Yazan: Niyazi Ahmed Okan Tefrika No. -—-95— Istanbulun 74 mahallesi Boğa meydanı, İstanbulun fethi kurununda büyük roller oynamış - tır. Bu hâdiseyi, Vefa semtini ya- zarken anlatacağız. SEKİZİNCİ ap Şeh - zade camii ile Lâleli semti ve Be- yazıt türbesine ki — yerdir. Bu mahallede Kayser Teodosun sarayı ve şehrin büyük mektepleri Bayezit türbesinin yerinde midi vardr. DOKUZUNCU MAHALLE: Kumkapı ve Yenikapı semtleri idi. Burası, şehrin be Mi arap İs le şehrin bir meydanı bri St sarayı ve ra'fetiliter a bodrum camii yapılan Mir kil kilisesi yeme idi. e ay camii evresi idi. Havariyun kilisesi ve sonraları Kıztaşı adını alan sütun buradadır. Fatih ca - miinin, Havariyyun kilisesi arsası üzerine ya, APK olduğu rivay edilmektedir ON BİRİNCİ MAHALLE: Fa - Fatih süslü idi. Bug ci mahallenin içinde idi. camiinin bulunduğu yer, Sultan a camii yeri bu mahalle için- de Ki ererek Yedi- kule cihetinde bulunan yedinci te- pe üzerinde idi. Yenibahçe, Mevlevihane ka - pısı o ve amatyayı . içine al- makta idi. Peryolit manastırı bu - günkü Sulu mana: hküm olanların idam edil - diği yerdi. Bu idam şeklini tetkik edecek 0- Varsak, kelimeyi yerine kullanma - mış oluruz. Çünkü mahküm, heykelin içine konur, sonra altından ateş ve rilerek GüL ile öldürülürdü. Rumca adı Eksi Marmara olan Altımermer de ön ikinci mahalle i- çinde idi, Vakti gelince bahsede - B © | ee tarafından yapıl mış ve “Vatikan; kilisesinin Rütüp- “ İhanesinde bulunan İstanbulun kilise ve ME gösteren yı, 12 kapıda )14— mer iris ( Altın kapı (Yı kapısı iel sesi, 13 — Melez em Ana kilise: yeteri 3 21— ee kes 22 ceğimiz oo İsti sr hayret edilecek efsaneler liğürani bir yerdir. Bu uydurma efsanel rim çoğu zamanımıza kadar gel - mişti ir. ON ÜÇÜNCÜ MAHALLE: Bü- tün Galata on üçüncü mahalle sa - yılırdı. ON DÖRDÜNCÜ MAHALLE: Edirne AN. Ayvansara' ve Tekfür e bir kısmı da bu mahalleye dahil - di. Altıncı tepeyi işgal eden bu ma ı mermer, lar, kiliseler, tiyatro bu mahalle - rde ime rr 10 — Marküs kilisesi ee Bir — alanya atlı heykeli is zegi e etra aliyi K ir Topkapıda) 15 — air ii uhanis, 17 — i, 19 — Büyük liman, 20 — — Papa kapısı, 23 — ai deidi. Edirnekapısının tarihi ehem miyetinden biri de, Senatonun bu - rada bulunması idi. İmparator bu - rada intihap ve kabul olunur, al - kışlanır, sonra Ayasofyaya götürü- lürdü. On dördüncü mahallenin ikinci kısmı Eğrikapı tarafları idi. Bura- da büyük bir sarnıç ve Haliçe doğ- kısımda da hamamlar, kiliseler bulunuyordu. (Sonu yarın) Yeniköy Sulh Hâkimliğinden: Sarıyerde Türbe sokağında 36 numaralı evde mukim akıl hasta - lığına e deniz kümesi Sı- kim mütekait Cemal Üzgünün va. vas si tayin olunduğu ilân olunur. İnkılâp kürsüsünde dersler — KURUN 29 MART1985 — “İhtilâl, milletlerin kulla. nacakları en son silâhtır, Bay Mahmut Esat dün ihtilâlin mil- letler için bir hak olup olmadığı mevzuu üzerinde ders verdi İzmir saylavı Bay Bahmut Esat Bozkurt, dün inkılâp kürsüsündeki dersine tmiş, devrimlerin milletler için bir hak olup olmadı- ğı mevzuunu anlatmıştır. Bay Mahmut Esat, dersinde büyük İn- giliz âlimi Lok'un fikirlerini esas tutarak büyük devrimleri fi- irlere göre anlatmış, hükmünü vermiştir. y Mahmut Esat, dersine baş- larken “Milletler müesses otorite- lere, hükümetlere karşı ihtilâl e debilirler mi? İhtilâl çıkarmakta hakları var mıdır?,, sualini sora- rak, Lok'un bu husustaki fiikrle- rini şu cümlelerle anlatmıştır: — “Lok'a göre ihtilâl, milletle- rin, mazlüm milletlerin zülüm- den kurtulmaları için . otoritelere karşı kullanacakları en son ve en çetin silâhtır. İhtilâl Lok'a göre milletler için münakaşa götürmi- yen en âli haklardır.,, Bay Mahmut Esat, gene Lok'un fikirleri olarak milletlerin, ne va- kit ihtilâl Ge ameiklerisi şu misallerle göstermiştir 1 — İcra 5 keyfi idare- ye başladıkl. 