© muşt İn © abart. k rdılar. m ol m rr ismyaLr i indr li , dakikada b iz geçer, bei Süreler la ie Dedi i besiye vererek çadıra gi —— 5 — KURUN 19 TEMMUZ 1935 kır likanlılar, erbet avdan, sülünden, yeyiktin konuşuyorlar, yiyip içiyorlardı. Az ötedeki le altında kır bıyık lı bir adam tek başına oturuyor, onları dinliyo, ni Kır âlemleri, yolculuğa benzer. Kar lar, çabuk ahbap olurlar. RE la içki olursa , nitekim çok geç meden ein biri: — Bey baba, siz de bize yakm buyu "Diye > E i. adam, rek bir elinde sepeti ölme gişesi de: yaklaş tı. Halka biraz genişledi. Çatallar, bardaklar şıkırdadı. vi yy av üstünde dönüp dolaşı tıcı gençler, bol Er vr Neden s6 ün, ben bir dişi geyik vur- Diye başlayınca, kır bıyıklı kulak Boğuk bir sesle: — Dişi bir Hür mi?. Öldürdün mü?, liği m diri linde öyle aykır: leke caba — Zihin- araş gülümsedi — Heyecanı rümde pek acı VE var da. Sonra, sormalarını beklemeden, boşan ir hoş dişi ceylân hikâyesi askerim. Yemende uzun yıllar çarpıştım. Bir aralık kumanda e in ve eteğinde (Cebel) in rumağa nikel Bura — Be: ruları m uçmaz, di, Ancak; bazı ritmi sün değ beni deriyi çekiyor, gön #ret ve usançla ( dolduruyo sağımızda ateşler parla: dı. Gürültüler işitildi. Nöbetçiler gelip haber verdiler. Asirden kalkan bir kervan e geçi b Dişi Ceylân. rim ayazma setleri altında bir sofrası kuran del yarım| e lerime kapandılar. Orada diz öpmek ski bir türedir. Konuştuk . Giderler ken ileri ya zorluğa uği mak içi n bir kâğıt istediler. Ertesi akşam gene ateşler parladı, saklar öttü. Kervan © kalkıyordu. ii bu sırada dün geceki şeyhlerden rai rma bir dişi ceylânla çıka şe olsun! ek bırakıp gitti. Çöl yalnızlığı işinde böyle cana hdi bir hayvanın siz bilmezsiniz. kuluş el amiri versdg ye mn e kadar sonra idi bilmem. Bir vd fena duyumlar aldık. Asi bie kabile kervan a, yaklaşıyordu. ikerlerime siper kazdır. cephane bir vakit sz karanlıl Pişan yıldızların buğusuz a dök- ü e çevreyi seçtirir. İşte bu inde birdenbire atların ni kılıçların, mızrakların “par- ateş açtık. çe lame sövüp saymal kur. şunları yere gi min Güle yordu. Bir isale rmızda bozgun- başladı. Oraya eli vurulmuşum. Gözümü açtığım zaman ldızlar seyrekleşmiş ve — sabahlarına ve serinlik A, yırttığım kan Yumuşak, > bir şeyin vücudumda re kit işime ladığını sür sezişle Taburun doktoru neden sonra beni buldu. Yaramı sardı şka yaralılar ba — ateşim yükselmedi. Çabuk iyileş gün sonra, De Gems iz ay Ceylânın dizlerim üstünde idi. Doktor e Eği bi an yaranı yi kei nüimese di mantalaka ölüdür pe Bir (Neccab) bornoslara bürünmüş iki kişi men Ederler — GA ) Bedeviler, de beni cübbelerini nö- irdiler ve diz- e ayağa al ve $ ceylân ii Ceylân Bm kadeh & okuşturamam; ldiği gibi eekilip gitti. O, Da aki birbirine bakıyor, NK mik m NN Yeni Kadircan Kajlı Demir kafesin içinde bilek kalınlığında bir yığın engerek yılanı birbirlerine dolaşmışlardı — Üstüne yürüdüm. Bana tıpkı en- gerek in e sert bal fenalık y ve D ona “İlsmedikğe fena bir niyeti olmadığı anlaşılıyor. Burak: — Evet!... Cevabını eğim ventler tasti RİN ri bir niyeti olma- — kei rdu, Veli ambar kapısma yaklaştı: ema Hasanla le - tiler Dedi. Kara Hasan yavaşça aralık etti ve