y ” Yazin Niyazi Ahmed Okan Eyüp ve Eyübün kabrinin bulun | ması şöyle anlatılmaktadır: Eme - vilerden Muaviye hilâfette Eba Ey ler alarak Şama geldiler. Defa: saniye serdar olan Eba Ey yüp İstanbulu muhasara ile Gala - tayı fethedip İstanbulu dahi fet - hetmek sadedinde iken sulh edi, Ayasofyaya girerek ibadeti ettik - ten sonra Eğrikapıdan çıkarken küffar bunları taşa tutup şehit et - mişlerdir. Bir rivayette Eba E; ishalden merhum oldu derler. - 857 senei hicriyesinde Cenap Fatih Sultan Mehmet hanı gazi İs- tanbulu fete: yetmiş yedi ki- bar ehlullah Eba Eyübün kabrini tecessüse ee Aharkâr . şemsettin Hazretleri “Müjde , sun, beyim al resul 0 Eba Eyyübü Ensari bu mahalde MBREYE İs Se bir hiyabanı or- dı. Bir çokları * in hica a, Mei a e eiler. ısettin Haz aşını arp ret'eri secdeden a mübarek gözleri an- dırır bir halde ll hitaben: Beyim! Hikmeti hüda seccade - mizi ta kabri Eyyüp üzer mişler! Hemen şu mahali kazsın - ettinden “ ğaz Umkü üç zürri oldukta bi yeşil somakiden çar kö ii Ensari,, İrili» m m Haliçten Eyübe bir bakış diye tahrir edilmiş olduğu görül - dü. O taş kaldırılarak içinde vü - cudu Eba Eyyüp zafran ile boyan- mış kefen içinde terütaze görül - dü ki, sağ ellerinde bir tunç mü- hür vardı. Taş yine halile kapatı - lıp o sengi sebzegün setredildi. Bu nu müşahede eden asakiri islâm il- mi aynelyakin hâsıl edip turabını tevhit ve tezkir ile doldurdular. Sonra cümle müslimini hazirin zi- yaret edip türbei pürenvarlarının gelen selâtini keramı osmaniyenin her ai teberrüken civarı Eyyü- ri güzin bina ederek ora- ee e: âsa bir makam aliy - yin eyled'ler. Türbei nz bir kubbei ridvan içinde kalmı İşte Eyü an mezarının e : sı haklarda gi Evliya çeki ke şöyle anlat maktadır. Eyüp şel eh İstanbul fındadır. İstanbula diren kuz mil ve karadan iki saattir am- ma yine İstanbula muttasıl olup a- rasında asla arzı haliye yoktur. garp a in başka hi al üzere beş yüz akçe viyettir. Yedi yüz para karaya hük mü nafizdir. Yirmi altı nahiye na- Şimal hep) İstanbul hâkimiyeti - dir. Karşı tarafı derya mukabilin- de Sütlüce kasabasıdır. Arası bir ok atımı yerdir. Bağ ve bahçesi ezarı nasıl bulundu? e e "| Soyadı alanlar Teifrika No, a adâdan bir şehir - | çok mamur ve A yüz kadar sa- ld okuz bin sekiz | NE z haneyi camidir. Tulü Haliç | kenarınca Zal Paşa cani “inden Kâ- ğıtâne yolu üzerinde iğ sarayına kadar ü dır. Yine Zal Paşadan İdris köş - küne kadar üç bin adımdır. Yine Zal Paşadan Bülbül deresine ka- dar üç bin adımdır. Yine Zal Pa- şadan Nişancıya ve topçulara ka ka - dar üç bin adımdır. civan kapıcı üç bin adım - : (Sonu yarın) Göleükte 34 numaralı e komis- y Meh - met biraderi Öne Deniz fabrikalarında Bay Neşetı diğer bi > raderi Bay My vuzlarında. tesiviyeçi Bay Kemal 2 - mü ). Vefa Tisesi dokuzuncu sınıf ta lebesinden Bay ie SE Ri kazası, ultan, Bay: Emi Bayan Sariye (Şahin) ri ni lardır. - | Istanbulspor Ateş klübile birleşecek mi ? heyetin leyh bu hususta