KURUN 28 MART 1935 » Almanlar Sovyet Rusya Aleyhinde Blok Teklif Etmişler gep” (Baş tarafı 1. ci sayıfada) sında yapılacak müzakereler için lâzım olan bütün unsurlar elde mevcut olacaktır. İngiliz Bakanlarmın Berlin zi» Sİ İL e r Avrupa anlaşması, YAK İngiltere, Fransa ve İtalya - yı değil, fakat B. Edenin temas et- mek üzere bulunduğu diğer devlet leri de alâkadar etmektedir. SOVYET RUSYA ALEYHİNDE BLOK Londra, 27 ( ajansı Sialabinihdehii İngiliz dip- lomasi mahafiline göre, Sir John Simon'un advetinden ev - el, yeni inkişaflar vukuu ihti yette görülebilir bir küşayiş hu- sule getirmemiştir. Mükâlemelerin akameti ta - hakkuk se, bunun Almanya Yi > akal üzerinde uyuş- ızlığından değil, Gali beli ile Rusyayı ihti va edecek, şarki Avrupaya ait geldiği düşünülmekted Almanya tarafından teklif e - ASKERLİK MESELESİ VAZI- YETİ Berlin, 27 (A.A.) — Havas a- jansı hususi muhabirinden: İn - giliz murahhas heyeti mabafi - linde toplanan intibalar, bugün - “İğer “mesel kü vaziyetin, sekiz güne evvelki - n tamamile ayni olduğu mer - erkene Mes'ul maahi inkisarı barizdir. wvelki gün, Tuna ve şark mi- ar, uyan: dırmıştı. Dün, askerlik meselesi- ne ga edilince vaziyet karar - Z as Hitler, a KlEhiear ir seviy. ve yegâne tasavvurunun, bi- dan Si tılmak üzere, Alman te zini ve ça izah öylemişti Bu sözlerden hasıl ölan intiba, İngilterenin Alman tezinin avu- katı yapılmak istenildiği merke- zinde ir. İngiliz murahhasları, bnağlği fena halde sıkılmışlardır. ALMANYANIN İSTEDİKLERİ Londra, 27 (A.A.) — Taymis gazetesi Berlinden alarak neşret- tiği bir yazıda, Tuna ve doğu ant- laşmaları meselelerinden bahse - derek diyor ki: Salı u hususta ye görüşmeler sanasımda, Alm tarafından Tuna m De yapılan e) pek ziyade şiddet- li olduğu, doğu misakı için müte - yassı bir tarzıbal anam ve ya misakına şı de müşkil olduğu intihabat teey - yüt etmiştir. Almanyanın Cenevreye avdeti - ne gelince, nyanın (müsavat) kelimesinden ne kastettiğinin açık bir surette izah edilmiş olduğu an- laşılıyor. Karada, denizde ve ha - vada askeri müsavat Lİ di er 'meseleler hakkında ol gibi, umumi bir surette Kn müştür. Stresa konferansında mühtelif nokati nazarların yaklaştırılması - na çalışılacağı şüphesiz ve bu kon feransı diğer devletlerin de iştira - kile Zi bir konferansın e ip et- mesi mühtemel bulunma! man bime adamlarının Derki - na İngilterenin Stresada diğer dev si ga edeceği bir tebliğ di- ye bakılır: u tebliğin metni şu me ola edilebilir: Almanya am bir müsayat esasma müstenit âmadedir. rının da vazgeç rmın muhafaza edeceği bütün tes- lihatı istiyecektir. B. EDEN MOSKOVA YOLUNDA Berlin, 27 (A.A.) — B. Antho- ny Eden, dün akşam, refakatinde Rusyanın Londra sefiri B. Maisky olduğu halde moskovaya hareket etmiştir. HİTLERİN ZİYAFETİ Berlin, 27 (A.A.) — Alman is- tihbarat bürosundan: Dün akşam B. Hitler tarafından Sir John Simona verilen veda zi - yafetinden sonra, Sir John Simon İngiltere sefaretinde, Fransız, Bel- çika ve İtalya sefirlerini kabul et - “SULH, ei KABUL EZ?, Londra, 2 e A. Wi — B, Austin Chamberlain “Pravda,, gazetesi - ye a vi yanatta: © “Herhangi bir Avrupa sistemin- de, Sovyetlerle elbirliği yapılma - sı zamanda hiçbir şüphe yok - tur,., demi ağalık, şarki ve merkezi Avrupa emniyetinin, garbi Avru - ya m daha az