. — di. SAA SR. a : : f a. BR LR ES i b i ik ; Biraz ele doğrul ai Tefrika No: Tema Keisin yilegtiğin in erin sevin, içime badrısıyorlardı Salih Reis, Karabaşla konu- Şurken, gemiye bir kayık yanaş- aştı, Kayığın içinde iki gemici var- dı. Bunlardan biri: — Salih Reise müjdeleyin.. Ke- mal Reis gözlerini açtı! Diye haykırdı. Salıh Reis ir fırladı: — Kulakla dı ve. li yüzüne — ayrı ayrı bakara! — EN dedikleri doğru mu? Diye sordu. Hepsi birden: — Doğrudur... Onu ların- dan taşla bağlayıp. denize attık. Diye cev çevpp ver iler. elli Bu » ses izine mi geli- yor..? Karabaş sevinçle güldü — Ben size o ağ. Keki 1 İ Ri gözlerini açacak; iyileşecek ve Dayı hiddetinden ku. İkisi birden geminin böş kasa. resine koştular.. Amiral gemisin- den .. yn bişeyi Salih Reis bu sevinçli haberi a. lınca, derhal amiral ynelik hoği tu, e uyuşuk o vücudünü ber, olar, e a duran reisler arasında ilk ön önce Kiye Dayı-ile konuş” mağa başladı: Ensemi bir sinek ısırmıştı.. Önce sabaha kadar ateşler içinde yanmıştım. Ondan ötesini bilmi- ye Kaç saattenberi baygın Pp ra Si acaba. çeyirma: gezi e” ia mein ördük; “Uzun bir m dal dınız. Ve o gündenberi bizim de gözümüz ku girmedi. Allaha şükürler olsun ki ölüm tehlikesini atlattınız! — Adam sen de. Ölüm tehlike- sini atlatmak hiç kimseye nasip ol.| merak et- ru nanmada hepiniz benim yerimi tutacak de- ğerli aslanlarsınız! Salih Reis atıldı: : — İnsanın başı giderse, gövde- lümü gözliyenler çoktu. Reis yirmi sekiz günden: beri uyuduğuna bir türlü inanamı- yordu. Başını yavaşça kaldırdı: — Garnatadan ne haber var? Mahmut Dayı cevap verdi: — Sultan Abdullah bir iki gü” ne kadar uzlaşma (o muahedesini imzalıyacakmı — O halde Sinan gelir gelmez hemen demir alıp gidelim. Alfon- sun da zincirlerini çözünüz..! Ya- , Vaş e. hazırlansın. r, hastaya sezdirmeden biribirlerine bakıştılar K gis gittikçe art Tetini, söz söylemekle rae uz e ae vs Se Alfonsu balla çağırınız a lim! Krala söylenmek üzere ona diyeceklerim var. Mahmut Reis gün - denberi gemide olup bitenleri an - latmağa başladı: — Ossizi MN Me İstemişti, dedi, bir kar ği yi Bunu güya size 1sır- UP iyi e . Hilesini çabuk Sineği ona e Ve bir Hece le zehirlenip-ö &mal Reis ii çar - — Gözlerimi açar açmaz bu meşum haberi alacağımı sanmı il Salih. ri Glakinii düşün- De düğü bir tedbir vardı. rekli denizcinin içini açmak: sıra- 1 sr gelmişti: — Sinanı istemek için, beni İs- panyol ordusuna elçi olarak gön- deriniz.. Ben ri Sinanı al- manın yolunu bulurum! Dedi. Fakat, bu fikre Mahmut Dayıdan başka iştirak eden olma- dı. NK 8 . — Sinanı beklerken, şimdi göz- va senin de mi yolunu kolla- ? Hayır. doi ir dü- şünce değil. di Sonra ii şu wi ağzleri ilâve et. — — Yerlilerden birine para ve « rip, Kral Ferdinanda gönderelim. Sinanı bize bir haftaya kadar tes Sİ lim etmezlerse, Bütün'İspanyol Ki yılarını yakacağımızı bildirelim. Reislerin hepsi de Kemal Reisin fikrini kabul etmişlerdi. : Bir taraftan Kemal Reisin iyi- eştiği bütün donanmaya sancâk- ie bildirilirken, O öbür taraftan da İspanyol ordusuna gidecek na- muslu bir adarh aranıyordu. Türk gemicileri büyük bir se - vinç ve neşe içinde türküler söy - liyerek Kemal Reisi uzaktan se - lâmlıyorlardı. Türk donanmasın la Kemal Reisi sevmiyen bir a - po 21 yel tötsübeldai yola eği Mahmut Dayı da Kemal Reise yü- rekten bağlanmığtı.. Onun öl de- diği yerde ölmeğe hazırdı. Ay- ar geçin: ine donanma a- mirali olmak hırsı düşünce, Kemal Reisin ölümünü beklemeğe başla- şt, mM : Mahmut Reis düşünce ve Salih Reisten başka sezen yoktu. Dünyada hangi sır, uzun za man örtülü ve gizli kalmıştı? çileri padişahın ay bile seziyorlar ve hükümetlerine Keli Salih Reis uyanık bir adaj amlı. Bunların mii Ida çeşidini gör- müş, dinlemi: Fakat kli Dayı, Salih Re- is kadar görülü ve anlayışlı de- leri uzağı şeyler yapabileceğini anlamıştı. her şeyi Kemal Reise aç- mak ve tehlikeyi göstermek gerek- ı -| sek öğ ve pe Sinanı nasıl kur-| * ii k Dairelerin yeni adları nkara — Bakanlıklar, daireler ve mu rluklaşın yi dlarınt gös - teren bir cetvel hazırlanmıştır. Bu veldeki yeni adlar şunlardır: Reii hur — A ri yaseticümhur murbaşkanlığı, Wi usi kalem — özel he, idare âmi- — kestör, divanı riyaset — baş - ilk kuru, müddet — Savaman, müddeiu; ur — genel İT vi » Jâyetler i umum rlüğü — il işleri yeri lek hi, mahalli di umum müdürlüğü — özel yö- nel e emniye- — kamuğ istihba- rat müdürlüğü — ri irektörlü - ğü, muhasebei umumiye umum mü - dürlüğü — genel pa direktörlüğü, varidat o umum müdürlüğü —'genel BS direktörlüğü, ei i milli - — devlet mülkleri, muamelâtı nak- diy e — akğa işleri, meslek mi ertik okulu, yüksek te: üğü — ar dire! ili terbiyeli vg - deniye ve izcilik müdürl — bedi egitim ve izcilik rektörlüğü, e ve sahiller sıhhat umum dürlü - ğü — smır ve kıyılar (o sağlık b direktörlüğü, Devlet şürası — Danr: tay, mülkiye dairesi — sivil işler komisyı bat — ei © tohum ıslah hum yegritim du lm — gereç rak urağı — levazım direktörlüğü, ev- müdü irlüğü — — ie ve -İ. i- ARTAR polis müdürü sükünet ğü, muhâsebe rü rektörlüğü, yak m — asebeci — e ürü menin mümeyyiz — kalem ©, başi — işyar, kâtip eid ini ba rek, vilâyet — ,ilçe, kaymakam ,kamun, nahiye .bay, k asaba — kent, idare (devlet i- “daresi) — yönetim, iri Veeji idare- si, hususi aliye — yönetge, bele. diye ediye riyaseti — şar rbazi — e reisi — şarbay, Mi Meclisi — şar kurulu. —İ neden çıkar: KURUN'un Romanı :13 — Ne? Nasıl? inni hakan. - min Hacı Yaşar Ağa mı çıkar - ? Bana o mu yollamış? Fakat söyleriz müphemiyet içinde ya» n bu adam kimdir. Eğer bir firma i ise bu mektupları kim ya - zıyor ve tabiiliğini bozmadı, öfkeye xe tatlı bir ierik ce- vap verdi — Lüzumsuz yöre telâş: ediyor- sunuz. Size karşı pek t Di $ kkında bütün bi diklerimi kri tmamış mı idim. Kendisini görseydim, yahut piri kimseye bir fenalık ettiği yok ki.. "| Kendisini göstermek iktemiyerene$ bize ne? Bencelâzım olan Bi nazdı; onu da bulup getirdiniz H z zu kendisinden sorar, anlarsı - nız, Bunu ben mi menediyorum? -İ Yalnız anlamadığım biryön(cihet? uraya e de size müra- caat ettirdi? Haksız yere şiddet gösterdiğini t bul- muştu. Dokktorun bu sözüne ce- vap verdi: zi P — Öyle j Ya, ö; e kal; — Fakat ii li ki sizi Binnazla alâkalandırmak ve kim ilir ne gibi ihtimallere karsı hi - mayenizde bulundurmak istiyor. Bunu, böyle kabul edersek, kendi işlerine m karıştırmak istiyen bir adamın, polisten korkacak ne- si olabilir? peki or, müsaade ediniz de İİ sizinle açık konuşalım: Hastane- niz, iş eviniz, Di satış yapan mâ gizliliklere bü - Düzeltme Dünkü sayrmızda “Bayan Gür- "| zonla bir konuşma, başlığı altında çıkan yazınm imzası yanlışlıkla gazetede çıkmamıştır. Bu konuş - | mayı yapan arkadaşımız bay Ke- ç ta rim Kanok'tur. Bir öğretmen kaybettik Otuz beş yıldanberi kültür ha- yatında büyük emekleri görülen -İ ilik okul ispektörlerinden bay Ru- hi, evvelki akşam teftiş yapmak üzere bulunduğu Şilenin Ağva kö- yünde ölmüştür. emekdar Yi ölümü külü nil eri rafından yük bir teessürle e - v4) az UM neden buna oluyor? Hacı Yaşar Ağa, yine tekrar ediyorum, "mevcut bir adam değilse bu mek- tupları kim yazıyor? Nezir yine o alaycı bakışı, o ve nda gülümsemesile cevap i; — Siz tahkikâtta epeyce ileriye gitmişsiniz; iş evi ile mağaza hak- kında da malümat edinmişsinz. O halde bunların meşru br tarz - da çalıştıklarını ve neye hizmet et- tiklerini-ö öğrenmiş olacaksınız. Bü- yük bir servet diyorsunuz; bu, o zi izam edilecek bir şey değil- dir, İş evi, iptidada küçük bir ser- maye ile du. Orada görece- ğiniz alât ve edevat ustalara ait - tir. Bu işte büyük bir kazanç gör- toplami bekliyece! —— alkmaşını ye Yirmi sekiz Mn bir uykudâh sorirâ gözlerini açan donanma a- iri? derhal Mak nn. , döndü.. Bir iki gün, reisin kendini! ,, ai yağ bisi değildir; hususi bir serma edir. Yalnız biz kefil olarak gön- misyon alıyoru: çekiştirmek de doğru değildi. Sa- lih Reis bu kadar ince eleyip sık dokuyan; yarını. barkesieri “düşünen vi ye eğik “Salihi Reis amiral gemisinden| - ötrkeği var) fazla| | masrafına yarıyor. İstediğiniz da - kikada bütün bu hesapları, hiçbir tibimiz Lütfü > size hepsini 5 — KURUN 9 HAZİRAN IY3R önem emi pm Yazan: A. Ismet Ulukut Nefes al, alma; öksür; tamam gelsin tozlar, r, gelsin sular... emil bu telâşsız, durgun veri » Sinirlilikten utanmıştı. S. bir yola sokmak istedi, dedi ki: — Binnazın, Cevat dediği adas mın evinde > ies bili - yorsunuz ni i — Evet, bunu üye Yaşar Ağa bildirmişti. Sie bir gün işinize geri diye önünüzde açmak istedim. e gibi biri ie yarıyacağını aliye nuz — Bilir miyiti? Hacı Yaşar A- ğanın daha ne gibi eye ola - cağını anlamak kabil N oktor bu sözü üye göz- lerinin içi gülüyordu. Cemil gene sordu: r şeyi açık açık anlattığı - nızı söylüyorsunuz. Öyle ise has - tan nenizin rk Kaski neden izah eti unuz.? una ne lüzum var? Şimdi içinde değil misiniz? Araştırır an- larsınız. Zaten bir hafta misafiri- miz olacaksınız. Sırası gelmişken sorayım: İstediğiniz mezuniyetin daha e gelmedi mi? is müdürü bu sorguyu hay - Mere — Bu enfes, doktor, bu enfes!.. Siz, benim mezuniyet istediğimi de biliyorsunuz. Her halde bunu da gen m Ağa bildirmiş ola- a at pek kıymetli bir po Tis befiyeli olabilir, Gülüyordu. Doktor dedi ki günden hastalığınızla vedalaşma - nizı da tavsiye ederim — Gerti ekten gizliiklere sarıl « mış bir adamsınız, doktor. liye YENİ BİR İMANIN YOLLARI Öd oluyor? Buraya kendisini ge - tirip önemle şii tav - siye ediyordu? a doktor, ne nazik bir adam- dı! Karşısındakinin ruhunu oku - yan, sırlarını ii ar a anlıyan bu adam, daha şimdiden, kendi - sine anlamadığı bir kuvvet ver - mişti. Ya o gözler, bütün uzviye - *ine nüfuz eden o bakış! oOOnda hastaları iyi etmek değil, bir ölü. ye Hayat vermek kudreti var den - ye, nihayet mezar... Doktorluk mu u sanki? az yıkanırken bunları dü « şünüyordu. Odasında başhemşire- nin yardımile giyinirken sordu: Hemşire, halimi görüyorsu « nuz, bana doğrusunu söyleyiniz; bu ağ kurtulacağımı zan- neder misiniz JE SAİM kurtulacaksınız. (Arkası'var)