Zait işareti , Ben dostum ani çok seve- zü gözü sarılı bir halde gelince öl ederek sor- dum: — Aman azizim, dedim, başına bir kaza mı geldi? Geçmiş olsun, ne oldu?,, — Herhalde bir şey oldu. Fa- kat bu olan şeye kaza mı meli, ne demeli bilmiyorum. Ka- rım, yüzümü tırmaladı? Gözümü ıkladr. des u cevap beni hayrette bırak- tr. Çünkü Cemil ile karısı iyi ge- çinen bir çiftti. — Fakat sen her vakit bana a- ile saadetinden bahsederdin. Ka- rından çok memnun görünürdün. — Evet, öyle, On yıldanberi ka- rım ile aramızda en küçük bir tat- sızlık olmadı. Şimdi anlıyorum ki hayatım garip cilveleri oluyor. Ba- zan bir hiç yüzünden bir ailenin yer bozulabiliyor. um böylece söze başladık- ia sonra bana kâfi derecede iza- hat vermiş olmak için devam et- ti: geleni kısaca anla- Par işa — Suradâ bir kadın ismi var Yanma bir zait işareti koymuş Kâğıda baktım. Gerçekten bu: rada “Şefika, Şişli, Servet apartı manı,, diye bir isim vardı. Yanr. na da bir zait işareti konmuştu. Bu ismin sahibini birdenbire ha- tırlryamadım. Biraz zihnimi karıştırdıktan sonra bulabildim: — Ha, evet, dedim, bu Şefika geçen gün yazıhaneye gelmişti. — Bu nasıl bir kadındı, hatır lıyor emeği! — Evet, hatırlıyorum, genç ve oldukça güzel bir kadın. — Tamam, tamam genç ve gü- zel bir kadın! Bu söz üzerine hiç sebepsiz yü“ züm bozulur, kızarır gibi oldu. Bu defa karımın sualleri biribirini ta- kibe başladı: — Peki amma, şimdiye kadar bana böyle bir kadından hiç bah: setmedin. Böyle genç ve güzel bir m si — kü ehemmiyeti olan bir şey deği sildi. Hiç düşünmedim. ehemmiyeti olan bir şey za Far herhalde ona bir yer bulm — Kadın geldi, bir yer aradı, Bizde böyle bir yer yoktu. Adımı yazdım. Sonra imkân olursa dü- şünürüz dedim. — A... Demek ki bu kadın se- nin yanına bir defa gelmedi Son- ra da geldi. m bir çok defalar geldi, ll, na mânasız bir kıskançlık ri bak anlatayim: Bu kadını bana gönderen dostlarımdan Ce- üği in Pen vardır. Onun tarafın- dan gelen bu kadına tabii bir iş kel istedim. Bir iş evine a Jeştirdim. Şimdi orada dakti “dur. Bunda hiç bir alâkam mi a um | bu Şefika kim? Ben Ben böyle | dığına delil ararsan işte Cemildir, Şimdi telefon edebili- riz. Bu kadını bana gönderen ken- disi olup olmadığını sorarız. Tele- Cevabını kendi mun üzerine karım sinirli hali iri gibi oldu, neş'elendi, be- i okşadı. Sonra dedi ki: u sözlerin bana (O kanaal verdi. Fakat bir kere telefon le lim. Te lefonu açtım, dostum Cemi- li evnide buldum: “Azizim na tavsi- ye eden sen olduğunu şimdi ken- disi: m 'RliFön Kaflı Niko hemşiresine küçücük kâğıttaki zehiri verince, Istelya: “Yapamam, Niko ellerim titrer ,, ey Bir iki saniye sonra Niko odada Kardeşinin boynuna sarıldı: ... Zavallı kar yandır - mak için yetecek sanıyordu. Kardeşi - nin ağzını kapadı; — Sus! akkı vardı. Niko sustu. Etrafı dinledi. Hiç bir sese yoktu. İstelya onu yan taraftaki odaya götürdü, sedire oturttu, Kendisi de oturdu: urada La rahat ye TİZ. z. Şimdi ne yapacağız? Genç kadın o o kide orkuyordu ki başladığı işin bilesin ee AD aşıl - rının paçasına € yonun