b 5 Na tdi ” © bancı rağ hayat i Bu na tesadüf etmek kabi tam 8s — KURUN 7 TEMMUZ 1935 Ormanda Yazan : F. Osendovski tarafı dünkü sayımızda) nin kapısı ardına kadar iden lirdiğini ve elindeki tüfeği ateş et- e hazır bir vaziyette tuttuğunu ük. Kemerinde, Sibirya köylü- lerinin mn iç ayırmadık asılıydı. Vahşi hayvan ini andıran parlak, sert ba - kışlı gözleri hepimizi ayrı ayrı sü- züyordu. Birden! çı-| © kardır. Bir salip işareti yaptı ve sor- du: > iğ kulübenin sahibi hangi - iz? — Benim! edim. — Geceyi burada geçirebilir mi- yim? — Hay hay! Yer epimiz — sığarız. Bir çay içer itiniz? Sı dık. © caktır, şimdi haşla. © Yabancı adam, gözlerini oda- nın afmda (dolaştırarak ir hissi e saçlarımın ame İlin kâhkül- ler gözüme ilişti, iki ya - nında görünen buruşukluklar, ya- x adamın, anak ve tehlikeli lu. Bir e aldı oraya yanma, yere koyd Sarhoş erden biri,-yerde - ki baltayı göstererek: İtanr yanmdan ayıramı »- yor musun, Diye sordu, kalın kaşlarının altımda mıldayan ke keskin süsleri, e ” | kulübede yoktu. steriyor- | gö oturdu, ve ö Çeviren : H. Varoğlu lerin tüfeğini, ık bir köşeye ent eğerleri yere koydu. — zerlerine oturarak çizmelerini çı keçi koyuldu. yeni konuğum bir! son- ra horlamağa başlamışlardı. Ben onun, doru bir atı rik meşgul olduğunu gördüm, — Gidiyor musunuz? Diye sor- um, — Evet, dedi, fakat iy Ja berber gideceğim; nüp geleceği Kendisine fazla bir şey sorma- dım; sade, dönüşünü bekliyeceği- mi söyle; dim. Eğerine asılı olan heybeleri çrkardı, kulübenin ya - tık kısmındaki bir köşeye sakla - dı, ği muayene etti ve işi- ni bitirince (o gülümsiyerek dedi — Hazırım, Yoldaşları uyandı- rayım artık! Çaylarmı içtikten yarım saat sonra, misafirlerin hafi de ederek çıkıp gittiler. Ben, dışarı: da, ateş yakmak için Ti di dım. eng e, uzaktan, - an doğru iki el silâh sesi si işit. ene sessizlik taraftan (yaban horozları uçuştu ve tepemden ge- ar, Bir çamın te - pesinde, bir alaca karga haykır - dı, Kulübeye doğru gelen olup ol- ğını anlamak için uzun müd- det bekledim, se etraf tam bir durgunluk içinde ii Aşağı İenissei'de baki çabuk VAZAR azartesi 7 Temmuz |8 mmuz » R.Ahiır |7 R.dhır 430. 36 1944 1043 3.18 228 1218 12,19 İkindi 3: 16.19 16.19 Akşam namaz 19.44 19,4. Yatsı n 21.45 2141 İmsak 2.18 19 Yılın geçen günleri) 187 ii Yılın kalan günleri 169 SİRİ Hizalarında yıldız işaretli olanlar, üze - rinde muamele görenlerdir. Rakamlar 12 kapanış fiyatlarıdır. mdra (o 62, Viyana | 33, — * Nevyork 126. —| # Madrid 6 — Paris 169. —| » Berlin 2— * Milâno o 204 — 24.50 # Brükse 83, —| « Budapeşte 14, “0 » Atina 24, — Bük 15, — Cenevre || #18 --| # Beli — « Solya 2, # Yokohama 32, — * Amsterda: 88, Altın GAL, — * Prag 102, —| » Mecidiye o 59, — * Stokholm (o 3/,--İ # Benkmor O230, — —— Çekler ——— * Londra (o 632.50l#Stokhim (— 3.1042 # Nevyork © 07060) « Viyans İZR « Paris 12.035 | w Madrid 581 - Milâno 9.6996) « Berlin 197: » Brüksee (| 4795 |4 Varşova | 42175 Atina 83.645 Budaş 43 » Cenevre ii « Bükreş (0482 İ Sofya 63,63 - | « Belgrad 6344 : e iel Yokohama arsrs | 0892) # Moskova (— 1095.50 İş Bankası gard an * çim as in 15 | Def —— vi Hayriye ei Dek -—— Merkez Bankas! ün dinli —— U. Sigorta Tml —— | Bomonti mi —| | Sistikrazlar. — ahviller 2 #1933Türk Mer, 28.05 ipa di 3170 Ribtim 17.00 anamda pia Anadola! (9 4440 Anadolu II Em azı 