herhan- gi bir münakaşanm icrasına lüzum bulun dık beyan etmesi üzerine bü meselenin bugün mevzuubahs edi- lemiyeceğine müttefikan karar veril- miştir, Usus! lm zden) — Bura si, Nİ ap (Baş tarafı 1. ci sayıfada) Atina, 31 (Kurun) — Dün bü - tün gün harp divanı suçlu vekille- rinin müdafaalarını dinlemekle vakit geçirmiştir. Müdafaalar, ge- ce geç vakite kadar sürmüştür. Müdafaa vekilleri harp divanının şefkat ve merhametine baş r- muşlardır. Harp divar, geceleyin müzake- reye çekilmiş ve beş saat süren bir A - kei ai andıran bir e arasında ka - rarını bildirmi divanı, kararile ilk isyan kafilesi reislerinden miralay Sara- fis ile kaymakam Ea ve Cigantesi, tekait kaymı Spaisi yüzbaşı Triyandaf. vw “ile Cigantesi, iki birinci mülâzımı, iki sivili müebbet, bir birinci mülâzı- mı, iki ikinci mülâzımı, bir başça- vuşu, bir çavuşu ve dört sivili yir- mi sene muvakkat kürek cezasına, dört k'şiyi on seneden iki seneye adar hapse mahküm etmiş dört ivil de beraat kazanmıştır. Mah- küm zabitler, askerlikten kovula - caklardır, Dinleyiciler, harp diva- nının kararını alkışlamışlardır. DENİZ HARP DİVANI AYIN 15 İNDE İŞE BAŞLIYACAK Atina, 31 (Kurun) — Tersane isyanında rol oyniyan bahriyeli â- sileri muhakeme edecek olan de - niz harp divanı 15 nisanda işe baş lıyacaktır. Suçlu deniz zabitleri 228 DM E lânik e ari şahitleri pre - e lamiştır. İİ SUÇLULAR MÜDAFAALARIN- DA NELER SÖYLEDİLER Atina, 31 (Hi uhabiri - ilk âsi kafilesinin muhakemeleri bitmiş, Müddeitumumi Min sini okumuştur, Askeri müddeiumumi, iddiana > mesini okumazdan evvel, mazmun ların son ifadeleri Dal Hepsi ve tesadüf ünden e apn ö- ei duran bink y gördüklerinden, binbaşı ae - leri olduğu cihetle, onunla konu - şurlarken, içeriye a dildikle - rini, sonra silâh sesleri ve başlayınca, kışlanın e mundi saklandıklarını, hükümet kı e. lerine karşı silâh emdi > rını iddia eylemişlerdir. Efzun nümüne taburundaki âsi- e Hap Divanının verdiği kararlar”. 7 — KURUR 1 NİSAN 1833 a lal va miralay Sarafis ifadesinde demiştir ki: teklifleri reddettim, fakat son za- manlarda cümhuriyetin tehlikede bulurduğuna ve krallığın iade edi- leceğine dair zab'tler arasında şid- detli propagandalar yapılıyordu. Ben de bu propagandalar karşi - sında müteessir giyer; ml e mek hususunda mütereddit bulu - nuyorum. ey bir daki m e zakâr ve ciddi bir adam dığım General Kürekli cüm- hüriyetin tehlikede bulunduğuna | dair bir iş'ar alınca artık harekete geçmeğe karar verdim. Reis — Kimden emir aldınız? — Bunu söylemekte mazurum. Ne ise maksadımız kan dökmek e hükümeti devirmek değildi.Hat ğa başlayınca, ben binbaşı Haci Stavriyi çağırarak tekdir ettim, Ve bu tezahürlere mâni olmasını söy- ledim. Ben Plâstrascı değilim. Son | hareketten maksadımız bir nüma- yiş yapmak ve hükümeti ikaz et - mekti. Eğer ben isteseydim, efzun | kışlasındaki topları ve ağır maki- neli tüfeklerini kullanır, fazla kan döktürürdüm. Halbuki buna razı olmadım. Ve bizzat