ehemmi- ölm ını ve B. Litvitofun (Sulh Miken kabul etmez) şeklin- de söylediği sözün, uluslar kuru - munun esas fikri (olduğunu ilâve etmiştir. Paris, 27 (A.A.) — B. Laval, Afrikaya ait mukavelenin âyan meclisinde tasdiki münaseketile, söylediği, bir nutukta, B, Mu: e ni,nin, 23/3 tarihli Paris mülâka - tı ile teeyyüt eden elbirliği politi- kasını sena ederek şu sözleri söy - lemiştir:; “Misaklar, şimdi iştirak etmek a li her zaman açı ıktr. Si şterek e yel edilmediğini terar edeceğiz. İngi- liz nazırlarının elân. Berlinde bu- lundukları şu dakikada, bu beya- nalı tekrar etmek pie Almanyanın, emadiyen, mü- OE aim. kaçınamıyaca - ğını bilmesi lâzımdır. Bugün ası mesele, Bi Ve barış teş- MAİDE A yanın diğer mil - letlerle Bn ayki niyetin - de olup olmadığını ânlamaktır. İttifak ve dostlukarımızı, hael - den masun bulunduralım. Onları, kuvvetlendirmeği ve çoğaltmağı ML Kğ her şeyden evvel, kendi müdafaasıni, kendisinin temine nis! lâ - zımdı IF, Mu! iğ dderatımızdan emin ol - mak için, kuvvetli kalalım.,, Ayan meclisi, B. Lavalın sözle rini şevkle ve ittifakla tasvip et - miştir. İNGİLİZ GAZETELERİ FENA GÖRÜYOR.. Londra, 27 (A.A.) — Bu sa- bahki İngiliz gazeteleri, Berlin mükâlemeleri hakkında pek a: tefsiratı ihtiva etmektedir. Gis, teler, tahminatta bulunmazdan evvel, Sir John Simon'un beya - atını beklemeği tercih etmekte- dirler. Daily Telegrapi piri Al- manyarım, mua tadiline ait sert metalibinin uzun listesi- ni dercettikten sonra, bilhassa yonlar bad or. giliz mümessilleri, Al. manya İk bu gibi müd - Usmanlıcadan Türkçeye Karşılıklar Kı — Öz Türkçe köklerden ge - len im karşısına (T. Kö.) iyi ayırt edilmesi için, göre, fransızcaları yazılmış, ayrıca örnekler de konulmuştur. 3 — Kökü türkçe olan kelimele- ü işlenmiş ve kullanı - len şekilleri alınmıştır: Aslr ak olan hak, aslı ügüm olan hüküm, le am kökünden gelen ie kil g rin bugünkü — (Fr.) Fa Ere in e rinden biridir iü kur- sosyetenin en kutsal ö ödevlerinden biridir. Ek iz (Fr.) Fi Örn olarındaki seri “a — Av m al Aile evi — Ocak — ÇE; > İeiğie Aileperver — Evcimen — tach€ â son foyer Örnek: O, pek evcimen ii adamıdır O, pek e bir şahıstı Akab (Er) Ai ka Bi Derakap — Arkasından, he- men arkasından Mei Mey Bâdire) — Zorgeçit sırlık, Mrgi — ( di Pi Infructuo: ” Akamete uğramak — iie kal- mak, sonuçsuzluğa uğramak, sonuç ver memek Örnek: Bu iş, akamete uğradı — İş kaldı. © Akamete sile ee — e ni — rakmak, v bırakmak — (Fr, Kömür ie sonuçsuz, siz — — ili Infructucüx Ezel İmer — (F b Reitür sans rösul Akdem — İlk, önce, ei Yi Ger) Avant, Pröcödemmeni ; Akdemi vazaifimiz — İlk levimiz, önceki ödevimiz Bağıtlamak — (Fr.) yin conclure un acte public ou Örnek İki devlet arasında aktedil. ede e a Ni pie ara- idi bağıtlan. Âkid — Bazli rel ii e) Contract Örnek: Akide; imzaladıkları Cimza: T. Kö.) vela — Bağıtlıyanla- bet gelebildi — Hele ge- binde — Arkası ardı ardınca — ee .) Teni aka â la suite Akıl (T. Kö.) — Raki va Akli — Usal — (Fr.) Örnek: Mesaili akliye rpm Di lar Akli Yan hissi selim — Sağduyu — (Fr.) Bon Örnek: Aklı selim sahibi olan adam b Sağd Sü bunu yapmaz. Âkil — Akıllı ÇT. kö.) — Gr) Sage, raisonnable Akil — Yiyen, yiyici — (Fr.) Man- geur Akile — Yenii Akis — na r.) Reflecte Örnek: Sathı eyi bir EY gina sa- hil ldeki ebniyenin 