ind biçki yurdunda | Cesme plâjında Ilbay Tevfik Hadi Baysal genç kızlara bir söylev verdi, diplomalarını dağıttı 'Adana Biçki Yurdundan “Adana, (Ö bir yıldır Türk kızlarını büyük bir iren, onlara zel) — Burada on kazandıran biçki yurdu adında bir kurum var. Geçen gün'bir yıl içinde yapı- Tan işleri bir seri halinde gözler ö- v di e serdi. ç İlbay Tevfik Hadi baysal ser - giyi yo kültür direktörü Yunus Kâzım Köni ve talebenin ailele - ri niz bulundular. Hbayımız, ilk thslden sonra yu e bu rada yetişenlerin ileride birçok; zorlukları Tarak söyledi. SL “Dipilömâ'almağa hak kazanan- larla, orada kn analar bu sözlerden çok sevindiler. Seçtik - leri yeni yolun büyükler tarafın - dan beğenilmesinden e hak - İr olarak sevinç duydular. ğ iy kabartmıştır. ri, roplar, tuvaletleh, gecelikler, la pijamaları, kos - tüm. tayyörler, Aymtap ve Ca işleri, Filtre, Belçika ajurları, yas- trkörtüleri çok güzeldi. rl, şapkalar, e yapılma sa kleri ode gö çarpıyordu. Yeke boya et < 5 bu yıl çıkanlar çok güzeldi. Bu < dersleri Recep Çolakgil göstermiştir. ümüzdeki yıl Biçki yurdu daha geniç bir programla çalışa - caktır, Kızlarımıza dikiş (o biçkiden başka çocuk bakımı ve ev idaresi erslerini Refika Recep Çolakgil gösterecektir. Bu yıl diploma alanların bel - gelerini ilbayımız kendi elile ver- miştir, belge alanlar şunlardır: Tevhide, Pakize, Nazmiye, Kad- riye, Perihan, Müzeyyen, Jülide, Azize, Nadide, Fatma, Makbule, Hatice, Nimet. Gi kızlarımızı, kuklularız.. Edirne öğretmen okulun- dan çıkanların gezisi Edirne, 20 ( Edirne Izmirden gelen gezmen- lere bir şölen verildi İzmir, (Özel) — Turing tarafından Çeşme plâjlarına oto büslerle bir Lİ tertip dimi; ve bu gezinti, lenceler du geçmiş, iyi duygu- 1 eş'eli, samimi eğ- lar bırakmıştır. Otobüsler, İzmirden, sabahle - in çok erken hareket etmiştir. Mesafe oldukça uzundur.. Plâjda- Si A hararetle karşıla- r ve bu ba, is gi rada plâj müsteciri GİR Wi ziyafet vermiştir. Seyahlardan bir kısmı otobü - se binerek Çeşme merkezine ka - dar gitmişler, Çeşmenin güzel yer- lerini dolaşıp görmüşler ve Beya- zıt devrinden kalma kaleye ka - dar uzanmışlardır. Başı gövdesinden ayrı! İzmirdeki acıklı tren kazasında parçalanıp köprüden düşen adam İzmirde Hilâl köprüsü üzerin- e trenin manevrası sırasında bir tren kazası olduğunu bir manev - racının vagonları ayırırken müva- ZE arça olduğunu telgraf haberi o - larak yazmıştık, vak'a şöyle ol - ç pi m ur: Makinist bay Âbidinin idare et- tiği şimendifer makinesi Ziraat Bi sına ait yâ ve saire eş - ya ile yüklü on dört vagonu Ay - dın demiryolu Alsancak istasyo - kine Hilâl köprüsüne vaniliği sı - rada manevracı Ahmet en arka va: gonu diğer vagonlardan ayırmak ponların üzerinde bulunuyordu. Bay Ahmet iki mu biribirin - den ayırmış ise müvazenesini kaybederek düşmüş, üç vagon bi - çarenin üzerinden geçerek baş ile gövdesini biribirinden ayırmıştır. Al n csedi köprüden aşa” ğıya e Bu hali gö « ren bir asker trenin ileri cihetin- de bulunan baş manevracı bay Mehmede durulması içi ağn! N Tren durduğu (ozaman iş işten geçmiş bulunuyordu. Bütün me - murlar ve makinist hâdisenin vu- kubulduğu vagona koşmuşlardır. Burada bir facia ei eee cesedin köprüden x düştü; başının miki teessürle görülmüştür. Tahkikata müddeiumumi mu - avinleriden bay Orhan el koymuş- tur. Makinist Âbidin ile başma - nevracı bay Mehmet sorguya çe - kilmişlerdir. Yedinci işletme müfettişi bay Yakup da hâdise mahalline gide- rek — ii ve yakından alâkadar Dört ei e n ma nevracı bay Ahmedin cenazesi kal- dırılmıştır. Tahkikata devam edil. mektedir. ayrı olduğu Balıkesirde yapılan yeni par Balıkesirde İlyaslar mezarlı - e ek inşaatı devam ista, e kemikten temiz - rine Toprak tasviyesi yapıl - mıştır. ür - ezarErr Parkın bu yıl bitirilecek olan kısmında bir gazinolu ve büyül Orgeneral Ali Sait Al 2 Çorum hemşerisi rum, en Değerli Or-' çin en Sea ATT DE HİpAY- doğan beraberinde Bayan Ali Sait Alpaydoğan olduğu halde, şehri - mize gelmiştir. Komutanın şehri - mize gelmesi asker ve halk ara - zerek şehrimize ir. Bu gezi 12 gün sürecektir. seyyahların plâjda (eğlendikleri saatler içinde yanlarına ( gelere kendileri ile konuşmuş, gönülleri- ni almıştır. müte - hassısı ile birlikte park inşaatını gezmiş, kuyu kazılacak yeri gör * müştür, Parkın ilk kısmı (o sonbaharın öğretmen A bu sene çıkan yüzme havuzu yapılacak, şelâle - Orgeneral Çorumlular a lardan bii öğretmen Sürey - ler vücude geçirilen ita Havuz | ları üzerine Çorumun fahri hemşe- anın başkanlığı altnda halkevi ek | risi olmuşlard adına Tra kyada geziye. çık - Eyl Saarp bahşeleri içinde büyük bir Orgeneral ös de Alpaytoğan, A delile er çe ay, Salim, Gündoğan | ak , Gelibolu yo! ği ay bay Salim ndoğan Sati şan, e Çaş ale Ilbay General | Kâzım * Dirik, PLAN iy ik RE ra Amasyaya KA etmiştir. Kendisini büyük bir kalabalık uğurlamıştır. mann. anma sonlarına doğru ( bitirilmiş ola - caktır, Kadıköyü'nün srmn manm Romanı! değişmişti. e Eski çocukluk hali kal örmüş, yaşamış insanlar gibi bir konuşma edin - mişti. Kaşlarını kaldırarak, ağzı- nın kenarlarında * içli ve inkisarlı bir titveyişle söz söyliyerek kendi | disli 3#l, 1. d İmamıştı. Tefrika numarası: 32 f. Nesrin, güneşte kararmış küçük elini kaldırdı. — -ameriyeye gidelim, sa - na gizli bir şey söyliyeceğim, de- di. Genç kız artık büsbütün za - yıflamıştı. Çocuklu bir iş için Kayseriye yollamış. On gün kadar daha © bekliyeceğim. Yoksa apartopar, kimseyle veda- laşmadan bir posta paketi gibi gi- diyordum. Sana saklı telefon et - tim. Teyzem evde yok. Bir sır söy liyeceğim sana... & Ve senden bir Yazan: Safiye Erol Şey rica edeceğiiü, Peki Nesrin, peki. ini geldim. Sırrını söyle. Rica da demek? Ne istersen söyle yapa - yım, t,se e An- karaya gönderiyorlar? Baban m ? Bu mevsimde?... Ankara cak olur bu mevsimde, (Baban bekürdir. Ağabeyin Alman metre si ile yaşıyor. Sana kim bakar? ışın gitsen olmaz mı? Nesrin bozuk bir alayla omuz larmı kaldırdı. — İstanbulun havası artık ba- na yaramıyormuş, diyorlar. Gün- gibi kollarını Necdete doğru uza- tıyordu. Dutuşu, oturuşu da çok rada a meyi bebeğe sütünü verecek k ulunmaz mı, dersin? Herni neyse şaka berta- raf, Şimdi beni dinle. Biraz durdu, önüne baktı. Du - dağını kemirdi. ey iile: rini ağır ağır (o kaldıra pan çekini, Necdet dedi, bir senedenberi gili e "teşkilâtta çalışıyorum. ur, dinle, telâş etme, kimse duy- maz. Benim gibi bir kızım gizli bir teşekkülle ne yi olabilir, diyeceksin. Şunu diyeceksin, bu - nu diyeceksin. Beyhude zihnini yorma. Teşkilâ'- nasıl girdiğ Çünkü bu da bi: dır. Hem de öyle bir sır ki... hiçbir zaman öğrenemiyeceksin, Karşısında rengi uçan, nefesi kesilen genci mânâlı gözlerle ka- ınca süzdü. Onda şüpheler, kis- ançlıklar (o uyandırmak istiyor, detin o tanımadığı şahıslarla sıkı rabıtalar peydahladığını mey- dana atıyordu. Nesrin için son bir ecrübeydi bu. vole a oldu, ata şim- di fen ziyetteyiz. Polis habe: kizi ön. (1). Biliyorsun ki birkaç kişi tutuldu. Diğerlerine de kurtuluş yok. Bana mühim kâ- ğıtlar emanet etmişlerdi. o Epey zamandır saklıyorum. Fakat şim- di polis bana da gelebilir. Kâğıt- lar mühimdir. Yakıp atamam.Ev- den dışarıda saklatmak lâzım. Bu tomarı, ben Ankaradan dönün- ceye kadar, yanına alır mısın? ana kadar Necdetin dik- kat çümediğ, sicimlerle bağlı bü- yücek bir tomarı demir e ME İşte! dedi. zor bir iş başarmış, kuvvetini tü- ketmiş insanlar gibi, kollarımı ma- saya uzattı, başını da kolları üs - tüne yatırdı. “Gözleri kapalıydı. Artık ne olursa olsun, der gibi, o vaziyette kaldı. maraz Necdet, hiç beklemediği bu söz- lerden o fena halde bozulmuştu. Son aylar zarfında talihin türlü cilvelerini rmü n sinirleri zaten bozuktu. Fakat bu sürpriz hepsinden (baskın çıktı. Nesrin, daha geçen kış bebek oy- nayan, ip atlayan Nesrin, bir ko- münist olsun! Böyle feleğin çem» berinden geçmiş, kaşerlenmiş bir maceracı kadın arkadaşlardan, yoldaşlardan, teş- kilâttan, polisin baskınından bah- ! gibi ona meçhül m kadar emin bil * ğine kemiğine varmcaya kadar tanırım Mi yalnız Nes* rin'di. Nesrin de sallanınca artı ünya sallanmış, her şey şe muvazenesini kaybetmiş ve : ti. Genç adamın başı dönüyordu. Tomarı alıp götürmeyi düşündü. Fakat <i in, beni, Fakat be bir evim var, E de iran diği, e kilitli duran yazı masam, O lir, benden de ehe edi ederler. sal ra istikbalim... (Arkası var)