imzaladı- — Ben Kara V. ii yi: öldülremezi, Mİ van geçenleri gözlerimden anlar — Beni burada bir yere sakla.. Ben ben öldürürüm, — Bunu da Gale eni... —0 halde zehiri he ve ona İçir!.. — Yapamam Niko!.. Ellerim tit - bir kadın tanımıyorum. Ne demek istediğini kl e la diye cevap vermesin mi? İşte o pa en delirmiş gi- bi bir hal ai üstüme atıldı: ana e söylüyorsun öy- rer... Bunu da anlar o... Hepsini an - ar m “Şek ko 'kaksm! — çi onun karşı karşıya gelsen sen de bu kadar cesur olamazdın Kardeşim, Bunu gizleme. — O halde üçüncü çareye baş vu - ralım. Bunda yapılamıyacak bir şey yok... Kara Veli en çok nerelerde kış- ar? tanın denize ei yer e Biro koyunda... Siros- n dal erisinde imsak ağ Bun- ardan Kali bilirim amma, di- A pimi Söz a - in en Srenrim. Yalaz iyi aklın” da tat da unutmı . Eğer Kara Veli Artaya iile ki pencereyi kaj bir ka - rsa iki kana- zaktan görürüm, Bir daha buraya gelemem. Dili cebinden bir kâğıt, bir de a parçası çıkardı. Oraya kapa * , yarı api ve büsbütün açık birer il yaptı. Altındı Velinin Kara gi her birinin adlarını yaz” — Bunu iyi ei ERİ bir şey anlamaz ammi a Veli eline geçerse belki kakam Dünkü kâ- ğıdı yal değil mi İstelya li Kar 'deşini şim- di i Ka ötürü korkutmak istemiyor. Evet... Yaktım. MZ kekeledi. bie sordu; Beni nezaman kaçıracaksın? — Kara Kartalı yok ettikten son- ra bu iş kendiliğinden bitecek ve se- in Armenyonun askerleri” | Te birlikte yan iniz — Kara Veli — Gemisinin Tanığı işitince “ gidecek. Leventleri de © bize karşı kok” mak için ie yn kalmıyacak, ! İstelya yorum. a r şey yok.. Kendi ni eliz e Zar anneni, beni di in... Kurtul olacağız. Hep iile Venediğe gide riz. Orada ne güzel bir hayat süre miiğ. Ozaman en eğlenceli, lüks ve vi yük şehri a dar yorulmasına e ıyordu. çür kü Kara Velinin Preveze köl örfezindi Türkten başka hiç kimseyi bırakmâ” dığmı, körfezi kapayaı racık bo" Zazdı içe, i düşman boğ m zorla girer " körfezde (Kara i; arayabilirdi. akat kdirde Kara Veliye e u tal pılacak ii hücum bir baskı de b çalış Mi e setlere gör! ukesimi a; suya gire” Ta dar oldu için Kara kart9”” lem mi? Görüyorsun, Cemil bu ka- tanımıyor, bu kadın senin ir ilme Ona bir iş ara- mış, bulmuş: Diye bir Bafa bağrıyor, i” taraftan da yüzümü gözümü malıyordu. Bu arada gözüme eri bir ağır yumruk indi. Ertesi gün Cemil benim yazı haneme geldi: ahu, senne yaptın? Sen deli Li? Bana evde mın yanında Şefikadan bahsederek te- Rk Ekrem Mahtar odun kömür Açıldı. Muhterem müşterilerimize tebşir eder. Emirlerini bekleriz Halis Ingiliz antransiti kömürü, halis Rumeli meşe kömürü ve meşe odunu evlere kadar teslim. Telefon 60319 Ekrem Muhtar Çocukları e a a a e a ge Bir iş arıyordu. sine iie a karıma ve- | lefon ettin n şimdi her şeyi — Ne gibi bir iş? riyorum.,, biliyor ve benden ayrılmak için — Bir daktilo hizmeti, Cemil ma dead “Fakat | mahkemeye gidiyor!,, Me aman sn g m in re nefes tüketen ilk genç sen değil - Orha ilmeği eğe Kadıköyü'nüm ieriiiiiiei) “e amber | ELM rTuk bir el hareketi dine. bilirim. Beni: italığımda artık bu Orhan, ve yaptığın farkma vara - ük operasyonlar kâr etmez. İş mamnan Romanı yö Bölem: 53 .. Delikanlı onun başını ağır a ağır kak Hırdı, yi m baktı. “Gülerken ağlıyor, bu en ME ie anedir.,, SEVMEK A. Mz bie e m mey" dan yakım evkide ardiğin meyhanesi enn bir tl ari ardır, Ori acı Baha ie balapya arı im Kundur. ord içmek istediği vakit muhakkak İs" Yazan: Safiye Erol tanbula lu Mardiğin eyhanesi enteresan bir ağ Allie bir gazino oda - an rafa geçilince orada kış di el bir r. Orta yerde, saksılarla harz biraz Şam evlerini haditle : e esin, artık dert men ol u nevmit gençl: ukraıord. iki tarafta da şiddetli kriz va: Glen aliyi bir sepet kapağı İ- çinde taze lüfer gösterdi. Balıkların kulağını çektik, diriliklerine işaret et- ti. Ismarladılar. Or ei ki: — Dostu ei yıkıldı, sen al - tmda m kalın? rat? Şu — mim iile yorsun. Aynaya baktığın yok ei in. nda ol bak, hangisine nsan hazır bulacaksın. Bedriye ha S lan vaz geç. Onun için nafile ye- rak tamire ça — Senin side et mi o maymun İş * miri Yi hevesine kıyas etmek is de genç- ii iklimi Küçük bir ale kadehleri ta- zelediler. Rakıyı ikisi de sulu, süt gibi beyaz içiyordu. Necdet, yemek için yapraklarında! kır - — Her , dedi, her acı ge çer. Şüpi mi Meselâ bir adamın a- meliyatla iki çıka nelere dayanmaz. Hem manevi ne İM ii AZ Pakat gün gelir, ıstırap uyuşu A gö miyen bir 8 üzerinde bu r 1s- iri edi riye i ee dete yüzük meselesinde çok ağır mua mele yapmıştı. Bedriyeyi unut, ismi- ni ağzma alma, sekili hatırına ge - — Nitekim o seni hiç umursamı - Necdet, , yine bir el hareketile, bu isine süpürerek güldü: dir m in didikleme, E- linde bir ölçü, yokken be - nim başıma gele: sein ne anlıyabilirsin ki beni teli” çalışıyorsun? Fakat Orhan — Sana kadaşlığın için te - şekkür slürimizi Necdet, bir yudüm Takı daha al unutmadı, ye! yaseti,, tabirini duy! nin ere sıkıldı. Yi oldu. Maamafih yine lekeiin” ile etti, allahi değil, dostum. Bedriye bana kendisi söyledi. Yüzük mesele sini anlattı. Doğrusu bir şekilde bahsetti. Mademki o sana karşı bu ED hissizdir. Sen de om ii si sa hata m ettim? Hem o ti söylüyor! Nec- det beni sevmesin, gençliğine yazık, diyor, Necdet bri ni Başını arka” ya atarak, üsleyen kırmızı mavi ampul lerine altına yayılan si; di gözlerini dikerek, ele mahsus ye mahmur ve muzaffer bir gülüşle gül dü: deposu yerli koklar ve maden sevmesin) mi zi 008. mi ia mesele; insanı kumanda kudreti olsaydı De be” nim olurdu. 3 Gülmeden, alaydan birdenbire hid f dete geçti. Mahzun ve garip insanl# Tın So kr çe ela e» ? Ona ne? diyordu. Gör deri — döken olmuştu: aa o karışmasın. “ibirine ine geçireri peki eki. Ciddi ve çok y8 vaş bir sesle ilâve etti: l — - Bir ben varım. Bi. de ikimizden müstakil bir şah siye e kirik var: Sevmek. Se“ | me: en imle alâkası dar bir varlık. Beni De edim üstüme çök, saiiimsii içime er Dağı bir makka ai nedime. dağa bi il el ları da vardir. Ve bunlar tabiat kâ” nunlarından ala korkunçtur. Çün kü yi y akılla tahlil edip mücade ye Gü yü iki en imei serpiştirdi, o adam e. Habbeji kubbe. Hele hele... lin Fakat Nef rak anlattı. (Arkası. var)