi biz burada küçük küçül. alarda, yerli ahaliden ayrı ya $u Yotuz, Ticaretimizi ii A tiki tn, > İn, saygı değer bir Si İçin tile tanışmıştı. Kralın saray eye kadar Siyamcnjan Siyamlıyı bir akşam, saray deki kö, öşkünde ziyaret et |, budak salmış heyketli Acın altında yangelmiş, la e Esmer ve besli çosuk- haya nun ata zıplaya hop kinini Ri Bap a ça Sik oynuyorla"dı. rü; Mer, bizi m geldiğimizi zö- Ye iy onları iy Terbi- e İdem izi dostça kar- GM e gördiğü sini ordu. ii Ili ol ni anl Pre dağ aksad.mı- tlar, bi rişti, Meklonpta z birinin yav şık Kardeşler NG — SAG ve SOL Yazan: Rudolf Van Wehrt rt Tİ Kusurlu Çocuklar! nutlaka öldürülür. öldürüleceklerdi.. iki erkek çocuğun yaşadığınıar. haberi olup olmadığını sordu ray mensubu Siyamlı, tatlı bir MR ia ve kibarca söz söy- leyişle — Tabii, dedi. Pek tabii la rak! Hattâ onları şahsen de nı yorum. İsimleri Eng ve Çanstır. Bu cevabı vermekle kalnıadı. yamlının anlattıklarına göre. ikiz ler daha üç yaşındayken, böyle vücutları Açken yanışık bir çift iebaası bulunduğu hee kulağına O zamana kala anneleri, yapışık çocukları kulü: besinde saklıyor, kimseye gömer miyar, kalk korka büyütüyor- muş. Siyamlı, sözünün beige ge- lince, hayretle araştırdım için saklıyor, ei korka beli an ? Si r, bunun sebebini şöyle izah ettiz ocukların yapışık ol Sülün igrkedilseydi, derhal :ki- side öldürülürdü. Hem hiç şüpke- siz! — Fakat, neden öldürülürdü?| — Çünkü, bunlar kusurlu doğ: muş çocuklardır. Siyamlılar, hep gösterişli. yakışıklı ve zinde in sanlardı:--Dolayisiyle; Siyamda, kusurlu çocuklar; karş, müsuma. ha gösterilmez. Her ne biçimde olursa olsun, kusurlu olarak dün yaya gelen çocuklar, mutlaka öl- dürülür. Eğer öldürülmezlerse, böylelerinden gelecek zürriyet, kendilerine benzer ve gitgide ırk bozulur! Peki, Kral memlekette yapışık vücutlu çocukların bulunduğunu öğrenince, ne yaptı? — , hem kızdı, hem de korktu, Bu kusurlu doğmuş çöcuk- ların yaşarnasının, memlekete fe- lâket getirmesinden endişeye «a pıldr. Siyamda kusurlu çocukları öldürmek âdet olduğunu düş”ne- rek, saray muhafızlarının kuman danına, yanına bir kaç asker al masını, derhal Meklong'a gitmesi- ni ve ikizlerin vücudunu ortaflan kaldırmasını. irade etti vi ilerle azarladı, ikizleri sağ bı annesini raktığı için şiddetle çıkıştı. He bunları huzuruna getirmesi lüzumunu ihtar etti. İkizlerin an- nesi, haykırmağa, saçını yolma: ğa, ağlaya LEY yalvarmağı ko yuldu. İkizlerin yapışık olmıya kardeşleri de bir Mera gözraşı döküyorlardı, Çocukların bavası da, gelenlere karşı e tav a ii kulübenin dip tarafınd ordu. yi tehdit gili al ra ai getirdiler; 4 rkası var) TE 5 — KURUN Beş gün için beş yazı: 3 İncir ağaçlarının ve üzüm 29 AĞUSTOS 1935 kütüklerinin ıztırabı Müstahsilin istismar edilmesine meydan verilmemelidir İzmire ayak bastığım dakika- dan ayrılacağım saniyeye kadar, orada ağızdan ağıza dolaşan, fa- kat etkisi çok kuvvetli olan bir ekonomik edebiyatın havası için- de yaşadım: Piyasa istekli, istek- siz, alivre satış, müstahsılı koru- mak, rekolte re malın kali- tesi vesaire vesa İzmir rn halkını ye- inden oynatan ve uğrunda şid- detli savaşlara, ei girişi- len üzümle inci ilham aldığı iki tatlı Şölenlerde, lokantalarda, ev- lerde ve İzmirden ayrılan vapur- larda sofraların süsü olan taze k havada le mm: asından patlayıp taşmış, sea iştah çekiyor. Bu, dünya buğu, bana b bizelerindeki omuz başlarını ve kolları kapayıp da ikisi ortasını açık bırakan modayı hatırlattı. Selçuk e seyyar satıcıdan hemen oracıktaki buz gibi suda vali yüregi ra | ker çin bir sali Tarttı, bir salkımı bir | Kile "oldi, Kehriba sarısı renginde, e > çekirdeksiz, tatlı bir üzüm işedi Nazilliye giderke; tren yolu boydan boya üzüm bağ ları ve incir bahçeleri arasından geçiyor. Toprağın verimini insan emeğinin yardımıyle iki katına çıkarıyorlar. k düzenli, göze hoş görünen bahçeler