baktı s- Birşey Seki Anlaşılan seni bek - liyor, mi Büsbü! Sali gi hiçbir kımıldanış Fak ara Hasan mah bir sesle baba- sinm ii tut — Yılanları Ke rerikieii Hahzırlık- hı insek... zleri yılanla. rın üstlerine atacaklar, onları yakalı- buki bu korkunç a e serik, Şa Si avuca sığmıyaı erdi ki bu gibi ee beri aç eli zaman pek az fay- da “vel rirdi. Kara Veli işin bu kerteye varmadı- ğını anlamı iL Eğer rdi, gemisinde böyl korkunç We sildin bulunduğunu Dal. erhalde Kara al Reise u yoktu. Bernardi'nin haberi olmadığına gö- re bu Arabın gizlice onları ambara sokarak Venedi. ğe götürmek in vi Ambara inerken — yılanlar bizim ol rd yas rayacak. im para mi yok? A- © Bölem: 59 yin eziyetlerden döşeklere düş - » Nebil ak saltanat sürüyordu. rada burada görmüştüm, enfes bir iş, Çam Yazan: Safiye Erol di. İhtiras ile tehevvürden mürekkep 5 e kudurukluk içinde, orada, enişte . in veya bir hizmetçinin her ân bileceği bir kabul odasında beni aldı, Bu benim üçüncü ve en zelil suku- misli e kendi kendim: me de hür- zebunluk i- > ıcada tam dört ay kapandılar. Fa - in elimden gitmişti. Ba - old du. Bu ikinci hi; hiyanet o le, Biliyordum ki onun müddeti dol. yle oldu ki delirecek ve beni ürecek sandım. İhtimal o gül a man sl emer. İki yeniden ona verdim. eviyordu. Ah ağlanacak, cak hakikat! Faruk çinde kendimi Faruk beni sı a kanı kaynıyar: İZ, kai , Bahtiyar “nn eliz esaretimde! e yoktu, o benin gözlerile: — Acaba deli mi?.. Diye soruyorlardı, Z.A. m ki: ve yapacak kadar kak nem ve çirkin değilim, Yaparım am- a sonra sen de bana müsamahakâr ir ağabey vi musun? Meselâ ben evlensem ele alli de bozmuştu. ast ik Far le karıları gibi çirkin bir ia kulla* nıyordum. Ben aşkla kanatlanıp yük- mi e müstait bir kadı k ka i. Selâmlıkta eniş* 2 Sonra al 5 tanbula indi. Faruğa sürp! payım dedim. Bâhçe tarafı dan ya vaşça sejkailiğe geçtim. Onu apansız li ii İstediğim Arkasından bakarken dama İli ördü rapla kolayca anlaşırız. kardeşin ki enediklilere layer yer- e Sa ei Vali aşağıda da, kara kuru, kısa boylu, çipil gözlü, çenesinde vi du Yalnni üstünde seyrel ye 1r Ak te bir sakal ve bıyık taşıyan Arapla karşılaştı, n aleyküm ya Ah 7 bir gülümseyiş bile görünme ve yılan an benziyen bir sesle ce- vap veri — Ve aleyküm ee b Seyyitl.. — Türkçe — Biraz. mike daha iyi bili" iL halde bu dille konuşuruz. Kara Hasan, Veli Reisin Aa duruyordu. Kara Mz ona di — Bizi konuşti ra Hasan küçük yaştanberi ba- ein dr ii ve bu kıyılarda bu- ui esi irlerile hemen ük > örün e E Bunun için ispanyı idi. an e b reza dedi ki; baklım, li ea göre ve ne yapa Aldığı cevap umduğu gibi ri Tekrar sordu: — Bunlar için kaç para alacaktı? MAZ sr anlari Komitenin — Mer birine sekiz Düka altını 15“ in ele on altından aşağı dım. Zaten müşterisi de ha - il iban Armenyoya götürüyor - um, SEA yoya mt? Onu nereden ta- erinin ii 1smarlamayı kim yap- tı? — Larnaka'da senyor Sabatay Ba” vE akm bir yahudi tacir var. ba- br ve e ekini görür. O söyledi. Kara Veli kendi kendine mırıldan. — Anlaşıldı... Hr ki Armenyo bunları bize karşı kullanacaktı, Ne zel te: f ya. “irdenbire elini yılancı araba u * Za) — Diled 'diğin parayı veriyorum. Yal nız bunlara nasıl