harbiye nazı- rma telefon ederek teslim olmak e bildirdim. zabitler de aşağı yla ayni ani kullanmışlar ha etlerinin cüm uHiğeti tekilikâde ki eyer Mi Bir ha - reket gine söylemişlerdir. Hattâ Çigantes kendi - | sini sr yim ederken hüngür hün gür ağlamağa başlamıştır. © * | Askeri müddeiumumi iddiana » i 0 28 suçludan zabit olan | n üçü ve Venizelist bazı kabada » ii için idam cezasını, re müd- dei i ise, harp mantıki bir şefkat gönlermesini im temiştir. l arm vekilleri ise, ll . kemenin şefkat ve merhametine sığınmışlardır. ai sey YUNAN KADINLARININ HÜ - KÜMETTEN Dn ii ya 31 (Kurun) — Yunani; daki kadın MR divane erit ez cezaları vermeme- si içn nn harp » lere bir mmm göndermiş « . tir, “Haza kabr bir mektep talebesi idin Sonr Avrupay: a gittin, elbette bir şeyler öğr İyi şeyler gördün. Fa - kat bazı karakteri i çürük insan - lar ne kadar okusalar ne kadar iyi tik. Beni gelip göreceğini vadet - tin, Fakat doğrusu içimde üzüntü. lü bir kuşku vardı. Sen veni sonra düşündüm: — Acaba 'm (Adnan) oğ- hu kendine ie mi? Babası öz“ lü, mert, babacan damdı, Feridun Avru di. Acaba babasmın cevherini kay betmedi mi? Diye düşün: Eğer bu ira indi e tan. Dedim. Ben her zaman için babamın oğluyum Bu lâkırdıma ye o kadar se vindi ki, © nasırlaşmış parm makla - rile ve bütün kuvvetile elimi sıktı. — Bravo, her zaman öyle kal Feridun m sefer o kadar lâkırdıya dalmıştık ki, bana evini bile geZ - irmemişti. Şimdi elimden tutup çekti: — Şu baba dostunun yuvasını bir gör bakalım. Bugün senin için erkende: Barbunyalar seni reis arka bahçede zerzevat to) yo: bekliyor. Hasan plu- Beyaz evin mermer antres niş, yeşil yapraklı inilen dolu, en'zciler tabiat sahibidir vesse - lâm. Ortada geniş ve pencereleri denize açılan bir yemek odası.Kap tan burasını tıpkı bir gemi güver - tesine benzetmiş. Bez, açılır kapa- nır kanapeler. a tavandan bir gemici lâmbası sarkıyor. kmet kaptan: — Burada biz kışım yemek ye - TiZ. ir hep önlü yasli Yanda bir oda kapısı açtı. İmeler. kendimi alin Kaptan yatağını da kamara ya - tağı gibi yapmış. Tavana asılı, yer- le alâkası yok. Tavanda İm e bir gemi feneri. Hem de , — Aşkolsun he ye Amerikalı milyonerler gibi senin de garip garip merakların var. Güldü: — Bizimki milyoner merakı de- gil, sanat aşkı. Bilmem neden ben bu yataktan başka bir de pek rahat du. Kom- şum Nilüfer de senin gibi şaştı, 1, Kaptanın hiç münasebeti yok - ken komşusundan sed'şi yine içimdeki kurdu kımıldattı. — Burada bir eksik var kaptan, dedim. Yüzüme baktı: — Bir can kurtaran! — Haklısın Feridun, dedi, hele bugünlerde. Bir şeyler Mi meş Ben bilmiyerek ona Biraz daha iki için pu tereyim. karşı tarafta bir kapı böyle derbeder, dağ da miyet Mzesiyorezi gibi görünerek lâkırdıyı uzattım — a bugünlerde; bir tebliği geçmiş gibi birdenbire başka geçti. ğ — Sana çalışma odamı da g Tekrar salona ame ni — Gel bakalım dekan ası görmemişsindir gere ğ Kaptan yalan söylemiyordu!. i aç YEMİ (Sonu yarın)