'd D yüzü yari) yı yapıların gölgelerini Ak: Xi Örnek: Ağaçların göle yansı- ları — Eşcarm göle vuran akisleri Aksetmek — “Y. — (Fr. — Yansıtmak — (Fr) yeyin epik Akraba (neseben) — Hısım — (Er.) Parents (var le sang) lükat — So; e Les parents proches et bini — Taydaş az Onlar, biribirinin taydaşı- Akurâne — Eğe casma — (Fr.) Rageu Âlâ — Pakeyi — Ee) Trös bien, parfait âhalihi — olduğu gibi — (Fr.) Tel gu' e est Alâimi uşçasma, kuduz- semeni — Alkım — (Fr.) Arc- en-ciel Alökn — İlişik, ilgi (ilgi, münasebet anlamına Örnek: 1 — Bu işlerin konuştuğu- muz sorumla bir ilişiği yoktur. — Bu tiğimiz mesele ile bir alâ- 1 Ya iz di sü pek duyzul: Bu işte bana karşı ibraz etiği > niz o "Flendan dolayı pek mütehassis ol- dum me — İlgen — (Fe.) Imtöres: e Interess& Alâkadar olmak — İlgilenmek — İlisikli, ilgili — (Fr.) gem iğ etmiyorlardı. Al m Şark misakına göster- diği laf ili silâhsızlanma ümidini pek kararsız bir şekle ifrağ etmektedir.,, “Morning Post,, gazetesinin diplomasi muhabiri, Berlin mü - âlemelerinden tereşşüh eden in- 2 lp ek, kısa görüşlü b litika ea tehlikeli olacağı- nı tasdik etmektedir. Hitlerin Se ep elbirliği asetini gayri mümkün değilse bile, müşkül kılmaktadır. si- Fransa — Amerika kar- şılıklı ticaret mukavelesi Vaşington, 27 (A.A.) — Bir. leşik Amerika ticaret a Almanyanın yeniden silâhlanmı siyle husule gelen buhranın iri ti zail olur olmaz, Fransa ile mü- tekabil bir ticaret mukavelesi ak- ti için müzakerey. ren nutuktan doği İn İtalya ile inde de teşebbüsler yapılmıştır. o Fakat bunlarla cere; den ükâ- apılan müza- kereler derecesinde ilerlememiş- tir. lavuzu (Fri) İnstrument Alet — e Öı söyleme yaracı dil, işit. — Aleti tekellüm yuna Alelâcayip Semimi — Yabansı — Fr.) Etrange, Örnek: Yabanar Bir bir kılıkla karşımıza çıktı — İl nous a aj simi dans un a€- coütrement 6 Ae — — Çark — (Fr) âk bare li la) — Nomal — (Fr) Kömek Dök ilerleme nomal olda olmaz — İnkılâplarda terakki lü bir hat takip etmez. Dışnomal — (Fr.) Anormal Örnek: Bu çocuğun bu yaşta bu ka- dar ye dışnomaldır. — e Bu ço: Ağ F:.) S'intöresser cuğun bu yaşta bu kadar boylanması a pa EE en son — (Fr.) Ex- | Örnek: Bu bilim sorumlarına ilgilenme Beyi Caner) dir, trâ k eld İm: B i i Aka garp — Uzakb: (Fr.) lâkadar ol k mümkün oli yem ekseriya — Çok vakit, » çok Extröme-Occideni yor. İ luk — (Fr.) Souvent, vi Plupart des Aksayı şark — ii — (Fr) Alâka kat'etmek — İlişik kesmek fois Extröme-Orient Alâkaderilimkân — Olabildiği kadar Alelgaflı sı Aksi — Ters — (Fr.) Intraitable Alâkaderilistitan — Elden geldiği ka- | (Er.Y'Söndain, soudainement ii Aksi sada — Yanku — (Fr.) Echo Alelhusus — Hele — iri ) au Aksi sada yermek — Örnel rınca dağlar, taşlar yankulandı (Aksi- sada verdi Aksülâmel — Tpki — tion inek: Her cebrü m vi vim mel tevlid eder. — Her bir a indi irür, (Fr.) Râöne- (Fr.) Enragö Alâküllihal — Şöyle böyle, oduğu ka herki liğrement, tout particuli Örn Her işte, hele e işlerde k — Her işte, li ez islerde alâ» kaderilimkân itina ermelidir. Aelelinfirad — a Me teker teker * Signal en büyük ulusal iğidir. BE milletin en b milli alâmeti lisan vahdetidir. Alelitlak — Genel olarak — (Fr.) D'une façon absolue, d'une façon gö Der (ütfe çeviriniz) tfen sayıfayı Sadik i İml > ete oğliğğik e e ri rini esi il iki