| Saba mii ir postası | i Su hayvanlara bakınız! Tarihten evvel yaşasaydık neler görecektik ? Pariste tarihten evvelki zaman” larda yaşamış olan büy yvan- larm yapma şekilleri bir parkta gösterilmektedir. u hayvanlar Şikago sergisi için hazırlanmıştı. İçlerinde Dinosor, pleziozor, Dip- lodokus, İganodon gibi devler var dır. Bunlar hususi tertipler ile ha- reket ederek yaşamakta oldukları duygusunu veriyorlar. ii a ola- rak kendilerinden enildiği gibi sesler de çıkarmı min ar. Bu parkta gezenler, tarihten ev - velki zamanların hayatını yaşa - makta olduklarını sanıyorlar. Alman fabrikasındaki — patlamanın sebepleri i . Palla esnasında çekilen bir resim PARİS — Almanyada Rens - rı) açık bir şey söylemiyorlar. En- kazın temizlenmesi üzerine çıka- rilanlar arasında iki ölü, yetmiş çok ağır yaralı (Ove üç yüz yaralı vardır. rimmeii sebep olmak üzere bir barut tma odasında yan - gın eri olması © gösteriliyor. Hükümet felâkete uğrayanlar ilelerine geniş bir surette yardım etmiştir. Bu fabrika Almanyanın en mü- him müesseselerinden biridir. 1 - Bari Orhan aye yahut Müker- rem gelse... za nereden rast” Jadı. Şimdi ri olsa idi, gözle - rini kaj reyi Belere:i dalacaktı! cuk er balkalarmda si salla np hız aldıktan sonra suya atlı * Me barfikste çark gibi dönüyordu. Dokuz on yaşlarında tosun gibi bir küçük, sandalla ban yoya yanaşan bir gence, Rüstem çırpmıyor, yalvarmadan tehditle" re geçiyor: — Allah aşkına e İM seversen bırak. Bıraksan ları yapmasan Me. Tikanlı çocuğu mi kaldırdı ve n asİ İlikinci -7 — EURUN 19 HAZİRAN 1935 Isviçreliler dün Ri / Fener İsviçre'nin “Servet,, takımı ikinci maçını Fener » Güneş ii şık takımı İl yaptı. Taksim sta « di n bu son karşılaşma- da m m çok aşağı bir maç yaparak alıy: şı iki sayı ie yy İsviçreli. ler o tü oynadılar ki bi - zim takım ei daha kendini sr karak çalışsaydı daha büyük bir. sayı farkı bile elde rami , Bedii Ali Rıza, Rt (Güneş) — Fik - ret, Bambino, Rasih, Naci, Salâ : bitin © Sasi ği m idaresinde Mİ ile sen Bundan dakikada Naci Rasihten akış le bir birinci, on ikinci kapi golü ni Bu sayılar zerine İsviçreliler harekete geldi. ler ve neticesiz (o kalan hücumlar sayı fırs a devrenin emer 'dakika- smda Salâhattinin srkı bir frikiki- ni İsviçre kalecisi ileri sika atı - larak çeldi, Naci yetişti güncü ü defa İsviçre abana soktu. ncu dakikada Bambino ço! li sıkı bir şütle dördüncü golü attı. 15-inci dakikada Bambinodan aldığı bir pasla be - İ olduğu gibi, canlandılar ve 18 inci Bu ginde bin beş yüz amele çalışmak- tadır. Bununla ve yıkılan yerlerin narılacağı (tamir edileceği) ve Geni işleri- acağı sağlanıyor - - ünl dan çıkan ve üç saat süren yangı- nın birçok binaları ki bir İli hü etçe de g | dakikada ni gol re — umlar bir mü det sürdü, Bedii birkaç va kurtarış yaptı. Fakat İsviçreliler hücumlarına de vam edemediler, çok lensi ve isteksiz görünüyorlardı. Bizim ta- kım gene sıkıştırmağa (başladı. ip dakikada iki bekin ara- ıyrılan Rasih topu altıncı defa İsviçre kalesine soktu. Maı biterken bize bir penaltı oldu. Bu Penaltıdan İsviçreliler bir gol çı- yaptılar. Bu arada Rasih birkaç | gtı kaçır. Güneş karışık takımı İsviçre takımını dü nkü seyi? mi : vi Karak alandan 6 - 2 gibi mühim ima Fener - Güneş takımı tebrik ie mağlöbivetle cidi ; e e Sofy J balkan kupasıl 5 l ları Sofya, 18 (AA.) — Dün Bal - | nınson 12 ii inci. dakikası bugün kan kupası için karşı! Yugos- i sonuç, Yaşar lavya ve Romen dünya takımları | lavya lehine iki — sıfırdır. Birinci kuvvetli bir yağmur altnda oyna- | yarım sonunda da (Yugoslavya mışlardır. Oyunun ikinci yarımı « | 1—0 ileride idi. dir. Patlamanın olduğu yerden 8€- kiz kilometre (o uzakta bulunan, anlığın eşhur Luther'in şehri, Vitenberg'in bile Femen a pencereleri zede- iş, zalarm ön tarafları primi Benle, birinci patla- 3 manın dehşeti ri bir fikir edinilebilir. ttâ ahali şehrin sarsılmasından la kırlara ve yakındaki ormana kaçmışlar, bütün geceyi oralarda geçirmiş - lerdir, Rensdorf'un üç kilometre çevresinde bulunan bütün köyler harap olmuştur. , Kara Macarlardan 7 kiloda Török Ovtel m tanım eri > üreş takımı o cum sabahı kanmaniyonel > Es gel - miş bulunac isafir vi geçen yıllarda Macaristana yapılan turnede ta - kımımızı ikiye karşı beşle yenmek muvaffakiyetini göstermişti. Ta - kımımızın yenik düştüğü tek kar- şılaşma buydu. Bu neticeye baka- Macar güreşciler geliyor topu ü- Karşılaşacağımız Mâcürlardan 79 kiloda Vass Josef rak gelenlerin kuvvetini pek gü - zel anlayabiliriz. Seget Sai ilk müsabakayı pazar günü Taksim stadında ya - pacaktır. O gün saat ikide stadyomda e$- ya piyangosu da çekilecek, ondan onra maçlara başlanacaktır. imizde biri muhtelit, biri milli, diğeri serbest olmak üzere üç maç Yy: suya fırlattı Oğlan, bir topuz gi- bi, havada kuvvetli bir daire çi * zerek dibe indi. Tekrar çıktığı lada 3 ai gizliden gülüştü. Şişman bir adamı, derisi levrek balığı gibi çiy beyaz; li 1) N 1 fat h y f tuhaf kü ürl 1 geçmişini... Rüstem denilen genç, kahkaha ile gülüyor, hele şuna bakın, ağ - zını da bozuyor, yukarı gel de yu- vanı yapayım, mele Ne olduy- sa oldu. Küfür, kavga derken ba- rıştılar, Rüstem sandala indi. Ço- cuğu da kucağına alıp indirdi. Bir e açtılar, Fenere doğru sü - edi. Çocuk | züldüler, any meşhur yüzücülerden Fenerbahçeli Fahri bey, Mümtaz bey vardı. Fahri bey, alara - | taklal atan gençlere bakarak et Meali sömerlörine sür antren- ahsediyor. ei usullerini anlatıyor. zer, geniş çizgili uzun bir mayo İ- inde, kabineler tarafından geli - yordu, Üstelik bir de gözlüğü var- dı. Bu bakır gibi parlak ve kızıl esmer tenli, çevik adaleli vücutlar arasmda şişman efendi hakikaten gülünçtü. Kendisi de işi anladığın- dan olmali derhal suya girdi. Ar- kasından: — Gün imei mi, be mü - barek? Nidalar falda, ai güneşte kır- Miri Necdete baktı, li — Biraz. Ya siz? zdan daha az. Fakat si- zin atladığınızı görmek isterim. Buyurun öyle ise kuleye çr- Bir aralık herkes fiskos ederek kalım, ak parmakları üzerinde Kaymamak i için ii seri- mii derin bir nefes aldıktan 1 l idü- l bir e gü r, kuleye tarmandılar. Heider vik Mafaldanım atlaması için ona cesaret verdi, ısrar etti. Fa - kat kız, tahtanın kenarma kadar yürüyor, oradan aşağı bakınca ba- $ı dönüp, geri kaçıyordu. Banyo - da herkes şimdi onlara bakıyor - du. Üst kat kabinelerinde, hattâ banyo civarında dolaşan sandal - larda bile bazı (o meraklılar se koyulmuşlardı. Haydi gayret! Di - e bağıranlar, teşvik için alkışla - Mafaldanm Geride duran Mafalda onun mavi göke karşı çizilen esmer ve çıplak vücudüne bakıyordu. Necdet, bir da vaylı gibi ahenkle ( inip çıktı. | mara uful münhani in indi. “Alkmaar ile meşhur Fahri beye karşı caka yapar bi taklalar, hünerler filân göstermek istememişti. Basit bir balıklama yapmıştı. Fakat o kadar temiz ve ahenkli bir iniş ol- du ki daldığı yerde adeta su sıçra- yre | dikkatle seyretmişti. İşte güzel bir teknik!, Diyordu. ! ecdet birkaç kere daha atla « dı. Sonra:Mafalda ile yüze yüze Kalamışa doğru açıldılar. Konuş - madan yüzüyorlardı, Güneş Mar- klarma gömülmek üzere idi; Kızıltoprak sırtlarından ay do ğuyordu. (Arkası var) a i