2 — İcra beye vatanı düş- mana teslim ettikl, devam 3—İcra Keçi. gilin idare”| ıta olan ini nun! arı milletler ihtilâl çıkarabilirler. sini temsile vasıta tihap ka- vakit, Bay Mahmut Esat Bozkurt, kun Kay “inkişaf başladığı zaman herkes tarafından iyi e birçok muarızların Si fakat Lok, sakınmaksı- yane lann Erer. > mukaveleler,, ve “Emil, adlı e serlerinin Lokun fikirlerinin bi opyası olduğunu söylemiştir. Mahmut Esat, bunda; sonra: v — “Bayanlar, Baylar.. Bütün bir Türk ulusunun tarihte saltanai #inin çektiğinden daha azdır zan nedilmesin.,, demiş. Abdülhamit ve ze saltanatlarını anlatmı: Bay Mahmut e 1908 ihti lâline kadar her gün saltanat ida. resinin yaptıklarının geni kâr kaldığını söylemiş, 5 nin, düşman ete tile görene iyerek onlarla birleşip kaçtığını da anlatarak dersine son vermiş” tir. — a Hilâliahmer toplantıları »Hilâliahmer Eminönü kaza şube « mi sinden: Kazamızın diği um meclisi 31—3— günü saat 14 te Yeni, e € i kaza addesindeki merkezinde pacman üyeleri « mizin gelmelerini dile; ŞEHİR 7 TİYATROSU MSiLLE EN saat 14, 80 ii an e, ŞT İli Yazan: Nâzım Hikmet Yalnız bir: hafta lâl hakkı Zardi ve ez de- diğini söyliyerek 1783 Fransız ih- tilâlini ve bu ihtilâl hakkında bir: çok ilim adamlarının fikirlerini anlatmıştır. Bay Mahmut Esat, ihtilâllerin, Lokun fikirlerine (o uygun olarak ğduğunu, milletler bıçak e ğe dayandıktan sonra ( hareket e Gla tarihi va- Fran- sız ihtilâlinden önce e fikirleri bes liyen Jan Jak Rusonun “İçtimai için... Eski Fransız Tiyatrosunda Bugün saat 14,30 da Bu gece saat 20 İltanbul Belkdiğes UçSaat ŞehirTiyateosü Operet: 3 perde TI yaşlı My sevgileri hırslı © vr silktim: — Bilmem, dikkat etmedim. ikmet kaptan başını denize doğru çevirdi. Yirmi yıl cenkleş - tiği bu denizden korkar gibi alnı ştu. Gözleri — Son- ra dudakları kım de pek — Demek beyaz münasip. E - vet, mavi denizin kıyısında beya yalı.. Onlarınki gibi. inlarınki gibi deyince başımı komşu yalıya doğru çevirdim. U - zakta eve yakın yüksek bir çamı! dalları arasında bir kımıldanış gö. züme çarptı. Dalların arkasındaki açık pence reden “Nilüfer,, in si çekildi. Hikmet kaptana — Komşunuz bizi seyrediyor ga liba! lüfer mi, çek terbiyeli kız- e Büt geldim geleli o kadar iyiliklerini gördüm ki! Eksik ol- masın beni yalnız bırakmaz. Onun la tavla oynarız. Çok defa balığa çıkarız Tavşan adasına geçeriz. İyi kürek çeker, belki kullanmasını da kürek çeker. Yelken kullanmasmı dü öğreltimi ka aptan komşunun bahsi açılmca tatlı anlatıyordu. ni büyümüş, yetişmiş irisi gibi basal bulunca konuştuğu gibi rahat rahat anlatı- ii Be- yordu: — İnce ruhlu bir çocuk o, dedi Bu kışı çok iyi geçirdik. Burası köy gibi. Ben kahveye, gazinoya çıkmam. Çok geceler onlara gi - erim, Geç vakitlere kadar eğleni - riz, Nilüfer şarkılar çalar. Oyun arız. B d. ke di leriz. Benim eski gemici hikâye - leri de pek hoşlarına a Bu bahiste pek ileri v: korkmuş gibi al Likardıyı değiştirdi: —E. Demi k şimdi Taksimde bekâr hayatı çağda ha, Na- sıl çapkınlık ettiğin var mı, yoksa dire gelirken... Güldüm — ami anlatmıştım zannede- rim. Yalnızım. apkınların yaptıklarını arya bildiğim için Hik - met kaptanın bu araştırmasına kız madım. Vakit epey ilerlemişti. ML Eski baba dostundan müsaade m iyi im ili tuttu: gece kal daha Diyordu. Ben de öyle hissediyordum. Fa- kat şoför otomobili gölgeye çek - miş, beni bekliyordu. Özür diledim! — Çok uzağa kaçmışsınız Kap- tan Bey. Bununla beraber sık sık gelmek isterim. Burası tam bir is - mi t yeri zi ma gözlerinde ilk li vas gördüm. Sesi titriyordu: — Yavrum Feridun, diyordu. var. Yazan: Ekrem Reşit Besteliyen: Cemal Reşit Jul a A ad amım. Evlât sevgisini tadamadım: Bu- ürdüğümü anlad Bana bu acı - yı duyurmak istemezsen beni yal- nız bırakma., İçimde katılaşıp ka- ve evlât sevgisini çöz. Beni baba çel damla yaşlar kuru, sert e şizgilerden. süzü - Ben ne kadar samimi idi. Onu teselli etmeğe çalıştım: — Üzülmeyin kaptan Bey. Bu » rası evim gibi sevdim. sem olmadığını Bakis Sizi sık bik ziyaret edeceğime emin © unu: (Sonu yarın)