95. | Sivas-i kale be #Mümessil A 48. nu«Umun rKomanı : Yazan: A. Ismet Ulukut Ben manevi adl ve vicdan erdemini unu siz de görüyorsunuz; bu - raya bu kadar kimsesiz, zavallı kadınları, çocukları toplıyan, son- bulmağa çalışan kuvvet (o nedir Manevi bi uyandırdığı bir zevk H--veti değil mi? Bu has- eyi Hacı Yaşar Ağa, maddi aatmi bekliyor? Sizden eşekkür mü istiyor? Buradaki alir hangisine kendisini tanıtmış? Demek ki bu, maddi düşüncelerden uzak, mane- vi zevkler içinde yaşıyan bir fazi - letin ne il ha pek erkenden gör- düğü a acı ecrin bu sözler egemen görmek istiyorum di kuvvetlerinden istifade ediyo » rum. Bir bu kuvvetler daha ziyade araştırılarak, daha iyi an - laşılacak, zeniş ve yeni bir im i le harekete getirilerek, yaşi daha uzun, ve daha rahat bir hale e bunun için uzak bulu » fe m sözlerini can kulağı ile dinliyen Binnaz, onu yalnız sözde değil, hakiki ve maddi eser- iile herk başka, herkesten tılar ösimek TN “gördü. Doktorun de: bi, bi, bu ak tamamile kavr: elk İ dı. Ayni zamanda polis ölen | günde işittiği bir sözü Nezirin du- daklarında ilk defa gördü ve bu - ti: — İnanırım, doktor, inanırım. yeme pe beş on gün fazla 1, beş günlük maddi bir kdr eriği Nekadar doğru söylüyorsunuz! O Anlıyamadığım| yalnız bir nokta var: Ben bu has- taneyi — e m hal - buki Hacı Yaşar Ağadan söz açtı- | RADYO | niz. Bu çk Gaziler zat aramızda kendisini bil- Bugün İSTANBUL — 12.30 Plâk neşriyatı. 18.30 : Çocuk saati, Hi- gi : Piyano Gavin kardeşler. Popof orkestrası, yaşadığı hal dirmiyor eek N Nekadar alçak yi İşte bunu herkes ya - ma: elalem değerini rem mak kabil değil. Siz sivil m T Nöbetçi eczaneler | gri daha geniş ima, akikatin önemli bir bözlli; dokundunuz; fakat her olur. Sobamda ateş yakarak çor- pi ı mümkün ol: i- ma düşünüyor, biliyordum. Ve gene biliyordum ki bana e ML EE il vasıta ile, her dakika yakama ya- kü duğunu zamanda her tiki insa- ir. Bal - yanımda olursa ron emin | | dedi. de, Ve çaymı içmeğe başladı. Göz- i, sual dolu bakışlarla sık sık çevriliyor, sonra endişesine kulübenin a alacakmış gibi V köşesinde dolaşıyordu. m an sıcak çayını içerken, b 4 in da, ri lerin yavaş yavaş c eriyordu. — Sonra çaymı bitirdiğini ğülimüie ve ve ar - anda lin sonra ipe pa pedi me bakayım, sizin yvanlarm eğerlerini de çöze- la rim. Dedi, yarı uykuda olan as- ker: — Fenaolmaz, diye cevap ver- — di. Bizim tüfekleri de getiriver. Askerler, kulübedeki sıraların üstüne yattıkları için bize ancak kulübenin zemininde uzanacak re Köylü biraz sonra e beraber ge i asker « nuza sından, gülen gözlerini ve ince yü- zünü hayal meyal seçebildim. Ku- lübeye girdi ve bir köşeye, gürül- tü ile, üç tane tül rraladı. Gülerek: — İki beygir, iki tüfek, iki el, iki kutu bisküvi, paket çay, bir torba e elli fişek iki çift çizme, e i. Bugünkü av be- reketli oldu Hayretle yüzüne dk um. o a devam e Mİ Miz, Böyle herifleri kim arar sorar ca- nım? Haydi çayımızı içelim de talım. Yarn sizi daha emin yere götüreceğim. Oradan ir yolu- Samatyada:; Rıdvan, O “sarayda: Sarim, Karagümrükte: M. Fuat, Şeh- remiindz kiş Gini Hüsamet tin, Şehzadebaşında: İsmail Erinbninde: Salih Necati, Beşiktaş ta: Nail Halit, Gedikpaşada: doryan, meri Necati, il taşta: Sırrı Rasim, Fındıklıda: Hi - Tal, Galatasaray Ahmet Cevat, a: Vinikopulo, çel >” Tide: Asım peni kaman ie kez, Hasköyde: Halk. tarafına iğ Hacı Yazar Ağa, e gördüğünüz kimse- lerden ay aa Ne İİ ne kâtip, ne dea rıncaya kadar hiçbir Ml: Ge - ie tekrar ederim ki onu dışarıda e enllrilen daha çok zekisiniz. Binnaz, artık sözün gelişine kendini Eer — Kim öyleyse? —o da bal ibi bir prensip adamı. Kendisini şimdilik belli Harp malüllerinin ve ii yetimlerinin tütün ikramiyeleri meg askerlik şubesinden. besin kaza malmüdürlü" ğünden maa: m Han mahlerie başkasının sırrını öğre anla- şehit imi ait 935 yılı tütün ik.| mına (mânasma) gelen o soruda rı leri gelmiştir. GASA (cama bulunmıyacaktı; utandı, (Fakat ve salı günleri kaza kaymakam Nezir onu bu durumdan kurtar - ) (saat 9 dan 5) e kadar Zi &| mak beri. decek ve üç ay içinde tevziat bitmiş — Sizin kurtuluşunuz oi lacak. e yesinde olmuştur. Ba sabah mel vesika fotoğraflarile | resmi senede etmek istemiyor. Tabii onun bu yi Mi kim olduğu- açığa vurmi iz mezsiniz, dimi MAZ, e bir adamdan nmek sene maaş cüzdanı, ve nüfus hüviyet cüz- danlarile komisyona müracaatları. Kadıköy askerlik şubesinden: Harp malâlleri ile şehit yetimle - tir. 10 tem ka - imi senet ve maş cüzdan- ları fle nüfus cüzdanları ve ikişer de ni beraberlerinde getirilecek — çağ tamamile Gi o na öyle bir ateş verdim ki vücu - dündeki şekeri her zaman yaka - caki e bu defa da merakını ye- nemedi: — Bu suçumu bağışlayınız, dok- tor! Onu ne zaman kei ettiniz? Benden ayrıldığı yi a or mânalr mer gülüm - — Size yaptığım gibi, — Beni de tedavi etmediniz! — Bunlar benim doktorluğu - mun sırlarıdır. Yalnız şu kadarmı! söyliyebilirim: Bane vücuda ken-| yım. ayrı görüyordu. Sözlerindeki kat'- iyet bile kuru değil, nekadar çeki- ci, nekadar ruhu oynatıcı bir an « latıştı. O söyledikçe Binnaz, kal « binde hafif bir kelebek kanadının kımıldadığını duyuyordu. Dokto - Tun sustuğun biraz da « ha söyletmek istedi: lüğüm gibi, onları da görü rum; sizinle konuştuğum gibi on- larla — konuşuyorum. mek ki siz ii benim gibi ein n — Evet, öyle. irk, hikerien iz düşündü. Kendini ir? zorlryarak yeni bir cesaret göster- he di: — Sözlerinize tamamile inanı * üa, yorum: Çok haklı olarak kötüledi- | )uj, ğiniz bu maddiyat ya İsi i beni pe yelnız bırakmak isti İkt, yorsu! İl, Sin sile gibi münzevi bir Bi hale getirmeğe hakkım yoktur. , Gençsiniz, hayatın zevklerini tat- malısmız. i — Doğrusu, beni hayatın yolla- i rına siz çıkardınız; yeni gireceğim A i bu yollarda yalnız kalmayı iste - O», mem. Herşeyde sizin yardımınıza Si, ihtiyacım olduğunu anlıyo: iri orkulu ve şüpheli yaşamaktansa (Ve ben münzevi olurum, ik i Doktor başını salladı: a enim bu inzivamı bir has « İ talık sanıyor. siz de beni kurtar “3. mak istiyorsunuz. Hayır, öyle de- 4, gil; hiç de öyle değil. Ben dışarı- 5, ayıştan bir zevk ki... Fakat... Durunuz bakalım, da- Ü ha bunları düşünecek İZ var, Şimdi vazifenize dair konu - şalım. Kâtibin odasında zarif bir ir, masanız var. Hastanenin kurulu- #nı şundan bugüne kadar tutulan he- ci: sapları, yavaş yavaş gözden ge « âlei girirsiniz, işlerimizi ait İçi) Kendinizi sıkmıya lüzu İye pek acele olacak bir sa değildir. İn Yalnız her elem raf pusla* İn. armı göz: erinde ve İeri uygun alien imza edersiniz. öl) — Çalışırım. ; Amma dediğim gi fazla | il üzülmeyiniz; günde üç çalış” manız yeter. Geliniz de A ola * cağınız kâtip Lütfüyü size tanıta* ”; (Arkası var),