bakılacağını, neler şikte öyle mıhlandım kaldım. Farukla gözgöze geldik. O vurulmuş gibi se- dirin üstüne kapaklandı. — Yatak o dama eli e e aç takmak istediğim bi: tarağı şaş” katan dakaltarisi rim Ta başıma Meya Gardrobu gi pa e konmuş çekliği ii Mel ötüm, Mine ğımım içi bo: pencere ke" narına 'aruk, bah- çede bir sigara yak! va dolaşıyor. Ona acıdım. Za lı, dedim, bu pis cinayetten nasıl te- mizlenir? Ben önun yerinde olsay- dım şimdi kendimi vururdum. Vur maktan aklım; da kendi in zam kavradım. asadan nca: rdım. Teyze* me iii FR içeriden sürğü* lü idi. , Teyzem gerin ii Ona de- di, Beş daki- ka rel vam terketme ken- dimi vuracağım. Ve bundan sonra ere Gi re çıkarsa ami mezarına yemin ediyorum ki onu vu racağım. Hay: Faruk di çabuk! esini alıp rıhtıma fırladı. kendi tabutu- Mİ ten din | yi bizim İnce Hüseyine öğ * teceksin!.. tir. Aç İnce Hüseyin bu levent- akalım şu örtüyü de mal — ve boyunlarile bir engerek yılanı biribirlerine dolanmış” lardı. Kımıldadılar ve koyu nefti, par- lak vücutlarının bütün o soğukluğile göründüler. Bir ikisi başlarını kafe- sin aralıklarma (o dayadılar, kırmızı Meli in keskin ve sivri diş” a inan 'Tıssssss! , ii EİN sola oynattılar. İnce H a gözlerini yan ile açarak baktı ve ürperdi: — Bunlar Mi gibi bağırıyorlar be. a keçi, koyun, katta kaz ptım amma, yılan m” tığı erin hiç düşünmemeştim. u işi başkası olmaz ii, e — Tabansı, ekime u yi Sen bu işi i bc iz n küçü hir dikkatsi irliğin sonunda herkesten önce senin öleceğini bi in için ge- dü EZ... Üy“ ce gün le değil mi Burak?. — Evet Reis... Kara Hasan İnce Hüseyinin omu" zuna dokundu: — Ben de beraberim... İstersen büs- bütün bana bırakırsın. — ara Veli bu sözü duyunca dönüp baktı — Sesin eğ iş ka ADN dediğimde il AŞAR andaki Erme arm okşadı, a Hasan, Veli: Reisin dedikle- er siyle Aram söylemişti. Yılan- cı cevap verdi kolaydır. Karm- uslu durur- cekleri taze ot, dir. Fakat irc e MAD aşağı yuka' e eg p söylüyor, er Hasan bun“ ri e sağ bile Veli Reis: — Kaç tanedir. Onu sor? Dedi. — Yemi yedi tanı — Çokmuş be.. aç lira eder bun“ lar? (Arkası var) bir yeni in ılık nefesi çözüp çi” alez ei evvelâ ispazmoz gel” di, Yatağa yatırdılar, üstüme batta niyeler, yorganlar, sıcak tuğ! tırdılar. Birşeycik rm rımda damarlar atıyordu. Ayak topuk larım sızlıyordu. Saçlarımın köl cıyordu. Mihnet, nazlı bir kadın bü, yesinde, kadınlık hassalarını mahva rüyecek Kadar ne azgın sa! par, hey gidi hey! Nisaiyeciler e 0s gece gözümü kırpmadım. Gözlerim, — bir yara içinde dönen a g indükçe taş gidiydi. Geçilerin kapkara süküneti benliğimi saran bir pansıman dı. Pencerenin murabbaı yavaş yavaş belirmeğe, çarka içinde teressim ee Kap ie görmi a iü dönerdim. Bu sefer a aynaların abim sinsi sin “i parladığın görürdüm. Uzak, çok w- ri sikir bir enda e e oldu. Onu bastırdım. Genç hizmetkâr emr sikş | birgün şöyle bile dedi: ne çalar Bi İ nl rihan. Naehilevi kal ahlalık lardan biri ii aşi ile? İsmini ederim. m bit atdarkd bknelen ki benim için hyatın zevki, gençlik, kadınlık, evet bilhassa kadınlık artık alay lem o günden pr insanlar geliyor, derdi - a rba istedim. Fa ruk gitti gideli mideme bir şey gir” mamisti (avhavr iatim va hivne we” |