vardı. Üzüm bağları arasından ge- gerken hafızanın projektörü yüz- yılların arkasına doğru uzanarak mitolojinin yollarında dolaşıyor. Diyonizosun şarap âlemlerine da- ıyorum, Hayalin koridorundan omuzlarında üzüm suyu destileri taşıyarak geçen yarı çıplak kadın- dırıp bize bakan köylü Miri ee Çardağın önünde ihti bir adam, yerlerinde hâlâ belli başlı naki! ası olan eşeğinin yularını yaa aatte seksen kilometre hızla me mesafelerin sırtına atlayan otoray isimli acaip mahlü- ku hayret etmeden seyrediyordu. Daha ileride bilmem kaç saat- lik yolu yayan yürüyen kadınlı erkekli, goluklu çocuklu bir köy- lü kafilesi gördüm. İzmir hinterlandının fevkalâ- de nefis üzümünü incirini yetişti- ren bunlardır. Hatırladım ki Sel- çuk istasyonunda aldığım kehri- bar sarısı aa iri, Siki dee : ümü dam köylüden üç kuruşa aldığını Li Çardakta yatıp bahçesini bek- leyen köylü kızı, eşeğinin yuları Anadolunun bir çok! nı tutup geçmemizi bekieyen ih. tiyar, kasabadan kası a giden köylüler kılıklarile, yışlarile, kılıklarının ve larının bu ha şayış- de olmasına sebep olan kazanç vaziyetleri ile insana hüzün veriyorlor. Esatirin şarap ilümleri İL eğlenen Diyonizos çocu! mağımdan p behlini kafileler halin de dağılarak kaçtılar. ümün ve incirin en iyisini yetiştiren benim köylüm, benim kardeşim, benim yarı varlığım, bu emeği bu mahsulü ile orta halli değil, fakat zengin bir hayat ya- âzımken, heyhat, ürünün- den aldığı para ile kendisini ya ge ari ya geçindiremiyordu. mirde dinlediğim müstahsıl ve mi tüccarı kavgası hatırı- ma geldi. ihracat tüccar: fiyatla Deniliyor ki, Almanyadan siparişi yi sılın da razı olduğu bir şekilde tesbit etmiştir; (o şimdi aradan biraz zaman geçince alış fiyatını kırmağa kalkıyor. Bunun sonucu şudur: Köylü, müstahsıl malını u fiyata verirse karşılığı ile an- cak b: masrafını li cak, eli boş, , bütün g çim ilini yerine getirilme- den köyüne dönecektir. Kö müstahsıl malını bu mezse tüccarlar aralarında sözbir-| gr a Eg fiyata ver- liği ettikleri için raal köylünün e- | linde kalıp çürüyecektir! ollarda iki sırah gördüğüm incir ağaçları ve üzüm kütükleri | rtık bana ıztırap vermeğe başla- | mi; mii İzmir hinterlandında ialatahi wi sıl ile tüccar arasındaki durun önemlidir. İncir ve üzüm, — yaşi | da kurusu da— İzmir köylüsünü 1 rahat yaşayışa eriştirecek değer- n S 8 n B p Z © > — — N 3 — pa © LR pa gi 7 malın nil i zenginlik köylüye si inmeden | aradaki tüccarda ka g Teselli veren ma İzmir ve civarındaki iki üç senedir hakkını korumak i- çin güçlü bir savaşa girmiştir O. nu kuvvetlendirmek bu işin yurt ezilip asla ve onun arkasını ih ın bu cephesi rd muş ii mirde ihracat yakın zaman» lara idir ecnebilerin elindeydi, bir kaç yıldır Türk tecimerler de | u işe karışmağa bese i Onları yıkmak da doğru değildir. Pek âlâ; fakat li istih- sal ve ihracatını ve da hiş i kiye az ! Kamı Ey ve satış emenitleri kanunu proje- , bu işin çaresi olarak gösterili. operatifinden alacak, kredi koo- peratifinden istifade edebilmek için satış kooperatifine de âza ol- mağa mecburdur. kimalını da tüccar va | sıtasile değil, satış kooperatifi va- | sıtasile Avrupaya (gönderecek. ! Böylece karşısında teşkilâtlanmış j ve devlet himayesini i hat öylüyü gören tüccar uma! büsbütün ortadan ekimi iste- | miyorsa müstahsıl > iy) mağa elbette mecbur olacal Refik Ahmet eli i | krediyi tüccardan değil kendi ko- | i İnsan enerjisi, bütün enerjilerin en büyüğü ve en yükseği- dir, Çünkü bütün enerjileri insan yaratır. 20 ilkteşrin - Pazar genel nüfus sayımı tacaktır. Hergün açıktı Bize Türk ulusundaki bu enerjilerin en doğru sayısını tanı- J 1 Topkapı Maltepesi -<— Numune Amerikan Bağı Remzi üzüm ocağı ır. Duhuliye serbesttir. Ayrıca Pazar günleri CAZ, SA Büfemizde ucuz ve nefis yemekler: Döner, şişkebabr. Başvekâlet İstatistik Umum Müdürlüğü AR 0 Z, DANS. ME.

Bu sayıdan diğer sayfalar: