Kadıköylüler yakında kendi okuyacaksınız Dünyanm. . en meşhur plajları Fi - e eyi deni: zi alsız bisiklet de ir oFilorida vi modasıdır. romanınızı Tı dönümi murahhaslar gelmekt, iltere Kralının iü münasebetiyle tedir. | dan gelen dört imi Mi Resimde iz çel ait üç kadın simlere dikkat Kadıköylüler yakında kendi okuyacaksınız : —i | tahta geçmesinin yirmi beşinci yı bütün Düminüyonlardan Londraya e Resimde görülenler Hindistan- i Bir kaç gün evvel su üzerinde yi a | sümek rekorunu kırmak üzere ii zl draya Na uğradı. m e EE m ar MA m e polis görülüyo: orta » NE Bu memleketlerde: kas ler için ayrı ayrı elbiseler seçmiştir. Re i ılık he - olunursa bu ayrı romanınızı al Bay fent he havalisindesi bir kül yapıldı. İMA sırasında hata tecr eönasın, kadınlar kılığa girmişlerdir. ÜNEL hulfettiniz —| di — En ufak anlam ayırtımlarını Sözün. e sezdi. imi ehâş olmak — Paramparca Hulül etmek — ililemi geçmek, nde Eri dökülmek, yaşamak Örnek; m ez imi kafa) Örnek: Mevsimi sita hulül et 0 — Kişgii İ gerek kafa tası parampar: old. Zenginlere hulül etmesini bilen Sml etmek — ei dökmek bir adam — ği inlere yanaşmasın, yi Örnek: Otomobil bir arabaya çar- bilen bir adam na arzı hulüs elmek is - Hulüskârlik — Yaranmalık Örnek: Hulüskârliktan hiç de hoş-| anmaz — Ona yaranmak göstermek | lu "aranmalıktan hiç de hop) ime” mma — Sıtma, nöbet, iy Fiğvre Hunnak — Boğaz Hünin — Kanlı Örnek; bir kavga Hunriz — Kandökücü Örnel riz bir adamdı — e s.a bir adamdı. | Hurafe — Sanıka, urasa Örnek: Türk çocuğu ad ku k çocı aleş — Hurin bir cidal — Kanlı lak asmaz — Tür. uğu sarıkaya (urasaya) kulak asmaz. rde — Kırıntı, küçürek, ufak, ufarak, rnek: Hurde demir parçaları — Kırınti demir parçaları n hurde mana Taa bile s€z- | parak her tarafını hurdehaş etti — | Otomobil bir arabaya çarparak her yanını m öktü. vat — Kırık dökük, öteberi Sokakta hürdevat satan ık dö » kük (öteberi) satan bir adam gördü. Örnek: bir adam gördü — Sokakta kır Huruç — Çıkma, çıkış rnek: Kaleden huruç zaamnı gel- mişti — Kaleden çıkma (çıkış) zama- nı gelmişti. Huruc etmek — Çıkm Hurüşân — Coşan, ED an ima il zaman huruşan bir e benzerdi — Kızdığı zaman co şan (çağlıyan) bir sele benzerdi. (Bak:| Husran — Il — Zarar, 2 — Mahrumiyet) Husüf — Aytutulma © usus (Bab anlamına — İş, yol, bakım, için, konu, sorum, şekil yön, üzerine Hüş — Akıl İ Huşü ei Tevazu, arzı ihtiram) | üşyar — Ayık Örnek: Huzurunuzda bulunmakla şerefyabım — Kalınızda (kılınızda) | bulunmakla onurlanmaktayım (onur- yorum). Huzur — Bulunma rnek: Sizin, aramızda huzurunu- zu faydalı görüyor. ruz — Sizin, ara -| mızda bulunmanızı faydalı görüyo - rı Kiki pe ini ve âsâyiş anla -' mına) — Güv: | Örnek; gö > huzur içinde | yaşıyor — Halk burada güvenlik i «| çinde yaşıyor. Huzur Geniz ve sükün anlamı - na) — Baysallık Örnek kafasiyle çalışan vi için huzur ve sükün en lâzım bir $. dir — Kafasiyle çalışan kimseler için dir. (ü kalb anlamına) — İç al baysallık en lüzumlu bir şey Huzür adr. Örnek: Bir işi muvaffakiyele, er «| dirmek w insana Em gi ve | ren bir şey yoktur — Bir ir mak kadar insana iç raki veren yi şey yo, Tübüb — Esin, esinti Sai etmek — Esmek rnek: Rüzgâr hübüb eder, kum savrulur — Yel eser, kum savrulur, Hücüm — Hücum (T, Kü.) | Hüda — Uzyön — (Fr.) tion gui pousse dans Ja voice du salu Hüküm ümdar CT, Kö, Örnek: sia Hükümdari, an — İngiltere Hükümderlerinden, nspira - ndar — Hük i Hüma — Oma | Hüner — Hüner (1. Kö.) l Hür — Gür, özgen, özgür ip | Hürriyet — Hüriyet, özgenlik, öz-| ürlük Örnek: Meg hiç bir şeye | değişmeyiz — Özg hiç bir şeye değişmeyiz. Hürriyetperver — Özgenel, özgü - rel 'nliğimizi Hürmet — Sayg nci Miro NE J rim — de sunarım. Hürmet etmek, ihtiram göster - | mek — şm : Ben kendisine çok hürmet | Ni n ke, Örn ederim — 'ndisini çok sayarım. Hürmeten — | Örnek mr hürmelen — | Tatiyarlığını sayarak: Muhterem — rn Mükttöleili samilerim! — Sayın alem Hürmetkâr — Örnek: Hürme si — Sayarı - (vacibülihtiram, aygıdeğer ik şayanı hürmet) — ii — Güzellik — Güzellik ld — Uzgidim Örnei üi ü hareket nu - marast — — Vznlim numarası, — Uzyazı — (Fr.) Cal- Hürmete ş İ ii idare — Uzyönetim Örn iskemi bütün elınde sevgisini miyle bütün kazanmış tt. — Uzyönelim arkadaş - larının sevgisini kazanmıştı. ? doludur — mtizaç — İyi geçinme bii Zeve ile zevce vi f hüsnü imtizaç dır — koca arasında iyi geçinme ar Hüsnü kabul etmek — İyi kai Örnek: Beni hüsnü kabul etli Beni iyi karşıladı Hüsnü muamele etmek — Iyi di ! ranmak Örnek: Kendisine hüsnü mus edince şımarmaya başladı — Ken sine iyi davrandıkça şımarmaya » Tadı. Hüsnü nazar sahibi — Arıhaktf Örnek: Hüsnü nazar sahi ölülüğünü görmez — kimsenin kö gi kimsenin kötülüğünü bakışlıdır, mez. Hüsnü niyet — İyi niyet Örnek: niyetle bu işe © ladı — iyi ez bu işe başladı: ğ Hüsnü şöhret sahibi — İyi & yi gu gi Sağda diz adam olduğu giyiniş belli. Deveyi (Bak: Aşikâr, ayan) Bitkinlik al — Hüzün, teessür — Üzün — Tristesse Örnek: Gönlünüz daima ili — Gönlü. ii ünüz her Volis avez toujourf coup de iristesse dans le cocuf”