EE . EE” mi SRURUN 13 TEMMUZ 1935 — Sovyet artistleri yurdumuzdan ve musikimizden bahsediyorlar Şastakoviç ve Pirogof'un iki önemli betke yazdılar 'urdumuza gelerek k edindikleri duy, gularnı ve görü lerini a, konferanslar ver. meğe a eş ardır. Büyük dost memlekette büyük > uyandıran bu yazılardan iki- e okurlarımıza veriyo- D. Şostakoviç'i in bet- li all) şudur kek sında dolaşır- ken bu ped şehrin canlı renkli hayat arr ei ortasında bulun derin bir kıvanç duy- makta; deli Bu şehirde yeni özgen hayatın kurulduğunu görüyordum. Bu ye” buldum. Bu husüsiyeşı ! Ahengin oriğinaltein büyük kıvançla keşfettim. Bun- dan sonra Ankarada da Sabahat arkadaşlarım (büyük me dinledik, Türklerin meli ait bütün yenilikleri k kavrama. akta gö- Cumhurluk orkestrası akımda kıymetli ve soysal üçler orkestra halini | alacak- tır. Buna orkestramızın şefi L. Ştayrberg'in çok az provalarla ye sonuçlar en parlak bir isa- fasial güzel san'at akade- misinde gördüğüm kara kalem su- a izerlerin Avrupa- lu ve yağlı boy: nın herhangi olduklarını söyliyebilir. Türk ressamlarının asıl kuvvet ve yurdun bir müzesine lâyık hususiyeti bunda değil; Moskovada elek Türkiyeden Sovyet sanatkârları 0s; sele Bay Pirogof Bültene zenginlik dolu oldu- anladım. ur Başkanı, Kamâl Ata için çalışılmaktadır. karadan ayrılışımdan önce Cumhur Başkanı Atatürk yeni Tür : belirterek bu seyahatin canlı yadi- gârı olarak kalacaktır. Istanbul - Ankara A. S. Pirogof'un betgesi de getirdikleri şark ellerinden açıl- mış anaçları dostlara dağıtırlardı Şimdi döst Türk o Cumhurluğuna Sovyet tiyatrolarından bir salgıt | görey ve hayatından alınmış tab- | gelmiştir. m in Çünkü san' 'atın yarının cası bu etgidedir. inan- kel uğradık; orada anıtsal stadyum, çok e Si mimarlığın izeri es ki tiyat hamam (o yıkıkları var. Helal ileride gördüğümüz şehir, köy, şose ve geçitler arasın- da ne kadar büyük tarihi karışıt- Irk olduğunu gördük. İstanbul görülerinden Ayas tulmaz yeni ve soysal Baş şehri eski An- karanın görünüşü oldu. oldi Türk bestekâr arkadaşlarım ba- Bi Türk folklorcular tarafından top lanmış ve yazılmıştır. yül Bergamaya | güm gerçek, * İtün çıkmıştı. İstanbulun canlı ve 7 makineleri fabrikasında Türkiye hakkında kon- rirlerken Şark 'smırlarımir ilk defa aşar- ken vapura binmeden evvel bü- heyecan duymuştum. Gördü- bütün tasarlarım üs- renkli güzelliği için şâirler sayı- sIZ destanlar, romancılar roman» lar yazdıkları için - hususta w zun uzadıya yazmıyacağ, k Beyoğlu, Üsküdar, Galata, ofya | gezdikten sonra Yıldız ve Dolma- XV | camisi büyük etk dap bırakmış- | bahçe Saraylarının geniş ve yölge- et- | li Salonlarını dolaştık, ince mev- zun minarelerle ve tabiat güzel- likleriyle gi sokaklara hayran uk. İstanbulda bazı yavaş yavaş sönen meslek erbabı ve ie kılrkları itibariyle tiy. Bu e. sinden ve tablodan Tad iğ gö- ilk göz gezdirişimle bile bunların rünürler. Fakat bu şark güzelliği- ci marşlar dinledik, Böylece yeni ve bize: Şiire düşman ! Şair Yahya Kemal neler | duyduğunu anla anlatıyor “çok haz duydum. Fakat hiç bir insan gerçek bir şair kadar talihsizdoğmaz!,, Şair Yahya Kemalin Pirene dağlarında alınmış bir resmi Yahya Kemal'in “Yedi Gün,, - de edebi bir mülâkatı çıktı. Yahya Kemal bunda dünyaya şair gel - diğine İŞE ah Ede- biyat ve şiir ddi refah için bir tehlike bl söylü - yor. Ünlü şairle yapılan konuş - madan şu satırları alıyoruz: — 30 yıldanberi şiir hayatında- sınız. Şiirden fayda gördünüz mü? Haz hissettiniz mi? Yoksa zarar mı gördünüz? “Şiirden tabii çok haz duy - erlere yani adını şair çı - kartmamak — eğer mümkün olur- sa — en iyi yoldur. Dediğim gibi ben bu işte, a olduğumu anladı; Şahsıma ait fikrim bu kadardır. z: Charles (Şer m nde Sales dünya- sının ne yaman bir lânetine uleadığını anlatır.Bu nu ve tün gerçekliği ile bir çerçeve için- de gösterir. ek şairler şiirleri ile malül olarak doğarlar. İsterler de yara - dılışlarından sıyrılamazlar. Onlar ğilse bile herhalde birçoğu genç- liklerinde takdir edilmezler, an- cak eee hattâ bazı kere ancak ölümlerinden kıllı insanlar yalnız iktifa ederler, Şiiri anlamak ve m nin hususiyetleri bu günkü Türki- yenin asıl çehresine karşı ilgimizi azaltmamıştır. Ankara Türkiyenin o devrimin- den ulaştığı utkunun eğ ehrin civarlarında e nüz tamamiyle kaybolmamış tari- hi maziye a hi payidar olacak kadar kudretli e - veren asıl iyi şairler çe - Bu hal bizdede böyledir. Frenklerde de. Bu zavallıların çık- tıkları uzun yolun son ucu ancak m : antolojiler, ve mektep kitapları - Mn ait Bedr ekeni V€ | dır. Gerçek şairler hemen daima l TN b iy ölürler. Kadmlar şair sevmez. Aşkta saadete mazhar olmuş bü - yük şairler bizde ve Avrupada nadirdir.,, e az bilinen, fakat kalbimi- ze pek yakın olan san'at ynağından kana kana içtik.